GÜNDEM
  • 05-07-2025

    Koro şefi Başak Doğan yönetimindeki Chromas, 23 Mayıs’ta Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi’nde gerçekleşen 10. yıl konserinin canlı kaydından oluşan EP’sini yayımladı.

    Chromas, 10. yılını kutladığı konser serisinin en özel anlarından birini müzikseverlerle buluşturuyor. 23 Mayıs’ta Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi’nde gerçekleşen konserin canlı kaydından oluşan EP, kilisenin büyüleyici akustiğiyle birleşen dört güçlü eseri içeriyor. Katmanlı armoniler, yoğun duygular ve zamansız tınılar bu kısa çalar albümde bir araya geliyor. Kilisenin doğal akustiğini bozmadan, dinleyici deneyimine müdahale etmeyen sade bir yöntemle alınan kayıtlarda Chromas’ın sahnede kurduğu atmosfer, dinleyicinin bulunduğu her yere taşınıyor.

    EP’de yer alan “Audition Day” (Vocal Line / arr. Malene Rigtrup) parçası, bir sahne sanatçısının seçmelere hazırlanırken yaşadığı içsel gelgitleri ve duygusal kırılganlığı, etkileyici ve canlı bir performansla aktarıyor. İsveçli besteci Pärt Uusberg’in “Õhtul” (Evening) adlı eseri, EP’ye yumuşak ve meditatif bir açılış yapıyor. Bu huzurlu atmosferin ardından gelen anonim gospel “City Called Heaven” (arr. Josephine Poelinitz), güçlü ve duygusal anlatımıyla öne çıkıyor. Vokallerin etkileyici yorumu ve gospel hissi, kilisenin doğal tınısıyla derinleşiyor. EP, “Coventry Carol” (arr. Jay Rouse) ile sona eriyor — bu parça, Chromas’ın ilk repertuvarına bir selam niteliğinde nostaljik bir kapanış sunuyor.

    ​Chromas’ın “10. Yıl Kilise Konseri (Live)” başlıklı EP’sini buradan dinleyebilirsiniz.

    0
    0
    203
  • 05-07-2025

    Hakan Tamar ve Tayfun Polat tarafından kurulan Radyo Modart, 5, 11 ve 19 Temmuz tarihlerinde Roxy’de özel konserler düzenleyecek.

    Alternatif sahnenin dikkat çeken isimlerini bir araya getiren bu üç gecelik seride, birçok canlı performans dinleyicilerle buluşacak. Konser dizisi kapsamında 5 Temmuz gecesi Cemiyette Pişiyorum, Deli Gömleği, Ati Yıldıztozu, 11 Temmuz gecesi Sren, straygaze, Efe Küçükçınar, 18 Temmuz gecesi ise, Tuzla ve PANIKATAK! sahne alacak. Konserler öncesi, arası ve sonrasında da Radyo Modart’tan Tayfun Polat ve Hakan Tamar DJ kabininde olacaklar.

    ​Hakan Tamar ve Tayfun Polat, Radyo Modart’ı şu sözlerle tanımlıyorlar: “Modart, modern, alternatif, yerli müziğe yer veren bir radyodur. İster yeraltında ister popüler müzik alanında üretilsin, müziğin yaratıcılığıyla ve hâkim piyasa anlayışına getirdiği alternatiflerle ilgilenir.”

    0
    0
    211
  • 05-07-2025

    Pamela Butchart’ın yazdığı, Monika Filipina’nın resimlediği kedilerin insanların hayatlarını kurtarabildiğini anlattığı sevimli hikâyesi Hayatımı Kurtaran Hayalet Kedi, Süreyyya Evren’in çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı.

    “Miyav! Miyav! Miyav!

    Sim’in evinin üst katındaki daire boş, öyleyse gece duyduğu tuhaf ulumalar kimin ya da neyin sesi?

    Bu bir hayalet kedi olabilir mi?

    Sim ve en iyi arkadaşı Liam bu durumu araştırmaya kararlılar ama bu sürprizlerle dolu hayalet avında hiçbir şey göründüğü gibi değil!”

    0
    0
    298
  • 04-07-2025

    4. sezonu yakın zamanda yayımlanan The Bear, 5. sezon için onayını aldı.

    İlk 3 sezonuyla AFI Television Program of the Year seçilen ve tam 11 Emmy Ödülü’nü 2. sezonda kazanarak bir yılda en çok ödül kazanan komedi dizisi unvanını alan The Bear’ın 10 bölümden oluşan son sezonu Rotten Tomatoes adlı mecrada %85 oran alarak yüksek bir açılış yaptı. 4’üncü sezonu geçtiğimiz günlerde yayımlanan dizi içim FX’in Başkanı John Landgraf’tan müjdeli haber geldi.

    Jeremy Allen White, Ayo Edebiri, Ebon Moss-Bachrach, Abby Elliott, Lionel Boyce, Liza Colón-Zayas, Matty Matheson, Oliver Platt ve Molly Gordon’ın başrollerini paylaştıkları The Bear’ın yaratıcı koltuğunda Christopher Storer oturuyor.

    “Carmen ‘Carmy’ Berzatto, Sydney Adamu ve Richard ‘Richie’ Jerimovich, 5’inci sezon için mutfağa geri dönecekler. 4’üncü sezonda bu üçlümüz sadece mutfağın günlük temposuna ayak uydurmakla yetinmeyip, aynı zamanda The Bear’ı bir üst seviyeye taşımaya doğru kararlı bir şekilde ilerliyor. Her an yeni bir zorlukla karşılaşan ekip, bu serüvende hem aralarındaki uyumu yakalayıp aile olduklarını fark etmek hem de karşılarına çıkan engelleri birlikte aşmak zorunda kalacak. Mükemmellik arayışı, sadece daha iyi olmak değil; gerçekten neyin uğruna mücadele etmeye değer olduğunu keşfetmek, bu sezonun ana konuları olarak karşımıza çıkıyor.”

    0
    0
    284
  • 04-07-2025

    Oscar ödüllü yönetmen Paolo Sorrentino’nun yeni filmi La Grazia, dünya prömiyerini 27 Ağustos’ta 82. Venedik Film Festivali’nin ana yarışmasında açılış filmi olarak yapacak.

    ​Toni Servillo ve Anna Ferzetti’nin başrollerini paylaştığı La Grazia’nın İtalya hariç dünya çapındaki haklarını MUBI satın aldı. Sorrentino, La Grazia’da Yabancı Dilde En İyi Film Oscarı’nı kazandığı filmi Muhteşem Güzellik’in başrolü Toni Servillo’yla yeniden bir araya geliyor. Filmin bir diğer oyuncusu ise Ferzan Özpetek filminde de oynayan Anna Ferzetti. Sorrentino’nun görsel zenginliğini ve Servillo’nun etkileyici performansını İtalya’da geçen bir aşk hikâyesinde buluşturan filmin MUBI’deki gösterim tarihi ise ilerleyen günlerde açıklanacak.

    Künye:
    1. La Grazia, Toni Servillo photo by Andrea Pirrello
    2. Paolo Sorrentino by Michael Avedon

    0
    0
    252
  • 04-07-2025

    Hacer Bozkurt’un mekân, hafıza ve dönüşüm üzerine düşündüren “Expanding Space: A New Honsberg” başlıklı projesi 4 Temmuz’da (bugün) SchichtWechsel Festivali’nin açılış etkinliği kapsamında sanatseverlerle buluşacak.

    ​Deneysel müzik, film ve performans alanlarını bir araya getiren SchichtWechsel Festivali’nde; Ortrud Kegel ve Karola Pasquay müzik ve performans sanatları ile Uwe Schorn ise film ve performans odağında izleyicilerle bir araya gelecek. Wuppertaler Kulturbüro ve Wuppertaler Sparkassenstiftung’un desteği ve Ins Blaue iş birliği ile gerçekleşen festival dört ay boyunca Almanya’nın farklı şehirlerinde katılımcılarıyla bir araya gelecek. Festivalin açılış etkinliği, Hacer Bozkurt ile Katja Wickert’in çalışmalarını bir araya getiren özel bir duo sergiyle Ins Blaue Sanat Galerisi’nde gerçekleşecek. Bozkurt’un “Expanding Space: A New Honsberg” adlı projesi, geçmişle bugünü, işlevsellik ile şiirselliği bir araya getiren çok katmanlı yapısıyla festivalin ruhuna güçlü bir katkı sunarken; Wickert’in işleri bu anlatıya görsel ve kavramsal bir derinlik kazandırıyor.

    0
    0
    301
  • 04-07-2025

    Kanako Nishi’nin Japonya’nın geleneksel aile yapısını, suskunlukla örülü iletişim biçimlerini ve sevgiyle yoğrulmuş derin bağlarını şiirsel bir anlatımla sunduğu romanı Sakura’nın Ailesi, Serhat Temel’in çevirisiyle Beyaz Baykuş Yayınları’ndan çıktı.

    Sakura'nın Ailesi, okuru hassas bir anne-kız ilişkisine, kırılgan bir aile bağının yeniden inşa edilme çabasına ve insan kalbinin iyileşme gücüne tanıklığa davet ediyor. Kaoru, sıradan bir yılbaşı planının beklenmedik bir mektupla altüst olacağını bilmiyordu. İki yılın ardından babasından gelen bu kısacık mektup, onu geçmişle yüzleşmeye ve çocukluk hatıralarının gölgesinde bir yolculuğa çıkmaya zorlar. O yolculukta ona eşlik eden tek şey ise yaşlı köpeği Sakura’dır. Bu roman kayıplar, aile bağları, unutulmuş sevgiler ve hatırlamanın acısıyla yoğrulmuş bir iç yolculuğun hikâyesini anlatıyor.

    “Her dönüş biraz kavuşmak, biraz da yeniden kaybolmaktır.”

    0
    0
    252
  • 03-07-2025

    Anonim kent sanatçısı Ememem, geçtiğimiz hafta Fransız Kültür Merkezi’nin davetiyle geldiği Ankara’da bir dizi enstalasyon gerçekleştirdi.

    Fransız Kültür Merkezi’nin daveti üzerine Çankaya Belediyesi iş birliği ile Ankara’ya gelen Ememem, Kuğulu Park çevresinde toplam beş adet mozaik enstalasyon gerçekleştirdi. Ankara sokaklarında keşif yaparak önerilen çatlakların ölçülerini alan sanatçı, kendisine tahsis edilen atölyede mozaik tasarımları gerçekleştirdikten sonra geceleri eserlerin montajını yaptı. Ememem’in atölyesinin bulunduğu Fransız Kültür Merkezi’ne sanatseverler ziyaretler gerçekleştirdi. Sanatçı her gün belirli saat aralıklarında konuklarına tekniğini anlatarak yerel sanatçılarla bir araya geldi.

    “Ememem, 2016 yılından bu yana (Flacking - The Art of Healing Cracks) Çatlakları İyileştirme Sanatı adını verdiği kentsel sanatıyla tanınan anonim sanatçının takma adı. Onun basit malzeme tekniği dünyanın dört bir yanındaki diğer sanatçılar tarafından benimsendi ve flacking terimi, kaldırımları onarmak için çalışan bu sokak sanatı dalını tanımlamak için kullanılmaya başlandı. Ememem, eserlerini, Fransızca flaque (su birikintisi) kelimesinden türettiği ‘flacks’ olarak adlandırıyor. Eserleri, kamusal alanlardaki çukur ve çatlaklar için seramik karolar ve mozaiklerle özel olarak tasarlanan eserler oluşturuyor. 2016’dan bu yana 400 kaldırım pansumanından oluşan bir koleksiyona imza atan Ememem kısa sürede uluslararası basın ve sosyal medyada büyük ilgi gören bir fenomen hâline geldi.

    Ememem, 2016 yılında Lyon’da başladığı (Flacking Art – The art of healing cracks) Çatlakları iyileştirme sanatı adını verdiği çini sanatını Paris, Amiens, Sète, Torino, Milano, Barselona, Madrid, Stavanger ve Hamar (Norveç), Aberdeen (İskoçya), Carlow (İrlanda), Leipzig (Almanya) ve son olarak 2024’ten bu yana Chicago ve New York sokaklarında ve katıldığı çağdaş sanat fuarlarında sürdürüyor.”

    0
    0
    347
  • 03-07-2025

    Büyük Ev Ablukada, 4 Temmuz akşamı akustik sahnesiyle Zorlu PSM’nin açık hava mekânı Vestel Amfi’de müzikseverlerle buluşacak.

    Şarkılarıyla, sahne performanslarıyla geniş hayran kitlesine sahip olan Büyük Ev Ablukada, akustik gitarları, doğaçlama muhabbetleri ve dillere dolanmış şarkılarıyla dinleyicileriyle bir araya gelmeye hazırlanıyor.

    2008 yılında Gülin Kılıçay (Gülinler), Cem Yılmazer (Afordisman Salihins) ve Bartu Küçükçağlayan (Canavar Banavar) tarafından İstanbul’da kurulan grup fark müzik türlerini başarıyla harmanladığı şarkıları ile tanınıyor. Kendi kurdukları plak şirketi Olmadı Kaçarız ile yayımladıkları Full FaçaAy Şuram Hâlâ AğrıyorFIRTINAYT ve Mutsuz Parti albümleriyle alternatif müzik sahnesinde kendine özgü bir yer edinen grup, “Güneş Yerinde”, “Evren Bozması”, “Hoşçakal Kadar” gibi hit parçalarının yanı sıra Ezhel ile yayımladıkları “ne deve ne kush” parçasıyla da ses getirdi. Defansif Dizayn albümüyle müzikal evrimini ileriye taşıyan Büyük Ev Ablukada, akustik performanslarında ise dinleyicilerini yıllardır olduğu gibi samimi, içten ve eğlenceli bir müzik yolculuğuna çıkarıyor.

    ​Büyük Ev Ablukada’nın akustik performansıyla 4 Temmuz’da Zorlu PSM Vestel Amfi’de gerçekleşecek konserin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    311
  • 03-07-2025

    Rufi Thorpe’un “hayatta kalmak” ile “kendini var etmek” arasında gezinen genç bir kadının hikâyesini anlattığı Margo'nun Paraya İhtiyacı Var, Selen Ak’ın çevirisiyle Domingo Yayınevi’nden çıktı.

    Margo'nun Paraya İhtiyacı Var, çağımızın çelişkilerini, yorgunluğunu, öfkesini ve kahkahalarını yakalayan bir roman. Kendisine pek de eli açık davranmamış bir dünyadan makul miktarda para ve güç koparmaya çalışan bir genç kadının başrolde olduğu, komik, dürüst, duru bir hikâye.

    Bir Hooters garsonuyla bir Amerikan güreşçisinin kızı Margo Millet, ödenmemiş faturalarla geçen çocukluk yılları sayesinde, kendi ayakları üstünde durmaktan başka çaresi olmadığını öğrenmişti. Geçmişinden sıyrılmak için üniversitede edebiyat okumaya başladığında, aklındaki son şey evli profesörüne gönlünü kaptırıp hamile kalmaktı.

    ​Margo yirmi yaşında, kucağında bir bebekle işsiz ve beş parasız kalmıştı. Yıllardır görmediği babası Jinx kapıda belirip bebeğin bakımına destek sözü verince Margo biraz nefes aldı ve bir plan yaptı: Bir Onlyfans hesabı açacak ve Jinx'in geçmişinden aldığı ilhamla karşı koyulmaz bir karakter yaratacaktı. Plan kısa sürede başarıya, Margo ise çevrimiçi şöhrete kavuştu. Bedeli ise gecikmeyecekti: Aynı profesör, bu kez doğmasını bile istemediği çocuğunun velayetini almak için Margo’nun karşısındaydı.

    0
    0
    297
DAHA FAZLA
Geldanlage