11 EYLÜL, PAZARTESİ, 2017

İstikamet Karaköy!

İstanbul sanat dünyası yoğun bir tempoyla başladığı yeni sezonda birtakım değişiklikleri ve yenilikleri de deneyimliyor. Artık sergi ve açılışların merkezi olmaktan çıkan İstiklal Caddesi ve Taksim bölgesinden uzaklaşan galeriler Karaköy ve Dolapdere taraflarına yeni adreslerine taşınıyorlar. Mixer, Pi Artworks, .artSümer ve Galeri Nev güçlerini birleştirerek aynı binada yer alırken SANATORIUM da .artSümer’in eski yerinde yeni sezona “merhaba” diyecek.

İstikamet Karaköy!

Yeni sezon haberleri ardı ardına gelmeye devam ederken ilgimizi çeken ve merakla beklediğimiz bir olay da birçok galerinin Karaköy’e taşınması oldu. Bu galeriler arasında Mixer, Pi Artworks, .artSümer, SANATORIUM ve Galeri Nev yer alıyor. Mixer geçmişte Karaköy’de yazlık olarak kullandığı mekâna geri dönerken bu defa binayı Pi Artworks, .artSümer ve Galeri Nev ile paylaşacak. SANATORIUM ise .artSümer’in eski yerinde konumlanacak. Mixer, Pi Artworks, .artSümer ve Galeri Nev’in sergileri önden açılırken bina açılış kutlaması ve sergi kokteylleri için tarih ise 20 Eylül olarak belirlendi. Galerilerle taşınmaya karar verme hikâyelerini, neden Karaköy’ü seçtikleri ve hedeflerini konuştuk.

Pi Artworks-Yeşim Turanlı

Beyoğlu’nun durumunu biliyoruz. Ancak sizin taşınmaya karar verme hikâyeniz nedir? Neden Karaköy’de karar kıldınız?

2018 Pi Artworks’un 20. senesini işaretliyor. Mısır Apartmanı’nda ise altıncı senemizi tamamladık. Ortaköy’de başlayan hikâyemiz, sırası ile Tophane ve İstiklal Caddesi’nde devam etti. İlk günden itibaren değişen galeri haritasi ile birlikte biz de kendimizi değişime açık tutmaya çalıştık. Karaköy gelişen değişen bir bölge, biz de bu değişimin içinde olmak istedik. Ayrıca otoparkın olması, eser giriş çıkışının çok daha kolay gerçekleşecek olması, ulaşım kolaylığı gibi pratik sebeplerimiz de var. Ama en önemlisi bir galeri binası olması. Juma Karakoy Art bir ilke imza atarak dört galeriyi bir araya getirdi. Çok heyecan verici bir ilk...

Taşınılacak bina tamamen galeriye özel şekilde inşa ediliyor. Karar ve direktifler ne yönde oldu?

Pi Artworks Londra 250 metrekareye yayılan, 4.5 metre tavan yüksekliği olan mükemmele çok yakın klasik anlamda bir “White Cube”. İstanbul galerimizi daha alternatif, deneysel bir mekân olarak kurgulamak istedik. Açık alanlar üzerinden tasarlanan mekân, izleyiciyi galeride daha çok zaman geçirmeye davet ediyor. Ayrıca tüm mekânımızın önünde var olan 20 metre uzunluğundaki açık alanımızı da heykel terası olarak değerlendireceğiz. Açılış için gelecek olan ilk heykeller Mehmet Ali Uysal ve Osman Dinç‘e ait.

Son zamanlarda Dolapdere’ye sanat kurumlarınca bir hareketlilik geldi, orayı da düşündünüz mü?

Hayır hiç düşünmedim. Neden mi? 20 seneden beri Londra dahil hiç bozmadığım bir prensip: Evim galeriye 10dk yürüme mesafesinde olmalı!

Karaköy’de Beyoğlu’ndan farklı olarak nasıl bir kitleyi hedefliyorsunuz?

Herkesi!

*Pi Artworks İstanbul, Nancy Atakan’ın “Çizgiler Camiası” isimli kişisel sergisine 11 Eylül – 21 Ekim tarihleri arasında ev sahipliği yapacak. Küratörlüğünü Aslı Seven’in üstlendiği sergi, Pi Artworks İstanbul’un Karaköy’deki yeni mekânında yer alacak. Nancy Atakan’ın son dönem keten ve keçe üzerine nakış işlerini bir araya getiren “Çizgiler Camiası”, dişi soy bağları ve kuşaklar arası aktarıma dair en öznel ve yerel hikâyeleri geniş tarihsel anlatılarla örerek modernizmin Türkiye’deki izleğinde kadınlara biçilmiş olan rolü işleyecek. 

©Nazlı Erdemirel

Mixer-Bengü Gün

Sizi Taksim’den taşınmaya iten sebepler nelerdi?

Kasım 2015'te Sıraselviler’e taşındığımızda Beyoğlu'nda hâlâ aktif bir sosyal ve kültürel döngü vardı. İstiklal Caddesi ve İnönü Stadyumu patlamalarının ardından insanların eli ayağı çekilmeye başladı. Bunun sonucu olarak yıllardır Beyoğlu'nda konumlanan mekânlar birbiri ardına kapanmaya başladı. İnsanların Beyoğlu'na gelme nedenleri azaldı. Bu bizim gibi birçok sanat mekânının da son bir senedir sıkça konuştuğu, üzerine kafa yorduğu bir konuydu.

​Bunların dışında Mixer olarak diğer galerilerle birlikte olma fikrini kurulduğumuz günden beri savunuyor ve çeşitli alternatifleri sürekli arıyorduk. Karaköy'deki bu oluşum da bu anlamda bizi çok heyecanlandırdı. Daha önce Yazlık Mixer olarak yaklaşık sekiz ay bu mekânda sergiler ve etkinlikler yapmıştık. O anlamda da aslında organik bağımızın olduğu, tanıdığımız bir lokasyon. Kararımız çok zor olmadı bu açıdan.

Peki neden Karaköy?

Karaköy'ün ulaşım açısından çok elverişli olduğunu düşünüyoruz. Vapur ve motor hatları Anadolu Yakası’na, tramvay hattı ise Beşiktaş ve tarihi yarımadaya bağlıyor. Bu nedenle hem turistlerin hem de yerel izleyicinin bu konuma kolayca ulaşabileceğini düşünüyoruz. Şu anda aktif bir sosyal hayatın olması da bu bölgeyi cazip kılıyor. 

Taşınılacak bina tamamen galeriye özel şekilde inşa ediliyor. Karar ve direktifler ne yönde oldu?

Bina tamamen galerilerin yönergeleri ile ihtiyaçlara uygun olacak şekilde planlanmış durumda. Tavan yükseklikleri, havalandırma sistemleri, izleyici akışı gibi konular dikkate alınarak ilerleniyor. Ayrıca her galeri de kendi ihtiyacına uygun düzenlemeler yapıyor. Mesela Mixer, galeri içerisinde yine bir proje alanı barındıracak. Ayrıca hep istediğimiz şekilde bir video odası yapma şansımız da oldu. İnşaatı yapan Juma'nın da bu konuda özverili davranması sayesinde öngörebildiğimiz ihtiyaçlara göre mekânın oluşumuna en baştan yön verebiliyoruz. 

Son zamanlarda Dolapdere’ye sanat kurumlarınca bir hareketlilik geldi, orayı da düşündünüz mü?

Bu süreçte İstanbul içerisinde birçok semti düşündük ve araştırdık. Dolapdere de uygun bir alternatif olabilirdi ama oranın biraz daha zamana ihtiyacı olabilir. Karaköy'deki bu mekânın böyle bir birlikteliğe elverişli olması öncelikli tercih nedenimiz oldu aslında.

Karaköy’de Beyoğlu’ndan farklı olarak nasıl bir kitleyi hedefliyorsunuz?

Binada yer alacak tüm galerilerin farklı kitleleri var, o nedenle bu birlikteliğin herkes açısından daha yeni kitleler kazandıracağına eminiz. Biz Mixer olarak mevcut koleksiyonerlere ek olarak daha geniş bir sanat izleyicisi yaratmak yönündeki etkinliklerimize ve çabamıza devam edeceğiz. 

*Bu sene beşinci yılını kutlayacak olan Mixer, sanat sezonunun açılışını teknoloji ve insan arasındaki organik sınırların ince çizgisinde ilerleyen “o+oma+a” sergisi ile yapacak. Sergi 20 Eylül-21 Ekim tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Sergide yer alacak sanatçılar: Ahmet Duru, Ali Elmacı, Ali Şentürk, Alican Leblebici, Ayşe Hilal Ateş, Berk Yüksel, Elif Esen, Evren Erol, Gökçen Dilek Acay, Hasan İlkan Cebeci, Meliha Sözeri, Meltem Şahin, Murat Can Kurşun, Nur Gürel, Oğuz Emre Bal, Özcan Saraç, Özgür Ballı. 

©Nazlı Erdemirel

Galeri Nev- Megi Bişar Dostoğlu

Taşınmaya karar verme hikâyeniz nasıl gelişti?

Biz on yıl önce Beyoğlu’na taşınmaya karar verdiğimizde İstiklal Caddesi ve civarının enerjisi çok yüksekti, ancak son birkaç yıldır iklim tamamen değişti ve üstüne alt yapı çalışmaları da eklenince artık İstiklal’e gelmek bizler ve de sanatseverler için zor olmaya başladı. Bu durumdan rahatsız olan ve bunu dile getiren çok fazla kişi olduğu için bizim bir şeyler yapmamız gerektiğini fark ettik ve bir arayış içine girdik.

Neden Karaköy’de karar kıldınız?

Karaköy tamamen bir tesadüf oldu, Karaköy’de inşaatı devam etmekte olan bir binaya dört galeri olarak gitme fikri bizi çok heyecanlandırdı, daha önce Mısır Apartmanı tecrübemizden yola çıkarak galerilerin aynı binada veya birbirine yakın olması izleyicileri çok mutlu ettiğini biliyoruz.

Son zamanlarda Dolapdere’ye sanat kurumlarınca bir hareketlilik geldi, orayı da düşündünüz mü?

Dolapdere merkeze çok yakın olmasına rağmen hiç düşünmedik. Çevresel faktörler ve bizim gündelik sosyal hayatımız önemli olduğu için Dolapdere’yi düşünmedik.

Karaköy’de Beyoğlu’ndan farklı olarak nasıl bir kitleyi hedefliyorsunuz?

Karaköy ve Beyoğlu genç nüfusun çok fazla olduğu semtler, Beyoğlu’nda günlük galeri ziyaretçilerinin çoğu gençler ve öğrencilerden oluşuyor. Karaköy’de de durumun çok farklı olacağını düşünmüyoruz.

*Galeri Nev İstanbul Karaköy’deki yeni adresinde sezonu İnci Eviner’in kişisel sergisi “Ufkun Altında” ile açacak. Sergide, Eviner’in uluslararası seyirciyle buluştuktan sonra, İstanbul’da ilk kez sergilenecek iki video çalışması yer alacak. İnci Eviner, 2016’da İstanbul Modern’de gerçekleştirdiği retrospektif sergisinde desen, video ve performatif pratiklere kadar uzanan çok katmanlı çalışmalarına, mekânı dahil ederek yeni bir boyut kazandırmıştı. Galeri Nev İstanbul’da açılacak “Ufkun Altında” isimli kişisel sergisi de bu anlayışın uzantısı olarak, Eviner’in desenle başlayan yaratım srecini farklı aşamalarla gözler önne serecek. Sergi 20 Eylül-21 Ekim tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.

©Nazlı Erdemirel

.artSümer-Aslı Sümer

Sizi Karköy’de yeni bir adrese taşınmaya iten faktörler nelerdi?

.artSümer Karaköy’deki mekânda altıncı yılını doldurdu. Önümüzdeki yıl itibarıyla mekân kiralarının artması nedeniyle çıkış taahhütü vermiştim. Biraz bu sebep oldu. Ayrıca ikinci katta bir mekâna geçmek fikri, yeni mekân, yeni başlangıç ve galerilerin birlikte olacağı bir bina oluşunca ben de biraz bu işe karışmış oldum. :)

Neden Karaköy’de karar kıldınız?

Daha önce galeriler aramızda bir araya toplanma konusunu birkaç kez gündeme getirdik. Bu konuyla ilgili farklı düşünceler vardı. Maslak bir opsiyon olarak gündeme gelmişti. Ancak Karaköy sanat merkezlerine yakınlığı, daha kolay ulaşılabilir olması nedeniyle daha cazipti. Var olan bir galeri semtti, ziyaretçilerin alışık olduğu bir çevre.

Taşınılacak bina tamamen galeriye özel şekilde inşa ediliyor. Karar ve direktifler ne yönde oldu?

Binayı dönüştüren kişi benim arkadaşım ve aslında orayı otel yapmak üzere işe başlamıştı. Ancak turizmdeki sıkıntılar nedeniyle otel yatırımından vazgeçtiğini söylediği noktada ben galeri binası teklifini götürdüm. Binanın daha dış cephesi kapanmadan fikir birliğine varılınca bina da ona göre tasarlanabildi. Bu bizim için çok büyük bir avantaj oldu tabii. 

Son zamanlarda Dolapdere’ye sanat kurumlarınca bir hareketlilik geldi, orayı da düşündünüz mü?

Geçen yıl kontrat yenileme aşamasındayken Dolapdere’de bir binaya bakmaya gitmiştim. Hatta yine 3-4 mekân için uygun büyükçe bir binaydı. Birkaç galerici arkadaşımla da paylaştım. Ancak Dolapdere içimize sinmedi. Oradaki oluşumun daha çok zamana ihtiyacı var. Karaköy’de araba park etmek, tramvayla gelmek, çıkıp güzel bir restorana gitmek, kahve içmek gibi pek çok avantaj var. Yürüyen trafiğinin yoğun olduğu bir semt. Dolayısıyla daha sıcak bir alternatif.

Karaköy’de Beyoğlu’ndan farklı olarak nasıl bir kitleyi hedefliyorsunuz? 

Sanatsever kitlenin profil olarak çok değişeceğini sanmıyorum. Yine Karaköy’ün ilk zamanlarında görmeye alışık olduğum yoğun ilgiyi görmeyi umuyorum.

*artSümer Karaköy’deki yeni galeri mekânının açılışını, Gözde İlkin ve Erdal Duman’ın eşzamanlı sergileri ile gerçekleştiriyor. Gözde İlkin’in “Gaipten Gösteri”, Erdal Duman’ın “Casus Belli” başlıklı sergileri 11 Eylül – 25 Kasım 2017 tarihleri arasında izleyicilerle buluşuyor.

©Nazlı Erdemirel

Sanatorium - Adnan Yerebakan

Sizi Karaköy’e taşınmaya iten nedenler nelerdir?

Özellikle Pera bölgesinin enerjisinin düşmesi ve sanatseverlerin bölgeye ilgisinin azalması üzerine yeni bir oluşum yaratmak adına bizimle beraber beş çağdaş sanat galerisi Karaköy’e taşınma kararı aldı.

Neden Karaköy’de karar kıldınız?

Karaköy ulaşım açısından çok avantajlı, sanatseverler ve sanatçıların galeri mekânlarına ulaşmaları için toplu taşıma önemli bir kolaylık. Ayrıca bölgenin enerjisi oldukça yüksek hemen her saatte bölgede bir hareketlilik mevcut.

Son zamanlarda Dolapdere’ye sanat kurumlarınca bir hareketlilik geldi, orayı da düşündünüz mü?

Düşünmedik çünkü ikinci soruda bahsettiğim gibi toplu taşıma ve ulaşılabilirlik bizim için çok önemli.

Karaköy’de Beyoğlu’ndan farklı olarak nasıl bir kitleyi hedefliyorsunuz? 

Kitlenin değişimi için bir sebep yok ancak eskiden galerileri ziyaret eden sergileri gezmekten zevk alan birçok kişi artık İstiklal ve Pera bölgesine gelmemeye başlamıştı, şimdi bu kitleyi tekrar galerilerimizde görmek istiyoruz. Karaköy’de bulunan beş galeri Sanatorium, .artSümer, Pi Artworks, Mixer ve Galeri Nev açılışlarını aynı günlerde yapıp ilgili artırmayı hedefliyor, bu şekilde etkinliklerin görünürlüğünün artacağına inanıyoruz.

*SANATORIUM, 10 Eylül – 14 Ekim tarihleri arasında Kemal Özen’in “Yapay Cehennemler” adlı sergisine ev sahipliği yapacak. Sanatçının tuval üzerine çalışğı yağlı boya ve akrilik resimlerinin, karakalem desenleriyle birlikte daha önceki sergilerinde görmediğimiz heykel ve yerleştirme gibi yeni medyum ve denemeleri ile karşımıza çıktığı sergi, aynı zamanda SANATORIUM'un yeni mekânının açılış sergisi de olacak.

©Nazlı Erdemirel

0
42381
1
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Advertisement
Geldanlage