09 NİSAN, ÇARŞAMBA, 2025

Dönüşüm Çağının Derin Etkileri: “Daimi Yolcu” Sergisi

Dönüşüm çağının bireysel ile kolektif varoluş üzerindeki derin etkilerini kabul eden, insanların benimsemek zorunda kaldıkları çoklu roller ve kimlikleri keşfe çıkan “Daimi Yolcu” sergisi üzerine bir yazı.  

Dönüşüm Çağının Derin Etkileri: “Daimi Yolcu” Sergisi

Sanat, tasarım ve bilim, sürekli bir değişim hâlindedir. Bu durum her zaman geçerliliğini korusa da, küreselleşen bilgi çağında dönüşüm hızı dramatik bir şekilde artmıştır. 20. yüzyılın ortalarında bilgisayarlar ve ağların ortaya çıkışıyla başlayan bu çağ, kişisel bilgisayarlar, mikroişlemciler ve internetin hayatımıza girmesiyle genişlemiş, kişisel ve profesyonel alanları devrimsel bir şekilde dönüştürmüştür. 2000'lerden itibaren dijital devrim, sosyal medyanın ve bulut bilişimin yükselişiyle birlikte bu değişimleri daha da güçlendirmiştir. Günümüzde, “Bilgi Çağı” olarak adlandırılan yeni bir dönemin eşiğinde duruyoruz. Bu dönemde teknolojik gelişmeler, yapay zeka, dijital deneyimlerin içine dalma ve teknolojinin insan bedenleri ve zihinleriyle bütünleşmesi gibi olgularla şekillenerek Posthüman Çağı’nın başlangıcını işaret ediyor olabilir. Bu gelişmeler, bilgi yaratma, anlama ve paylaşma biçimlerimizi yeniden tanımlayarak bilgi akışını daha da hızlandırmıştır. Bilgi edinmek çok hızlı ve kolay hâle gelirken, anlamak ve eleştirel değerlendirme yapmak oldukça zorlaşmıştır. Dolayısıyla “doğru” bilgiye ulaşma sorusu, günümüzün en önemli meselelerinden biri hâline gelmiştir.

Bu belirsiz, zorlu ve dinamik zamanlarda, sabit kalmak, kesin sonuçlara ulaşmak veya nihai bir duruma erişmek hem imkânsız hem de anlamsız hissettirmektedir. Bunun yerine, sürekli değişen manzaralarda bitmek bilmeyen bir yolculuğun içinde buluyoruz kendimizi; varış noktaları akışkan ve geçici. Sonsuz bir arayışta, yeni gerçeklik katmanlarını keşfederek anlam ve kavrayış peşinde koşan “daimi yolcular” hâline geldik. Yolculuğun kendisi, artık bizim varış noktamız oldu.

​“Daimi Yolcu” sergisi, bu dönüşüm çağını ve bireysel ile kolektif varoluş üzerindeki derin etkilerini kabul ediyor. İnsanların bu sürekli değişim içinde gezinmek için benimsemek zorunda kaldıkları çoklu roller ve kimlikleri keşfe çıkıyor. Bunu yansıtmak adına, disiplinlerarası bir yaklaşımla, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde sanat, tasarım ve tiyatro alanlarında yaratıcı üretimler yapan, aynı zamanda fakültede asistanlık ve öğretim üyeliği görevleri üstlenen, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında güncel akademik tartışmalara yoğun bir şekilde katılan on genç sanatçı, tasarımcı ve tiyatrocunun eserleri yer alıyor. Sergi; Arzu Ocak, Atılay Aşkaroğlu, Bike Başaran, Cansu Canaslan, Furkan Uzun, Gökçe Camgöz, Işıl Eraslan, Kemal Köse, Yağızhan Çalışkan ve Zeynep Sarı’nın akademik topluluk içindeki yaratıcı, araştırmacı ve eğitmen rolleri arasındaki dinamik yaşamlarını gözler önüne seriyor.

Her katılımcının bu üç farklı yönü, güncel yaratıcı eserlerinin – resim, dijital illüstrasyon, tekstil heykeller ve tiyatro oyunları gibi – yanı sıra, fakülte bünyesindeki akademik araştırmaları ve katkılarıyla birlikte sunulmaktadır. Sergi, kişisel notları, yaratıcı projeleri ve akademik yazıları bir araya getirerek, profesyonel uğraşlarının katmanlı yapısını ortaya koymaktadır. “Daimi Yolcu”, sanatçıların, tasarımcıların ve performansçıların nasıl düşündüğünü, yarattığını ve yenilik yaptığını daha derinlemesine anlamamızı sağlar. Aynı zamanda, sergilenen geniş bir kavram, malzeme ve estetik yelpazesini birleştirerek, günümüz sanat ve tasarım dünyasının disiplinlerarası karakterine dikkat çeker.

Deneysel ve bütünsel yaklaşımıyla sergi, geleneksel formatların ötesine geçerek sanatsal üretim, akademik sorgulama ve eğitim uygulamaları arasındaki etkileşimi öne çıkarıyor. Genç bir sanatçı, tasarımcı, tiyatrocu, araştırmacı ve eğitmen olmanın bugünün hızla evrilen dünyasında ne anlama geldiğini ve bunun gerekliliklerini gözler önüne seriyor. “Daimi Yolcu”, alternatif bilgi üretim, anlama ve paylaşma yaklaşımlarını geliştirme açısından sanat, tasarım ve akademik çalışmanın anlamını da sorguluyor.

​Ocak, Aşkaroğlu, Başaran, Canaslan, Uzun, Camgöz, Eraslan, Köse, Çalışkan ve Sarı, kariyerlerinin henüz başında, varış noktalarının değişebileceği, evrilebileceği veya tamamen kaybolabileceği bir dünyada belirsizliklerle karşı karşıya. Ancak, her biri adım adım ilerleyerek sanat ve tasarım alanına önemli katkılar yapma hedeflerini sürdürmekte. “Daimi Yolcu”, onların mevcut yolculuklarını yakalarken, olası geleceklerine bir bakış sunuyor. Bu genç yaratıcıların sıradaki duraklarının neresi olacağını hayal etmek hem ilham verici hem de düşündürücü. Kültürel angajmanları, yaratıcı ruhları ve cesaretleri, değişim dolu bir dünyada yaşamanın, yaratmanın ve uyum sağlamanın ne anlama geldiğini sorgulatarak hepimize örnek oluyor. Onlara, “daimi yolcu”lar olarak güvenli ve anlamlı bir yolculuk diliyorum.

Marcus Graf küratörlüğündeki “Daimi Yolcu” sergisini 20 Nisan’a dek Decollage Art Space’de ziyaret edebilirsiniz.

Permanent Passenger

Art, design, and science are marked by a constant state of change. While this has always been true, the pace of transformation has dramatically accelerated in the globalized information age. Beginning in the mid-20th century with the advent of computers and networks, this era expanded with the introduction of personal computers, microprocessors, and the internet, revolutionizing both personal and professional spheres. Since the 2000s, the digital revolution, coupled with the rise of social media and cloud computing, has amplified these shifts. Today, as we stand on the brink of a new epoch—often referred to as the Knowledge Age—technological advancements suggest a transition into stages that may signify the dawn of a Posthuman Era, which is characterized by artificial intelligence, immersive digital experiences, and the integration of technology into human bodies and minds. These latest developments redefined how we create, understand, and share information, further accelerating the flux of knowledge. Indeed, gaining knowledge has become very quick and easy while comprehending and critically evaluating has become highly difficult. So, the question for getting the “right” information has become crucial these days.

In these uncertain, challenging, and dynamic times, remaining static, reaching definitive conclusions, or achieving a final state feels both unattainable and irrelevant. Instead, we find ourselves on an endless journey through ever-changing landscapes where destinations are fluid and transient. We have become permanent passengers, continually exploring new layers of reality in search of meaning and understanding. For us, the journey itself has become the destination.

The exhibition Permanent Passenger acknowledges this transformative age and its profound impact on both individual and collective existence. It explores the multiple roles and identities people must adopt to navigate this constant flux. To reflect this, the multidisciplinary exhibition features ten young artists, designers, and actresses who, beyond their creative practices in art, design, and theater, also contribute as assistants and instructors within the Fine Arts Faculty at Yeditepe University. Simultaneously, they engage in rigorous academic research as part of their master’s and PhD studies, delving into the latest scholarly discussions. This multifaceted engagement highlights the dynamic lives of Arzu Ocak, Atılay Aşkaroğlu, Bike Başaran, Cansu Canaslan, Furkan Uzun, Gökçe Camgöz, Işıl Eraslan, Kemal Köse, Yağızhan Çalışkan, and Zeynep Sarı, who balance their roles as creators, researchers, and educators within the academic community.

These three distinct facets of each participant are presented by showcasing their current creative work ranging from paintings, and digital illustrations, to textile sculptures and theatre plays alongside their academic research and contributions within the faculty. By integrating personal notes, creative projects, and scholarly writings, the exhibition reveals the layered nature of their professional endeavors. Permanent Passenger provides a deeper understanding of how artists, designers, and performers think, create, and innovate. It also underlines the transdisciplinary character of the current realm of art and design by interconnecting a wide range of exhibited concepts, materials, and aesthetics.

Through its experimental and holistic approach, the exhibition transcends traditional formats, highlighting the interplay between artistic production, academic inquiry, and educational practices. It sheds light on what it means—and what it takes—to be a young artist, designer, actress, researcher, and educator in today’s rapidly evolving world. Permanent Passenger also exposes the meaning of art, design and academic work for producing alternative approaches to understand, produce and share knowledge.

Ocak, Aşkaroğlu, Başaran, Canaslan, Uzun, Camgöz, Eraslan, Köse, Çalışkan, and Sarı are at the early stages of their careers. They face the uncertainties of a world where destinations may shift, evolve, or disappear entirely. Yet, they move forward step by step, pursuing their aspirations to become vital contributors to the art and design landscape. Permanent Passenger captures their current trajectory while offering a glimpse into potential futures. It is both inspiring and intriguing to consider where these young creatives will journey next. Their cultural engagement, inventive spirit, and courage serve as examples for us all by raising the question of what it means to live, create, and adapt in a world of constant change. I wish them a safe and meaningful voyage as permanent passengers.

0
1299
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage