20 MAYIS, SALI, 2025

Travmadan Şifaya: Vagus Siniriyle Kaygıyı Yenmek

Hız trenine binmek yeterince korkutucu değil mi? Peki ya hayatınızı altüst eden bir kazayla sonuçlanırsa? O kaza da hayatınızı tamamen değiştirirse… 10 yaşında bir hız treni kazası geçiren Anna Ferguson, travmasını aşarak ruh sağlığı uzmanı oldu. Ferguson’un stres, kaygı ve travmalardan kurtulmanın yollarını anlattığı Vagus Sinirine Reset At kitabı üzerine bir yazı.

Travmadan Şifaya: Vagus Siniriyle Kaygıyı Yenmek

İstatistiklere göre bir insanın eğlence parklarındaki hız trenlerinde yaralanma olasılığının 24 milyonda bir olduğunu biliyor muydunuz? Kulağa ne kadar uzak; başınıza gelmesi ne kadar imkânsız geliyor değil mi?

​Avustralyalı ruh sağlığı uzmanı ve anksiyete terapisti Anna Ferguson, 10 yaşındayken hız treninde yaşadığı bir kazayla bu uzak ihtimalin ne kadar gerçek olabileceğini deneyimliyor. Eğlenmek için ailesiyle gittiği eğlence parkında, bir hız trenine biniyor. Ancak maceraperest ve enerjik bir çocuk için “sıradan” bile sayılabilecek o gün hiç de öyle bitmiyor. Hız treni bir kaza yapıyor. En büyük yarayı ise Ferguson ve kız kardeşi alıyor. Ferguson geçirdiği kazadan sonra yaklaşık bir ay hastanede tedavi görüyor. İç organları zarar görmüş, dalağı yırtılmış, omzu çıkmış en önemlisi de kalp krizini dahi tetikleyebilecek bir kalp hasarı oluşmuş.

Hız Treni Kazasından, Travma Terapisine

Sadece 10 yaşındayken bunları yaşayan Ferguson’un hayatı tepetaklak oluyor. Günün sonunda “hız treni kazası geçiren çocuk” olarak anılıyor, fiziksel olarak yaşadığı zorluklar mental sağlığını da olumsuz etkiliyor. Ancak bir gün—kazadan yaklaşık 10 yıl sonra—yaşadıklarının bir travma olduğunu fark ediyor.

Şaşırmayın, günümüzde travma sözcüğü sıradanlaşsa da daha önceleri tanımı ve kullanımı; savaş, doğal afetler, şiddet ve istismar vakalarıyla sınırlıydı. Uzun lafın kısası Anna Ferguson da yaşadıklarının bir travma olduğunun farkına vararak kendine yeni bir yol çiziyor. Bir klinik anksiyete uzmanı sertifikası alıyor, sonra heybesine sağlık ve beslenme koçu, nefes koçu ve bütünleyici somatik travma terapistleri unvanlarını da ekliyor.

​Ve daha sonra ortaya Vagus Sinirine Reset At adlı kitabı çıkıyor. Timaş Yayınları tarafından yayımlanan, E. Gülsen Yüksel’in Türkçeye çevirdiği kitap; stresi azaltmak, kaygının üstesinden gelmek ve travmalardan kurtulmak için vagus sinirinden nasıl yararlanılabileceğini anlatıyor.

Vagus Siniri Yani Vücudumuzun Telsizi!

Ferguson, “Bilgi güçtür” diyerek insanın sinir sistemini anlatarak başlıyor kitaba. Daha sonra kitaba ismini veren Vagus siniri nedir onu anlatıyor. Vagus kelimesi Latince dolanmak anlamına geliyor. Bu bilgi, vagus sinirinin vücuttaki işleyişini daha anlamlı kılıyor. Zira vagus siniri de adeta vücudumuza dolanarak geziniyor (Bir de not, vagus siniri tekil olarak tanımlansa da beyin sapından ayrılarak vücudun sağ ve sol kısmına ayrılan iki sinirden bahsediliyor esasen).

Vagus siniri, beynimiz ve bedenimiz arasında iletişimi sağlayan bir telsiz adeta. Vücudun iletişim ve kontrol sistemlerinde hayati bir rol oynuyor. Kalp atışının stabil olması, sindirimi denetlemesi, yutkunma ve konuşma işlevlerini ve hatta göz kırpabilmemizi, gülümseyebilmemizi sağlaması da sıralayabileceğimiz özelliklerden başlıcaları… “Daha ne olsun” diyorsanız, Ferguson’un temel önerisi de ilginizi çekebilir: “Vagus sinirinin işlevlerini daha iyi anlamak, sinir sisteminin tepkilerinin algımız üzerindeki etkilerini fark etmek; bu tepkileri dengelemeye yönelik stratejiler bulmamızı sağlayabilir.”

​Kişisel gelişim, psikoloji, sağlık türündeki kitapların zihnimizde yarattığı algılar malum. Göz devirenlerimiz olduğu kadar hiç bilinmeyen sırları keşfetmeye bir araç olduğunu düşünen ve sıkı sıkı sarılanlar da var. Vagus Sinirine Reset At da durum daha farklı. Zira bizzat yolculuğa çıkmış birinin ellerinden çıkmış bu kitap. Yazar da bu kitapla amacını şu sözlerle anlatıyor: Kaygı ve stresin insanı ele geçirdiğini hissetmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum; bir türlü rahatlayamama, zihninizin sürekli bir düşünce ve endişe uğultusu içinde olduğunu hissetme, neredeyse her sosyal etkileşimden sonra gelen yorgunluk... Biliyorum çünkü ben de o yollardan geçtim. Güzel olan şu ki iyileşmek ve üstesinden gelmek için doğuştan gelen bir kapasiteye sahibiz. Bu kitapta işte bunu anlatıyorum.”

İyileşmenin Takvimi Yoktur

Ferguson kimi zaman yönlendirici notları, kimi zaman okura kendini sorgulatan egzersizleriyle bir “Vagus Sinirini Sıfırlama” programı sunuyor. Önerdiği bu üç aşamalı programı; travmayı, kaygıyı ve stresi adım adım iyileştirmek için tasarladığını söyleyen Ferguson bir de hatırlatma yapıyor: “İyileşme sürecinin bir takvimi yoktur.”

Terapist ve yazar Ferguson’un doğal ışık kullanımından, beslenme ve uyku düzenine, nefes egzersizlerinden, sinir sisteminiz için hazırlamayı tavsiye ettiği müzik listelerine kadar -bazılarını daha önce de duyduğunuz- birçok önerisi var. Stresin hayatımızın vazgeçilmezi olduğu bu çağda, sosyal medya başta olmak üzere modern hayat, günlük yaşamın beraberinde getirdiği zorluklarla mücadele etme reçeteleri sunuyor. İronik ancak durum bu… Hâl böyleyken sinir sistemi ve polivagal teori hakkında bilgiler veren, somatik deneyimleme ile zihin ve bedenimize mühürlenmiş travmaların, geçmişten gelen acıların, kaygı ve endişe dolu duyguların işlenmesini ve kaybedilen neşe ve canlılığınızı geri kazanmanızın yollarını, “Ben de bu yollardan geçtim, bana güvenin” diyerek anlatan bir yazardan okumak isterseniz Vagus Sinirine Reset At sizi bekliyor.

​Kitabı okurken Anna Ferguson’un kimi zaman kitaptan notlar, kimi zaman da egzersiz ve bilgi veren videolar paylaştığı 300 bini aşkın Instagram hesabına göz atmak isterseniz o da şöyle: @annatheanxietycoach.

0
1858
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage