GÜNDEM
  • 20-06-2025

    Bruce Springsteen’in 1982 tarihli efsanevi Nebraska albümünün yaratım sürecini, müziğin ruhuna ve bir sanatçının içsel yolculuğuna odaklanarak anlatan Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni, 24 Ekim’de vizyona girecek.

    20th Century Studios yapımı Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni filminin başrolünde Jeremy Allen White yer alıyor. Bruce Springsteen’in 1982 tarihli Nebraska albümünün yaratım sürecini konu alan film, Springsteen’in hayatındaki dönüm noktalarından birini temsil ediyor. Karanlık ve içe dönük atmosferiyle dikkat çeken akustik albüm Nebraska, Springsteen’in müzik kariyerindeki en kalıcı ve etkileyici işlerden biri olarak kabul ediliyor. Filmin senaryosunu Warren Zanes’in aynı adlı kitabından (Deliver Me from Nowhere) uyarlayan Scott Cooper aynı zamanda filmin yönetmenliğini de üstleniyor.

    Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni, Bruce Springsteen’in henüz dünya çapında bir süperstar olmadan önce, başarı baskısıyla geçmişinin hayaletleri arasında sıkışıp kaldığı dönemi anlatıyor. Albüm, Springsteen’in New Jersey’deki yatak odasında bir 4 kanallı kayıt cihazıyla kaydedildi ve onun kariyerinde önemli bir kırılma anına işaret ediyor.

    “Boss” rolünde Jeremy Allen White’ın başrolde yer aldığı filmde ayrıca; Jon Landau rolünde Jeremy Strong, gitar teknisyeni Mike Batlan rolünde Paul Walter Hauser, baba Doug rolünde Stephen Graham, sevgilisi Faye rolünde Odessa Young, anne Adele rolünde Gaby Hoffman, Chuck Plotkin rolünde Marc Maron ve Columbia yöneticisi Al Teller rolünde David Krumholtz rol alıyor. Filmin yapımcılığını Scott Cooper, Ellen Goldsmith-Vein, Eric Robinson ve Scott Stuber, yürütücü yapımcılar ise Tracey Landon, Jon Vein ve Warren Zanes üstleniyor.

    24 Ekim’de sinemalarda gösterime girecek Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni filminin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

    0
    0
    554
  • 20-06-2025

    Depo’da izleyicilerle buluşan Ateş Alpar’ın “İmkân ve İhtimal” başlıklı kişisel sergisi kapsamında Can Memiş, Dilara Erdem, Mehmet Said Aydın ve Uraz Aydın’ın katılımıyla 24 Haziran Salı saat 18.30’da bir söyleşi gerçekleşecek.

    Söyleşi kapsamında konuşmacılar sesin politikası, mülksüzleştirme pratikleri, edebiyat ve görsel sanatlar arasındaki geçişler ile kolonyalist yöntemler ve direniş formlarını Ateş Alpar’ın sergisi bağlamında ele alacak.

    Sergi sınırlar, güvenlik, gözetleme araçları, mülksüzleştirme gibi konulara dair geniş bir anlatı sunmayı amaçlıyor. Gündelik nesnelerin ne zaman ve nasıl politikleştiği, bireysel hikâyeler ile kolektif hafıza arasındaki bağlar serginin temel soruları arasında yer alıyor. “İmkân ve İhtimal” kolonizasyonu devam eden bir süreç olarak ele alıyor. Bu bağlamda Ateş Alpar, belgelemenin ve temsilin ötesinde, mekânın, nesnelerin ve dilin sunduğu direnç imkânlarına odaklanarak, sömürgeciliğin görünmez kıldığı ihtimalleri araştırıyor.

    Ateş Alpar’ın “İmkân ve İhtimal” sergisini 5 Temmuz’a kadar Depo’da ziyaret edebilirsiniz.

    ​Künye: Ateş Alpar, Dışardan İçeriye Sızanlar serisinden, 2022, Archival pigment print, 35 x 50 cm, ed. of 5 + 1 AP

    0
    0
    501
  • 20-06-2025

    Reşad Ekrem Koçu’nun “Bu benim en büyük  eserimdir” diye andığı, dört kez genişleterek yazdığı Galata Canavarı Bıçakçı Petri, ilk kez kitaplaşarak Doğan Kitap tarafından yayımlandı.

    Galata Canavarı Bıçakçı Petri, temposu hiç düşmeyen bir dönem polisiyesi. 19. yüzyıl Osmanlı dünyasında, kurbanlarını kalplerine bıçak saplayarak öldüren bir katilin, “boylu boslu, yakışıklı, çehreli, pençeli, sırım gibi bir genç adam” olan Petri’nin soluk soluğa macerası... Ayamavri Adası’ndan Galata’ya ve açık denizlere uzanan hikâye, milletlerin ve dillerin iç içe geçtiği Osmanlı dünyasında renkli bir yolculuk aynı zamanda…

    0
    0
    640
  • 20-06-2025

    Hiba Tawaji ve Ibrahim Maalouf, özel bir konseptle, senfonik orkestra eşliğinde Piu Entertainment’in organizasyonu ile 24 Haziran’da Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sahne alacak.

    Sınırları aşan müzikal kimlikleri ve özgün ruhlarıyla uluslararası bir fenomen hâline gelen İbrahim Maalouf ve Hiba Tawaji romantizm, nostalji ve müzikal zarafetin iç içe geçtiği unutulmaz bir performansla İstanbul’da sahneye çıkacak. Farklı kültürlerden beslenen sanatsal kimlikleriyle, her iki sanatçı da geleneksel melodileri modern dokunuşlarla harmanlayarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmayı vadediyor. Hiba Tawaji ve Ibrahim Maalouf bu konseptle ilk konserlerini ilk defa İstanbul’da verecek.

    ​Yaşayan caz efsanesi ve New York Times tarafından “virtüöz” olarak tanımlanan, dünyaca ünlü enstrümantalist ve besteci Ibrahim Maalouf; yalnızca kendisinin yaratabileceği özgün düzenlemelerle bu repertuvara sihirli dokunuşunu katarken, Andrea Bocelli, Lara Fabian gibi dünya sanatçıları ile aynı sahneyi paylaşan Arap dünyasının eşsiz sesi Hiba Tawaji, güçlü ve etkileyici yorumuyla Fransız şansonlarına yeniden hayat verecek.

    0
    0
    634
  • 20-06-2025

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 21 Haziran Dünya Müzik Günü’ne özel düzenlediği Sahnem İstanbul etkinliği; Üsküdar Meydanı, Kadıköy Meydanı ve Sultanahmet Turşucuzade Konağı önünde 21 Haziran Cumartesi günü 17.00-21.00 saatleri arasında gerçekleşecek.

    İBB’nin kültür sanata erişimi temel bir kent hakkı olarak gören anlayışı çerçevesinde farklı sanat dallarına temsil imkânı tanıma ilkesiyle hazırlanan program, İstanbul’un üç kamusal mekânında sanatsal performanslarla hayat buluyor.

    İBB, sokak müzisyenlerine yönelik yürüttüğü uygulamalarla yalnızca özel günlerde değil, yıl boyunca kamusal müzik üretiminin koşullarını iyileştirmeye yönelik adımlar atıyor. Metro istasyonları, vapurlar, sokaklar ve meydanlarda sokaklar performanslar gerçekleştiren sanatçılar için hayata geçirdiğimiz daha adil ve sürdürülebilir sistemin rehberliğinde sokak sanatçılarının kamusal görünürlüğü ve İstanbul halkının kültür sanata erişimini güçlendiriyor.

    0
    0
    754
  • 20-06-2025

    Cho Nam-Joo’nun birbirinden farklı ama bir bütünün parçası olan genç kadınların hikâyesini anlattığı kitabı Mandalina Yeşili, Faden Ataseven Yoon’un çevirisiyle Yuzu Kitap’tan çıktı.

    Bu kitap okuruna kırık, dağınık ve çok tanıdık bir hikâye sunuyor. Lise birinci sınıfa başlayan dört genç kız: Dayoon, Soran, Haein ve Eunji. Onları bir arada tutan dostluk, Shinyeongjin Lisesi’nin beton duvarlarının ardında, zamanla derinleşen çatlaklardan sızar. Jeju Adası’nda bir gece gömdükleri söz, büyümeye, değişmeye ve kırılmaya karşı verdikleri sessiz yemindir. Her karakter farklı yaralar, beklentiler ve yüklerle büyürken; aileleri, sınıfsal koşulları, okul baskısı ve cinsiyet rolleriyle boğuşur. Yine de birbirlerine tutunarak geçirirler o “yeşil zamanı”, yani çocuklukla yetişkinlik arasındaki o karmaşık, geçiş dönemini.

    “Biz bu yolu beraber yürüdük. Hem yalnızdık hem birlikteydik.”

    0
    0
    694
  • 19-06-2025

    13-21 Kasım tarihleri arasında Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda gerçekleşecek 36. Ankara Film Festivali’nin Ulusal Uzun, Belgesel ve Kısa Film Yarışmaları için başvurular başladı.

    Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen ve bu yıl 36. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanan Ankara Film Festivali’nin uzun, belgesel ve kısa kategorilerinde gerçekleşecek ulusal yarışma başvuruları 15 Eylül Pazartesi gününe kadar devam ediyor. 12 farklı ödül kategorisinde gerçekleşecek Ulusal Uzun Film Yarışması, yılın dikkat çeken yapımlarını Ankara’da ilk kez izleyiciyle buluşturacak. Ulusal Belgesel Yarışması, yılın öne çıkan belgesel filmlerine ev sahipliği yaparken; festivalin sinema öğrencileri ve genç yönetmenler için önemini koruyan Ulusal Kısa Film Yarışması ise tür sınırlaması olmaksızın tüm kısa metraj yapımlara açık olacak.

    Ankara temalı belgesel ya da kısa filmlerin yer aldığı Ankara Filmleri Yarışması’na da başvurular başladı. Festivalin Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) ile ortaklaşa düzenlediği yarışmanın kazanan filmi ayrıca, VEKAM Kütüphanesi ve Arşivi’ne girecek ve akademik araştırmalara açılacak.

    Festivalin bu yılki yüzünü belirleyecek Afiş Yarışması’na da başvurular devam ediyor. Türkiye’den grafik tasarımı bölümü öğrencileri ve mezunlarına açık olan yarışmanın jürisinde, çizer ve gazeteci Aslı Alpar, ressam Habip Aydoğdu, Ankara Film Festivali Direktörü İrfan Demirkol, tasarımcı, sanatçı ve akademisyen Melike Taşcıoğlu Vaughan ile akademisyen Zülfükar Sayın yer alıyor.

    ​Ankara Film Festivali’nin başvuruları 15 Eylül Pazartesi günü saat 23.59’da sona erecek. Aday filmler ise 9-17 Ekim tarihleri arasında duyurulacak.

    0
    0
    611
  • 19-06-2025

    Salt, İzmirli Levanten Romano ailesinin fotoğraf arşivini çevrim içi erişime açtı.

    Fernando Romano’nun İzmir ve İstanbul’un yanı sıra Fransa, İsviçre ve Yunanistan’a yaptığı seyahatlerde çektiği fotoğraflardan oluşan koleksiyon, 1950’lerden 1980’lere Levanten bir ailenin yaşamından kesitler ile dönemin deniz acentelerinin faaliyetlerine ilişkin ipuçları sunuyor.

    Karşıyaka’da (İzmir) doğan, Fernande ve Jozef Romano’nun oğlu Fernando (1923–2011), İzmir Saint Joseph Lisesi ve Fransa’daki üniversite eğitiminin ardından mezunu olduğu okulda öğretmenlik yapar. Kısa bir süre babasının deniz taşımacılığı şirketinde çalıştıktan sonra Alex Dabcovitch’in şirketinin İzmir acentesinde işe girer. 1957’den 1964’e İzmir Deniz Nakliyecileri Derneği’nin genel sekreterliğini de üstlenir. 1964’te eşi Rita (1922–2017) ve iki oğlu Alain (1949–1999) ve Jojo (1956–1976) ile İstanbul’a taşınır; Galata Rıhtımı’nda bulunan Dabkoviç Deniz Acentalığı Nakliyat Şirketi’nde çalışmaya başlar. Önce Şişli, ardından Yeşilköy’e yerleşen Fernando, 1982’de Besi–Dabcovich–Makzume ortaklığıyla kurulan Deniz Kontuarı Ltd. Şti. yöneticiliğini üstlenmek üzere ailesiyle birlikte İzmir’e döner.

    Salt Araştırma bünyesinde derlenen ve 2 milyonun üzerinde belgeyi içeren dijital arşiv koleksiyonları “Sanat”, “Mimarlık ve Tasarım” ile “Kent, Toplum ve Ekonomi” alanlarını kapsıyor. 19. yüzyıldan günümüze eğitim, toplumsal yaşam ve yapılı çevreye ilişkin belgeleri bir araya getiren Kent, Toplum ve Ekonomi Arşivi’ndeki görsel malzemeler arasında basılı fotoğraf, cam negatif ve pozitif, dia ve negatif filmler ile dolaşıma giren kartpostal ve fotokartlar bulunuyor.

    İzmirli Levanten Romano ailesinin fotoğraf arşivine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1133
  • 19-06-2025

    Gazeteci, yazar Bedia Ceylan Güzelce’nin belleğe, zamanın ruhuna ve iç sesimize yolculuğa davet ettiği ilk deneme kitabı Bu Çağın İnsanı, Çınar Yayınları’ndan çıktı.

    Güzelce, toplumun hızla değişen ruh hâlini, yakın tarihimizde iz bırakan meselelerin izleğinden takip ederken bir yandan insan olmaya çalışırken, diğer taraftan bu uğurda verilen iç çatışmalara, küçük hayatlarımızın büyük mücadelelerine de dikkat çekiyor. Ekranların hafızamız ve yegâne odağımız hâline geldiği bu çağda, giderek hissizleştiğimize dikkat çeken kitap, inadına yaşamak, inadına insan olmak ve inadına hatırlamak üzerine hem bir durup soluklanma hem de bir hatırlama seansı niteliği taşıyor.

    Bedia Ceylan Güzelce, kitabıyla ilgili olarak şu görüşleri paylaştı: “Her şey boş demenin içi, hiç bu kadar dolu olmamıştı. Yaşamı ekrandan takip ediyoruz. Hepimiz gizli birer bağımlıyız artık. Birbirimize ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir zamanda, bu denli yalnızlaşmamız nasıl açıklanabilir? Herkes kendi içine kapanırken, toplumsal hafızamız da dijital belleğe teslim oluyor. Dünya tarihinde ilk kez bir kuşak, kendinden önceki kuşaktan daha kısıtlı imkânlarla büyüyor. Savaşlar, gündelik siyaset, kimlik arayışları, değerlerin sorgulanması, yıkılması ve yerine yenilerinin konamaması gibi meselelere bir de memleket dertleri ekleniyor. Pandemi, deprem, yangınlar, afetler, yitip giden hayatlarla birlikte kaybettiğimiz şey sadece gözyaşlarımız olabilir mi? Peki, kaybettiklerimizi nasıl geri kazanırız? Elbette hatırlayarak.”

    0
    0
    637
  • 19-06-2025

    Depo’da sanatseverlerle buluşan “ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz” sergisi kapsamında sergisinin küratörü Nergis Abıyeva ile düzenlenecek sergi turu 21 Haziran Cumartesi 16.00’da gerçekleşecek.

    ​Depo’da 12 Temmuz’a dek ziyarete açık olacak “ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz” sergisi kapsamında, küratörü Nergis Abıyeva’nın katılımıyla bir sergi turu düzenlenecek. “ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz” adlı arşiv sergisi, dört sanatçı arkadaş olan Gülçin Aksoy (1965-2024), Nancy Atakan (d. 1946), Gül Ilgaz (d. 1962) ve Neriman Polat’ın (d. 1968) arşivlerinden bir seçkiyi sunuyor. Sergi, dört sanatçının iş birliğinin ilk kamusal çıktısı olan ve 1997 yılında Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen “Arada” sergisinden başlayarak 2003 yılında Karşı Sanat’ta katılımcıları genişleyen ve daha kolektif bir yapıya bürünen “Aileye Mahsustur” başlıklı sergiye uzanan bir zaman dilimini mercek altına alıyor. “ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz”, 1990’ların güncel sanat tarihi yazımına alternatif bir anlatıyla katkıda bulunurken, grubun farklı yönlerini de açığa çıkarıyor.

    0
    0
    594
DAHA FAZLA
Geldanlage