27 HAZİRAN, CUMA, 2025

“Zamanın Sisi İçinden Gelen Bir Yankı”

Jessica Pratt ile 5 Temmuz’da PSM Loves Summer by %100 Müzik kapsamında Zorlu PSM’de vereceği konser öncesi müziğin sınırlarını, yaratım sürecini ve ilk kez geleceği İstanbul’a dair hislerini konuştuk. 

“Zamanın Sisi İçinden Gelen Bir Yankı”

Jessica Pratt’in şarkıları zamanı yavaşlatıyor. Pastoral bir hüzün, düşsel bir atmosfer ve sezgiyle örülmüş bir hafıza hissi taşıyor. Lo-fi estetiğiyle psikedelik folk arasında kurduğu özgün ses dünyası, onu çağdaş müzik sahnesinin kendine özgü isimlerinden biri hâline getiriyor.

Müziğinizin içinde pastoral bir melankoli, rüya gibi bir hava ve zaman dışı bir hissiyat var. Lo-fi estetik, psikedelik folk ve 60’ların sisiyle örülmüş bir dokunun ortasında kendinize özgü bir yol açıyorsunuz. Jessica Pratt olarak bu müzikal stile nasıl evrildiniz?

Açıkçası bunun nasıl olduğunu tam olarak söyleyemem. Zamanın doğal dönüşümü, çokça müziğe maruz kalan geçirgen bir zihin, deneme-yanılma süreci. Sanırım nasıl olduğunu bilmemek daha iyi.

Elbette müzik sonsuz duygular uyandıran özgür bir alan. Dinleyiciler şarkılarınızı dinlerken sizce hangi hisleri yaşamalarını isterdiniz ya da içinizden geçen bir iç dünya var mı?

Bir şarkıyı dünyaya sunduğumda artık tamamen bana ait olmaktan çıkıyor. Dinleyicilerin kendi deneyimlerini yaşamalarından memnunum. Bir şarkının hissini ve özünü şekillendirmek için büyük çaba harcıyorum ve bu çabaların bir kısmının dinleyicilere geçtiğine inanıyorum.

Jessica Pratt ©Samuel Hess

Şarkı sözlerinizde netlikten çok bir gizem duygusu var ama aktardığınız melankoli çoğu zaman umutlu bir melankoli. Bu da her dinlemede yeni duyguların keşfine kapı aralıyor. Bu ifade biçimi sizin için ne anlama geliyor?

Anlamı doğrudan sunmak yerine biraz perdelemeye eğilimim en başından beri vardı. Yaptığım müzikte her zaman başka bir dünyaya aitlik duygusu oldu ve bununla uyumlu bir dil ve imge yapısı da kendiliğinden gelişti. Bunu bilinçli olarak sürdürüyor değilim, kendiliğinden böyle oluyor.

Müzikal olarak nostalji, sezgi, duygu ve hayal gücü iç içe geçiyor. Bazen şarkılarınız gece sessizliğinde eski bir barda radyodan gelen sihirli ve huzur veren bir ses gibi hissediliyor. Yaratım sürecinizde önce duygu mu gelir, deneyim mi, yoksa hayal gücü mü? Bu öğeler arasında nasıl bir ilişki kuruyorsunuz?

Gerçekten değerli bir şey yazabildiğim tek zaman, eleştirel zihnimi büyük ölçüde susturabildiğim anlar oluyor. O yüzden müziğin sahip olduğu herhangi bir nitelik benim için neredeyse bir anda ortaya çıkmış gibi hissediliyor. Yazarken müziği fazla analiz edersem her şey donuklaşıyor.

Sesiniz ve tarzınız ilk kez dinleyen biri için bile anında tanınabilir. Kendi sesinizi keşfetme yolculuğunuz nasıldı? Bu sizin için bir stil mi yoksa içgüdüsel bir ifade biçimi mi?

Yaratıcı gelişimimin çoğu gibi bu süreç de benim için sisli bir alan. İşlerin berraklaştığı tek bir anı işaret etmek zor. Belki en başta belirli etkileri taklit etmek daha kolaydır ama zamanla o etkiler yıllar içinde sesinizle birlikte kendine has bir biçim kazanıyor.

Yapay zekâ ve yeni teknolojiler müzik üretimini ve dinleme biçimimizi hızla dönüştürüyor. Bu değişimleri nasıl görüyorsunuz? Sizi heyecanlandıran ya da mesafeli yaklaştığınız yönleri var mı?

Yapay zekânın müzik endüstrisindeki etkisi henüz çok yeni ve bu konuda bir öngörüde bulunmak bana zor geliyor. Hem iyi hem kötü pek çok şey olacak gibi hissediyorum. Yaratım sürecinin sancılı ve yorucu yanlarını atlamaya yönelik cazibesi büyük olabilir. Farklı sanatçıların özgün niteliklerinin karıştırılarak iz sürülemez hale gelmesi fikri biraz korkutucu. Bu konuda neler olabileceğini henüz yeni görmeye başlıyoruz. Sanırım şu an görünmeyen ama yaklaşan bir dalga gibi.

Jessica Pratt ©Samuel Hess

5 Temmuz’da PSM Loves Summer by %100 Müzik kapsamında Zorlu PSM’de ilk kez konser vereceksiniz. Bu özel konserde dinleyicileri nasıl bir atmosfer bekliyor? Bu geceyi müzikseverler için özel kılacak şey ne olacak?

Bu gece bizim için özel olacak çünkü grubumuzdaki müzisyenlerden yalnızca biri daha önce İstanbul’da sahne aldı. Seyircinin grubun bu özel halini görecek olması beni mutlu ediyor. Hepsi çok yetenekli müzisyenler ve birlikte hatırlanacak bir şey başardığımızı düşünüyorum. Grup üyeleri: ben, klavyede Matthew McDermott, perküsyonda Riley Fleck, saksafon ve gitarda Diego Herrera, gitar, bas ve geri vokalde Nico Leibman.

İstanbul hakkında ne hissediyorsunuz? Burada olmak sizin için ne ifade ediyor?

Modern medeniyetin bir potası gibi ama hâlâ antik ve gizemli hissettiren sokaklar da var. İlk kez ziyaret edeceğim için sabırsızlanıyorum. Açıkçası İstanbul’da beni görmek isteyen insanlar olduğuna hâlâ şaşkınım ve onlarla tanışmak için heyecanlıyım.

Yakın dönem planlarınız neler? Yeni şarkılar, projeler ya da paylaşmak istediğiniz gelişmeler var mı?

Sonbaharda turneyi bırakıp tam zamanlı olarak evde yazmaya geçeceğim. Sırada ne olduğunu görmek için sabırsızlanıyorum.

Jessica Pratt’in 5 Temmuz’da PSM Loves Summer by %100 Müzik kapsamında Zorlu PSM’de gerçekleşecek konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

0
323
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage