04 NİSAN, SALI, 2017

“Sokakta Var Olmak Özgür Bir Eylem”

Çoğunlukla şehrin duvarlarında karşılaştığımız Rad Dar, ilk kişisel sergisi “Zaman Hırsızları” ile Space Debris Art’ta sanatseverlerle buluştu. Sanatçı bu kez duvar resimleriyle değil resim ve heykelleriyle karşımıza çıktı. 

“Sokakta Var Olmak Özgür Bir Eylem”

İstanbul, Köln, Sidney gibi şehirlerin duvarlarına yaptığı grafitilerden tanıdığımız Rad Dar; kişisel kimliği, toplumsallaşma sürecinde zamanın bize kaybettirdikleri ve bizden çalınanlara odaklanan bir sergi ile izleyiciyle buluştu. Kendisiyle tuvallerden duvarlara geçişi, “Zaman Hırsızları” ve sanatı üzerine konuştuk.

Akademide resim eğitimi aldıktan sonra neden tercihini tuvallerden değil de şehir duvarlarından yana kullandın? Grafitiye ilgin ne zaman başladı?

Sokak sanatına lisede hiphop kültürüyle haşır neşir olduktan sonra başladım. Kültür içerisinde ifade alanı olarak grafitiyi kullandım ve bu alanda yaptığım çalışmalar akademiye girmeme yardımcı oldu. Bir yandan “grafitto” ilkel bir istenç. Mağara duvarından; Antik Mısır’a, Fransız banliyölerine uzanan bir tarih. Sokakta var olmak özgür bir eylem. Biraz da tarihin açık kaydı…

Yüzeyler arasında boyarken tavrım değişmiyor ama malzeme ve yüzeyi gözeterek hareket ediyorum. Her şey olduğundan daha fazla ilintili birbiriyle. Resim bir noktada çerçeveden öteye gidemiyor. Yüzey ile imlerin buluşması bir ifade biçimi. Bunu sokak duvarı ve tuval olarak ayıramıyorum, aslında her ikisi de ifade için araçtır. Biraz da kullanılan zaman ve an ile ilgili her şey. Sokak duvarı şimdinin zamanındadır, tuval ise biraz daha geniş zamanda. Sokakta kulanabileceğin yüzey ve kompozisyon neredeyse sınırsız ve anonim. Üstelik şehrin geçirdiği zaman ile ilişkili. İnsanlarla direkt iletişim halinde ve kamuya ait. Hayatın içinde biraz da olsa anonim kalabilmek hoş bir şey. Bunlar sokakta üretim yapmamı teşvik eden unsurlar.

Rad Dar, "usülsuz beklenti / (anamolous anticipation)", tual üzerine akrilik, 210x110cm2017, detay, sanatçı ve Space Debris izniyle. ​

Sokak sanatçılarının mahlaslarının hep bir hikâyesi vardır. “Rad Dar”ın hikâyesini, neden bu ismi seçtiğini anlatır mısın? 

Grafiti yaparken yazılama için tag arıyordum kendime. “Rad”ın harfleri ve kelime anlamı hoşuma gitti. Rad: İyilik sever, cömert, eli açık gibi anlamlara geliyor ve Osmanlıca bir kelime. Fakat birçok dilde farklı anlamlarda ve terimlerde de kullanılıyor. Dar ise: Sahip olunan, geniş olmayan, sıkı, barınak, yurt gibi anlamlarda kullanılıyor. İşleri biraz birbirine karıştırmayı seviyorum ve olduğunca kapsayıcı olmaya çalışıyorum. Rad Dar bir palindrom, ters yada düz okuduğumuzda aynı şeye: Rad Dar’a ulaşıyoruz. 

Sergi için özel bir çalışman oldu mu? Eserlere karar verme sürecin nasıl gelişti?

“Zaman Hırsızları” uzun süredir anlatmak istediğim bir hikâyeydi. Biraz da ertelenmiş bir proje. Space Debris Art alışılagelmiş sanat galerisi anlayışının sınırlarını inisiyatif ruhuyla zorlayan, dışına çıkmaya çalışan bir alan. Anlayış olarak sanatçıyı özgür kılan mekân, deneyselliğe imkân sağlıyor. Mekânın hem alan olarak hem galeri olarak projeyi kapsayabileceğini düşündüm. Dolayısıyla biraz mekânla birlikte gelişti sergi. İşleri de galeriye göre tasarlayıp yerleştirdim. Bütün işler hikâye içerisinde birbiriyle ilintili. Usülsüz Beklenti ve Lost & Found resimleri serginin çıkış noktaları. Usulsüz Beklenti hariç diğer resimleri sergi mekânı belli olduktan sonra, mekâna göre ürettim. Üretim içerisindeyken zamanın akışına inanıyorum. Kendi yolcuğumda maruz kaldığım durumları bir öge olarak kompozisyon içerisine yerleştiriyorum.

Serginde “sistem içinde zamanın bireye kaybettirdiklerine” odaklanıyorsun. Kim bu “Zaman Hırsızları”?

En başta biz, sonra siz, belki de en önce onlardır. Aslında esas dikkat çekmek istediğim durum: İnsanın kendi varoluşunu keşfetmeye zahmet bile etmeden kendisini sistemin bir parçası haline getirmesi. Adanmış hayatlar ve hayaller… Bence biraz hesapsız davrandık son zamanlarda. Tüketim için üretirken hiç düşünmedik. Bana sorarsanız olmayan bir hayalin peşinden gidiyoruz. Ve bununla yüzleşmeye sadece korkuyoruz. Her şey apaçık değil mi? Ay gibi! Ailede başlıyor ya mücadele. Varoluşunu keşfeden bir canlıyı kendini tamamlamaması için kim tutabilir ki?

Aşık Veysel’in bir sözü var: “Harekete kimse mani olamaz”. Düşünürken vicdanımızı tuvalette unutmuşuz. Sifon düzgün çalışmıyor iyi ki.  

©Nazlı Erdemirel

Eserlerinde galeri içindeki yerlerini, gösterim biçimleri konusunda bir katkın oldu mu? Mekân sadece bir alan mı yoksa işinin parçası mı?

Sergi biraz da galerinin alanıyla birlikte gelişti. Ama genel olarak üretimlerime mekânı da katıyorum sokak sanatından gelen bir alışkanlık. Mekânı işin bir parçası haline getirmenin bağlamı güçlendirdiğini düşünüyorum.

Sokakların özgürlüğü karşısında bir galeride var olmak senin için ne ifade ediyor? 

Sokaklar her zaman özgür müdür? Ya da galeriler bir zindan mıdır? Sokaklarda ve galerilerde kimlerin olduğu önemlidir. Her ikisinde de özgür olmak orada kimlerin ve nelerin olduğu ile ilintilindir. Koşulsuz değildir. 

Sergiyi ziyaret eden katılımcıların tepkileri nasıl oldu?

Biraz şaşırdılar; heykeli tekinsiz, resimleri renkli ve şiirsel buldular. Açılış programında duyurusu yapılmadan iki performans gerçekleşti. Gelen izleyiciyi işlerin içine dahil etmek adına; İskeletor dj seti ile eserlere ses ekledi, ardından Ağaçkakan ise rap performansıyla sözlere döktü. Parti havası hakimdi açılışa. Gelen izleyiciler için değişik ve özel anlar yaşandı, bu da tepkileri olumlu yönde etkiledi.

©Nazlı Erdemirel

Belediyelerin ve özel işletmelerin iş birliğiyle binaların cephelerinde murallarla daha çok karşılaşıyoruz. Türkiye’de sokak sanatı konusunda son yıllarda gerçekleşen bu üretimlere baktığımızda bir gelişimden söz etmek mümkün mü? Senin fikrin nedir?

Tabii ki gelişim söz konusudur. Her gün sokakta sanat üreten insanların sayısı çoğalıyor. Bunda malzemenin çeşitliliği, ulaşılabilirliği ve internetle birlikte gelen iletişim ağının etkisi çok büyük. Paylaşım arttıkça etkileşim gerçekleşiyor, bu da daha iyi işlerin çıkmasını her geçen gün tetikliyor. Önümüzdeki yıllar daha da iyi işlerle karşılaşacağız.

Seni daha çok yaptığın murallarla tanıyorduk şimdi de resim ve heykel yerleştirmelerini görüyoruz. Daha önce de roadside.picnic ve Elektro Hafız’ın da albüm kapak görselleri için çalışmalarda bulunmuştun. Bu sıralar planladığın ya da yapmakta olduğunun başka projeler var mı?

Kasım ayında Tüyap Sanat Fuarı'nda Ağaçkakan ve İskeletor ile birlikte A.İ.R. projesini gerçekleştirmiştik. A.İ.R. çeşitli kamu alanlarında baskınlarına devam edecek. Önümüzdeki dönem biraz daha performansa dayalı işler sergilemeyi düşünüyorum. Yine belki bir iki plak kapağında gözükebilirim.

Hayalinde dış mekân olarak boyamak istediğin bir yer var mı?

Duvar boyamaktan ziyade Şişhane tersanesindeki vinçleri boyamak, işleyişlerini engellemeden onları birer heykele dönüştürmek isterdim.

“Zaman Hırsızları” 1 Nisan’a dek Space Debris Art’ta görülebilir.

0
6040
1
Fotoğraf: Nazlı Erdemirel
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Advertisement
Geldanlage