GÜNDEM
  • 03-02-2025

    Ferruh Karakaşlı’nın “Kaotik Harmoni” başlıklı kişisel sergisi 12 Şubat-20 Mart tarihleri arasında Galeri / Miz’de sanatseverlerle buluşacak.

    Ferruh Karakaşlı’nın dört farklı serisinden oluşan kişisel sergisi “Kaotik Harmoni” baskın kültürün değerlerinden farklılaşarak kültürel toplum içindeki alt kültürlerin dışarıda kalan, önemsenmeyen, görünmeyen varlıklarını; yani ayrıksı olanı estetik hâle getiriyor. Eserlerindeki semboller, imajlar, göstergeler, imgeler aslında İkinci Dünya Savaşı sonrası Batı’da simgesel bir muhalefet olarak ortaya çıkan yerleşik düzenle çatışan ve egemen kültürün dilini simgesel bir biçimde bozan alt kültürleri, yeni bir yüzey üzerinden görünür kılıyor.

    ​Viyana’da heykeltıraş ve ressam Alfred Hrdlicka ve Hundertwasser gibi Avusturyalı sanatçıların atölyesinde çalışmış Karakaşlı; üretimlerinde semboller, şehir göstergeleri, bükülmüş varlıklar, doğa nesneleri, geometri, kültürel motifler; kaos ile yaratıcı uyumun, renklerin ve imgelerin birleşimini gözler önüne seriyor. Sanatçı, bu kültürel olguları oldukları hâliyle görünür kılıyor ve estetik potansiyellerini, kendi bağlamları içinde sunuyor. İzleyicilere şehrin yansımalarını bir buluşma anı olarak deneyimletmeyi hedefliyor. Koordinatörlüğünü Begüm Gazioğlu Ballı’nın üstlendiği “Kaotik Harmoni”, alt kültürlere, kentsel yaşamın dinamiklerine ve kozmik bir düzene dair bir keşif sunuyor ve hem kişisel hem de kolektif düzeyde bir buluşmaya davet ediyor.

    0
    0
    1239
  • 03-02-2025

    Tarık Tufan’ın Osmanlı’dan günümüze akan dokunaklı bir aile hikâyesi anlattığı yeni romanı Gece Açan Çiçekler, Doğan Kitap’tan çıktı.

    İstanbul’un Vefa semtinde ayakta kalan son ahşap konaklardan biri; Canfeda Konağı, namı diğer Uğursuz Konak. Konağa hapsolmuş genç bir kadın; Halide. Yıllardır konaktan uzakta hayatlar süren kardeşleri; Cihangir, Zeliha ve Nihal. Annelerinin ölümünün ardından, konağın satışı için son kez bir araya gelen kardeşlerin talihsiz alınyazılarının gizemini çözecek sadece bir geceleri var. Geçmişle yüzleşirken, konağın senelerdir kilitli tutulan odasının kapısı aralanınca, ailenin günahları ve suçlarıyla konağın sakladığı sırlar ortaya dökülür. Yüz yılı aşan bir uzaklıkta, Osmanlı zindanlarında, ölümünü bekleyen, saf bir aşkın peşindeki genç adam; Derviş Ali. Tek umudu devrik Sultan Abdülhamid’in Baş Ressamı Zonaro’nun yardımıdır. Halide ve Derviş’in yazgılarını buluşturan, arafta kalmış, yaralı ruhları birleştiren çarpıcı bir son.

    “Hapsoldukları yerde gözlerini kapıya dikmiş son bir umutla birilerinin gelmesini bekliyorlardı. Istırap yüklü ruhlarının tek kurtuluşu buydu. Hayatlarının o en uzun gecesinde hikâyelerini anlatmayı seçtiler. Çünkü insan ölünce bedeni çürür, geriye yalnız hikâyesi kalır ve bütün hikâyeler gece anlatılır.” 

    0
    0
    2168
  • 02-02-2025

    Komedyen, yazar ve televizyon sunucusu Trevor Noah, 23 Nisan’da Volkswagen Arena’da sahne alacak.

    Emmy ödüllü sanatçı Trevor Noah, The Daily Show’daki yılları boyunca sadece komedi dünyasında değil, aynı zamanda güncel olaylara getirdiği mizahi bakış açısıyla da adından sıkça söz ettirdi. Noah’ın mizah, zekâ ve özgünlük karışımı onu kısa sürede dünyanın en sevilen şovmenlerinden biri hâline getirdi. Born a Crime adlı otobiyografisiyle uluslararası çok satanlar listesinde yer alan Noah, Grammy Ödülleri’nin modern döneminin en sevilen sunucularından biri oldu. Noah, Spotify’ın orijinal podcast’i What Now? With Trevor Noah adlı podcast’in sunuculuğunu yapıyor ve burada eğlence dünyasının önde gelen isimleri, sporcular ve düşünce liderleriyle özgün ve düşündürücü sohbetler gerçekleştiriyor. 

    ​Trevor Noah’ın 23 Nisan’da Volkswagen Arena’da sergileyeceği performans hem zekâ hem de mizah dolu dakikalar vadediyor. Bu gösteride sanatçı günlük hayatın komik yanlarını ve dünyanın dört bir yanından gözlemlerini mizahi bir şekilde ele alacak. Etkinliğin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    688
  • 02-02-2025

    EKAV / Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı, Ergin Varlıbaş’ın “Hava Durumu: Sağanak Aşklı (Weather Forecast: Downpour Love)” başlıklı kişisel sergisini 12 Şubat-15 Mart tarihleri arasında Ekavart Gallery’de sanatseverlerle buluşturacak.

    Burcu Ölmez’in küratörlüğünü üstlendiği “Hava Durumu: Sağanak Aşklı” sergisi, aşkın enerjisini ve karmaşıklığını çok boyutlu bir perspektifle ele alıyor. Eserlerinde neon ışıkların çarpıcı etkisini farklı malzemelerle birleştiren Ergin Varlıbaş, sergisinde izleyicileri aşkın duygusal ve felsefi katmanlarını keşfetmeye davet ediyor. 

    “Aşk, bazen hafif bir esinti gibi ruhumuzu okşar, bazen de ansızın bastıran bir sağanak gibi tüm benliğimizi sarar. Ergin Varlıbaş, ‘Hava Durumu: Sağanak Aşklı’ sergisinde bu duygusal yoğunluğu neon ışıkların enerjisi ve çeşitli materyallerin uyumuyla sanatseverlere sunuyor.

    Sanat tarihinin en güçlü temalarından biri olan aşk, Dante’nin Beatrice’e duyduğu mistik hayranlıktan Frida Kahlo’nun Diego Rivera’ya yazdığı tutkulu mektuplara, Gustav Klimt’in Öpücük başyapıtına kadar pek çok eserle anlatılagelmiştir. Varlıbaş, bu evrensel duyguyu klasik anlatımın ötesine taşıyarak, aşkı modern bir dille yeniden yorumluyor. Eserlerinde neon ışıkların çarpıcı etkisini farklı malzemelerle birleştiren sanatçı, izleyiciyi aşkın duygusal ve felsefi katmanlarını keşfetmeye davet ediyor. Victor Hugo’nun ‘Aşk, güneşi bile söndürebilecek bir kuvvettir.’ sözünü hatırlatan bu sergi, aşkın enerjisini ve karmaşıklığını çok boyutlu bir perspektifle ele alıyor.

    Sergide yer alan Küf serisi de dikkat çekiyor. Sanatçı, terk edilmiş bir yapının duvarlarındaki küf desenlerinden ilham alarak, yaşamın dönüşüm ve yenilenme döngüsünü zarif bir şekilde görselleştiriyor. Küf, yalnızca bozulmanın değil, aynı zamanda doğanın kendi yaratım sürecinin bir sembolü olarak karşımıza çıkıyor.”

    0
    0
    1731
  • 02-02-2025

    Fredrik Backman’ın hayata ve ölüme, farklı olmaya dair hikâyesiyle okuru kahkahalarla hüzün arasında sürükleyen romanı Büyük Annem Size Özürlerini İletmemi İstedi, Elif Nihan Akbaş’ın çevirisiyle Kairos Kitap’tan çıktı.

    Yedi yaşında ve farklı bir çocuk olan Elsa ile yetmiş yedi yaşında ve çılgın bir kadın olan büyükannesinin hikâyesi bu. Balkona çıkıp paintball tabancasıyla yabancıları vuracak kıvamda çılgın birinden bahsediliyor. Aynı zamanda da Elsa’nın en iyi arkadaşı. Ve tek. Elsa geceleri, büyükannesinin masallarına, Uyur Uyanıklar Diyarı’na ve herkesin farklı olduğu, kimsenin kendini normal olmak zorunda hissetmediği Micama Krallığı’na iltica ediyor. Elsa'nın macerası büyükannesi ölüp de ardında hata yaptığı insanlara verilecek bir dizi özür mektubu bırakınca başlıyor. Büyükannesinin mektupları onu ayyaşlar, canavarlar, saldırgan köpekler ve huysuz ihtiyarlarla dolu apartmanda kapı kapı gezdirirken bir yandan da masalların, krallıkların ve kimselere benzemeyen bir büyükannenin ardındaki gerçeklere kapı aralıyor.

    “Büyükanne, Elsa kendini bildi bileli bu masalları anlatırdı. Başlarda yalnızca Elsa’nın uyumasını sağlamak ya da onu Büyükanne’nin gizli diline alıştırmak içindi. Biraz da Büyükanne tam da bir büyükannenin olması gerektiği gibi kafadan çatlak olduğundan. Ama son zamanlarda bu masallar başka bir boyut daha kazandı. Elsa’nın tam olarak tanımlayamadığı bir şey.”

    0
    0
    767
  • 01-02-2025

    MUBI, şubat seçkisi ile ödüllü filmlerden ünlü yönetmenlerin klasiklerine, pek çok yapımı sinemaseverlerle buluşturacak.

    ​Miraç Atabey’in küçük bir Karadeniz köyünde trajikomik bir kuşak portresi sunan çıkış filmi Zamanımızın Bir Kahramanı, Kanadalı yönetmen Kazik Radwanski’nin bol sürprizli ilişki draması Matt ve Mara (Matt and Mara), aralık ayında kaybettiğimiz usta yönetmen Şerif Gören’e adanmış beş filmlik özel bir seçki, tüm zamanların en ünlü video oyunlarından Grand Theft Auto’nun dünyasında Hamlet’i sahnelemeye çalışan iki oyuncunun hikâyesi Grand Theft Hamlet ve Alexander Payne’in komediyle dramı başarıyla harmanlayan Oscar ödüllü filmi Geride Kalanlar (The Holdovers), MUBI’nin şubat seçkisinde öne çıkan yapımlar arasında yer alıyor. Ayrıca Nefin Dinç’in festivallerde büyük ilgi gören belgeseli Şarap Rengi Deniz, Eshkol Nevo’nun aynı adlı romanından uyarlanan Nanni Moretti imzalı Üç Aile, Roman kültürüne dair filmleriyle tanınan Cezayir asıllı Fransız yönetmen Tony Gatlif’in prömiyerini Cannes’da yapan filmi Transylvania, Can Baran’ın yazıp yönettiği kısa film Apartman Boşluğu ve Lee Isaac Chung’un, dünya prömiyerini yaptığı 16. Sundance Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü ve Seyirci Ödülü’ne layık görülen yarı otobiyografik filmi Minari MUBI’de gösterime girecek.

    Tag: MUBI
    0
    0
    956
  • 01-02-2025

    Dirimart’ın Londra’nın Mayfair bölgesindeki yeni mekânı 2025 yılı içerisinde sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

    Kurumun uluslararası ilk galeri mekânı olma özelliğini taşıyan Dirimart Londra, zemin kat dahil olmak üzere iki katta toplamda 275 metrekarelik sergileme alanına ev sahipliği yapacak. Mayfair’de yer alacak galeri, Dirimart’ı Londra’daki dinamik sanat hayatının merkezinde konumlandıracak. Açılış sergisi ve 2025 programı ilerleyen aylarda duyurulacak yeni galeri mekânı, yeni nesil sanatçıları desteklemeyi amaçlamanın yanı sıra, kuşaklar arası etkileşim, bölgesel ve bireysel çeşitlilik, küresel iş birliği gibi temaları keşfetmek için bir zemin oluşturmayı hedefliyor.

    2002 yılında Hazer Özil tarafından kurulan Dirimart, Türkiye’den sanatçıları uluslararası sanatçılarla bir araya getirerek eleştirel diyalog ve kültürel etkileşimi teşvik vizyonuyla yolculuğuna başladı. Photo London, Frieze Sculpture, Venedik Bienali, Art Cologne, ART SG ve The Armory Show gibi prestijli sanat etkinliklerine katılımıyla galeri, uluslararası çağdaş sanat sahnesinde kendine saygın bir yer edindi. Ayşe Erkmen, İnci Eviner, Sarkis ve Nuri Bilge Ceylan gibi Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının yanı sıra, Shirin Neshat, Sarah Morris ve Tomokazu Matsuyama gibi uluslararası isimleri de temsil eden Dirimart’ın Londra’da açacağı galeri, onun uluslararası sanat ortamına ulaşma yönündeki projeksiyonunun devamı niteliğini taşıyor. 

    Galeri mekânının renovasyonu, New York merkezli mimarlık ofisi studioMDA tarafından hayata geçirilirken studioMDA’nın tasarım felsefesi, sanatta fiziksel ve kurumsal şeffaflığı vurguluyor. Markus Dochantschi tarafından yürütülen ve stüdyonun Londra’daki ilk galeri projesi olan renovasyon, modern estetik anlayışını Mayfair’in tarihi dokusuyla harmanlıyor. Galerinin caddeye bakan geniş pencereli cephesi, zemin kattaki ana sergi alanına doğrudan bir bakış sunuyor. Ziyaretçilerin, onları Dirimart’ın temsil ettiği sanatçıların ve geçmiş sergilerinden kitapların yer aldığı bir kütüphane köşesiyle karşıladığı lobi alanından galeriye giriş yapması planlanıyor.

    Dirimart’ın kurucusu Hazer Özil, Londra’daki yeni galeri mekânını hakkında şunları söyledi: “Dirimart’ta sanatçılarla iş birliğimizi büyütmek her zaman önceliğimizdi. Yayıncılık faaliyetlerimiz ve eleştirel diyaloğu destekleme misyonumuz doğrultusunda, kapsayıcı ve uluslararası bir platform yaratmayı hedefliyoruz. Türkiye’den yola çıkan galerimiz, Londra’da küresel bir sanat mekânı olmayı, coğrafi sınırlarla tanımlanmak yerine çeşitliliği kucaklamayı amaçlıyor. Londra’daki yeni galeri mekânımızı açmak, global hedeflerimizi ileri taşımak ve Dirimart’ı uluslararası bir galeri olarak konumlandırmak adına cesur bir adım niteliğinde.”

    Markus Dochantschi, galerinin tasarımına dair şunları söyledi: “Galerinin mimarisi, sanat eserleri ile mekânsal bağlam arasında kesintisiz bir diyalog kurmayı hedefliyor. Görsellik ve işlevselliği bir araya getiren tasarımımız, Dirimart’ın kapsayıcılık ve erişilebilirlik vizyonunu yansıtıyor.”

    Dirimart’ın Londra Direktörü Levent Özmen ise yeni mekân hakkında şunları söyledi: “Shirin Neshat, Sarah Morris, Candida Höfer ve Hermann Nitsch gibi uluslararası sanatçıların İstanbul’daki ilk sergilerini düzenlemiş; Ayşe Erkmen, Sarkis, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Nuri Bilge Ceylan üzerine kapsamlı monografiler yayımlamış bir galeri olarak sanatçılarımızı farklı coğrafyalarla buluşturmak temel misyonumuz oldu. Londra’daki yeni mekânımızla bu mirası daha da ileri taşıyarak sanatçılarımızı Londra’nın dinamik sanat ortamıyla buluşturmayı ve yeni sergilerle iddialı projelere ev sahipliği yapmayı hedefliyoruz.”

    Künye: Dirimart Londra. Fotoğraf: Francesco Russo

    0
    0
    1191
  • 01-02-2025

    Isabelle de Ridder’ın kaleme aldığı, Hiky Helmantel’in resimlediği çocuklara barınma biçimleri üzerine bilgilendirici ve eğlenceli bir hikâye anlatan Evimiz, Erhan Gürer’in çevirisiyle Meav Yayıncılık’tan çıktı.

    6 yaş ve üzeri okur bu kitap sayesinde evler hakkında merak ettiği her şeyi öğrenebilecek. Geçmişten günümüze, yakın çevreden dünyanın diğer ucuna uzanan barınma biçimleri hakkında bilgi veren Evimiz, farklı evlerin nasıl inşa edildiğini, bir evde yer alan odaları ve hayvanların nasıl yaşadığını anlatıyor. Açıklayıcı çizimleri, geniş sayfaları ve soru-cevaplarıyla meraklı çocukların zihninde yepyeni kapılar aralayacak.

    0
    0
    538
  • 31-01-2025

    Adela Matalova, Duru Dinç, Mathilde Melek An, Mısra Balkan ve Zeynep Erkman’ın eserlerini bir araya getiren “Abstract Deities” başlıklı karma sergi, 20 Şubat-12 Mart tarihleri arasında Büyükdere35’te sanatseverlerle buluşacak.

    “Abstract Deities” sergisinin merkezinde, kahramanları kadın olan bir anlatı evreni yer alıyor. Bu evren, fiziksel, psişik ve gündelik imgelerin birbirine dokunarak ördüğü, çok katmanlı bir yapı sunuyor. Sergideki işler, bireysel deneyimlerden kolektif hafızaya uzanan bir yelpazede, gündelik pratikleri ritüelleşmiş birer motif olarak ele alıyor. Sergi, tekstilden kuma, videodan yağlı boyaya kadar çeşitli disiplinleri bir araya getirerek, “kadın bakışı”nın homojen bir kavram olmadığını ve bu perspektifin sanatçılar arasındaki çeşitliliğin sınırsız olduğunu vurguluyor. Kadın sanatçıların farklı malzeme ve anlatılar aracılığıyla ortaya koyduğu bu zengin ifade biçimleri, gündelik olanı, ritüelleşenin sınırında sorgulayan bir düşünsel alan yaratıyor.

    Künye:
    1. Adela Matalova, Girls with Short Torsos Own Longer Swords, Tuval üzeri yağlı boya, kum ve doğal kömür, 100 x 80 cm, 2023  
    2. Duru Dinç, Annem ve Ben, 0.51’, video performans, 2021
    3. Mathilde Melek An, Two Beauty Queens fought, 2014, black monotypes and red paint on silk, 60x80 cm, Photographic archives, HAYAT magazine, n°24, June 6th 1963
    4. Mısra Balkan, Mountains High, kağıt üzerine renkli kurşun kalem ve tekstil,  21 x 30 cm, 2023
    5. Zeynep Erkman, Untitled VI, oil paint and oil pastel on canvas, 196 x 136 cm, 2023

    0
    0
    622
  • 31-01-2025

    Akbank Sanat ve Resim Heykel Müzeleri Derneği iş birliğiyle düzenlenen Akbank Günümüz Sanatçıları Ödülü Yarışması’nın 43. edisyonu için başvurular başladı. 

    Türkiye’nin genç sanatçılarını desteklemeyi ve sanat dünyasına yeni bakış açıları kazandırmayı amaçlayan yarışma, bu yıl “Dünya yuvarlak değil, bir ağ” başlıklı temasıyla bireyler, ekosistemler ve teknolojiler arasında kurulan bağların gücünü ve bu ilişkilerin sürdürülebilir bir geleceğe olan katkısını keşfetmeyi hedefliyor. 28 Mart’a kadar başvurulabilecek yarışmanın seçici kurulunda küratör Ceren Erdem, sanat tarihçi ve akademisyen Ayşe Erek, sanatçı Emre Hüner, Resim ve Heykel Müzeleri Derneği Başkan Yardımcısı Gönül Nuhoğlu ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı yer alıyor. Seçici kurul, genç sanatçıların özgün bakış açılarını değerlendirerek, sanat dünyasına yenilikçi projeler kazandırmalarına rehberlik edecek. Yarışmaya tüm öğrenciler ve genç sanatçılar başvuru yapabiliyor.

    Akbank 43. Günümüz Sanatçıları Ödülü Yarışması hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    979
DAHA FAZLA
Geldanlage