13 HAZİRAN, SALI, 2023

“Şarkının Duygusunu Her Hücremde Hissediyordum”

Barış Demirel ile Türkçe pop tarihinin unutulmaz şarkılarından, Sibel Alaş’ın sesiyle özdeşleşmiş “Adam”ı 30 yıl sonra yeni bir yorumla yayımlama hikâyesini konuştuk.

“Şarkının Duygusunu Her Hücremde Hissediyordum”

Son zamanların üretken ve adından söz ettiren isimlerinden trompet sanatçısı, şarkıcı, şarkı yazarı ve prodüktör Barış Demirel bu kez “Adam” ile gündemimizde. Sibel Alaş’ın 90’lara damgasını vuran ve etkisi yıllar geçse de her jenerasyonun üstünde seyreden bu şarkısı Barış Demirel tarafından yeniden yorumlandı ve geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Şarkının tüm prodüksiyon, kayıt, enstrüman çalımları, aranjman ve mix'ini üstlenen Demirel, bu şarkıdan “keşke benim olsa dediğim bir şarkı varsa o hep “Adam”dı” diye bahsediyor.

​Barış Demirel ile 30 yıl sonra yeniden yorumladığı “Adam”ın hayatındaki yerine, kayıt sürecine ve şarkının yepyeni bir bakış açısıyla yeniden çekilen klibine ve gelecek albümünden haberlere dair merak ettiklerimizi konuştuk.

“Adam” büyürken fonda Türkçe pop müzik çalan ’80 sonu, 90’lı çocukların hayatında hep yeri olan bir parça oldu. Şarkıyla ilgili hislerinden bahsederken “Hayatımda özel bağ kurduğum bir şarkı bu” diyorsun. Bu özel bağı, “Adam”ı senin için bu kadar özel kılanın ne olduğundan bahseder misin?

Eğer “keşke benim olsa” dediğim bir şarkı varsa o hep “Adam”dı. Dönemin hem şarkıları hem de klipleri arasında en kaliteli ve ender çalışmalarından biriydi “Adam”. Şarkı nakaratı ile hemen akıllara gelirken akabinde klibi de konuşulmaya başlanır. Bu hâlâ böyledir. Senelerce arkadaş ortamlarında severek çalıp söyledim. Bana nedense hep huzurlu gelen bir şarkı oldu ya da melankolik gelmedi diyeyim. Dinleyen herkese melankolik, üzgün tatlar veriyormuş, şimdilerde bu konuda konuştuğum kişilerden bunu duydum.

Ben de “melankolik gelen” taraftayım ama oraya gelmeden önce… Sibel Alaş’ın sesinden ayrı düşünemediğimiz “Adam”ı 30 yıl sonra artık Barış Demirel’in sesinden duymaya başlamak güzel bir sürpriz oldu. Nasıl karar verdin bu şarkıyı 30 yıl sonra yeniden yorumlayıp yayımlamaya?

Son bir senedir konserlerimde çalmaya başladım. Geçen sene Bozcaada’da ilk kez konser sırasında şarkıyı söylemeye başladığımda her jenerasyondan insanın hep bir ağızdan eşlik ettiğini gördüm. Tamam dedim, bu şarkıyı kesin yayımlamam lazım.

​Üçüncü albümüm şu an hazır ve albümü kaydederken içinde mutlaka “Adam”a yer vermek istedim. Hatta ilk onu kaydederek başladım diyebilirim. Bağlı olduğum plak şirketi Universal Music Türkiye ofisinde konuyu ilk açtığımda üzerimde “Adam”ın Sibel Alaş’lı kapağının basılı olduğu bir tişört vardı. Çok istediğimi biliyorlardı ve sağ olsunlar nihayetinde şarkının haklarını aldık.

Şarkının sahipleri Sibel Alaş ve Mustafa Sandal’ın bu şarkının yeniden yorumlanması hakkındaki görüşleri neler oldu? Dönüşleri nasıl oldu yorumuna? Yakın zamanda Sibel Alaş’la da buluştunuz hatta.

Sibel Alaş ile geçen pazar akşamı konseri sonrası kulisinde tanıştık. Üzerinde “Adam”ın basılı olduğu tişörtü imzalattım, sarıldık, fotoğraflar çekildik. Beğendiğini, kendisini çok duygulandırdığımı söyledi. Şarkısını yıllar sonra yeni jenerasyonlardan birinin yorumlamasına çok mutlu olmuş. Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi çok samimi biriydi. Tanıştığıma çok mutlu oldum, duygulandım. Hani zaten 30 yıldır tanıyormuş gibi hissediyordum ama o akşam başkaydı. Mustafa Sandal ile henüz hiç iletişimim olmadı. Umarım o da beğenmiştir.

Parçayı dinlerken Alaş’ın sesindeki sakin, hüzünlü tavrı senin de koruduğunu hissettim ki senin için daha huzurlu bir etkisi varmış. “Adam” dinlediğimde üzerimde tam tarif edemeyeceğim bir kalp kırıklığı hissi bırakır. Sevgiliye dair yazılmış en içten parçalardan. Bu şarkıyı yorumlarken korumaya çalıştığın hislerden, bırakmak istediğin Barış Demirel etkisinden bahseder misin?

Şarkı öyle içten ki dediğin gibi… Benim içime işlemişti bu şarkı. Prodüksiyonu, hikâye anlatıcılığı ve klibi ile tamamen 90’lar Türkçe pop’unda bir başyapıt. Ona nasıl layık olunacağını biliyordum sadece. Orijinalindeki naif dokuyu bozmak istemedim ama her yanını kendimin tasarladığı, kendi ifadelerimle yeniden yorumlayışım gayet içime sindi. Şarkının duygusunu her hücremde hissediyordum diyeyim.

https://www.youtube.com/watch?v=9A7fdDKCF0M

Başta senin de bahsettiğin şarkının hafızalara kazınmış bir de video klibi vardır, kurgusu, duygusu, etkisi bahsederken bile nüfuz eder. Bir adam/sevgili yaratmak vardır Sibel Alaş’ın klibinde. Ve o “düşünüp düşünden ayrı kalma” durumu. Ancak bu kez Berat Tunç, bir adam/sevgili kaybetmek ve kuir bir hikâye olarak ele alıyor. Klibi izlerken sevgili öznesi üzerine yeniden düşündüm ve itiraf etmeliyim ne böyle bir kurgu ne de gözlerim dolu dolu izlemeyi bekliyordum. Klibin hikâyesinden, anlatıyı yeniden kurmanızdan ve yapım sürecinden bahseder misin?

Şarkının 95’teki klibi bir efsanedir. Net efsanedir! Berat hoca ile tanışmadan önce aklımızda eğlenceli ve orijinal klibe de selam çakan bir fikir vardı. “Bakın klipteki o adam şimdi ne hâlde!” gibi… Berat hoca “Böyle bir şarkıya Barbaros Hayrettin klibi gibi bir şey mi çekmek istiyorsunuz?” deyip bize hemen aklındakini anlattı. Azcık mahcup olduk ve fikrini hemen kabul ettik. Çok yükselmiştik.

​Ben şarkıyı söylerken hiç cinsiyet düşünmemiştim. Adamın adama söylemesi gibi gelmiyordu bana. Adam ya da kadın ne fark eder gibiydi, hiç düşünmemiştim. Yönetmenin bakış açısı hemen yakaladı bizi. “Durup da söyleyemediğin adımsa” diyor adam sevgilisine… Toplumdaki cinsiyet baskısını, o sansürü cenaze evinde görüyoruz. Baştan sonra kalp kırıcı bir hikâye.

Son olarak biz “Adam”ı loop’a almışken gelecek projelerinden, üçüncü albümden bizimle neler paylaşmak istersin?

Üçüncü albümüm bitti, hazır. Henüz net bir tarih belirlemedim ama çok bekletmek istemiyorum. İş birliklerim ve konserlerim devam ediyor. Onun dışında sürekli ev stüdyomda üretimdeyim. Öbür türlü yara benim kafam, biliyorum.

​Barış Demirel’in “ADAM” klibini buradan izleyebilir, şarkıyı farklı dijital platformdan dinleyebilirsiniz.

0
3435
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage