06 EYLÜL, PAZARTESİ, 2021

Kuantum Fiziğine Bir Giriş: Parçacıksal

Tim James’in kuantum mekaniğini ilk varsayımlar ve deneylerden en güncel gelişmelere kadar ele aldığı, Higgs bozonunun neden bu hikâyenin sonu olmadığını açıkladığı kitabı Parçacıksal üzerine bir inceleme.

Kuantum Fiziğine Bir Giriş: Parçacıksal

Daha önce yine Timaş Yayınları’ndan çıkan Elementsel kitabıyla tanıdığımız Tim James, bu sefer daha zor ve detaylı bir konuya el atıyor ve bizlere kuantum fiziğini anlatıyor. Tabii ki yine en başından başlayarak yapıyor bunu, kuantum fiziğinin nasıl keşfedildiği ve zaman içerisinde eklenen yeni teorilerinin tüm detaylarına dair hem kronolojik hem de nispeten anlaşılır bir rehberini sunuyor bize. En baştan söyleyeyim, Parçacıksal, hem bilim tarihine hem de kuantum fiziğine merakı olanların kaçırmaması gereken bir kitap. Tim James, her zaman, konuyu ne kadar karmaşık olursa olsun basitçe aktarma çabasında ve açıkçası bunu, Parçacıksal - Kuantum ve Parçacık Fiziğiyle (yer çekimi hariç) Her Şeyi Nasıl Açıklarsınız? kitabıyla da başarıyor.

“Dolayısıyla, birçok insanın yaptığı hata kuantum fiziğini son derece akıl almaz bulmak ve onu kavrayacak zekâya sahip olmadığını düşünmektir. Bunu asla dert etmeyin. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu konuyu fazla tuhaf ve sıkıntılı buluyorsanız merak etmeyin, tarihin gördüğü en büyük dehalarla aynı saftasınız.

Asıl çekinmeniz gereken kişiler kuantum fiziğini ‘bütünüyle anladığını’ iddia edenlerdir. Bu insanların kafasında birkaç tahta eksik olabilir.”

Kuantum fiziği benim için anlaşılması en zor konulardan biri, açıkçası bu kitaptan öğrendiğim üzere Newton fiziğiyle düşünen bir insanım. Bu yüzden kuantum fiziğini anlamak için öncesinde pek çok okuma yapıp kendimi hazırlamam gerektiğini düşünüyordum. Tim James, önsözünde bulunan yukarıdaki paragrafla rahatlatıyor okurunu ve tabii ki beni de. Kitabı okurken kafam her karıştığında, Newton fiziğiyle düşünmüş beynimi zorlarken hep bu cümlelere tutundum. Bu cümlelerle, yazar bu sefer bizi daha zor konularla tanıştıracağının da sinyalini vermiş oluyor bir yandan.

“‘Klasik fizik’ (her şeyin mantık çerçevesinde hareket ettiği Isaac Newton fiziği) dilinden konuşacak olursak parçacıklar ve dalgalar birbirinden farklı şeylerdir. Kuantum teorisinde ise parça ile dalgacık arasındaki fark belirsizleşir.” 

Tim James’in tarzını artık daha iyi tanıdığımı düşünüyorum, karmaşık formüller ya da detaylı açıklamalardan önce önümüze bilim tarihiyle örülü bir yol seriyor. Belki ve hatta kuvvetle muhtemel kitabı bitirdiğinizde kuantum fiziğine dair kafanızda pek çok soru işareti olmaya devam edecek ama bilim tarihine dair öğrendiklerinizi de pek kolay unutacağınızı sanmıyorum. James’in üstün çabasına rağmen kabul etmek gerekir ki kuantumu idrak etmek zor, bu  bilim insanlarının bile tam olarak uzlaşamadığı bir konu. Sanırım en çok da bu yüzden heyecan verici.

​Yazar başta parçacık tanımıyla ilgili bildiklerimizi belli bir zemine oturtmayı başarıyor, çünkü çoğumuz Newton fiziği üzerine düşünüyoruz ve buna ihtiyacımız var, fakat kitabı okurken, her bölümde üstüne yeni bilgiler koyarak kafanızı karıştırmaya da devam ediyor. Kitabın sonlarına doğru parçacığın tanımını bir daha vermesiyle beni şaşırtsa da bu durum kuantum ile paralel sonuçta. Keşfetmeye ve öğrenmeye devam ediyoruz.

Peki kitabı okuduktan sonra kuantum fiziğini öğrendiğimi söyleyebilir miyiz? Tabii ki hayır. Söyleyebileceğim tek şey, kesinlikle bazı şeyleri anladığım ve bazı şeylerden kafamın daha çok karıştığı, olacaktır. Mesela hâlâ Schördinger’in kedisi, Kopenhag yorumu ve Wigner’in bunlara bakış açısı üzerine düşünüyorum. Ama bunca bilim insanının yıllarca üzerinde çalıştığı bir konuyu tek bir kitapla anlamayı bekleyemeyiz. Bu açıdan size bir başlangıç noktası sunuyor Parçacıksal. Ayrıca, Einstein ile Born’un atışmalarını, sabit ay fikrini, Schrödinger’in kedisi ve dünyamızdaki yanılsamalara bakmak, Oyuncak Hikâyesi’nin aslında kuantum mekaniğinden bahsediyor olması, Wigner’in bilinç fikrinin New Age tarikatının yanlış yorumlamasını okumak çok ilginçti.

​Tim James popüler kültürden referanslarla okuruna anlattığı konuyu netleştirmeyi seven bir yazar. Bu kitapta da sevdiğim bir filmden yola çıkmış ve Oyuncak Hikâyesi’ndeki oyuncakları parçacıklara benzetmiş:

“Parçacıklar da benzerdir. Onlara bakmadığımız zamanlarda yaptıkları şeyler onlara baktığımız zamanlarda yaptıkları şeyler onlar baktığımız zamanlarda yaptıklarından çok farklıdır. Schrödinger denklemini kullanarak nerede olacaklarına dair tahminler yürütebiliriz, ancak odaya her girişimizde tam olarak ne yaşanacağını asla tahmin edemeyiz.”

Tim James’in tarzında sevdiğim şeylerden biri de kullandığı bu eğlenceli metaforlar. Bu yüzden okurken sıkıcı bir bilim kitabı ya da hafif bilgilerle donatılmış popüler bilim kitaplarını okur gibi değil çok daha kulağa doğal gelen bir dille aktarılan bilgileri okuyorsunuz, bunlar kesinlikle sistematik bir şekilde sıraya konulmuş. Yazarın üslubunu aktaran bu çeviri için kitabın çevirmeni Yasin Konyalı’yı da tebrik etmek lazım. Böyle zor bir konuyu aktarırken yazar kadar emeğinin olduğunu göz ardı etmemeli.

0
4943
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Advertisement
Geldanlage