Yoğun katmanlı perküsyon kullanımı, grup vokal armonileri ve canlı performanslar sırasında birden fazla enstrüman çalmasıyla bilinen indie rock grubu Half Moon Run ile yaratıcı süreçlerini, gelecek planlarını ve İstanbul konserini konuştuk.
Devon Portielje, Connor Molander ve Dylan Phillips’ten oluşan Kanadalı indie rock grubu Half Moon Run, PSM Loves Summer kapsamında 22 Haziran akşamı %100 Studio’da sahne alacak. 2012’de Dark Eyes isimli ilk albümlerini yayımlayan grup, 2019 yılında çıkardığı üçüncü albümü A Blemish in the Great Light ile Juno Ödülleri’nde “Yılın Alternatif Albümü” unvanını almaya hak kazandı. Half Moon Run son olarak geçtiğimiz aylarda 1969 Collective isimli koleksiyon albümünde “Fatal Line” şarkısı ile yer aldı.
İlk olarak geçtiğimiz mart ayında 1969 Collective kapsamında yayımlanan son şarkınız “Fatal Line” ile başlamak istiyorum. Şarkının hazırlık ve kayıt sürecinden bahsedebilir misiniz?
“Fatal Line” aklımızdaki bitmemiş bir şarkı fikriydi, fakat onu nasıl tamamlayabileceğimizden pek emin değildik. 1969 Collective’in yapımcısı Connor Seidel’ın hevesi bizi şarkıyı daha ileri götürmeye zorladı. Bunun için ona çok minnettarız. Şarkıyı bir günde kaydettik ve çevreleyen ormanın parçada sesimizle karışabilmesi için stüdyo kapılarını açık bıraktığımızı hatırlıyorum. Özgür ve rahat bir kayıt dönemiydi.
60’ların sonlarının müziğine adanmış orijinal şarkılardan oluşan bir koleksiyon olan 1969 Collective’de yer almak nasıl bir deneyimdi sizin için? Bu projeye nasıl dahil oldunuz?
Çok güzel bir deneyimdi. Projenin yapımcısı Connor Seidel, e-posta atarak bizi projeye davet etti ve açık fikirlilik ruhu adına kabul ettik. Beklediğimizden daha iyi gitti. Hepimiz 1960’lar müziğinin büyük hayranlarıyız, bu yüzden referanslar üzerinden geçmek ve peşinde olduğumuz estetiği tartışmak çok eğlenceliydi.
Sizi tanıyanlar elbette biliyordur ancak yeni hayranlar için Half Moon Run nasıl bir araya geldi?
2009’da Montreal’de tanıştık. İnanır mısınız, bizi bir araya getiren çevrim içi bir özel reklamdı. Hepimiz kendi başımıza Kanada’nın farklı bölgelerinden Montreal’e taşınmıştık ve şehirde müzikal bağlantılar kurmaya çalışıyorduk. Anında kimyalarımız tuttu ve daha ilk görüşmemizde birlikte harmoniler üzerine pratik yapıyorduk. Half Moon Run’ı tam zamanlı olarak sürdürmek için hayatımızda yaptığımız her şeyi bırakmamız pek uzun sürmedi.
On yılı aşkın bir süredir bir arada müzik yapıyorsunuz. Yıllar içinde müziğinizde ne gibi değişimler oldu? Hayatınızdaki değişimler müziğinizi nasıl etkiledi?
Bir bakıma şarkı yazma sürecimiz yıllar içerisinde kayda değer bir biçimde sabit kaldı. Öte yandan, iki şarkı asla aynı şekilde ortaya çıkmıyormuş gibi geliyor. Yaratıcı sürecimiz hakkında öğrendiğimiz en önemli dersler yıllar geçtikçe sürekli pekişiyor. Yalınlığın gücü, dinamiklere bağlı bir farkındalık, öne çıkarılan her bir unsurun amacı… Fakat nihayetinde bir şarkıyı tamamlamak her zaman biraz güreş maçını andırıyor. Birlikte yazmak için bir araya geldiğimiz zamanlar açık fikirli olmaya çalışıyoruz.
Şarkılarınızın yaratım sürecinden, bu süreçte sizi nelerin beslediğinden bahseder misiniz? Şarkıları kim yazıyor, bu süreçte aranızda bir iş bölümü var mı?
Yaratıcı süreç alma, derleme ve çıktı almanın aşamalı döngüleri olarak tanımlanabilir. İlham gerçekten herhangi bir şey olabilir. Bir kitap, radyodaki pop şarkısı, bir çiçek, bir sevgili, bir ayrılık, umutlar, hayaller, korkular. Hayatın içinde ilerlerken dinlemeye ve anlamaya açık olmak çok önemli. Yargılamadan gözlemlemek. Tabii ki müziğin büyük ilhamını unutamayız. Açıkçası, şu sıralarda Aşık Mahsuni Şerif, Zerrin Özer ve Ferdi Özbeğen gibi eski Türk sanatçıları dinlemeye başladık. Yeni müziğimiz böyle olacak demiyorum, fakat her şey olabilir.
PSM Loves Summer konser serisi kapsamında 22 Haziran’da Zorlu PSM %100 Studio’da sahneye çıkacaksınız. Bu konser hakkında neler düşünüyorsunuz, dinleyicileri neler bekliyor?
İlk defa İstanbul’a gelmek muazzam bir heyecan. Önümüzdeki yaz için en çok beklediğimiz şey bu. Tüm albümlerimizden şarkılar çalacağız ve bizi daha önce sahnede görme şansı olmamış Türk hayranlarımızı mest etmek için önceki geceden iyi bir uyku çektiğimizden emin olacağız. Sabırsızlanıyoruz.
Son olarak gelecek planlarınızdan bahsetmek istiyorum. Bizlerle paylaşmak istediğiniz yeni projeleriniz var mı?
Turumuz için ayrılmadan önce şu anda stüdyodayız ve size ne üzerinde çalıştığımızı göstermek için sabırsızlanıyoruz, fakat doğru zaman geldiğinde.
PSM Loves Summer kapsamında 22 Haziran akşamı %100 Studio’da gerçekleşecek Half Moon Run konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.