GÜNDEM
  • 06-02-2025

    Sesi ve görselliği eşzamanlı kullanarak insan beyninin dönüşümünün bir öyküsünü çıkaran transmedya performansı Endophasia, 7 ve 8 Şubat’ta Arter’in performans salonu Karbon’da sanatseverlerle buluşacak.

    Endophasia, 2010 yılında geçirdiği beyin kanamasının ardından yaşamına kısmi felç ve afazi ile devam eden bir birey olan Sinan Uygun’un, yapay zekâ teknolojilerini ve disiplinler arası sanat faaliyetlerini içeren, özelleştirilmiş dil ve konuşma egzersizleriyle iyileşme sürecine dayanıyor. Sinan Uygun’un, kızı Gökçe Uygun gözetiminde aynalama, tekrara dayalı mimik, motor hareketler, sözcük türetme gibi fiziksel ve sözel egzersizler ile dil tabanlı yapay zekâ uygulamaları aracılığıyla gösterdiği gelişimi adım adım belgeleyen performans, insan beyninin ve konuşma merkezinin nasıl işlediğine dair canlı bir deneyim sunuyor. Performansta, afazik bir bireyin gündelik hayatında dil bazında yaşadığı zorluklar ve dile getiremediği iç konuşma anlarından bir kesit sunulurken, beynin iyileşme süreci, yaşadığımız dil bazlı zorlukların iç yansımaları ve nöroloji-linguistik ekseninde insanın iletişim becerileri ve deneyimleri işleniyor. Dil ve ifade kavramlarını hareket ve zaman odağında tartışmaya açan Endophasia performansı 7 ve 8 Şubat saat 20.00’de Arter Karbon’da gerçekleştirilecek.

    Künye:
    Konsept - Yönetmen: Gökçe Uygun
    Müzik & Ses & Sahne Kompozisyon: Güneş Bozkır
    İnteraktif Medya & 3D Tasarım: Can Memişoğulları
    Performans: Selim Cizdan, Sinan Uygun
    Hareket Tasarımı: Salih Usta
    Sahne Tasarımı & Dramaturji: Neslihan Şık
    Işık Tasarımı & Sahne Amiri: Umut Rışvanlı
    Hareket Dramaturjisi: Senay Arslan
    Prodüksiyon Amiri: Seril Aksoy
    Proje & Yönetmen Asistanı: Ecenaz Bilgili
    İletişim Sorumlusu: Mehmet Çelik
    Artistik Danışman: Tolga Tüzün
    Nörolog & Bilimsel Danışman: Prof. Dr. Hakan Gürvit
    Yazılım & Teknoloji Danışmanı: Emir Cem Gezer
    ​Hukuki Danışman: Semin Tunalı

    0
    0
    744
  • 06-02-2025

    İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), kuruluşunun 50. yıldönümünü kutladığı 2022 yılında genç sanatçıların üretimlerini desteklemek amacıyla oluşturduğu İKSV Genç Sanatçı Fonu kapsamında hayata geçirdiği Uluslararası Dolaşım Destek Programı için açık çağrı başladı.

    Uluslararası Dolaşım Destek Programı ile yurtdışında bir etkinlikte çalışmalarını sergilemek üzere davet alan veya bir uluslararası iş birliği çerçevesinde başka ülkelere gitmeyi planlayan 18-40 yaş arasındaki sanatçılara seyahat desteği sağlanacak. Programa İKSV’nin faaliyet gösterdiği müzik, sinema, sahne sanatları ve güncel sanat alanlarında çalışan sanatçılarla edebiyat yazarları başvurabiliyor. Bu program aracılığıyla İKSV, Türkiye’deki sanatçı ve edebiyatçıların uluslararası dolaşım imkânlarını artırmayı, uluslararası projelere katılımını teşvik etmeyi ve uzun vadede kariyer gelişimlerini desteklemeyi amaçlıyor.

    İKSV Genç Sanatçı Fonu Uluslararası Dolaşım Destek Programı, Türkiye’den yurtdışına giderek sergi, tiyatro, dans performansı, film gösterimi ve konser gibi faaliyetler gerçekleştirecek veya düzenleyecek sanatçı ve topluluklar ile yazarların seyahat masraflarının karşılanmasına katkıda bulunacak. Programdan yararlanmak isteyenlerin söz konusu etkinliklerde davetli, eşdüzenleyici ya da proje ortağı olması şartı aranıyor. Başvuru sahiplerinin karşı kurumdan alınacak davet mektubu veya uluslararası iş birliğini gösteren bir belgeyle etkinliklere katılımını gerekçelendirmesi bekleniyor. 

    ​Programın başvuru ve seçim süreci hakkında ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    Fotoğraf: Serkan Taycan, Cite des Arts

    0
    0
    720
  • 06-02-2025

    Shuggie Bain ile okurun dikkatini çeken Booker Ödüllü yazar Douglas Stuart’ın 80’lerin Glasgow’unda işçi sınıfı yaşamının canlı bir tasvirini çizdiği, tehlikeli bir ilk aşkın hikâyesini anlattığı romanı Genç Mungo, Duygu Akın’ın çevirisiyle Can Yayınları’ndan çıktı.

    Stuart, acıların ve mezhepsel şiddetin hüküm sürdüğü dünyayı aşkın bir güzellikle kaleme alıyor bu romanda. Genç Mungo, dinsel ve cinsel tutuculuğun insanı nerelere sürükleyebileceğini insancıl bir bakış açısıyla yansıtıyor. Sınıfsal özelliklerin değer yargılarını nasıl etkilediğini, kişilerin yaşamını nasıl farklı uçlara götürdüğünü anlatıyor.

    ​“Mungo Hamilton ve James Jamieson, 1990’ların başında Glasgow’un iki ayrı mahallesinde, işçi sınıfı gençlerinin mezhepsel çizgilerle bölündüğü ve itibarlarını korumak için mücadeleler verdiği fazlasıyla maço bir dünyada yaşarlar. “Gerçek” birer erkek sayılabilmeleri için birbirlerinin ezelî düşmanı olmaları gereken bu iki genç, James’in inşa ettiği güvercinliğe sığındıklarında çok iyi arkadaş olur, şefkati keşfeder ve hiç de misafirperver olmayan bu kurşuni şehirden kaçmanın hayalini kurarlar. Mungo gerçek benliğini etrafındaki herkesten saklamak için büyük uğraş vermek zorunda kalacaktır.”

    0
    0
    834
  • 05-02-2025

    Sema Elcim’in yazdığı, Nagihan Gürkan’ın rejisi ile sahnelenen TiyatroDEA yapımı Sen Ne Güzeldin Aşkımızın Şehri, 6 Şubat’ta Baba Sahne’de, 12 ve 13 Şubat’ta Metrohan’da, 13 Mart’ta ise DasDas Sahne’de tiyatroseverlerle buluşacak.

    Naz Çağla Irmak’ın rol aldığı Sen Ne Güzeldin Aşkımızın Şehri oyununun süpervizörlüğünü Ayşenil Şamlıoğlu, sanat yönetmenliğini ise Başak Bugay üstleniyor. Farklı disiplinleri aynı anda sahneye taşımayı hedefleyen ekip, video art illüzyonu ve “performansını bekleyen dekor” olarak tarif ettikleri karışık malzeme, heykel ve resim çalışmalarından oluşan mekânsal yerleştirmeleri ile, izleyiciyi içe dönüşe ve yüzleşmeye teşvik ediyor.

    1990’larda Türkiye, giderek artan faili meçhuller ve patlak veren siyasi skandallar ile sarsılmaktadır. Geçen on yılın bıraktığı miras, bu karanlık olaylarla sınırlı kalmayıp, 2000’lerde hız kazanacak hak mücadelelerinin mayalanmasına da sebep olur.

    Bursa’da büyümüş olan Ebru, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni kazanıp, hayatında ilk defa geldiği İstanbul’da, akrabalarına komşu bir daireye yerleşir.

    90’lar hoyratça tarih sayfalarına yerleşirken, genç kadın, çaldığı kapılarda, kendi siyasi kimliğini ve 1980’de yurtdışına çıkmak zorunda kalmış eski bir öğrenci lideri olan dayısının bir zamanlar dahil olduğuna benzer bir çevreyi, kimi zaman seyircinin yüzünde tebessüm oluşturacak yollardan aramaktadır.

    Ebru’nun, 68 kuşağının hayali temsilcilerinin eşliğinde üniversitenin koridorlarında, amfilerinde ve soğuk avlularında süren arayışına, çok geçmeden, Manisalı Gençler Davası, faili meçhul cinayetler, Susurluk Kazası ve 28 Şubat Süreci’nin gölgeleri düşmeye başlar.”

    Sen Ne Güzeldin Aşkımızın Şehri oyununun biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    Künye:
    Yazar: Sema Elcim
    Yönetmen: Nagihan Gürkan
    Süpervizör: Ayşenil Şamlıoğlu
    Sanat Yönetmeni ve Dekor Tasarım: Başak Bugay
    Dramaturji: Selen Korad Birkiye
    Dış Ses: Çağdaş Tekin
    Işık Tasarımı: Utku Kara
    Müzik ve Ses Tasarımı: Vehbi Can Uyaroğlu
    Hareket Tasarımı: Salih Usta
    Kostüm: Işıl Çelik
    Afiş Tasarım: SHU! Ajans
    Afiş Styling: Ozan Kırbıyık
    Video Art: Kaan Temizkan
    Fotoğraf: Esra Fıstık
    Yönetmen Yardımcısı: Büşra Yeşilay
    Prodüksiyon Amiri: Cenk Sökmen
    Işık Uygulama: Batuhan Yıldız
    Dekor Uygulama: Oğuzhan Bayrak
    Vokal ve Ses Uygulama: Nazlı Serra Yıldırım
    Retouch: Command P, Kenan Aydın
    Motion: Ercan Karasu
    Performans: Naz Çağla Irmak
    ​Yapım: TiyatroDEA

    0
    0
    859
  • 05-02-2025

    Pera Film, Macar Kültür Merkezi iş birliğiyle, Macar animasyon sinemasının güncel örneklerini bir araya getirdiği “Sessiz Yolculuklar” başlıklı programını 14-21 Şubat tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşturacak.

    Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi Film ve Video Programları (Pera Film), son yılların dikkat çeken Macar animasyonlarından oluşan bir seçkiyi bir araya getirdiği çevrim içi film programı “Sessiz Yolculuklar” ile içsel dönüşümleri konu alan üç animasyonu izleyicilerle bir araya getirecek. Pera Müzesi’nin algoritma sanatının öncü isimlerinden Vera Molnár, Dóra Maurer ve Gizella Rákóczy'nin eserlerini bir araya getirdiği güncel sergisi “Hesaplar ve Tesadüfler”de de iş birliği yaptığı Macar Kültür Merkezi’yle birlikte gerçekleştirilen programda, özgün ve renkli dünyalarıyla dikkat çeken AmokDev Oliver ve Alacakaranlıkta Meditasyon adlı kısa animasyon filmler yer alıyor.

    Karakterlerin içsel dönüşümlerine ve sessizlik içinde gerçekleşen ruhsal ve zihinsel yolculuklarına odaklanan üç filmi bir araya getiren “Sessiz Yolculuklar” sinemada animasyon türünün erişebileceği farklı anlatı biçimlerini ve etkileyici boyutlarını keşfe çıkıyor. Programda; yönetmenliğini Júlia Lantos’un üstlendiği 2022 yapımı Dev Oliver, Judit Erdélyi’nin yönetmenliğini yaptığı, ilk kez 2023 yılında seyirci karşısına çıkan Alacakaranlıkta Meditasyon ve yönetmen koltuğunda Balázs Turai’nin oturduğu 2022 yapımı Amok yer alıyor.

    ​“Sessiz Yolculuklar” başlıklı program hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    864
  • 05-02-2025

    Edebiyatı müzikle buluşturan İş Sanat dinletilerinde 10 Şubat akşamı Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şiirleri “Mavi, Maviydi Gök Yüzü” adlı dinletiyle sanatseverlerle buluşacak.

    Tanpınar’ın şiirlerine sahnede Tilbe Saran, Metin Belgin, Bülent Emin Yarar ve Hakan Gerçek ses verecek. Metnini Atilla Birkiye’nin hazırladığı, müzik direktörlüğünü Serdar Yalçın’ın, sahneye uyarlanmasını ise Mehmet Birkiye’nin üstlendiği dinletide şiirlere Şemsa İdil Ural (çello), Seda Subaşı (keman) ve Serdar Yalçın (piyano) eşlik edecek.

    Türk edebiyatına gelenek ile modernlik arasındaki gerilimi ustaca işleyen roman, hikâye ve şiirleri ile büyük bir katkı sağlamış olan Tanpınar, kültürü, tarihi ve estetiği iç içe geçiren çok katmanlı bir anlatım sunar.

    ​Tanpınar’ın şair yönünün en güzel şiirleri aracılığıyla ortaya konacağı “Mavi, Maviydi Gök Yüzü” başlıklı dinleti 10 Şubat Pazartesi akşamı İş Sanat sahnesinde gerçekleşecek. Ücretsiz olarak düzenlenecek şiir dinletisine buradan rezervasyon yapabilirsiniz.

    0
    0
    1067
  • 05-02-2025

    James Mangold’un yönettiği, Timothée Chalamet’in Bob Dylan’a hayat verdiği Tam Bir Bilinmez filmi 7 Şubat’ta vizyona girecek.

    “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen” ve “En İyi Erkek Oyuncu” dahil tam 8 dalda Oscar’a aday gösterilen Tam Bir Bilinmez, müzik tarihinin en ikonik şarkıcılarından biri olan Bob Dylan’ın yükselişinin etkileyici gerçek hikâyesini anlatıyor. Filmde ayrıca Edward Norton (Pete Seeger), Elle Fanning (Sylvie Russo), Monica Barbaro (Joan Baez), Boyd Holbrook (Johnny Cash) ve Scoot McNairy (Woody Guthrie) rol alıyor.

    “New York, 1961. Hareketli müzik dünyası ve çalkantılı kültürel değişimlerin ortasında, Minnesota’dan 19 yaşındaki bir şarkıcı, gitarı ve devrim niteliğindeki yeteneğiyle Amerikan müziğinin seyrini değiştirmek üzere şehre adım atar. Greenwich Village’ın efsanevi müzisyenleriyle güçlü bağlar kurarak hızla yükselen gizemli genç, sonunda tüm dünyada yankı uyandıran çığır açıcı, tartışmalı bir performansa imza atar.”

    Tam Bir Bilinmez filminin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

    0
    0
    799
  • 05-02-2025

    Kişisel çalışmalarında BOB imzasını kullanan Uğurcan Ataoğlu’nun “İsimsiz/Untitled” başlıklı kişisel sergisi 30 Mart’a kadar Metrohan’da sanatseverlerle buluşacak.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığı (İBB Kültür) ve İBB Miras’ın katkılarıyla düzenlenen “İsimsiz/Untitled” sergisi, sanatçının çizgilerinin yanı sıra çizdiklerinin üç boyutlu heykellerini ve dijital animasyonlarını da izleyiciyle buluşturuyor. Son yıllarda yaptığı kişisel çalışmalarında BOB takma adını kullanan sanatçının yeni sergisinde sadece çizgileri değil, çizdiklerinin üç boyutlu heykelleri ve dijital animasyonlarıyla da yer alıyor. BOB’un yerel ruhundan beslenen evrensel çizgilerinin fiziksel formlara dönüşmesi hem mekânsal deneyimi zenginleştiriyor hem de ziyaretçileri, BOB’un dinamik dünyasını keşfetmeye davet ediyor.

    0
    0
    1617
  • 05-02-2025

    Davide Cali ve Benjamin Chaud’un çocukların hayal gücüne ve yaratıcılığına övgü niteliğindeki “Okuldaki Hayalci” dizisinin beşinci kitabı İnanılmaz Okulum Hakkındaki Gerçek, Alara Beykan’ın çevirisiyle Günışığı Kitaplığı’ndan çıktı.

    Yeni arkadaşını hızlı bir okul turuna çıkaran çocuğun sınırsız hayal gücünü yansıtan kitapta, Elvis Presley, Picasso, Pippi Uzunçorap ve daha nicesi var. Birçok sanat dalını, kitapları ve farklı güncel konuları öyküler ve desenlerle anlatan bu dizi, küçük büyük herkese eğlenceli bir okuma deneyimi sunuyor.

    “Henri, yeni sınıf arkadaşına okulumuzu gezdirir misin lütfen?" "Aslında, görülecek pek bir şey yok. Gürültülü müzik odasından, gizli bir deney yürüttüğümüz laboratuvara ulaşır, bahçeye kestirme kaydıraktan iner, tuhaf yüzme hocasıyla tanışır ve koridorda ezilmezsek, kantindeki yemeğe yetişiriz. Bugün patates günü!”

    0
    0
    697
  • 04-02-2025

    İstanbul Film Festivali, Ömer Kavur’un Barış Pirhasan ile birlikte yazdığı senaryodan sinemaya aktardığı, başrollerini Kadir İnanır ile Zuhal Olcay’ın paylaştığı, 1985 yapımı Amansız Yol’u Atlas Post Production tarafından restore edilmiş kopyasını sinemaseverlerle buluşturacak.

    İstanbul Film Festivali, Zurich Sigorta Grubu Türkiye iş birliğiyle Türk sinemasının önemli yapıtlarını restore ettirerek yeniden beyazperdeye taşıyor. Sinemamızın özel filmlerinden biri olan Amansız Yol, 11-22 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek 44. İstanbul Film Festivali’nde restore edilmiş kopyasıyla gösterilecek.

    Ömer Kavur’un, Kerem Şahin’in Çıkmaz Yollar adlı öyküsünden esinlenerek Yeşilçam sinemasında pek sık işlenmeyen yol, suç ve takip temasını ele aldığı Amansız Yol, 1985’te Kültür Bakanlığı Sinema Ödülü, 1986’da İstanbul Film Festivali’nde (o dönemki adıyla Uluslararası İstanbul Sinema Günleri) En İyi Türk Filmi Ödülü’nü kazandırırken, 1985 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Zuhal Olcay’a da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü getirdi.

    Bu yıl, İstanbul Film Festivali’nin Sinema Onur Ödülü’nü alacak olan Zuhal Olcay, filmi şu sözlerle anıyor: “Ömer Kavur, Türk Sineması'nda kendi anlatım tarzını oluşturmuş, filmlerinde genellikle insan ilişkileri, sosyal meseleler ve bireysel varoluş gibi temaları işleyerek izleyiciyi düşündürmeyi hedefleyen öncü yönetmenlerdendir. Hep hayranı olduğum ve üç kez birlikte çalışma şansım olan Ömer Kavur’un filmlerinde yarattığı o büyülü atmosferin yine hissedildiği bir yol filmi Amansız Yol. Festivale, bu filmi restore ettirilerek yeniden izleyici ile buluşturduğu için sonsuz teşekkür ederim.”

    Amansız Yol, Almanya’dan dönen tır şoförü Hasan’ın, eski sevgilisi Sabahat ve evlendiği çocukluk arkadaşları Yavuz’la yollarının kesişmesiyle başlıyor. Hasan, Sabahat ile kızı Ayşe’yi hem bu hayattan hem de peşlerindeki adamlardan kurtarmak için İstanbul'dan Mardin'e götürmeye karar verir. Ancak Sabahat’ın isteksizliği ve Hasan’la olan geçmişlerinin hesaplaşması, aralarındaki çatışmaları şiddetlendirir.

    ​Ömer Kavur’un yönettiği Amansız Yol’un senaristleri Ömer Kavur ile Barış Pirhasan, görüntü yönetmeni Orhan Oğuz, kurgucusu Mevlüt Koçak, yapım görevlisi Sadık Deveci. Filmde yer alan müziklerin bestecisi ise Uğur Dikmen. Filmde, Kadir İnanır ile Zuhal Olcay'ın yanı sıra Yavuzer Çetinkaya, Mine Çayıroğlu, Ferda Ferdağ, Mustafa Dik, Ümit Yesin, Hasan Yıldız da rol alıyor.

    0
    0
    798
DAHA FAZLA
Geldanlage