20 KASIM, CUMA, 2015

Sadece Roman Duygu Sömürüsü Yapmadan Anlatabilir

İngiliz yazar William Sutcliffe’in romanı 'Duvar', kuşatma altındaki Batı Şeria'ya bir tünel aracılığı ile geçen İsrailli bir çocuğun Filistinli bir çocukla kurduğu dostluğu konu ediniyor. Genç yetişkinler için yazılmış bu roman ile ilgili olarak Sutcliffe, sorularımızı yanıtladı.

Sadece Roman Duygu Sömürüsü Yapmadan Anlatabilir

Size 'Duvar'ı yazdıran şey ne oldu? Hangi amaçla yola çıktınız?

Batı Şeria'yı ilk ziyaret ettiğimde oradaki duvardan oldukça etkilendim. Bazı kitaplar, özellikle genç yetişkinler için olanlar, ya baskı üzerine ya da adaletsizlik üzerine yazılan kurgusal kitaplardır. Ben de genel anlamda bu iki konu üzerine eğilen, ama günümüz dünyasında da yaşanan bu konunun üzerinde durmak istedim. Aslında insanların aklına bile gelmeyen ve Filistin halkının her gün yaşadığı bu eziyetin anlaşılabilir olması için, biraz da edebi terimler kullanarak anlatmayı tercih ettim.

Kitabı yazma sürecinde ne gibi hazırlıklar yaptınız?

Bu kitap için, daha önceki kitaplarımda yapmadığım kadar araştırma yaptım. Konunun çok karmaşık olmasının yanı sıra, herhangi bir yanlış anlaşılmaya ya da önyargı yüzünden gelebilecek eleştiriler nedeniyle de oldukça çalıştım. Bu meseleyle ilgili pek çok okuma yaptım ve Batı Şeria'ya da bu konu üzere iki kez araştırma yapmak için gittim. 

Filistin'e yaptığınız bu iki yolculukta nasıl deneyimler edindiniz?

İki yolculuğumda hem çok zorlu hem de çok heyecan vericiydi. Yabancı birinin duvarı geçmesi çok kolay bir şey değildi. 

Kitapta aslında basit bir fikirle yola çıkıyorsunuz ve okurları terörizmle yüzleştiriyorsunuz, değil mi?

Evet, aslında kitabın merkezinde yatan mesele çok basit: Duvarın ikiye böldüğü tarafta yaşayan, biri ayrıcalıklı diğeri ise ezilen iki halktan iki küçük çocuk. Tabii ki kitabım Batı Şeria'ya daha yakın duruyor. Ama dünyanın şu an içinde bulunduğu duruma da metaforla yaklaşıyor.

Sam3 and Erica il Cane

Hangi duruma?

Avrupa'ya göç etmeye çalışan Orta Doğulu ve Afrikalı mültecilerin yaşadığı duruma.

Bu kitabı genç okurlarınızın Orta Doğu'ya bakışını değiştirmek için yazdığınızı söyleyebilir miyiz?

Bir insanın politik görüşünü sadece bir kitapla değiştiremezsiniz. Ancak bence bu kitabın her bir okuru İsrail işgali altında yaşayan bir Filistinlinin neler yaşamış ya da yaşıyor olabileceğini daha iyi anlayabilecek. Medyada çıkan haberler daha çok şiddetin bir patlaması şeklinde. Benim düşünceme göre sadece bir roman, huzur içinde yaşamak isteyen bir toplumun yaşadıklarını duygu sömürüsü yapmadan anlatabilir. Batı medyasına gelince, Orta Doğu'da yaşananların her zaman iki tarafı olduğu vurgusunu yaparak bir 'denge' politikası gerçekleştiriyor. Ben bu 'denge' politikasının doğru olmadığı kanısındayım. Konu eğer Batı Şeria'nın işgal altında olması ise bence her şey oldukça açık ve basit: İşgal kanun dışı ve hiçbir ahlaki yanı yok. 

"Eğer İsrail'i eleştirirseniz size gelecek tepkilere de açık olmanız gerekir" diyorsunuz. Kitabınız nedeniyle herhangi bir tepkiye maruz kaldınız mı?

Bana gelen tepkilere göre daha çok tepki bekliyordum. Ama sanırım yaptığım araştırmalar işe yaradı ve ağır bir tepki görmedim.   

0
4287
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle