17 MART, SALI, 2015

"Yakından Yayınevleri": Labirent Yayınları

Yayınevlerini yakından tanıyacağımız "Yakından Yayınevleri" dizimizde konuğumuz Labirent Yayınları.

Labirent Yayınları Kimdir?

“Türkiye’nin ‘Tek’ Polisiye Yayınevi” şiarıyla 2012 yılının Ekim ayında kurulduk. Belli bir alanda uzmanlaşan yayınevlerine aşina olmayan ülkemizde şüpheyle karşılandık. Ancak polisiyeseverlerin algısına güvendiğimiz için karamsarlığa kapılmadan yolumuza devam ettik ve ediyoruz. 2012’de 3, 2013’te 18 ve 2014’te de 20 kitapla okurlarımızın güvenini boşa çıkarmadık. 2014 sonuna kadar yayımladığımız 41 kitabın 37’sini dilimize ilk kez kazandırdık.

2013 yılında, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türkçede Polisiye” projemiz vesilesiyle Dünya Kitap tarafından “Polisiye Edebiyata Yaptığımız Katkılardan Dolayı” yayınevi özel ödülüne layık görüldük. Yazarımız Suphi Varım’ın 19.yüzyıl İzmir’inde geçen “Karanlıkta İki Ceset” romanı, Dünya Kitap tarafından “Yılın Polisiye Romanı” seçildi.

Yola çıkarken, eskilerin “Geceleri Okumayınız!” uyarılarına kulak tıkayarak, “Geceleri de okuyunuz!” sloganını benimsedik.

Amacımız, dünya ve Türk edebiyatının nitelikli, iz bırakmış ya da bırakacağına inandığımız eserlerini okurlarımızla buluşturmak oldu. Yayımladığımız klasik ve modern telifli eserlerle okurlarımız tarafından övgüyle karşılandık. Türkiye gibi bir ülkede, mikro bir başlıkta yayıncılık yapmanın zorluklarıyla da karşılaşmadık değil! Hâlâ da karşılaşıyoruz ama polisiyeseverlerin algısına güvenimiz sonsuz. Bazı “çoksatar” romanların bağanlığına karşın, nitelikli eserlere yer vermek gibi bir önceliğimiz ve derdimiz var. Polisiye edebiyat türünün edebiyatın dışında kabul edilmesine karşı derin bir itirazımız var. Kaldı ki, bizce polisiye edebiyat, edebiyata ilişkin bütün nüveleri barındıran oldukça zengin bir alan. Okurlara felsefeden politikaya uzanan geniş bir yelpaze sunan iyi yazarların eserleri, geleceğe de kalacak bir edebi zenginlik sunuyor bize.

Kitaplarımız 

Labirent Yayınları olarak 4 ana dizimiz var.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türkçede Polisiye Dizisi

“Üç gayretli araştırmacı akademisyen Seval Şahin, Didem Ardalı Büyükarman ve Banu Öztürk, Tübitak’a sundukları ve onaylattıkları bir proje ile erken dönem Osmanlı-Türk polisiye eserlerini konu edinen bir çalışmayı sürdürmektedirler.

Bu çalışmanın meyvelerini çok heyecanla beklerken üzerinde çalışılan eserlerden bugünkü okurlarca hiç bilinmeyen bazı yapıtların Latin harfleriyle ilk defa yayınlanıp okuyuculara sunulması olanağının çıkmasını da sevinçle karşıladık.”

                                                                                                                                                                                                         Erol Üyepazarcı

Bir Tübitak projesi olan ve 1884-1928 arasında (Latin alfabesinin kabulünden önceki dönem) yazılmış telifli Osmanlı eserlerini kapsayan "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Türkçede Polisiye" dizimiz 8 kitaba ulaştı... Bu dizide yer alan tüm kitaplarımız ilk defa günümüz Türkçesi'ne aktarılıyor.

Yayımladığımız kitaplar:

Cani mi Masum mu? (Fazlı Necib)

Millî Cinâyât Koleksiyonu (Süleyman Sûdî - Vassaf Kadri)

Define / Kan Damlası (Mehmed Rauf)

Gece Kuşları (Süleyman Sûdî - E.Âli)

Karanlık Konakta Ne Var? (M. Âkil)

Bir Polis Hafiyesinin Harikulade Maceraları (Alev Can)

Şeytan Hadiye (Behlül Dânâ)

M. Kemaleddin’in Meraklı Romanları (M. Kemaleddin)

Pipo Dizisi

Modern ve klasik yerli ve yabancı eserlere, akademik çalışmalara yer verdiğimiz bu dizimizden 30 kitap yayımladık.


Yayımladığımız kitaplar:


Klasik polisiye:

Ejder Cinayeti - Kış Cinayeti - Gracie Allen Cinayeti - Garden Cinayeti – Benson Cinayeti (S.S.Van Dine)

Anahtarsız Ev (Earl Derr Biggers)

13.Oda - Cinayet Defteri (Edgar Wallace)

Peder Brown Öyküleri - Bay Perşembe (G. K. Chesterton)

Çift Taraflı Bir Dedektif Hikâyesi (Mark Twain)

Binbir Gece Polisiyeleri I-II (Robert Louis Stevenson)


Yerli polisiye:

Ayçöreği - Cenin ve Ceset - Miralay Çıkmazı (Piraye Şengel)

Bin Gözle Sevdik Birbirimizi (Şebnem Şenyener)

Süleyman’ın Kuyuları (Hesna Onbaşı)

2042 Sıfır Yılı (Çağan Dikenelli)

Karanlıkta İki Ceset (Suphi Varım)

Boruotu Cinayeti (Barış Soydan)

Aşka Vakit Yok (Sibel Köklü)

Sonuncu Oda - Kartal Yuvası (Zuhal Kuyaş)

Kadın Cinayetleri (Verda Pars)

Modern Polisiye:

Fare Kral - İntikam (Michael Dibdin)

Danimarkalı Yem (Henrik Brun)

Kıyamet Günü Ustası (Leo Perutz) -15 Ocak’ta çıkıyor-


Akademik Çalışma:

Sherlock Holmes-Peder Brown:  Rasyonalite ve İnancın Çatışması (Fulya Turhan)

Çocuk Dizisi:

2014 yılında yayımlamaya başladığımız çocuk kitaplarımızdan ilk üçünü okurlarımızla buluşturduk. 7-9 yaş aralığına hitap eden, 2011 yılında Amerika’da “Yılın Çocuk Polisiyesi” seçilen ve saygın “Edgar” ödülü alan Dedektif Köpek Dost’un maceraları şöyle:

Kayıp Çocuk Vakası

Karışan Köpekler Vakası

Kayıp Aile Vakası

İlkgençlik Dizisi: 

Yine 2014’te başladığımız bu dizimizden ilk kitabı yayımladık. 14-16 yaş aralığındaki gençlere hitap eden Dedektif Çırağı, Suphi Varım imzasıyla okurlarla buluştu.

2015 yayın planımızda bulunan kitaplardan seçmeler:

Michael Dibdin: Örgüt
Leo Perutz: Kıyamet Günü Ustası
Mitch Cullin: Hafif Bir Akıl Tutulması
E.A.Poe: Tüm Öyküleri (3 cilt)
S.S.Van Dine: Çocuk Kaçırma Cinayeti - Köpek Evi Cinayeti
Suphi Varım: Düello - Kabus - Dehşetin Gölgesi (Simirna Üçlemesi)
Arzu Kayhan: Yad
Ali Abaday: Toprak
Kjell Eriksson: The Princess of Burundi
Sibel Köklü: Yalan Dünya
Christopher Redmond: Sherlock Holmes El Kitabı
Henrik Brun: Norveçli Dalkavuk - İsveçli Yalancı
Andreu Martin: Sociedad Negra - Bellisimas Personas - Protesis
Matti Ronka: A Man With A Killer’s Face - Good Brother, Bad Brother - Friends Far Away
Vassilis Danellis: Black Beer
Giorgio Scarbenenco: Milano Dörtlemesi
Hakan Nesser: Barbarotti Serisi (5 kitap)
László Csabai: Sinbad

Labirent Yayınları’nın Bazı Kitapları

Kıyamet Günü Ustası, Leo Perutz

"26 Eylül'den 30 Eylül'e, yani ancak beş gün sürdü bu trajik hortlak hikâyesi. Beş gün devam etti maceralı av, etten kemikten değil, geçmiş yüzyıllardan gelmiş korkunç bir hortlak olan görünmez düşmanın takibi. Kanlı bir iz bulduk ve onun peşinden gittik. Zamanların kapısı suskunluk içinde açıldı. Yolun nereye gittiğini kimse bilmiyordu aramızda ve bugün bana öyle geliyor ki, ellerimizle yoklayarak, sonunda bir iblisin bizi beklediği uzun, karanlık bir geçit boyunca güçlükle, adım adım ilerlemişiz sanki... O gürz hızla indi aşağıya, iki kez, üç kez, son darbesi beni buldu ve son anda atik bir el gerisin geri hayata çekmemiş olsaydı, kaybolmuş, Eugen Bischoff'un ve Solgrub'un korkunç kaderlerini paylaşmış olurdum."

Dünya edebiyatının kült eserlerinden biri olan "Kıyamet Günü Ustası", Jorge Luis Borges, Italo Calvino ve Ian Fleming'in de övgülerini almış bir roman. Tüm zamanların dedektif romanlarının seyrini değiştirmiş, birçok yazarı derinden etkilemiş bu eser, Cemal Ener'in yetkin çevirisiyle okurlarla buluşuyor. “Kıyamet Günü Ustası”, edebiyatseverler için bu yılın en büyük keşfi olmaya aday bir roman!

Süleyman’ın Kuyuları, Hesna Onbaşı

Mert konuşurken Sami ceset torbasının fermuarını hızla yukarıya doğru çekti. Torba açılır açılmaz etrafa yayılan yoğun formaldehit kokusu aniden Sami’nin ciğerlerine doldu. Bir adım geriledi, keskin koku nedeniyle gözleri yaşarmıştı. Yüzünü buruşturdu. Onun dünyasında sokakta bulduğu cesetlerin kötü kokması normaldi ama formaldehit kokması… Bu koku Sami’ye tek bir yeri hatırlatıyordu: Adli Tıp Kurumu’nun morgunu. Kadın baş aşağı şekilde asılmıştı. Tıpkı yarı gömülü diğer ceset gibi onun da vücudunda cesetlerde görmeye alışık olduğu izlerden en ufak bir eser yoktu. Yine tıpkı toprağa gömülü kadında olduğu gibi gövdesine uzun bir yarık açılmış, ardından da bu yarık özenle dikilmişti. Dikiş tarzına bakılırsa, her iki ceset de aynı kişinin elinden geçmişti.”

Katilin kim değil, neden katil olduğu sorusunun cevabını, tarihin karanlık dehlizlerinde ve İstanbul’un dar sokaklarında arayan Süleyman’ın Kuyuları, Hesna Onbaşı’nın ilk romanı. Saklı kalmış Osmanlı Tarihi’ni polisiyenin sürükleyiciliğiyle buluşturan roman, İzmir St.Josepf Lisesi öğrencileri tarafından da “yılın kitabı” seçildi.

Karanlıkta İki Ceset, Suphi Varım

Dünya Kitap, 2014 “Yılın Polisiye Roman Ödülü”!

1800’ler İzmir’i. İki cinayet. Osmanlı’da bir serkomiser ve Rum bir dedektif. Çeşitli etnik vatandaşların yaşadığı, Rus ajanların cirit attığı bir ortam.

​Suphi Varım, önceki romanlarındaki sürükleyicilik ve heyecan dozunu artırmış. Karanlıkta İki Ceset, günümüz Türkçe polisiye edebiyatına yeni bir mihenktaşı olmaya aday bir roman. “Katil kim?” hiç bu kadar zor ve bilhassa zor olmamıştı. Polisiyenin labirentlerinde dolaşırken aynı zamanda eski İzmir’in, yani Simirna’nın kaldırımlarında yürümek ve faytonların tozunu yutmak okura büyük bir zevk verecektir...

0
6395
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle