Türkiye'nin ilk Âşık Veysel Müzikali

Çiçeğin Beyi

Aşık Veysel son halk ozanımız. Önemli bir isim. Hayat hikayesi ile şiirleri ile ilgimizi çeken ve bizi içine çeken bir isim. Onunla ilgili çok az sayıda çalışma var. İlk defa Metin Erksan onunla ilgili bir belgesel film çekmişti. Yıllar sonra ise Can Dündar onunla ilgili bir belgesel çekti. Ama Aşık Veysel ile ilgili sahne çalışmaları pek yapılmamıştı. Ta ki sanat tarihi öğrencisi Numan Çakır'a kadar. O okuduğu küçük bir şehir olan Karabük'te Aşık Veysel hakkında bir müzikal hazırladı ve bunu sahneye koydu. Müzikal öyle duyuldu öyle ilgi gördüki Aşık Veysel'in torunu Nazender Süzer onlarla beraber olmaya başladı. Küçük şehirden büyük bir başarı öyküsü.

CNNTÜRK'e verdiği röportajda şöyle notlar düşmüş Numan Çakır.

Beni etkileyen bir hikayesi var aslında. Aşıklar Bayramı'ndan sonra kendisine bağlanan maaşı reddetmiş. Maddi durumu o kadar iyi olmayan bu adam parayı nasıl reddedebilir? Bence buradan bile büyük bir hikaye çıkabilir. Aşık Veysel bana göre yüzlerce yıldır süregelen halk edebiyatının özetidir. 20. yüzyılın son sesi son sözüdür. O Mevlana'nın, Karacaoğlan'ın, Pir Sultan Abdal'ın, Hallac-ı Mansur'un 20. yüzyıldaki yansımasıdır. Benim bu bağlamda izleyiciye aktarmak istediğim O'nun sadece Uzun İnce Bir Yoldayım, Kara Toprak gibi parçalardan ibaret olmadığıdır. Ben müzikalimizde bunu en iyi şekilde verdiğimize inanıyorum. Mesela Aşık Veysel'in çok bilinmeyen parçalarını bilerek seçtik ki insanlar onu daha iyi tanıyabilsin.