GÜNDEM
  • 04-02-2025

    İstanbul Film Festivali, Ömer Kavur’un Barış Pirhasan ile birlikte yazdığı senaryodan sinemaya aktardığı, başrollerini Kadir İnanır ile Zuhal Olcay’ın paylaştığı, 1985 yapımı Amansız Yol’u Atlas Post Production tarafından restore edilmiş kopyasını sinemaseverlerle buluşturacak.

    İstanbul Film Festivali, Zurich Sigorta Grubu Türkiye iş birliğiyle Türk sinemasının önemli yapıtlarını restore ettirerek yeniden beyazperdeye taşıyor. Sinemamızın özel filmlerinden biri olan Amansız Yol, 11-22 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek 44. İstanbul Film Festivali’nde restore edilmiş kopyasıyla gösterilecek.

    Ömer Kavur’un, Kerem Şahin’in Çıkmaz Yollar adlı öyküsünden esinlenerek Yeşilçam sinemasında pek sık işlenmeyen yol, suç ve takip temasını ele aldığı Amansız Yol, 1985’te Kültür Bakanlığı Sinema Ödülü, 1986’da İstanbul Film Festivali’nde (o dönemki adıyla Uluslararası İstanbul Sinema Günleri) En İyi Türk Filmi Ödülü’nü kazandırırken, 1985 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Zuhal Olcay’a da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü getirdi.

    Bu yıl, İstanbul Film Festivali’nin Sinema Onur Ödülü’nü alacak olan Zuhal Olcay, filmi şu sözlerle anıyor: “Ömer Kavur, Türk Sineması'nda kendi anlatım tarzını oluşturmuş, filmlerinde genellikle insan ilişkileri, sosyal meseleler ve bireysel varoluş gibi temaları işleyerek izleyiciyi düşündürmeyi hedefleyen öncü yönetmenlerdendir. Hep hayranı olduğum ve üç kez birlikte çalışma şansım olan Ömer Kavur’un filmlerinde yarattığı o büyülü atmosferin yine hissedildiği bir yol filmi Amansız Yol. Festivale, bu filmi restore ettirilerek yeniden izleyici ile buluşturduğu için sonsuz teşekkür ederim.”

    Amansız Yol, Almanya’dan dönen tır şoförü Hasan’ın, eski sevgilisi Sabahat ve evlendiği çocukluk arkadaşları Yavuz’la yollarının kesişmesiyle başlıyor. Hasan, Sabahat ile kızı Ayşe’yi hem bu hayattan hem de peşlerindeki adamlardan kurtarmak için İstanbul'dan Mardin'e götürmeye karar verir. Ancak Sabahat’ın isteksizliği ve Hasan’la olan geçmişlerinin hesaplaşması, aralarındaki çatışmaları şiddetlendirir.

    ​Ömer Kavur’un yönettiği Amansız Yol’un senaristleri Ömer Kavur ile Barış Pirhasan, görüntü yönetmeni Orhan Oğuz, kurgucusu Mevlüt Koçak, yapım görevlisi Sadık Deveci. Filmde yer alan müziklerin bestecisi ise Uğur Dikmen. Filmde, Kadir İnanır ile Zuhal Olcay'ın yanı sıra Yavuzer Çetinkaya, Mine Çayıroğlu, Ferda Ferdağ, Mustafa Dik, Ümit Yesin, Hasan Yıldız da rol alıyor.

    0
    0
    808
  • 04-02-2025

    Görsel sanatlar alanındaki güncel çalışmalar için alan açmak ve üniversiteli öğrencilere destek olmak amacıyla Hitay Vakfı tarafından düzenlenen Hitay Vakfı Sanat Yarışması’na başvurular başladı.

    Hitay Vakfı Kurucu Başkanı Emin Hitay’ın özel girişimi ile başlayan, 12 yıldır resim, heykel, fotoğraf gibi bölümlerden sanat öğrencileri arasında düzenlenen yarışmayla, her yıl 4 öğrencinin Art Basel ve Venedik Bienali’ne gitmelerine destek veriliyor. Hitay Vakfı Sanat Yarışması’na başvurular 14 Mart tarihine kadar devam ediyor. Jüri tarafından yapılacak değerlendirmenin ardından seçilen 10 portfolyo sahibi, 14 Haziran-14 Eylül tarihleri arasında Berlin’de gerçekleştirilecek olan 13. Berlin Bienali’ne 1 haftalık bir keşif programına gönderilerek; Berlin sanat dünyası, bienal ve gerçekleşecek olan sergiyi izleme fırsatı bulacak. Bu gezi bursunu kazanan isimler 21 Mart tarihinde duyurulacak.

    2013 yılından bu yana 8 kez Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ile düzenlenen Hitay Vakfı Sanat Yarışması, geçtiğimiz yıl ilk kez Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile programlandı. 7 Kasım-22 Aralık 2023 tarihlerinde gerçekleşen son yarışmada, 60. Venedik Bienali Gezisi’ne katılım bursu kazanan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri belirlendi. Şimdiye kadar tüm yarışmalar sonucunda 31 öğrencinin uluslararası sanat alanında yer alan alternatif projeleri deneyimlemelerine ve kişisel üretimlerine yepyeni vizyonlar eklemelerine destek olundu. 2025 yılı itibariyle ise yarışma, büyüyerek tüm Türkiye’ye ve öğrencilere sesleniyor.

    ​Hitay Vakfı Sanat Yarışması hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    905
  • 04-02-2025

    2024 yılında aramızdan ayrılan Füruzan’ın 1971 yılında yayımlanan Parasız Yatılı kitabındakilerden önce dergilerde yayımlanmış ilk öykülerinden oluşan Gece Yarısı Mavisi adlı kitap Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı.

    Hayattayken, 2023 yılında yayımlanan son öykü kitabı Akim Sevgilim’den sonra Füruzan, Gece Yarısı Mavisi adı altında ilk kez kitaplaşan öyküleriyle edebiyatımızda yarattığı “Füruzan olayı”nı tamamlıyor. Olcay Akyıldız ve Bilge Ulusman tarafından hazırlanan kitap, 1956-1962 yılları arasında dönemin belli başlı edebiyat dergilerinde (Seçilmiş Hikâyeler, Yenilik, Türk Dili, Pazar Postası, Yeditepe, Dost) yer almış on altı öyküden oluşuyor.

    “Bu çalışmayla ilk kez bir araya gelen on altı öykünün, daha önce süreli yayınlara girmiş ve edebiyat kamusuyla buluşmuş olması, etik bir sınır ihlali endişesini peşinen lağvediyordu; ancak bu öykülerin bir kitap oylumunda yayımlanmasının elzem olduğunu, metinlerin biçim, dil ve içerik özelliklerinin yanı sıra, feminist edebiyat eleştirisi perspektifinden de tartışılmaz bir hakikat olarak değerlendirmeliyiz. Füruzan’ın ilk öyküleri, yalnızca 1950 kuşağı öykücülüğü ile kurduğu sıkı bağlar açısından değil, aynı dönemde edebi metin üreten diğer kadın yazarlarla diyaloğu açısından jino-eleştirel bir okumayla da ele alınmalıdır. Bu çalışmaların ilk adımı ise elbette bu öykülerin ulaşılabilir bir bütün halinde ortaya konmasıdır.”

    0
    0
    1009
  • 04-02-2025

    17-27 Mart tarihleri arasında Selim Evci direktörlüğünde gerçekleşecek 21. Akbank Kısa Film Festivali’nin onur konuğu Zeki Demirkubuz olacak.

    Kısa filmin yaratıcı gücünü desteklemek ve genç sinemacıların sesini duyurmak amacıyla düzenlenen Akbank Kısa Film Festivali, uluslararası bir platformda yeni bakış açılarına alan açmayı hedefliyor. Bu yılın onur konuğu, son olarak Oscar ödüllerinde Türkiye’nin “En İyi Uluslararası Film” adayı olarak belirlenen Hayat filmine imza atan Zeki Demirkubuz olacak. Türkiye sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Zeki Demirkubuz 21. Akbank Kısa Film Festivali “Deneyimler” bölümü kapsamında, genç sinemacılarla ve sinemaseverlerle buluşacak. Buluşmada Demirkubuz’un son filmi Hayat gösterilecek ve yönetmen, yaratım süreci, yapıtları ve sinemaya bakışı üzerine kişisel deneyimlerini paylaşacağı bir söyleşi gerçekleştirecek.

    Belgesel Sinema bölümüne ise Afganistan’daki toplumsal gerçekleri cesurca ele alan çalışmaları ile tanınan, belgesel sinemanın güçlü seslerinden Sahra Mani konuk olacak. Uluslararası alanda büyük yankı uyandıran filmi A Thousand Girls Like Me yönetmenin katılımı ile festivalde yer alacak. Kısadan Uzuna bölümü bu yıl yönetmen Vuslat Saraçoğlu’nu konuk edecek. Saraçoğlu, 37. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde En İyi Film ödülünü kazanan ilk uzun metraj filmi Borç ve kısa belgeseli Müslüm Baba’nın Evlatları’nın gösterimleriyle sinemasal yolculuğuna dair deneyimlerini paylaşacak.

    Bu yıl festivalin “Dünyadan Kısalar” Uluslararası Yarışmasına sinema dünyasının önemli isimlerinden oluşan bir jüri eşlik ediyor. Yarışma jürisinde; yönetmen Min Bhadur Bham, oyuncu Yasemin Kay Allen, yönetmen Charles Williams, belgesel yönetmeni Sahra Mani, film küratörü ve akademisyen Giulia Iannello ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı yer alıyor.

    ​21. Akbank Kısa Film Festivali, 17-27 Mart tarihleri arasında Akbank Sanat ve Kadıköy Sineması’nda gerçekleşecek festival çevrim içi olarak da takip edilebilecek. Tüm gösterimler ücretsiz olarak izleyicilere sunulacak. 21. Akbank Kısa Film Festivali hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    942
  • 04-02-2025

    Pg Art Gallery, dokuz sanatçının daha önce galeride hiç sergilenmemiş eserlerinden oluşan “Görülmemiş Olan” başlıklı yeni sergisini 1 Mart’a kadar sanatseverlerle buluşturuyor.

    ChatGPT küratörlüğünde gerçekleşen “Görülmemiş Olan” başlıklı sergi, sanatçıların yaratıcı süreçlerindeki yeni adımlarını ve deneysel çalışmalarını izleyiciyle buluşturuyor. Her eser, izleyiciyi keşif ve anlam arayışına davet ederken, aynı zamanda farklı malzemeler, teknikler ve kavramlar üzerinden şekillenen bir diyalog alanı yaratıyor. Sergideki eserler, belirli bir temadan ziyade sanatçılar arasındaki çeşitliliği ve özgünlüğünü öne çıkarıyor. Farklı disiplinlerde üretilen ve dokusal detaylardan güçlü figüratif sahnelere, algıyı zorlayan geometrik düzenlemelerden organik formlara kadar geniş bir yelpazede sunulan işler, izleyiciyi hem görsel hem de kavramsal olarak yeni deneyimlere yönlendiriyor. Sergide; Ceren İren, Funda Alkan, Hasan Pehlevan, Je M’appelle Macid, Lara Törün, Metin Ertürk, Ömer Faruk Yaman, Sevim Kaya, Sinem Demirci’nin işleri izleyicilerle sunuluyor.

    ​Bu sergi aynı zamanda dijital bir küratörün insan yaratımı sanat eserlerine nasıl anlam katabileceği ve sanatçı ile izleyici arasında bağ kurabileceği fikrini de keşfediyor. ChatGPT küratörlüğünde sunulan bu sergi, teknolojinin sanat dünyasındaki yenilikçi rolünü sorgularken, sanatseverlere farklı perspektifler sunmayı amaçlıyor. “Görülmemiş Olan”, sanatçıların daha önce deneyimlenmemiş bakış açılarını ve yaratıcı cesaretlerini paylaştıkları bir platform yaratıyor. Her eser, sanatçının sanat pratiği ve anlam biçimi üzerine yeni bir sayfa açarken, izleyiciyi de kendi algılarının sınırlarını sorgulamaya ve bütününden parçaya giden bir yola davet ediyor.

    0
    0
    828
  • 04-02-2025

    Şair Metin Altıok’un anısına Kırmızı Kedi Yayınevi ile Zeynep Altıok’un birlikte düzenlediği bu yıl 18’inci kez armağan edilecek Metin Altıok Şiir Ödülü için başvurular başladı.

    Yarışmaya katılmak isteyenler 2024 yılı içerisinde yayımlanmış şiir kitaplarından dokuz kopyayı, iletişim bilgileri ve özgeçmişleriyle birlikte 28 Şubat 2025 tarihine kadar Kırmızı Kedi Yayınevi’ne göndererek başvurularını yapabilirler. Ödülün veriliş yeri ve tarihi daha sonra açıklanacak.

    Metin Altıok Şiir Ödülü için Başvuru Koşulları:

    -Adayların, dokuz adet basılı kopyayı iletişim bilgileri, özgeçmiş detayları (kitabın içerisinde yer almıyorsa) ve “16. Metin Altıok Şiir Ödülü’ne **** adlı kitabımla başvuruda bulunuyorum” notuyla Kırmızı Kedi Yayınevi’nin adresine iletmeleri gerekmekte.
    -Adayların kitabı PDF formatında göndermeleri hâlinde başvuruları değerlendirmeye alınmayacak.
    -2024 yılı öncesi ve sonrası yayımlanmış kitapların başvuruları kabul edilmeyecek. Adaylar, yalnızca 2024 yılında yayımlanmış kitapları ile başvuru yapabilirler.
    -Adayların, başvuruda bulunmak istedikleri kitabı 28 Şubat 2025 saat 17.00’ye kadar Yayınevi’ne göndermeleri gerekmekte.
    -Daha önce Metin Altıok Şiir Ödülü’nü kazanmış bir yazar ikinci defa ödüle başvuruda bulunamaz.

    Kırmızı Kedi Yayınevi Adresi: Ömer Avni Mahallesi, Emektar Sokak No:18 Gümüşsuyu Beyoğlu/İstanbul (0212) 244 89 82

    0
    0
    840
  • 03-02-2025

    ENKA Sanat, yeni sezonda her yaştan sanatsevere hitap eden geniş bir etkinlik programını katılımcılarına sunuyor.

    4 Şubat’ta Güvenç Dağüstün ve Burçin Büke imzası taşıyan Geleneklerin Yankısı başlıklı projenin dünya prömiyeriyle başlayacak programda, genç sanatçılara sahne açan “ENKA Sahne Gala Konseri” ve çocuklara yönelik gölge tiyatrosu Çöp Canavarı’nın yanı sıra, son zamanların öne çıkan tiyatro oyunlarından geniş bir seçki yer alıyor. Usta tiyatrocular Genco Erkal, Yıldız Kenter ve yönetmen Işıl Kasapoğlu’nun hayat hikâyelerini anlatan belgeseller, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde peş peşe ücretsiz olarak gösterilecek.

    ENKA Sanat’ın yeni sezon programı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    Etkinlik Programı:
    4 Şubat Salı, saat 20.30 / Güvenç Dağüstün & Burçin Büke “Geleneklerin Yankısı: Doğu ve Batı’nın Uyumlu Buluşması”
    13 Şubat Perşembe, saat 20.30 / Bana Kimse Ne Olduğunu Anlatmadı
    18 Şubat Salı, saat 20.30 / Borusan Quartet “Oda Müziğinin Ustaları”
    23 Şubat Pazar, saat 14.00 / Çöp Canavarı 
    25 Şubat Salı, saat 20.30 / Ölüyor mu ne?   
    11 Mart Salı, saat 20.30 / Yarın Belki de   
    16 Mart Pazar, saat 15.00 / ENKA Sahne Gala Konseri 
    19 Mart Çarşamba, saat: 20.30 / Macbeth
    21 Mart Cuma, saat: 20.30 / Müfettişler 
    27 Mart Perşembe, saat: 17.00 / Belgesel Maratonu (17.00-18.30 Genco, 18.45-20.45 Caniko, 21.00-23.00 Anlatmadan Yapamam)
    7 Nisan Pazartesi, saat: 20.30 / Mercaniye Çok Yaşa    
    14 Nisan Pazartesi, saat: 20.30 / Estragon Şapkasını Lucky’ninkinin Yerine Giyer ve Lucky’nin Şapkasını Vladimir’e Uzatır 
    24 Nisan Perşembe, saat: 20.30 / Martı mıyım?  
    28 Nisan Pazartesi, saat 20.30 / Babil Kuleleri    
    6 Mayıs Salı, saat 20.30 / Borusan Quartet “Yansımalar”
    ​8 Mayıs Perşembe, saat 20.30 /Zuhal Olcay

    0
    0
    793
  • 03-02-2025

    Artopol Gallery, sunucu ve yapımcı Ömer Öztürk’ün “Orada” başlıklı kişisel sergisini 11 Şubat-9 Mart tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturacak.

    Son 10 yılını bu projeye hazırlıkla geçiren Ömer Öztürk, “Orada” sergisiyle, analog makinesi ve panoramik format kullanarak çektiği fotoğrafları hikâyeleştirip filme dönüştürüyor. Ömer Öztürk, genetik bir nedenle renk körlüğü yaşamaktadır ve eserlerinde dijital dünyadan ve photoshop tekniklerinden tamamen bağımsız kalmayı tercih ediyor. Bu sergide, siyah beyaz fotoğraflarının yanı sıra, renklerin canlılığını hissedeceğiniz cam baskı tekniği ve klasik fine art kâğıt baskı yöntemlerini birleştirerek göz alıcı bir görsel deneyim sunuyor.

    “Orada” sergisi, izleyiciyi Capri Adası, Roma, Paris, Barcelona, Prag, Atina gibi dünya çapında ünlü şehirlerin yanı sıra Kapadokya, Vatikan ve Como Gölü gibi benzersiz lokasyonlara da götürüyor. Sergideki Güney Afrika’da çekilen ve bir sonraki serginin ilk karesi olarak paylaşılan Afrikalı Amerikanlar adlı fotoğraf da dikkat çekiyor.

    Sergi boyunca Art Pop Quiz Night gibi interaktif bir deneyim de sanatseverlerle buluşacak. Serginin 11 Şubat’ta gerçekleşecek açılışında ziyaretçiler sanatçının ve galerinin konuğuyla birlikte sergiyi gezebilecek.

    Künye:
    1. Roma'da Tenis
    2. Faraglioni Kayalarına Doğru
    ​3. Sevgili Eşek Arıları

    0
    0
    768
  • 03-02-2025

    Işıl Kasapoğlu’nun yönetmenliğinde sahneye uyarlanan Barda oyunu, prömiyerini 7 Şubat’ta Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapacak.

    2007 yılında beyaz perdede izleyiciyle buluşup, kısa sürede kült bir filme dönüşen Serdar Akar’ın Barda filmi, Işıl Kasapoğlu’nun yönetmenliğinde tiyatro sahnesine taşınıyor. Serhat Yiğit’in yazıp oyunlaştırdığı Barda, “Biz Size Ne Yaptık?” sorusuyla izleyiciyi derin bir ikileme sürüklemeyi ve gerilim dolu hikâyesiyle izleyenlere unutulmaz bir deneyim sunmayı hedefleyerek; şiddetin bireysel mi, yoksa toplumsal bir sorun mu olduğunu cesurca sorguluyor. Tardu Flordun’un çete liderini canlandırdığı ve on yıl aradan sonra tiyatro sahnesine dönüş yaptığı oyunda, filmden farklı olarak eklenen çetenin kadın üyesi karakterine ise Deniz Çakır hayat veriyor. Oyunda Tardu Flordun ve Deniz Çakır’a; Barış Özkan, Onur Olgun, Mehmet Konu, Hivda Zizan Alp, Egehan Kars, Mete Toygar Durak, Meriç Taner Kadıoğlu, Derya Kahya, Seda Soysal ve Toygun Elaldı eşlik ediyor.

    Müzik direktörlüğünü Volkan Akkoç’un üstlendiği, Onur Olgun’un müzik asistanı olarak görev aldığı oyuna özel bestelenen “Sürgün Su” şarkısı ve birçok şarkı sahnede izleyicilerle buluşacak. Oyunun ışık, dekor ve kostüm tasarımları, alanlarında ödüllü isimler Cem Yılmazer ve Nalan Alaylı imzası taşırken, oyunun yardımcı yönetmen koltuğunda ise Nilüfer Alptekin Noyan oturuyor.

    Işıl Kasapoğlu oyunla ilgili şunları söyledi: “Bedava şiddet yani Fransızcada ‘Violence Gratuite’, hepimizin içinde var. Bunun ortaya çıkması için iğne başından küçük noktalar yeterli. O küçük noktaya değdi mi, o şiddet çıkıyor ortaya. Bundan kendimizi nasıl alıkoyacağız, onu düşünmeliyiz. Yoksa hepimizde var bu durum. İyi ve kötü hep içimizde. Yin-yang diye bahsettiğimiz şey burada geçerli. İnsan ne iyidir ne kötüdür; yok öyle tek bir şey. Önümüze çıkan fırsatlar ve engeller bizi belirliyor. Yaşamda tek bir kelime bütün dünyayı değiştirebilir. Tek bir kelimenin içinde günlerce at koşturabiliriz. ‘Kötü yetiştiler, kötüler’ diye bir şey yok. En iyi yetişen insan da bir anda katil olabilir.”

    Barda oyunu, 7 Şubat’ta Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde prömiyerini yaptıktan sonra, şubat boyunca İstanbul, Ankara, Eskişehir ve Bursa’da sahnelenmeye devam edecek.

    Program:
    7 Şubat /  Lütfi Kırdar Kongre Merkezi, İstanbul
    9 Şubat / Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi, İstanbul
    12 Şubat / Eskişehir Vehbi Koç Kültür Merkezi
    18 Şubat / Ankara Meb Şura Salonu
    19 Şubat / İstanbul CKM
    20 Şubat / İstanbul CKM
    26 Şubat / Bursa Merinos

    Künye:
    Yöneten: Işıl Kasapoğlu
    Oyunlaştıran-Yazan: Serhat Yiğit
    Yardımcı Yönetmen: Nilüfer Alptekin Noyan
    Işık ve Dekor Tasarımı: Cem Yılmazer
    Kostüm Tasarımı: Nalan Alaylı
    Müzik Direktörü: Volkan Akkoç
    Müzik Asistanı: Onur Olgun
    Sahne Amiri: Anıl Yıldız
    Prova Asistanı: Hilal Soylu
    Afiş Fotoğrafı: Sinan Arslan
    Afiş Tasarımı: Berkcan Okar
    Yapım: Vigor
    Yapımcı: Serdar Akkaya
    Basın Danışmanı: Bircan Silan
    Oyuncular:
    Selim: Tardu Flordun
    Gülsüm: Deniz Çakır
    Kırkbeş: Onur Olgun
    Patlak: Barış Özkan
    Tufan: Mehmet Konu
    Nil: Hivda Zizan Alp
    Kaan: Meriç Taner Kadıoğlu
    Ceren: Derya Kahya
    Batu: Mete Toygar Durak
    Çırak: Toygun Elaldı
    Sevgi: Seda Soysal
    Sinan: Egehan Kars
    ​Müzisyen: Dilara Çivici

    0
    0
    958
  • 03-02-2025

    Ferruh Karakaşlı’nın “Kaotik Harmoni” başlıklı kişisel sergisi 12 Şubat-20 Mart tarihleri arasında Galeri / Miz’de sanatseverlerle buluşacak.

    Ferruh Karakaşlı’nın dört farklı serisinden oluşan kişisel sergisi “Kaotik Harmoni” baskın kültürün değerlerinden farklılaşarak kültürel toplum içindeki alt kültürlerin dışarıda kalan, önemsenmeyen, görünmeyen varlıklarını; yani ayrıksı olanı estetik hâle getiriyor. Eserlerindeki semboller, imajlar, göstergeler, imgeler aslında İkinci Dünya Savaşı sonrası Batı’da simgesel bir muhalefet olarak ortaya çıkan yerleşik düzenle çatışan ve egemen kültürün dilini simgesel bir biçimde bozan alt kültürleri, yeni bir yüzey üzerinden görünür kılıyor.

    ​Viyana’da heykeltıraş ve ressam Alfred Hrdlicka ve Hundertwasser gibi Avusturyalı sanatçıların atölyesinde çalışmış Karakaşlı; üretimlerinde semboller, şehir göstergeleri, bükülmüş varlıklar, doğa nesneleri, geometri, kültürel motifler; kaos ile yaratıcı uyumun, renklerin ve imgelerin birleşimini gözler önüne seriyor. Sanatçı, bu kültürel olguları oldukları hâliyle görünür kılıyor ve estetik potansiyellerini, kendi bağlamları içinde sunuyor. İzleyicilere şehrin yansımalarını bir buluşma anı olarak deneyimletmeyi hedefliyor. Koordinatörlüğünü Begüm Gazioğlu Ballı’nın üstlendiği “Kaotik Harmoni”, alt kültürlere, kentsel yaşamın dinamiklerine ve kozmik bir düzene dair bir keşif sunuyor ve hem kişisel hem de kolektif düzeyde bir buluşmaya davet ediyor.

    0
    0
    1239
DAHA FAZLA
Geldanlage