Bir Nabız Gibi Atan Öyküler

Türk edebiyatında öykü yazarları arasında önemli bir yere sahip olan Özcan Karabulut’un yıllar sonra yayımladığı Muhteşem Tutkularımızın Bir Sonraki Saati, Can Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı.

Öykülerindeki kahramanlara kendinden parçalar ekleyen Karabulut, okuyucusunun gerçeklik duygusunu hep canlı tutuyor. Bu kitap da aşkın ve hayatın, bireyselle toplumsal olanın kesiştiği yerden kavrıyor okuru. Yazar, tüm duyguların, acıların, sevinçlerin, tutku ve düşmanlıkların alabildiğine yoğun yaşandığı en canlı noktalarda arıyor öykülerini.
Karabulut’un öyküleri coğrafyayı, sınırları, kimlikleri, tüm bunların görece gücünü, güçsüzlüğünü, sınırlarla birlikte kişisel hırsların da anlamsızlığını ve kentli insanın sürekli boşa kürek çekmesinin kaçınılmaz bir sonuç olduğunu göstermeye çalışıyor.

“O akşamüstünden sonra anlatacaklarımda ne bir baba figürü ne mahrem sevişmeler ne de sınır tanımayan küfürler var. Ne de, başörtülü kadın, tuhaf saplantılar ya da Yeşil Köşk’ün lambası. Willys’i, Cin Nuri hikâyelerini ve daha pek çok şeyi ardımda bırakıyorum.Dönüşte yaşlılar bakımevinin önünden geçerken Esra’nın aklımı kurcalayan sorusunu anımsıyorum. Kim miyim? Neci miyim? Artık baba meselesine kendi ölüm meselesi de eklenmiş, ezelî bekâr, ezelî yalnız bir adam.”(Kitaptan)

“Yalnızın yürüdüğü sokak, dünyanın her yeridir!”(Kitaptan)

Muhteşem Tutkularımızın Bir Sonraki Saati
Özcan Karabulut
Can Yayınları
13 TL

Eser: Victor Beuren