​Her yıl İngilizceye çevrilerek Birleşik Krallık veya İrlanda'da yayımlanan bir romana armağan edilen International Booker Prize’ın bu yılki kazananı At Night All Blood is Black adlı romanıyla Fransız yazar David Diop oldu.

Ödülü kazanan ilk Fransız yazar olan Diop, 50.000 sterlin değerindeki para ödülünü kitabının İngilizceye çevirisini yapan Amerikalı yazar ve şair Anna Moschovakis ile paylaştı.

Yazar ve edebiyat profesörü olan Diop, ikinci romanı olan At Night All Blood is Black’i Senegalli büyük büyükbabasının Birinci Dünya Savaşı'ndaki sessiz deneyimlerinden esinlerek kaleme aldı. Romanda genç bir adamın deliliğe düşüş portresini çıkartırken savaş sırasında Fransa için savaşan Senegallilerin hikâyesini anlatıyor. Diop'un romanı daha önce Fransa'nın Prix Goncourt des Lycéensm ve İsviçre Prix Ahmadou Korouma'nın yanı sıra İtalya'daki Strega Avrupa Ödülü de dahil olmak üzere birçok başka edebiyat ödülünün de sahibi oldu.

​Diop, büyük büyükbabasının hiçbir zaman eşine ve kızına savaş deneyimine dair bir şey anlatmadığını, onun bu sessizliğinin her zaman onun ilgisini çektiğini, söylüyor. Jüri başkanı Lucy Hughes-Hallett tarafında ödül kazananı açıklamasında "Bu savaş, aşk ve delilik hikâyesi korkunç bir güce sahip" dedi.

Romanda Senegal’deki köyünden çıkıp kendini Birinci Dünya Savaşı’nda Fransız Ordusu’yla birlikte Almanlara karşı savaşırken bulan Alfa Ndiaye, hayatını kaybeden arkadaşının intikamını almaya karar verir. Her gece düşman hattına sızıp bir mavi gözlü Alman askerini öldürür ve düşmanının bir eliyle geri döner. Başta arkadaşları onu kahraman olarak görseler de sonradan onun büyücü olduğuna dair dedikodular çıkar. Peki ama şeytanla anlaşmak mümkün müdür? At Night All Blood is Black, Birinci Dünya Savaşı’ndaki unutulmuş bir sayfayı tamamlıyor. Roman, savaşın siperlerinde yaşanan korkunç ve kanlı olayları hikâye anlatıcılığıyla aktarıyor.

​At Night All Blood is Black, Aycan Başoğlu’nun Fransızca aslından çevirisiyle Sahi Kitap tarafından yayımlanacak.

Müzik dünyasının en önemli ödüllerinden biri olan Billboard Müzik Ödülleri, dün gece (23 Mayıs) Los Angeles’ta yer alan Microsoft Theatre’da yapılan törenle sahiplerini buldu. Sunuculuğunu Nick Jonas’ın yaptığı törene toplam 10 ödülle The Weeknd damgasını vurdu.

Yılın Kadın Sanatçısı ödülünü Taylor Swift kazanırken The Weeknd, Yılın Sanatçısı ve Yılın Erkek Sanatçısı dahil 10 ödüle layık görüldü. Irkçı ifadeler kullandığı videosu yüzünden tepki gören ve daha sonra özür dileyen Morgan Wallen, 3 dalda ödülün sahibi oldu. Pop Smoke En İyi Yeni Şarkıcı dahil olmak üzere 5 ödül, BTS ise 4 ödül kazandı. Törende ayrıca İkon olarak Pink, 10 Yılın Sanatçısı olarak da Drake seçildi.

2021 Billboard Müzik Ödülleri:
En İyi Şarkıcı: The Weeknd
En İyi Erkek Şarkıcı: The Weeknd
En İyi Kadın Şarkıcı: Taylor Swift
En İyi İkili Ya Da Grup: BTS
En İyi Yeni Şarkıcı: Pop Smoke
En İyi Billboard 200 Sanatçısı: Taylor Swift
En Çok Dinlenen Şarkıcı: Drake
En Çok Satan Sanatçı: BTS
Hayranların Oylarıyla Seçilen En İyi Sosyal Sanatçı: BTS
En İyi R&B Şarkıcı: The Weeknd
En İyi R&B Erke Şarkıcı: The Weeknd
En İyi R&B Kadın Şarkıcı: Doja Cat
En İyi Rap Şarkıcı: Pop Smoke
En İyi Erkek Rap Şarkıcı: Pop Smoke
En İyi Kadın Rap Şarkıcı: Megan Thee Stallion

Detaylı listeye buradan ulaşabilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=-Ot0vHUyEpw

Pandemi sebebiyle son iki senedir gerçekleştirilemeyen Glastonbury Festivali, 22 Mayıs’ta ilk kez canlı yayın ile müzikseverlerle buluşacak. Kendi tarihinin bir ilkini gerçekleştiren Glastonbury Festivali, Worthy Farm’dan yapılacak özel bir canlı yayınla dünyanın her köşesinden izlenebilecek.

Coldplay, Damon Albarn, HAIM, IDLES, Jorja Smith, Kano, Michael Kiwanuka, Wolf Alice, DJ Honey Dijon gibi ünlü isimlerin yer alacağı festivalde ayrıca sürpriz sanatçılar da sahne alacak. Festival alanı Worthy Farm’ın Pyramid Field ve Stone Circle gibi baş köşelerinde yapılan performanslar aralıksız olarak yayımlanacak.

Glastonbury Festivali’nin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

Polo & Pan “Ani Kuni” isimli 2021’deki ilk şarkılarını bir animasyon videosuyla birlikte yayımladı.

2013’ten beri her geçen gün dinleyici kitlesini genişletmeye devam eden Polo & Pan ismiyle tanınan ikili Paul Armand-Delille (Polo) ve Alexandre Grynszpan (Pan), on ay önce “Feel Good” isimli parçalarını dinleyicileriyle paylaşmıştı.

Polo & Pan yeni şarkıları için şunları söyledi: “‘Ani Kuni’ her yaş için oldukça eğlenceli bir parça. Çocukluğumuzun favorisi, nesiller boyu dinlenen Amerikan asıllı ninniye bir selam gönderme niteliği taşıyor.” Şarkının animasyon videosunun sanat yönetmenliğini Werlen Meyer stüdyosunun yardımlarıyla beraber Noemi Ferst ve Benjamin Moreau üstlendi. 

Polo & Pan’ın “Ani Kuni” isimli yeni şarkısını buradan dinleyebilir, animasyon videosunu ise buradan izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=ootQs7sVulY

Belçikalı müzik grubu Hooverphonic, 10 parçadan oluşan Hidden Stories isimli yeni albümünü yayımladı.

Hooverphonic grup üyesi Alex Callier tüm prodüksiyon sürecini çok kısa sürede fakat oldukça yoğun ve verimli bir tempoda bitirdiklerini belirtti. Ayrıca Hooverphonic bu sene Belçika’nın Eurovision’daki temsilcisi olacak.

​Hooverphonic’in yeni albümü Hidden Stories’i buradan dinleyebilir ya da satın alabilirsiniz.

Solomun’un Hollywood yıldızı Jamie Foxx ile birlikte yaptığı “Ocean” isimli yeni şarkısı Solomun’un kendi plak şirketi NINL etiketiyle yayımlandı.

Solomun’un 28 Mayıs’ta yayımlanacak Nobody is Not Loved isimli ikinci albümünün, video klibi Fatih Akın imzası taşıyan “Kreatur der Nacht”, ATNA’nın eşlik ettiği “Tuk Tuk”, “The Centre Will Not Hold” ve “Home”un ardından beşinci teklisi olan “Ocean”da Solomun’a güçlü vokaliyle Jamie Foxx eşlik ediyor. Tatlı yaz zamanları için yazılmış sofistike bir dans şarkısı olan “Ocean” farklı sanat dünyalarından iki ismi bir araya getiriyor. On iki parçanın yer aldığı Nobody is Not Loved albümünde Solomun Planningtorock, Zoot Woman, Anne Clark gibi birçok ünlü isimle iş birliği yapıyor.

Solomun ve Jamie Foxx’u bir araya getiren “Ocean” şarkısını buradan dinleyebilirsiniz.

Kings Of Convenience’ın on yıldan fazla sürenin ardından 18 Haziran’da yayımlanacak yeni albümleri Peace or Love’dan ilk şarkı olan “Rocky Trail” müzikseverlerle buluştu.

Hayat ve aşk hakkında çekici bir güzelliğe, sadeliğe ve duygusal berraklığa sahip 11 şarkıdan oluşan Peace or Love isimli albümün sound’u, iki eski arkadaşın hayatlarının en güncel dönemlerini birlikte keşfettikleri ve aralarındaki sihri yakalamanın yeni yollarını aralamalarından oluşuyor. Bahar havası kadar taze his uyandıran albüm beş yıllık bir süreçte beş farklı şehirde kaydedildi.

Peace or Love albümünün “Rocky Trail” isimli ilk şarkısına buradan ulaşabilir, klibini ise buradan izleyebilirsiniz.

Etnolog ve görsel sanatçı Paula Zucotti, Mart 2020’den itibaren dünya çapında uygulanan karantinalar ve hayatlarımızın alt üst olması sonucu başlattığı “Küresel Karantinanın Gelecekteki Arkeolojisi” (future archaeology of a global lockdown) başlıklı projeyle dünya çapında karantinanın fotoğrafik zaman kapsülünü oluşturdu.

Sanatçı, karantina sınırları içinde, sosyal medya aracılığıyla dünyanın her yerinden insanları “Bu süreci atlatmanıza yardımcı olan 15 temel obje nedir?” sorusuyla projesine katılmaya davet etti. Bu davet sonucunda 50 ülkeden, pek çok yaş grubundaki katılımcıdan 1.000’in üzerinde fotoğraf geldi ve kapsamlı bir karantina kaydı oluşturuldu. Katılımcılar gönderdikleri fotoğraflarda karantina sürecini atlatmalarına yardımcı olan uyku hapları, antidepresanlar, akıl sağlığı kitapları, seks oyuncakları ve alkol gibi objeleri de açıkça paylaştılar. Gelen fotoğraflardan oluşturulan koleksiyon, insan deneyimlerinin ve bakış açılarının çeşitliliğini ortaya çıkarırken, basit gündelik objelerin hayatlarımız hakkında ne kadar olağanüstü hikâyeler anlatabileceğini gösterdi.

Paula Zuccotti proje hakkında şunları söyledi: “Objelerin hikâyelerimizi anlatma gücüne inanan biri olarak, kullandığımız objeleri belgeleme hevesim sadece gelecek nesillere bir zaman kapsülü oluşturmak için değildi aynı zamanda bunların bize kendimiz ve mevcut durumumuz hakkında neler söyleyebileceğini de anlamak içindi.”

“Küresel Karantinanın Gelecekteki Arkeolojisi” projesini buradan inceleyebilirsiniz.

Kaynak: Designboom

Florence and the Machine grubunun solisti ve lideri Florence Welch, F. Scott Fitzgerald’ın ikonik romanı The Great Gatsby’den uyarlanacak yeni bir müzikal için beste yapacak.  Şarkıyı hazırlama sürecini grubuyla birlikte yapacak olan Welch’e Thomas Bartlett eşlik edecek.

Bu Florence Welch’in ilk The Great Gatsby işi olmayacak. Welch grubuyla birlikte 2013 yapımı olan yönetmenliğini Baz Luhrmann’ın yaptığı, baş rollerinde ise Leonardo DiCaprio, Tobey Maguire, Carey Mulligan, Joel Edgerton, Isla Fisher ve Jason Clarke’ın yer aldığı The Great Gatsby filmi için “Over the Love” isimli şarkıyı seslendirmişti.

Şarkıda Welch’e yardımcı olacak Thomas Bartlett, Call Me By Your Name filminin soundtrack’inde yer alan “Mystery of Love” parçası için Sufjan Stevens ile iş birliği yapmıştı ve bu şarkı 2018’de En İyi Orijinal Şarkı dalında Oscar’a aday gösterilmişti.

New York’ta çıkış yapması beklenen müzikalin tarihi ise henüz belli değil. Broadway dışı gösterimden sonra Broadway’de de oynamayı umut eden bu yeni müzikali Londra’daki Almeida tiyatrosunun yardımcı yönetmeni olan Rebecca Frecknall yönetecek. 1925 yılında yayımlanan The Great Gatsby’nin 1 Ocak 2021’de telif haklarının sona ermesi ve kamuya açık hâle gelmesiyle bu müzikalin gelecekte önümüze çıkacak The Great Gatsby yorumlamalarından yalnızca biri olduğu tahmin ediliyor.

Welch müzikal hakkında şunu söyledi: “Müzikaller benim ilk aşkımdı ve Fitzgerald’ın kırık romantizmiyle derin bir bağ hissediyorum. Bu kitap hayatımın büyük bir bölümünde beni rahatsız etti. Edebiyatta en sevdiğim dizelerden bazıları bu kitapta yer alıyor. Bu kitabı şarkı hâlinde yeniden yaratma şansına sahip olmak benim için bir onurdur."

Kaynak: BBC

​Florence Welch fotoğrafları Greta Gerwig tarafından çekilmiştir.

Dünya çapında İngilizce yazan kadın yazarların kaleme aldığı en iyi kurgu esere armağan edilen Women's Prize for Fiction (Kadınlar İçin Kurgu Ödülü)’ın bu yılki altı kitaptan oluşan kısa listesi açıklandı.

Prestij ve 30,000 sterlin değerindeki ödül için yarışan adayların oluşturduğu kısa listede Yaa Gyasi, Susanna Clarke ve Patricia Lockwood gibi daha önce ödüle aday gösterilmemiş yazarlar yer alıyor. Ayrıca bu yıl listede yer alan iki romanda iki farklı ikiz çocuklara dayanan aile hikâyesi anlatılıyor. Biri Brit Bennett’in The Vanishing Halfromanı diğeri ise Claire Fuller’ın Unsettled Groundromanı. Bunların dışında listede yer alan iki roman yazarların ilk eserleri olarak göze çarpıyor. Biri Cherie Jones’un How the One-Armed Sister Sweeps Her Houseromanı diğeri ise Patricia Lockwood’un No-one is Talking About Thisromanı.

Ödülün bu yılki jüriye Girl, Woman, Otherromanıyla Booker ödülünün kazananı ve geçen yıl ödülün kısa listesinde olan Bernardine Evaristo başkanlık ediyor. Women's Prize for Fiction’ın bu yılki 30.000 sterlin ile birlikte sanatçı Grizel Niven’ın hazırladığı bronz heykelden oluşan ödülünün kazananı 7 Temmuz’da açıklanacak.

2021 Women's Prize for Fiction Kısa Listesi:

The Vanishing Half - Brit Bennett (Dialogue)
Piranesi - Susanna Clarke (Bloomsbury)
Unsettled Ground - Claire Fuller (Fig Tree)
Transcendent Kingdom - Yaa Gyasi (Viking)
How the One-Armed Sister Sweeps Her House - Cherie Jones (Headline)
No One Is Talking About This - Patricia Lockwood (Bloomsbury)