Çalışmalarında bireysel ve kolektif aidiyetin temsili, dilin anlamı, semboller ve medya tarafından iletilen bilgi, kültürel olarak kodlanmış anlayış kalıplarının temsilleri ile sosyal ve politik sistemin yapısı ve bunun kimliğin inşasıyla olan ilişkisini araştıran Günyol&Kunt’un Dirimart’ta açtığı ilk kişisel sergisi olan ‘’an-be-an’’ 12 Aralık’a kadar devam edecek.

Necmi Zekâ’nın yeni şiir-kolaj kitabı ırgala dur - yadırga dur da Dirimart Yayınları tarafından sınırlı sayıda yayımlandı.

RES Art World / World Art dergisinin yanı sıra sanat kuramı ve sanat eleştirisi alanlarında kitap yayınlamaya başlayan RES Yayınları’nın ikinci yayını Hans Ulrich Obrist’in durmadurmadurmadurma’sı (dontstopdontstopdontstop) Eylül 2013 itibariyle raflarda yerini alacak.

Heinz Peter Schwerfel’in, Sinema ve Sanat: Bir Aşk Hikayesi kitabı RES tarafından Almanca orijinalinden Çağlar Tanyeri tarafından çevrilerek yayımlandı. RES yayınları, beş yıldır “RES Art World/World Art” dergisi ile sürdürdüğü faaliyetlerine, Sinema ve Sanat: Bir Aşk Hikayesi ile başlayarak kitap yayıncılığını da ekliyor.

Bu rotayı Nişantaşı sergilerine ayırdık. Hem şu anda sürmekte olan sergiler, hem de önümüzdeki hafta açılacak olan, kaçırmamanız gereken sergileri bulabilirsiniz. Abdi İpekçi Caddesi’nin üst taraflarında başlayan bir gün… Hazırsak başlayalım.

Dirimart 26 Aralık 2014 – 24 Ocak 2015 tarihleri arasında, Fahrelnisa Zeid sergisine ev sahipliği yapıyor. Yılın son sergisinin Zeid’e saygı niteliğinde düzenlendiği projede sanatçının farklı tekniklerle oluşturduğu, ilk kez sergilenecek olan 60’tan fazla deseni yer almakta.

Dirk Skreber, Dirimart’taki ilk kişisel sergisi için biraraya getirdiği, tuval ve ahşap üzerine karışık teknikten oluşan son dönem eserleriyle, 30 Ocak – 28 Şubat tarihleri arasında izlenebilir.


Genel anlamda çöküş, felaketler, siyasi ve toplumsal olayların doğurduğu ani şok edici değişiklikleri estetize eden ve deforme edileni güzel olanla yanyana getirerek ya da içiçe yerleştirerek yeniden yapılandıran Skreber’in Gözlemleme başlıklı yeni sergisinde, sanatçı çalışmalarında popüler imgeleri yorumlamaya devam eder. Sergide sanatçının köpük bant kullanarak ortaya çıkardığı kadın portrelerini görüyoruz. Bantların üzerindeki köpük kısmını yer yer sökerek oluşturduğu geçirgenlik ve bu malzemeyi “çirkin” buluyor oluşu sanatçı için önemli ve bantların zamanla kazanacağı eskimişlik, yok olmaya yüz tutmuşluk hissi sanatçının bu malzemeyi kullanma sebebini özellikle açıklıyor. Bu seçkide portrelerin yanısıra ev ve havuz gibi mimari yapıları da alışılagelmedik perspektiflerden, çarpıcı renklerle oluşmuş, soyut sahnelere adapte edilmiş.

2015’in ikinci sergisinde Dirimart, ailesindeki on sanatçıdan renkli bir karma sergi ile bizleri karşılıyor. 9 Mart’ta izleyiciye sunulan ve her sanatçıdan yalnız bir işin sergileneceği seçkide, üretim yılları 2002’den 2014’e, tekniklerse serigrafiden yağlıboyaya, boncuk işinden c-print’e değişkenlik gösteriyor.

Franz Ackermann’ın dünya haritasının çeperlerine yaptığı yolculuklardan Darren Almond’un ayışığında çektiği manzaralara, Ghada Amer’in kadınlığın içlerine attığı bakıştan Thomas Bayrle’ın tekrarlarla organik olanı çürütürcesine motife çevirdiği bedenlerden Sabine Boehl’in boncuklarla bezediği desenlerinin içinde beliren figürleşmiş hikayelere, Marc Francis’in mikrokosmosunda gizlenmiş mitlerden Katharina Grosse’nin tuvalden sızarak yayılan renklerine, Sarah Morris’in geometriyi hem baş tacı hem de tersyüz eden form arayışlarından Ebru Uygun’un tuvali bozarak kurduğu düzenlere, ve son olarak da Ekrem Yalçındağ’ın patern olarak sunduğu rengarenk izlenimlerini göreceğimiz sergi, 9 Nisan’a dek ziyaret edilebilecek.