18 MART, CUMA, 2022

“WOW İstanbul Sanat ve Kültür Alanını Sivil Toplumla Bir Araya Getiren Eşsiz Bir Etkinlik”

#Birlikteyiz çağrısı ile ilk kez fiziksel katılıma açık olarak Müze Gazhane’de gerçekleştirilecek WOW - Dünya Kadınlar Festivali İstanbul’u, WOW İstanbul Türkiye Küratörü ve British Council Sanat Direktörü Esra A. Aysun ile konuştuk.

“WOW İstanbul Sanat ve Kültür Alanını Sivil Toplumla Bir Araya Getiren Eşsiz Bir Etkinlik”

Kadınları ve kız çocuklarını destekleyerek, onların karşılaştıkları güçlükleri ve daha eşit bir dünya için getirdikleri çözümleri görünür kılan WOW - Dünya Kadınlar Festivali, WOW - Dünya Kadınlar Vakfı ve British Council ortaklığında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi desteği ile gerçekleşecek. Önce biraz WOW ile British Council ortaklığından bahsedelim mi? Çünkü bu ortaklık festivali İstanbul’a kadar getirdi.

İlk kez 2010 yılında Londra’da başlayan WOW Festivalleri, günümüzde altı kıtada 30’dan fazla şehre yayılmış durumda ve biz de İstanbul olarak, 2020 yılından itibaren bu haritanın bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyuz. Festivalin global ortaklarından biri olan British Council olarak, WOW Vakfı ortaklığı ile pandemi şartlarında geçtiğimiz sene çevrim içi başladığımız WOW İstanbul’u şimdi yüz yüze gerçekleştirecek olmak heyecan verici...

British Council olarak, kadınların güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının, kapsayıcı ve açık toplumlar oluşturabilmek için büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu görüş doğrultusunda, 2017 yılında WOW İstanbul’un da temelini oluşturan ‘Kültür ve Sanat Alanında Kadın ve Liderlik’ programını başlattık. Bu başlık altında yaratıcı sektörlerdeki kadın profesyonelleri ve sanatçıların yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitliği aktörlerini de desteklemek ve onlarla birlikte hareket etmek üzere projeler geliştirdik: Kültürde Kadın Gücü araştırması, Kültürde Kadın Gücü Destek Programı, WOW Global 24 Festivali’ndeki Türkiye Bölümü ve Açık Radyo’da yer alan Festival Alanı en öne çıkan etkinlikler oldu. Hepsi bizi pandemiye rağmen çevrimiçi kalarak WOW İstanbul’u tüm Türkiye’ye yaydığımız ilk festivale getirdi. 2021 yılında gerçekleşen ilk festival, British Council Türkiye Youtube kanallarında hâlâ erişilebilir hâlde. Üç güne yaydığımız bu 14 saatlik içeriğe destek veren her konuşmacı ve sanatçı benim için apayrı bir önem taşıyor. En unutulmaz olan, festivali şubat ayında yaptığımız birebir çekimlerle daha sonra mart ayında canlı yayın olarak YouTube kanallarından paylaşırken iki kez yaşamış olmak oldu sanırım.

British Council’ın WOW ile olan ortaklığından bahsettiniz. Bu noktada birbirinizden nasıl besleniyorsunuz?

WOW Festivalleri’nin yaratıcı ve global bir metodolojisi var ama aslen bir şehir festivali olarak içerikleri yer aldıkları şehre göre şekilleniyor. Festivalimizin, Türkiye’nin toplam nüfusunun neredeyse yüzde 20’sine ev sahipliği yapan ve yarısı kadınlardan oluşan 15 milyonluk İstanbul’da olması ve diğer coğrafyalardaki festivallerle bir bağ kuruyor olması çok değerli. WOW İstanbul Festivali’ni var eden konuşmacılar, sanatçılar, STK’lar ve tüm katılımcıların sesleri artık WOW Global ailesinin de bir parçası. İstanbul tüm dünya dinamiklerini – iklim krizi, derin yoksulluk, savaş, göç, eşitlik mücadelesi ile birebir yansıtan bir metropol. Biz bu şehirde, sadece kendi ülkemizin değil tüm dünya dengelerinin yansımaları ile var oluyoruz.

Festivalimizin de açtığı yaratıcı platform ile sadece sivil toplum ve kültür sanat alanı aktörlerinin değil, şehir yaşayanlarının seslerini, dayanışmalarını görünür kılmasını amaçlıyoruz.

​Biz de WOW İstanbul’u, sanatın empati, dışavurum ve diyalog yaratma gücüne dayanarak yeni diyaloglar ve iş birlikleri oluşturmak amacıyla sanat ve kültür alanını sivil toplumla bir araya getiren eşsiz bir etkinlik olarak tanımlıyoruz. WOW festivallerinin yaratıcı metodolojisi seyircileri, seyir etme durumlarından katılımcılığa dönüştürüyor ve bunu çok önemsiyoruz. WOW Festivallerinin vazgeçilmez bir parçası ve metodolojisi olan Hızlı Mentorluk, WOW Söyleşi, WOW Sesler, Sivil Alan, Wowsers, Büyük Fikirler, Atölye Çalışmaları gibi bölümler WOW İstanbul’da birbirinden değerli isimlerle hayata geçecek. Bunlar dışında programımızda İstanbul’a özel bölümler de yer alıyor. Türkiye ve Birleşik Krallık’tan birçok yaratıcı ismi bir araya getirecek dopdolu bir program bekliyor konukları...

2022 yılında WOW İstanbul, birbirine ilham olmak için #birlikteyiz diyen kadınların değişime ve eşitliğe olan inancını yansıtacak. Hazırlık sürecini aktarabilir misiniz?

Sanat müthiş bir kolaylaştırıcı. Hepimizin kendini güvende hissedebileceği, kapsayıcı ve de yakınlaştırıcı bir alan yaratabiliyor. Bize nefes oluyor ve dayanışmak için de güç veriyor. Biz de bu sene festivalde özellikle müzik bölümümüze bu nedenle çok ağırlık verdik. Her yaştan, her deneyim skalasından hem Türkiye’den hem de Birleşik Krallık’tan müzisyenler şarkılarıyla bize esin olacaklar. Festival katılımcıları olarak, birbirimize ses olmak üzere hep beraber müziklerine eşlik edeceğimize inanıyorum. Konserlerimizin yanı sıra BeatzbyGirlz ortaklığı ile ‘Benim Şehrim, Benim Sesim’ projesi kapsamında yollarımızın kesiştiği genç kadın müzisyenlerin kısa performanslarını da heyecanla bekliyorum.

​Her WOW festivali, Thinkin dediğimiz bir ön toplantı ile başlıyor. Biz de şubat ayı içerisinde İBB desteği ile şehrin farklı bölgelerinden farklı yaş, eğitim, sosyo-ekonomik durum ve gerçeklikten birbirinden farklı kadın katılımcılarla gerçekleştirdik bu toplantıları. Onlara festivali tanıtıp, bir katılımcı olarak festivalden beklentilerini dinlemek, festivalimizin ana sloganı ve teması da olan Birlikteyiz’in onlar için ne ifade ettiğini duymak çok önemliydi. Kadın sanatçıların ve profesyonellerinin kendi hikâyelerini başkalarıyla paylaşarak nasıl güç bulduğunu ve nasıl güç verdiğini de gözlemledik. Bu yüzden İstanbul’da festival katılımcılarının - hem izleyiciler hem de konuşmacı, sanatçı ve sivil toplum temsilcilerinin -  birbirinden çok şey öğreneceğine, birbirine çok şey vereceğine inanıyorum.

Festivalin seçkisini oluştururken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz? Bu yıl WOW seçkisinde hangi temalar ön plana çıkıyor? Program detaylarında neler var?

WOW Festivalleri bir kutlama platformu ve buna uygun olarak da tüm festivalde birliktelik duygusunda olmayı çok önemsiyoruz. Bu yüzden de festivalde aynı anda birçok etkinlik olmasına rağmen, açılış ve kapanışı hem konuşmalar hem de müzikle birlikte yapacağız.

Festivale, WOW Vakfı Kurucu Direktörü Jude Kelly ile gazeteci ve yazar Zeynep Miraç’ın bir araya geleceği #Birlikteyiz başlıklı Açılış Paneli'yle başlıyoruz ve ilk akşamı, Elif Cemal ve EFG Londra Jazz Festivali’nden Pelin Opçin küratörlüğünde, Birleşik Krallık ve Türkiye’den müzisyenlerle hayata geçirilen WOW İstanbul Kolektif ile kapatıyoruz.

İzleyicilerimiz iki gün boyunca atölye çalışmalarına da katılabilecekler. Festivale çocukları ile gelen katılımcılarımız ise kendileri konuşma ya da performans takip etmek isterlerse çocuklarını da İBB Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından düzenlenecek çocuklara özel kurgulanan atölyelere bırakabilecekler. Festivalde bu sene ilk kez yer alacak bölümlerden SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği ev sahipliğinde düzenlenecek olan Hızlı Mentorluk, katılımcılarımıza tesadüfi olarak bir araya gelecekleri mentorlarla diyalog imkânı sağlayacak.


Bu sene bizi çok heyecanlandıran yeni bir bölüm de bağımsız medya kuruluşu 5Harfliler’in üstlendiği ‘5Harfli Sesler’ bölümü. 5Harfli yazarlar “hepinizi feminist sesleri paylaşıp çoğaltmaya bekliyoruz” çağrısı ile 5Harfli okurlarla buluşacak. Farklı deneyimlere sahip kadınlar için kendi hikâyelerini anlatabilecekleri bir açık sahne olarak kurgulanan WOW Büyük Fikirler bölümü, yazar Şebnem İşigüzel ve oyuncu Tamar Çıtak’ın performatif okumasının yanı sıra, Hayata Sarıl Lokantası’ndan Ayşe Tükrükçü ve Avukat Aslı Karataş’ı ağırlayacak. WOW Kısalar bölümlerinde, geniş bir konu skalasında bazen tanıdık bazense ilk kez tanışacakları konuşmacılardan festivale özel paylaşımlar dinleyebilecekler.

Müzik, WOW İstanbul’un önemli bir bileşeni. Beatsbygirlz Türkiye’den Beril Sarıaltun ile Birleşik Krallık’tan müzisyen ve müzik eğitimcisi Mandy Wigby liderliğinde gerçekleşen #KültürdeKadınGücü ‘Benim Şehrim, Benim Sesim’ programından kadın müzisyenlerin konserleri, WOW Sesler kapsamında izlenebilecek.

Festival boyunca açık olacak, WOW İstanbul’un kapsayıcılığı ve çeşitliliğini yansıtan Sivil Alan bölümüne festival daveti ile dahil olacak sivil toplum kuruluşları, yer alacakları stantlarda hem ürünlerini paylaşabilecek hem de aktivitelerini tanıtabilecekler. WOW Festivali’nin Birlikte Yemek bölümünü yürütecek olan Hayata Sarıl Lokantası ve Birlikte Hareket bölümünde katılımcılara bisikletli bir hayatı tanıtacak Zincir Kıran Kadınlar, Sivil Alan katılımcılarından sadece birkaçı... Ayrıca, Gazhane Çevre Gönüllüleri de festival süresince ‘Gazhane’yi Arşınlayarak Tanıyoruz’ turlarını festival izleyicileri ile paylaşacak.

Ve festivalimizi gene hep beraber kapanış paneli ve konseri ile kapatacağız. WOW İstanbul Festivali’nin İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları iş birliğiyle düzenlenen Kapanış Paneli, kültür-sanat alanının eşitlikçi bir yaklaşımla nasıl yeniden kurgulanabileceğine odaklanacak. Gazeteci Duygu Demirdağ moderatörlüğündeki panel, Birleşik Krallık’tan Vick Bain, Türkiye’den Prof. Dr. Itır Erhart ve Oyuncular Sendikası’ndan Ece Dizdar’ı ağırlayacak.

​Kapanış konserimizde ise Kardeş Türküler’den Selda Öztürk, Fehmiye Çelik, Diler Özer ve Burcu Yankın davetiyle biraraya gelen kadın müzisyenler ve aynı gün yapılacak ‘Kadınların Müziği: Birlikte Söylüyoruz!’ atölyesinin katılımcıları ile Anadolu’dan kadın şarkılarını sahneye taşıyacak.

Birleşik Krallık’tan ve Türkiye’den sanatçı, atölye liderleri ve sivil toplum kuruluşları konuşmacı olarak yer alacak. Hangi konuların üzerinde durulacak, neler konuşulacak?

WOW İstanbul’un programlamasını, festivalin Türkiye küratörü olarak hem WOW Vakfı hem de British Council ekiplerinin onayları ve festivalin danışma kurulu üyelerinin önerileri ile gerçekleştiriyorum. WOW İstanbul’un ön hazırlık çalışmalarından beri diyaloğumuz olan sivil toplum kuruluşları ve aktörlerinin yanı sıra sanatçılarla sık sık bir araya gelerek kolektif bir güçle ortaya çıkan bir program oluşturduğumuzu söyleyebilirim. Hem festivalin hem de kurucu kurumların ve benim en önemli hassasiyetimiz, programlamada ve iletişimde kapsayıcı ilerleyebilmek.

Festivalin sadece alan profesyonelleri ya da olağan etkinlik katılımcıları için değil, hayatlarının merkezinde bu birliktelik ve paylaşımların olmadığı kişiler için de bir anlam ifade etmesini istiyoruz. Tüm amacımız zaten kültür-sanat ve de sivil toplum etkinlikleri ile nefes alabileceğimizi, paylaşarak motive olabileceğimizi gösterebilmek.

​Festival programına baktığınızda, ismini duyurmuş sanatçı ve profesyonellerin yanı sıra yeni yetenekler ve aktörlerin de dahil olduğunu görebilirsiniz. Festival izleyicilerimiz hem farklı temsiliyetlere ses veren sivil toplum kuruluşları ile hem sivil alanda hem de atölye çalışmalarında bir araya gelip tanışabilecekler. Tüm bu paylaşımların hem fiziksel hem de düşünsel olarak güvenli bir alanda yapılmasını sağlayabilmek de başka bir amacımız.

Geçtiğimiz sene birçok etkinlik ertelenip iptal edilirken WOW pandemiye rağmen gerçekleşti. Görünmeyen kadın emeğinin daha da derinleştiği pandemi döneminde festivali gerçekleştirirken ne gibi sonuçların ortaya çıktığını merak ediyorum.

2017 yılından beri ön etkinlikleri ile programımıza aldığımız ve aslen 2020 yılında gerçekleştirmek üzere çalıştığımız festivali, daha önce hiç tecrübe edilmemiş bir şekilde pandemi şartlarında çevrimiçi olarak gerçekleştirmek çok özel bir deneyim oldu. Festivalin yüz yüze olmasını planladığımız bölümlerini, biz aslen gene yüz yüze ama seyircisiz olarak şubat ayı içerisinde yaptığımız çekimlerle gerçekleştirdik ve festival tarihlerimizde bir film olarak YouTube kanallarımızdan paylaştık. Açıkçası çekimlerde kısıtlı sayıda kişi olarak bir araya gelebilmiş olmak bile bize güç verdi ve seyircimizle yüz yüze gelemesek de Türkiye çapında toplam 80 ilden seyirci çekebilmiş olmak ve dünyada üç milyon izleyiciye ulaşmak ne kadar kalabalık olduğumuzu gösterdi.

​Festivalimizi #Birlikteyiz çağrısı ile duyuruyoruz çünkü bir araya gelmenin, başkalarının hikâyelerini dinlemenin önemine inanıyoruz. Her hikâye birbirinden başka ve değerli. WOW İstanbul’un yaratıcı platformu ise tam da bu hikâye anlatıcılığı üzerine kurulmuş bir yapı. Festivalde dinleyeceğimiz birbirinden bambaşka gerçeklikten ve yapılardan gelen kadınları bir araya getiren ortak yön ise başkalarının hikâyelerinden ilham alabilecek olmaları ve ilham verebilecekleri inançları.

Son olarak programı bekleyen izleyiciler için neler söyleyebilirsiniz? Bu ve önümüzdeki zamanlar için gerçekleştirmeyi istediğiniz bir dileğiniz var mı? WOW’un şöyle olmasını diliyorum dediğiniz, yoksa şu an tam istediğiniz noktada mısınız?

Herkesi, #Birlikteyiz diyebilmek için festivalimize çağırıyoruz. İzleyicilerimize, eş zamanlı programlardan kendi istek ve tercihlerine göre kendi festivallerini yaratabileceklerini de belirtmek isterim.

Kültür - sanat alanını sivil toplumla bir araya getiren WOW - Dünya Kadınlar Festivali’ni 19-20 Mart tarihlerinde İstanbul’un kültür mirası ve yeni yaşam alanı Müze Gazhane’de ziyaret edebilirsiniz.

0
2310
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Advertisement
Geldanlage