19 KASIM, ÇARŞAMBA, 2025

Sınırların Ötesine Uzanan Yeni Olasılıklar: BASE 2025

Yeni mezun sanatçıların üretimlerini aynı çatı altında buluşturan BASE, dokuzuncu edisyonuyla sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. BASE’in kurucu ortakları İdil Bilge ve Aslı Boduroğlu ile küratörü Derya Yücel, BASE 2025 seçkisinin detaylarını anlattı.

Sınırların Ötesine Uzanan Yeni Olasılıklar: BASE 2025

Türkiye çapında farklı disiplinlerden yeni mezun sanatçıları bir araya getiren BASE; Trendyol Sanat ana sponsorluğunda, Bilgili Holding ana mekân sponsorluğunda ve Bilgili Sanat iş birliğiyle bu yıl dokuzuncu kez gerçekleşecek. 36 şehir ve 43 üniversiteden 151 genç sanatçının çalışmalarını bir araya getiren BASE 2025, resimden seramiğe, videodan yeni medyaya uzanan geniş bir üretim alanını tek bir çatı altında izleyicilerle buluşturacak. Bu yıl yaklaşık 200 eser, Derya Yücel küratörlüğünde, 26-30 Kasım tarihleri arasında, The Ritz-Carlton Residences, İstanbul B Blok’ta sanat izleyicisinin karşısına çıkacak.

​BASE 2025, yalnızca yeni mezunların üretimlerini görünür kılmakla kalmayacak, aynı zamanda eş zamanlı olarak altı farklı sergiye de ev sahipliği yapacak. BASELECTED 2025, farklı yıllarda programa katılmış 65 sanatçının güncel işlerini yeniden bir araya getirirken, Trendyol Sanat iş birliğindeki “Konuk Ülke Romanya” sergisi, Romanya’dan genç sanatçıların son on yıla yayılan üretimlerini sanatseverlerle buluşturacak. BASE ile Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM) iş birliğinde gerçekleşecek “İyi Bak Dünyana” sergisinde toplumsal ve çevresel sorunlara hassasiyet gösteren, sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmanın yolları üzerine düşünen 15 seramik sanatçısının güncel üretimlerinden bir seçki yer alacak. BASE ve Jumbo iş birliğinde gerçekleşecek “Sofranın Hafızası” sergisi, sanatçıların markanın tasarımlarına yeniden hayat verdikleri eserlerin de yer aldığı; sürdürülebilir sanata ve sofra kültürüne dikkat çeken bir sergi olarak izleyicilerle buluşacak. BASE’in kamu destekçisi İBB Kültür AŞ de BASE kapsamında İBB Taksim Sanat ve İstanbul kitapçısı ile sanatseverlerle buluşacak. Bir Adım Var Vakfı ise vakfın desteklediği 12 genç kadın sanatçının eserlerini izleyicilere sunacak.

Dokuz yıldır hiç ara vermeden devam eden, Türkiye’nin dört bir yanından yeni mezun sanatçıların yapıtlarını bir araya getiren ve yolculuğu boyunca etki alanını genişleten BASE’in üstlendiği misyonla güncel sanat ortamında edindiği yeri ve önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslı Boduroğlu: BASE ilk yılından bu yana sanat ortamında büyük destekle karşılandı. Önemli bir boşluğu doldurduğumuzu ve Türkiye’nin kültürel geleceği açısından da oldukça değerli bir misyon üstlendiğimize inanıyorum. Dokuz yılda 1000’e yakın sanatçımız oldu ve BASE edisyonlarıyla sınırlı kalmayıp yıl içinde gerçekleştirdiğimiz çeşitli sergiler ve projelerle hem sanatı yaygınlaştırma hem de genç sanatçılarımızın yaratıcılık ve yeteneklerini farklı alanlarda da gösterebilmelerine olanak sağlayabildiğimiz için çok mutluyuz. Sanatçılarımızla yer aldığımız sanat projeleri ve marka/kurum iş birliklerinin de her geçen yıl çeşitlenmesi ve artması, BASE’in daha da sağlam ve etkin bir konuma geldiğinin bir göstergesi. BASE platformundaki sanatçılarımızın misafir sanatçı programlarına davet edilmeleri, pek çok fuar ve hem ulusal hem uluslararası sergide yer almaları ve galerilerle çalışmaları da bizim için büyük gurur kaynağı.

Derya Yücel: BASE, dokuz yıldır Türkiye’de genç sanatçıların görünürlüğünü artıran en kapsayıcı platformlardan biri. Büyük şehirler ile Anadolu’daki üniversiteler arasındaki fırsat eşitsizliğini azaltan, genç sanatçıların profesyonel hayata geçişinde gerçek bir basamak işlevi gören bir yapı. Bugün Türkiye’de genç sanat üretimini bu ölçekte, bu çeşitlilikte ve bu kadar düzenli takip eden başka bir platform yok. BASE’in önemi tam da burada: Süreklilik, erişilebilirlik ve eşitlikçi bir başlangıç alanı yaratmak.

İdil Bilge: BASE, okul sonrası o belirsiz, belki biraz ürkütücü olan eşikte yeni mezun sanatçıların ellerinden tutuyor aslında. Üretimlerini geniş bir kitleye görünür kılıyor, kendilerine inanmalarını sağlıyor ve sanat üretimlerine devam etmeleri için onları heveslendiriyor, motive ediyor, cesaret kazandırmayı amaçlıyor. Altı gün boyunca hem aynı dönem mezun olan sanatçı arkadaşlarıyla tanışma, bir arada eserlerini sergileme fırsatı buluyorlar, hem de sanatsal yolculuklarına yön verecek pek çok önemli kişi ile tanışıyorlar. Burada tanıştıkları sanatçılar, galeriler, küratörler, kurumlar, sanat tarihçileri, sanat yazarları, koleksiyonerler ve pek çok sanat profesyoneli ve izleyicisi onların kariyerlerinde bir rol oynuyor. Hem galeriler, küratörler, müzeler, sanat kurumları, sanatseverler, koleksiyonerler, yaratıcı endüstrilerde çalışan profesyoneller burada yeni yetenekler keşfediyorlar hem de bir yandan yeni mezun sanatçılar kariyerleri için önemli bağlantılar kuruyorlar. Hemen hemen gittiğimiz pek çok sergide, fuarda, koleksiyonda BASE sanatçılarını sıklıkla görmek bizi çok mutlu ediyor. Bir genç sanat ekosistemi oluşturduğunu düşünüyoruz BASE’in. Aynı zamanda sanatçılar da kendi aralarında güçlü bağlantılar kuruyorlar.

BASE’in bu yılki çerçevesini “Sınırlar/Olasılıklar” teması belirliyor. Belirlenen bu temanın temsil ettiklerini ve bu yılki edisyona nasıl şekil verdiğini anlatır mısınız?

D.Y.: Tema, üzerinde düşünülmüş bir çerçeveden çok, genç sanatçıların üretiminde kendini gösteren ortak ruhtan doğdu. Sınırlar bugün yalnızca coğrafi değil, duygusal, toplumsal, mekânsal ve kimliksel düzeylerde de deneyimlediğimiz gerçeklikler. Bu yılın işleri de tam bu eşiklerde dolaşıyor: Birey-toplum, doğa-kent, gerçek-düş, beden-zihin arasındaki geçişleri araştırıyor, çizgileri esnetiyor ya da görünmez kılıyor. Bu tema, BASE 2025’e bir odak sağladı. Sınırın olduğu yerde ihtimal de vardır.

Bu yıl diğer yıllara göre sayılarda artış gözlemleniyor. Dokuzuncu edisyonda 36 şehir, 43 üniversiteden yeni mezun 151 sanatçının yaklaşık 200 eseri BASE ile sunulacak. Bu yılki başvuruların öne çıkanları neler oldu? Genç sanatçıların yaşadığımız zamana ve dünyaya yaklaşımı ne yönde? Malzeme kullanımlarında neler öne çıkıyor?

D.Y.: Bu yıl başvurularda belirgin bir derinlik vardı. Genç sanatçıların çoğu, bugünün kırılganlıklarını -ekonomik baskılar, kimlik tartışmaları, ekolojik kaygılar, kent yaşamının baskısı- çok kişisel dillerle ifade ediyor. Öne çıkan eğilimler: Beden ve duygu odağında işler; kent, hafıza ve kimlik meselelerine yoğunlaşma; dijital araçlarla geleneksel tekniklerin birleştiği hibrit üretimler; seramik, tekstil ve cam gibi malzemelerde ciddi bir yükseliş; video, fotoğraf ve yerleştirmede deneysel yaklaşımlar. Yaklaşık 200 eserde ortak olan şey ise şu, gençler hem kırılgan hem cesur, sınırlarla yaşıyorlar ama yeni ifade yolları açmayı da biliyorlar.

26-30 Kasım tarihleri ziyaret edebileceğimiz BASE 2025’in hazırlık süreci nasıl geçti? Bu yılki seçkide yer alabilen sanatçılar hangi kriterleri yerine getiriyordu? Nasıl bir seçki bekliyor bizleri?

A.B.: Her sene olduğu gibi heyecan verici ve çok yoğun bir süreçti bizim için. Jüri seçkisinin tamamlanması ardından sergi organizasyonu için 2,5-3 ay süren bir ön hazırlık sürecimiz oluyor. Sevgili koordinatörümüz Rana’nın büyük emeğiyle 150 sanatçılı seçkimizi sergilenmeye hazır hâle getirdik ve kuruluma girdiğimiz bugünlerde bugüne kadarki en büyük m2’de en büyük BASE seçkisini sanatseverlerle buluşturmak için sabırsızlanıyoruz. Farklı medyum ve teknikleri bir arada göreceğimiz, cesur fikirleri ve ifade şekilleriyle ilham verici bir BASE seçkisi bizi bekliyor. Yeni neslin güçlü sanatsal ifade gücü hepimize umut olacak diye düşünüyorum.

D.Y.: BASE’in seçkisi tek bir kişinin tercihleriyle değil, her yıl değişen çok sesli bir seçici kurulun değerlendirmeleriyle oluşuyor.

​Tüm başvurular anonim olarak inceleniyor; bu adil ve demokratik bir süreç sağlıyor. Benim açımdan belirleyici kriterler ise şunlar: Sanatçının kendi sesini duyurması, kavramsal tutarlılık, malzemeyle kurulan özgün ilişki, işin günümüze dair bir cümlesi olması... Hazırlık süreci yoğun ama ilham vericiydi. Bu yıl ziyaretçiyi malzeme zenginliğiyle, duygusal derinliğiyle ve temayı farklı açılardan ele alan çok katmanlı bir seçki bekliyor.

BASE 2025’in diğer yıllardan farklı yaptığı, yenilikleri neler olacak?

A.B.: Bu yıl BASE ziyaretçilerini bugüne kadarki en büyük BASE deneyimi bekliyorum diyebilirim. :) Bilgili Sanat partnerliğinde ve The Ritz Residences ev sahipliğinde yaklaşık 4500m2 alanda sanatseverleri BASE 2025 seçkisinin yanı sıra, genç üretimlerin yer alacağı 6 paralel sergi de bekliyor olacak. BASE’in ana sponsoru Trendyol Sanat’la konuk ülke projemizin ikincisini bu sene Romanya ile gerçekleştiriyoruz. Romanya’dan 13 sanatçının 80’e yakın eserini giriş katta sergiliyor olacağız.

BASELECTED ise geçmiş yıllardaki BASE sanatçılarımızın güncel üretimlerini yine bir araya getirecek.

​KTSM ile ikincisini gerçekleştireceğimiz “İyi bak dünyana” seramik seçki sergisi, BASE ve Jumbo iş birliğinde sürdürülebilir sanat ve sofra kültürüne dikkat çeken “Sofranın Hafızası” sergisi, genç kadın sanatçıların eserlerinin yer alacağı Bir Adım Var Vakfı seçkisinin yanı sıra BASE’in kamu destekçisi İBB Kültür AŞ de BASE kapsamında İBB Taksim Sanat ve İstanbul kitapçısı ile yer alacak.

Genç sanatçıların çalışmalarını gözlemleyebiliyor, onlarla hem BASE süresinde hem sonrasında çalışıyorsunuz. Türkiye’de yıllar içinde sanat eğitiminin niteliği hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce BASE’in yaptığı bu sergilerin genç sanatçıların gelecek fırsatlarına dair heyecanını teşvik ettiğini düşünüyor musunuz?

İ.B.: Evet, biz BASE olarak sadece altı günlük bir sergiden fazlası, bir platform olmaya çalışıyoruz. Bir kere bir araya geldiğimiz sanatçıyla bağlantımızı asla koparmamaya çalışıyoruz. Üretimlerini, gelişimlerini, sergilerini, başarılarını sürekli takipteyiz. Onlara ayrıca yeni sergi ve proje fırsatları yaratmaya devam etmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Bunlardan en önemlisi farklı mekânlarda ve zamanlarda gerçekleştirdiğimiz BASLECTED sergi dizilerimiz. BASE içerisinde bu yıl yine kapsamlı bir BASELECTED sergisi var. BASE’in hemen ardından İstiklal Sanat Galerisi’nde bir BASELECTED daha planlıyoruz.

Tabii hem bizlerin yaratmaya çalıştığı sergi ve proje fırsatlarının hem de BASE sırasında kurdukları bağlantılarla da açılan kapıların onların heyecanını, üretme motivasyonunu beslediği kuşkusuz. Yakın zamanda bugüne kadar BASE’in farklı edisyonlarına katılan genç sanatçılar ile BASE’in dokuz yıllık dair bir film hazırladık; bu film BASE’i hayata geçirirken aklımızda olan hayali gerçekleştirdiğimizi bize bir kez daha gösterdi, gurur verdi ve sürekliliğini sağlamak konusundaki tutku ve heyecanımızı pekiştirdi diyebilirim. :) Filmi BASE sırasında izleyicilerle paylaşacağız; ayrıca Instagram ve Youtube üzerinden de çok yakında yayımlayacağız.

D.Y.: Türkiye’de sanat eğitimi köklü bir geleneğe sahip olsa da tüm şehirler aynı imkânlara sahip değil. Büyük kentlerle Anadolu’daki üniversiteler arasında erişim, mekân, teknik imkân ve güncel sanatla temas açısından bariz farklar var. Genç sanatçıların en büyük ihtiyacı görünürlük ve diyalog. BASE tam bu noktada devreye giriyor. Gençlere profesyonel dünyayla karşılaşma, işlerini gösterebilme, bağımsız aktörlerle bağlantı kurma imkânı sunuyor. Bu karşılaşmalar, çoğu genç sanatçı için gerçek bir motivasyon ve devam etme cesareti yaratıyor.

Gelecek yıl 10’uncu yılını kutlayacak BASE için neler planlıyorsunuz? Uzun vadede sürdürülebilirliğini sağlamak için nasıl bir yol izliyorsunuz? Planlarınız, hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?

İ.B.: 10. yılımıza yaklaşmak bizim için gerçekten gurur verici. 10 yıla yaklaşmış olmak yalnızca bir sayı değil, sanatçılarımızla ve tüm destekçilerimize birlikte üretilen, emek verilen ve büyütülen bir heyecanın kocaman bir birikimi. Bir sonraki edisyonda da aynı heyecanı koruyarak, bu deneyimi yeni sanatçılarla paylaşmak istiyoruz.  10. yılımız için pek çok fikrimiz var. Şimdiden bahsedip sürprizini kaçırmayalım. :)

Bu yıl dokuzuncu kez düzenlenecek BASE’in düzenli takipçisi olan ve daha önce yolu kesişmemiş sanatseverler için neler söylemek istersiniz? Dokuzuncu edisyonu ziyaretlerinden hangi duygu ve düşüncelerle ayrılacaklar?

İ.B.: BASE’in en heyecan verici yanlarından biri şu ki orada hiçbir piyasa kaygısı olmadan üretilmiş, yeni, özgün, yepyeni fikirlerle dolu yaratıcı bir dünya ile karşılaşıyorsunuz. Türkiye’nin dört bir yanında doğmuş, büyümüş, farklı illerde eş zamanlı sanat eğitimi almış bu genç yeteneklerin çalışmalarını bir çatı altında birlikte izleme fırsatı bulmak çok heyecan verici. Hangi konularla ilgilenmişler, çevrelerinde olup bitenlerden nasıl etkilenmişler, bunu eserlerine yansıtmışlar, neler düşünmüşler, bunları bir arada izlemek gerçekten çok keyifli. Ayrıca Türkiye’deki o yılki sanat eğitiminin de bir nevi çıktısını ortaya koyuyor. Sergi boyunca sanatçılar da bizlerle oluyorlar ve çalışmalarını birebir ziyaretçilere kendileri anlatıyor, bu açıdan da BASE sanatçıyı izleyiciyi birbirine çok yaklaştıran bir sergi.   

İzleyiciler 2,3 ve 4. katta 2025 mezunlarının eserlerini görebilecekler. 1. katta ise farklı BASE edisyonlarına katılan 65 sanatçının güncel eserlerinin yer aldığı BASELECTED sergisi olacak. Mekânımız içerisindeki diğer paralel sergilerle beraber, 400’e yakın eser sergileyeceğiz. İzleyiciler Türkiye’deki genç sanat üretimini takip edebilecekler.

D.Y.: BASE 2025, genç sanat üretiminin bugünkü zihinsel ve duygusal iklimine çok yakın bir noktada duruyor. Ziyaretçiler sınırların nasıl algılandığını, nasıl dönüştürüldüğünü ve bazen nasıl yok olduğunu çok farklı dillerden görecek. Genç sanatçıların enerjisi, kırılganlığı ve cesareti bu yıl çok güçlü bir biçimde hissedilecek.
​Teşekkür ederim.

0
341
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage