NELER OLUYOR
  • 13-07-2020

    Amsterdam’da çalışmalarını sürdüren sanatçı Bas Sterwijk, GAN (Generative Adversarial Network) isimli bir sistemle tarihi figürlerin binlerce fotoğrafını kullanarak ortaya çıkardığı hiper gerçekçi portrelerinden bir seri meydana getirdi.

    Yapay zekâ kullanılarak üretilen portrelerde Michelangelo’nun David’inden Napoleon’a, Özgürlük Heykeli’nin modelinden İsa’ya kadar birçok önemli figür görülebiliyor. Sterwijk, projesiyle tüm bu tarihi figürlerin gerçekte nasıl göründüklerini ortaya çıkarmayı amaçlıyor.

    Bas Sterwijk tarafından meydana getirilen “A.I. Generated Portraits”, sanatçının bir AI programı olan Artbreeder ile uzun süreli çalışması sonucu ortaya çıktı. Heykel ve portrelerde yüzü tanıyarak onları tanımlamaya çalışan sistem, daha sonra sanatçının ortaya çıkan veriler üzerine çalışmasıyla ilginç verilerin elde edilmesini sağladı. Sterwijk’in çalışmanın son aşamasında tarihi figürlerin göz, ten, saç rengi gibi ayırt edici özelliklerine karar vermesiyle portreler tamamlandı. Birçok farklı çalışmadan yararlanan Sterwijk için bu aşamada ortaya çıkan verileri değerlendirmek oldukça kolay ve çalışmalar, sanatçının daha iyi işler çıkarabileceği konusunda oldukça umutlu görünüyor.

    ​Kaynak: Designboom

    1.: Vincent Van Gogh
    2: Queen Elizabeth
    3.: Rembrandt
    4.: Napoleon
    5.: İsa Mesih
    ​6.: George Washington

    0
    0
    2006
  • 13-07-2020

    Salgın nedeniyle insanların sosyal mesafeye daha fazla dikkat etmek zorunda kaldığı bu günlerde Studio 212 Fahrenheit yeni bir çalışma başlattı. “Personal Space” isimli çalışma, küresel salgın düzenlemelerinden ve sosyal mesafe ihtiyacından etkilenerek Hollanda’daki her bir birey için kişisel bir alan yaratıyor. Çalışma, The Groningen Centre for Visual Arts (CBK Groningen) tarafından uzun soluklu bir projenin ilk adımı olarak tasarlanıyor.

    Studio 212 Fahrenheit, konuyla ilgili paylaşımında “Covid-19 bize aramızdaki mesafeye dikkat etmek zorunda olduğumuzu hatırlattı,” açıklamasında bulundu. Projenin ana fikri olaraksa şu sorular ön plana çıktı: “Eğer Hollanda’daki insanlar arasındaki minimum mesafe 1.5 metreyse maksimum mesafe ne kadar olabilir? Böyle bir durumda Hollanda’daki her bir birey için ne kadar alan ortaya çıkar?”

    Sanatçılar proje kapsamında 49.03 metreye 49.03 metre ölçüsünde kare alanlar tasarladı ve bunu 2404 metre karelik bir alana yaydı. Sanatçılar bu projeyle Hollanda’daki her bir bireye ne kadar alan düşebileceği üzerine hesaplamaları farklı bir yolla ortaya koydu.

    ​Kaynak: Designboom

    0
    0
    991
  • 12-07-2020

    Londra’daki Hyde Park’ta gösterilen Christo ve Jeanne-Claude’un son kamusal çalışması London Mastaba artırılmış gerçeklikle yeniden keşfedilmeyi bekliyor. Serpentine Galleries ve Acute Art iş birliğiyle gerçekleştirilen projeyle sanatçıların ortak çalışması yaz boyunca the Acute Art App ile daha yakından ve detaylı olarak izlenebiliyor.

    İlk kez 2018 yılında tanıtılan çalışma, 7000 renkli varilin sanatçılar tarafından bir araya getirilmesinden meydana geliyor. London Mastaba, Christo ve Jeanne-Claude çiftinin Birleşik Krallık’taki ilk büyük kamusal çalışması olmasıyla da önemli bir değer ifade ediyor.

    Geçtiğimiz mayıs ayında Christo’nun ölümünün ardından hayata geçen proje, sanatçı çifte bir saygı gösterisi niteliği de taşıyor. Sanatçıların önemli işlerini yeniden hatırlamak için büyük bir fırsat olan London Mastaba, çiftin diğer büyük kamusal işleri için de zemin hazırlıyor.

    Christo ve Jeanne-Claude daha önce Berlin’deki Wrapped Reichstag (1972–95) ve Miami’deki Surrounded Islands (1980–83) isimli çalışmalarıyla da büyük bir başarı yakalamış, birçok prestijli ödül kazanmıştı.

    ​Kaynak: Designboom

    0
    0
    1649
  • 11-07-2020

    Çinli sanatçı ve aktivist Ai Weiwei, salgın süreci boyunca çeşitli organizasyonlara yardım etme amacıyla büyük bir projeye girişti. Sanatçı, insan hakları konusunda çalışma yürüten yardım kuruluşlarını desteklemek için bir dizi yüz maskesi yaptı ve bunları eBay üzerinden satışa sundu.

    Ai Weiwei, eBay üzerinden satışa çıkardığı maskelerin her birisi için 50 dolar, maske serisini içeren paketler için 300 dolar ve 20 farklı işi içeren koleksiyonlar içinse 1500 dolarlık bir etiket belirledi. Maskeler bir ay boyunca satılmaya devam edildi. Sürecin ardından geçtiğimiz gün Instagram hesabı üzerinden bir açıklama yapan sanatçı toplamda 22.528 adet maskenin satın alındığını duyurdu. Satışla birlikte 1.432.700 dolar toplayan sanatçı, bu geliri olduğu gibi yardım kuruluşlarına yönlendirdi.

    Sanatçının elde bastırdığı maskeler Ai Weiwei’nin insan hakları ve özgür işler konusundaki ikonik figürlerini bir araya getiriyor. Ülkesi Çin’in en önemli çağdaş sanatçılarından birisi olan Weiwei, aynı zamanda mevcut yönetime olan muhalifliğiyle de tanınıyor.

    ​Sanatçı konuyla ilgili de şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Yaptığım işleri günlük yaşantımızla, sıradan şeylerle, tanıdığım insanlarla ilişkilendirmeye çalışıyorum. Onlara daha sonraysa benzer şekilde çeşitli sorgulamalarımı ve sorularımı ekliyorum.”

    ​Kaynak: Designboom

    0
    0
    941
  • 10-07-2020

    Sotheby’s’in Hong Kong’da düzenlediği müzayededen peş peşe rekor haberleri gelmeye devam ediyor. Kurumun son olarak perşembe günü gerçekleştirdiği açık arttırmayla birlikte toplam satışı 76.8 milyon dolara (595 milyon Hong Kong dolarına) ulaştı.

    Geçtiğimiz gün Hong Kong’da düzenlenen açık arttırmada David Hockney’in 30 Sunflowers (1996) isimli çalışması 14.8 milyon dolara satılarak rekor kırdı. Satış, Asya’da Batılı bir sanatçı tarafından gerçekleştirilen en pahalı ikinci büyük çalışma oldu.

    Daha önce sadece bir sahibi olan natürmortun yaklaşık 10.3 milyon dolara (80 milyon Hong Kong dolarına) satılabileceği düşünülüyordu. Bu satış fiyatını aşan eser, beklentilerin üzerinde bir performans gerçekleştirerek önemli bir başarıya imza attı. 30 Sunflowers daha önce, 2011 yılında, 2.5 milyon dolarlık bir etiketle açık arttırmaya çıkarılmıştı.

    Öte taraftan Asya’daki koleksiyonerlerin son yıllarda Avrupalı ressamlara olan ilgisi ve modern eserlere yönelmesi oldukça dikkat çekiyor. Son olarak Hockney’in çalışması ile birlikte Çin ve Asya pazarındaki Avrupalı sanatçılara ait çalışmalara bir yenisi daha eklenmiş oldu.

    ​Kaynak: ArtNews

    0
    0
    933
  • 10-07-2020

    Sufjan Stevens yeni şarkısı My Rajneesh’i yayımladı. Şarkı, Stevens’ın 31 Temmuz’da yayımlanacak 12 dakikalık yeni teklisi America’nın iki şarkısından biri olarak dinleyicilerin beğenisine sunuldu.

    Sufjan Stevens’ın şarkısına Stephen Halker’ın illüstrasyonları eşlik ediyor. Bhagwan Shri Rajneesh veya bilinen adıyla Osho’ya dair olan çizimler şarkı boyunca izleyicilere farklı dünyalara uzanan geniş bir düşünce evreni vadediyor. Rajneesh hareketinin öncüsü olan Osho, insan sevgisi, dünya hayatını olduğu gibi benimseme ve barış içinde yaşama gibi konular hakkında yaptığı konuşmalarla tanınıyor. Stevens, her fırsatta Osho’nun kendisi için önemli bir isim olduğunu ifade ediyor.

    Sufjan Stevens, bu yeni çalışması kapsamında yaptığı açıklamada My Rajneesh’in yeni albüm çalışması The Ascension’da yer almayacağını da belirtti. Albümün 25 Eylül 2020’de Asthmatic Kitty etiketiyle yayımlanması planlanıyor.

    Bu yılın başlarında Sufjan Stevens ve üvey babası Lowell Brams, ortak albümleri Aporia’yı da çıkarmışlardı.

    My Rajneesh’i buradan dinleyebilirsiniz.

    ​Kaynak: Pitchfork

    0
    0
    1219
  • 10-07-2020

    The Orwell Foundation tarafından George Orwell adına düzenlenen; yazarın doğruluk, dürüstlük ve sadakat değerleri ışığında, Politik Yazın ve Politik Kurmaca dalında armağan edilen Orwell Ödülleri’nin sahipleri belli oldu. Politik Kurmaca dalında bu yılın kazananı The Nickel Boys (Nickel Çocukları) ile Colson Whitehead oldu.

    Kitabın bu ödüle değer görülme nedeni olarak sahici karakter tasvirleri ve yozlaşmayla ırksal vahşeti olduğu gibi betimlemesi gösterildi. Kitap dilimizde Siren Yayınları tarafından geçtiğimiz yıl Nickel Çocukları adıyla yayımlandı. Ayrıca kitap 2020 Pulitzer Ödülü'nde Kurgu Ödülü'nün de sahibi oldu.

    Politik Yazın ödülü ise Kate Clanchy’nin Some Kids I Taught and What They Taught Me kitabı seçildi.

    Orwell Ödülleri’nin kısa listesini okumak için buraya tıklayın.

    0
    0
    830
  • 10-07-2020

    HBO’nun Ingmar Bergman’ın aynı isimli eserinden uyarlanacak Scenes From a Marriage’in oyuncu kadrosu şekillenmeye başladı. Variety’nin projeyle ilgili edindiği yeni bilgilere göre filmin başrollerinde Oscar Isaac ve Michelle Williams yer alacak.

    Ingmar Bergman tarafından 1973’te bir İsveç televizyonu için çekilen yapım 6 bölümden oluşuyordu. Bergman tarafından yazılıp yönetilen serinin başrollerini ise Liv Ullmann ve Erland Josephson yer alıyordu.

    Hagai Levi tarafından yazılıp yönetilecek Scenes From a Marriage’in yeni versiyonunda Amerikalı bir çiftin ilişkileri konu alınıyor. Çiftin evlikleri, aşkları, birbirlerine karşı hissettikleri, arzuları ve boşanma süreçlerine odaklanacak dizi, izleyicilere karmaşık bir ilişkinin nelere mal olabileceğini ve insan hayatını nasıl değiştirebileceğini ön plana çıkarmayı arzuluyor.

    Yeni HBO dizinin yapımcılığını da Hagai Levi üstlenecek. Filmin yapım ekibinde ayrıca Michael Ellenberg, Media Res. Amy Herzog, Lars Blomgren, Daniel Bergman ve Blair Breard gibi isimler yer alacak.

    HBO’nun eski drama bölümü yönetim başkanı Michael Ellenberg, konuyla ilgili daha önce yaptığı açıklamalarda Scenes From a Marriage üzerine çok uzun bir zamandır çalıştığını ifade etmişti.

    Dizinin bir başka ilginç özelliği de Ellenberg ve Levi’yi uzun bir süre sonra yeniden ortak bir proje etrafında bir araya getirecek olması. İkili daha önce Ellenberg’in HBO’da çalıştığı süreçte birçok ortak projeye hayat vermişti.

    ​Kaynak: Variety

    0
    0
    1047
  • 10-07-2020

    2017 yılında gerçekleşen Grenfell Tower yangınında henüz 24 yaşında hayata veda eden İngiliz-Gambiyalı sanatçı ve fotoğrafçı Khadija Saye, Londra sokaklarında adına düzenlenen bir sergiyle onurlandırılıyor. Londra’nın Batı yakasında oldukça geniş bir alana yayılan sergi “In This Space We Breathe” başlığını taşıyor.

    2017 Venedik Bienali’nin Diaspora Pavilion isimli bölümünde temsil edilen en genç sanatçı olma unvanını elinde bulunduran Khadija Saye, eserlerine taşıdığı farklı kültürel öğe ve kimliklerle ön plana çıkıyor.

    Bu halka açık sergi kapsamında Batı Londra’da yer alan Grenfell Tower bölgesine 1 mil uzaklıktaki bir alana Saye’nin poster boyutundaki 9 çalışması yerleştirildi. Sergi dolayısıyla gösterilen eserler orijinal olarak Saye tarafından yaratıldı.

    Çalışmalarının büyük çoğunluğu Grenfell Tower yangınında yok olan sanatçıdan günümüze çok az eser kaldı. 2017 Venedik Bienali kapsamında gösterilen 6 çalışması, bu bağlamda günümüze ulaşan nadir Saye çalışmaları olarak sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

    Konuyla ilgili Britanya İşçi Partisi’nden bir politikacı ve Saye’nin arkadaşlarından olan David Lammy, The Guardian’a şu açıklamalarda bulundu:

    “Bu sergi bize insanlığımızı ve bu yangında kaybettiğimiz insanları hatırlatıyor. Saye’nin yaratıcı ve sevimli ruhu bize bu çalışmalarında onun güzel ruhunu da duyumsatıyor.”

    ​Kaynak: Artsy

    0
    0
    950
  • 09-07-2020

    Francis Bacon’ın Triptych Inspired by the Oresteia of Aeschylus adlı tablosu geçtiğimiz günlerde Sotheby’s’de gerçekleştirilen sanal açık arttırmada 84 milyon dolara satıldı.

    Katılımcılar Londra’dan canlı olarak yapılan çevrim içi müzayedeye telefon ve video-konferans yoluyla katıldı. Müzayede sırasında Francis Bacon’ın 1981 tarihli Triptych Inspired by the Oresteia of Aeschylus başlıklı tablosu da satışa sunuldu. Tablonun 60-80 milyon dolar barajında satılacağı düşünülüyordu.

    Beklenenin üzerinde bir çekişmeye tanık olunan tablo için New York ve Hong Kong’dan iki koleksiyoner arasında ciddi bir çekişme yaşandı. Tablo nihayetinde Çinli koleksiyoner tarafından 84 milyon dolara satın alındı.

    Sotheby’s’in farklı bir formatla gerçekleştirdiği müzayede, dünyanın birçok farklı yerinden koleksiyoner ve sanatseverlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Sotheby’s’in Avrupa Bölge Sorumlusu Oliver Barker konuyla ilgili yaptığı açıklamasında bu müzayedenin kendileri için oldukça önemli olduğunu ve bu yeni sistemin onlar için “sinematik bir yapımın merkezinde” olmaya benzer bir his uyandırdığını ifade etti.

    Tablo satışının eser için belirlenen fiyatın üzerinde sonuçlandığını ifade eden Barker, Bacon tarafından üretilen çalışma için 10 dakika süren bir açık arttırma düzenlendiğini sözlerine ekledi.

    ​Ayrıca aynı akşam Roy Lichtenstein’ın "White Brushstroke I" adlı eseri 25.4 milyon dolara, Jean-Michel Basquiat’ın "Untitled (Head)" eseri 15.2 milyon dolara satıldı. Müzayede sonunda eserlerin %93’ü satıldı ve toplamda 363.2 milyon dolar gelir elde edildi.

    ​Kaynak: CNN

    0
    0
    1286
DAHA FAZLA
Geldanlage