Berkay Buğdan ile insanın yarattığı şeylerin zamana dayalı sınırlamasının yanı sıra varoluşunun nihailiğini de ortaya koyan, entropi, kaos, oluşum ve kaçınılmazlık gibi konuları ele alan eserlerinden oluşan ilk kişisel sergisi “Kül”e dair konuştuk.
Mathias Hornung’un “Defragmentology” ve Onur Hastürk’ün “Asimilasyon” başlıklı sergilerini bir araya getiren “Echos” sergisi kapsamında, sanatçılarla kişisel sergilerine, üretimlerinde kullandıkları teknikler ve anlatılar ile geçmiş ve günümüz arasında kurdukları köprüye dair bir söyleşi gerçekleştirdik.
Ansen ile ilk profesyonellik yıllarından bugüne kazandığı birikimler ile hesaplaşma, bunu sanatseverlerle paylaşma ve hatırlatma amacından yola çıkarak hazırladığı onuncu kişisel sergisi “Reunion” üzerine konuştuk.
Heykeltıraş Aykut Öz’ün tüketim toplumunun ilkeselliği sanılan ‘‘hazzın’’ kurumsallaşmasına dikkat çektiği farklı tekniklerle ürettiği 40 eserinden oluşan kişisel sergisi “Eğleniyor muyuz” üzerine bir inceleme.
Fotoğraf sanatçısı Suzan Pektaş ile “kadın bedeninin sürekliliğine, ruhundaki değişimlere, varoluşumuzun iç içe geçmiş kendini tekrar eden örüntülerine odaklanan” fotoğraf kitabı Gravity of You ve sanatsal üretimine dair konuştuk.
Günümüz sanatının çalışmalarıyla öne çıkan genç sanatçılarından Recep Serbest ile karantina döneminde ürettiği, “imgenin, bakış üzerindeki hakimiyetinin parodisini kurgulamak” olarak tanımladığı 12 ayrı tasarımdan oluşan serisi “Dot Font” hakkında söyleştik.