GÜNDEM
  • 15-06-2025

    İngiliz pop yıldızı Robbie Williams, yeni albümü BRITPOP öncesi çıktığı turne kapsamında 7 Ekim Salı akşamı Atlantis Yapım organizasyonuyla İTÜ Stadyumu’nda müzikseverlerle buluşacak.

    Robbie Williams, yeni albümü BRITPOP öncesi çıktığı turneyle yeniden sahnelerde hayranlarıyla bir araya geliyor. Albümün ilk teklisi “Rocket” şimdiden dikatleri üzerine çekti. Rock müziğin önemli isilerinden Tony Iommi ile birlikte kaydedilen bu yüksek tempolu parça, Williams’ın albüme dair “Bugüne kadar yaptığım en coşkulu ve gitar ağırlıklı çalışma” sözlerini kanıtlıyor. Kariyeri boyunca Brit Awards gibi sayısız prestijli ödüle layık görülen sanatçı, İstanbul’daki dinleyicilerine büyüleyen şarkıları ve sahne performansıyla unutulmaz bir konser deneyimi sunacak. 

    ​​Robbie Williams konserinin biletlerine BiletixPassoBiletinial ve Bubilet üzerinden ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1935
  • 15-06-2025

    İstanbul Modern, Ali Kazma’nın “Aklın Manzaraları” başlıklı kişisel sergisini 1 Şubat 2026 tarihine kadar sanatseverlerle buluşturuyor.

    Sergi, Ali Kazma’nın 2010’lu yıllardan bu yana kitap, kütüphane, edebiyat ve yazı kültürü üzerine ürettiği video ve fotoğraf çalışmalarını bir araya getiriyor. Serginin küratörlüğünü Öykü Özsoy Sağnak ve Demet Yıldız Dinçer, asistan küratörlüğünü ise Yazın Öztürk üstleniyor.

    Ali Kazma’nın farklı coğrafyalarda ürettiği çalışmalarına yer veren sergide, sanatçının Japonya’nın Nara kentinde altı asırdır süren geleneksel mürekkep yapımını belgelediği Sumi (2025) adlı video yapıtı ilk kez İstanbul Modern’de izleyici karşısına çıkıyor. Orhan Pamuk’un kişisel arşiv ve yaşam alanına odaklanan Mürekkep Evi (2023) ve Sentimental (2022) ile Arjantinli yazar ve kitap tarihçisi Alberto Manguel’in kütüphanesinin Fransa’dan Portekiz’e taşınma sürecini konu alan Alberto Lizbon’da (2024) yapıtları, Türkiye’de ilk kez izleyicilerle buluşuyor. “Aklın Manzaraları”, sanatçının 55. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda sergilenen Hat (2013) ve Dövme (2013) başlıklı videolarıyla birlikte, zor erişilen kütüphaneler, matbaalar, kâğıtçılar, ciltçiler, restorasyon atölyeleri, kitapçılar gibi mekânları belgelediği ve geçmişten günümüze edebi üretimin izini süren fotoğraflardan oluşan bir seçkiyi de içeriyor.

    ​Burgan Bank’ın dijital bankacılık markası ON Dijital Bankacılık sponsorluğunda gerçekleşen “Aklın Manzaraları” sergisine eşlik eden katalogda sergide yer alan yapıtlarla ilgili ayrıntılı bilgiler yer alıyor. Orhan Pamuk ve Alberto Manguel’in Ali Kazma’nın sanatsal pratiğine dair kaleme aldığı metinlerin yanı sıra, bu iki yazar odağında gerçekleştirdiği video çalışmalarının ortaya çıkış sürecine dair aktardığı bilgiler ve serginin küratörlerinin sergiye ve Kazma’nın üretimlerine dair yazıları bulunuyor.

    0
    0
    1004
  • 15-06-2025

    Betül Tarıman’ın dizelerinin Ekinsu Kocatürk’ün resimleriyle buluştuğu, çocukların hayal gücünü zenginleştiren ve onlara duygularını özgürce ifade etme cesareti aşılayan Uykucu Kediler İçin Çalar Saat adlı kitap, Dinozor Çocuk’tan çıktı.

    Bu kitap, hayal gücünün peşinde büyüme kaygısından bisiklete binme heyecanına, gündelik yaşama dair eğlenceli konularda bir şiir yolculuğu sunuyor okuruna.

    “Uykucu kedileri uyandırmaya çalışan oyuncu bir ruh…

    Aynı zamanda üzgün bir zeytin ağacını teselli eden duygusal bir kalp…”

    0
    0
    649
  • 14-06-2025

    Türkiye’nin en köklü caz festivallerinden, bu yıl 35’inci yaşını kutlayan Akbank Caz Festivali, 27 Eylül - 12 Ekim tarihleri arasında caz dünyasının 200’den fazla özgün ismini müzikseverlerle buluşturacak.

    Akbank Sanat ile BKM organizasyonundaki festivalin sahne alacak ilk isimleri belli oldu. Çağdaş arpın sesini cazla yeniden tanımlayan, Grammy adayı ve NAACP ödüllü Brandee Younger; dark jazz’ın öncüsü olarak bilinen ve atmosferik yoğunluğuyla bir kült hâline gelen Bohren Und Der Club Of Gore; 2024’te ACT etiketiyle yayımladıkları albümle dikkat çeken, caz ile buzukiyi olağanüstü bir doğallıkla buluşturan piyanist Joel Lyssarides ve buzuki ustası Georgios Prokopiou; Moğol müzikal geleneklerini folk ve cazla bir araya getiren etkileyici vokaliyle Enji; Bugge Wesseltoft, Magnus Öström ve Dan Berglund üçlüsünden oluşan İskandinav cazının son yıllardaki en büyük heyecan sebeplerinden biri olan RYMDEN; klasik Kuzey Hindistan müziği, modal caz ve hip hop estetikleri arasında serbestçe dolaşan The Guardian’ın “dünyanın en iyi küresel albümleri” listesine giren Jaubi; Avrupa caz sahnesinin yükselen yıldızı, “Polonya Cazının Yeni Umudu” olarak anılan bas virtüözü Kinga Głyk; Blue Note, ECM gibi kült plak şirketinden yayımladığı albümleriyle türler ötesi cazın parlak temsilcilerinden piyanist ve besteci Aaron Parks ve grubu Little Big.

    35. Akbank Caz Festivali’nin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.

    Program:

    1 Ekim 2025 // ARTER

    Joel Lyssarides & Georgios Prokopiou

    4 Ekim 2025 // Salon İKSV

    Enji

    8 Ekim 2025 // Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

    RYMDEN (Bugge Wesseltoft, Dan Berglund, Magnus Öström)

    9 Ekim 2025 // Salon İKSV

    Jaubi

    10 Ekim 2025 // Frankhan

    Kinga Głyk

    11 Ekim 2025 // Borusan Müzikevi

    Bohren Und Der Club Of Gore

    11 Ekim 2025 // Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

    The Brandee Younger Trio

    12 Ekim 2025 // Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

    Aaron Parks Little Big

    0
    0
    1115
  • 14-06-2025

    Hilal Can’ın “Günebakanlar” adlı yerleştirmesi 29 Haziran’a kadar Goethe-Institut Ankara’nın Galeri Vitrin alanında sergileniyor.

    Yerleştirmedeki figürler günebakan çiçeğinden ilhamla kurgulanarak güne dahil olan, görünürlüğü seçen, yönünü bulmayı ve birlikte var olmayı kutlayan bir sahne yaratıyor. “Günebakanlar”, Hilal Can’ın 2023’te İstanbul’da gerçekleşen “Gece Gezenler” sergisinde karanlıkta başlayan dönüşümünün, gündüzün ışığında devam eden yeni bir ifadesi olarak ortaya çıkıyor.

    Hilal Can; resim, seramik, kolaj, yerleştirme, duvar resmi ve analog görselleme gibi farklı disiplinlerde üretim yapıyor. Sanatçının sanatsal pratiği; kişisel dönüşüm, toplumsal belleğin izleri ve bireysel hafızayla kurduğu ilişkiler etrafında şekilleniyor. Mitler, semboller ve buluntu malzemeler üzerinden gelişen bu üretim dili, izleyiciyi hem duygusal hem düşünsel bir yüzleşmeye davet ediyor.

    “Günebakanlar”ın merkezinde, queer kimliğin görünürlük arzusu şiirsel bir anlatıya dönüşüyor. Figürler, izleyiciyi “güne” nasıl baktığını yeniden düşünmeye ve düşlemeye çağırıyor. Buluntu kumaşlar, kartonlar ve geri dönüştürülmüş malzemelerle şekillenen bu yapı, gündelik nesnelerin taşıdığı anlam katmanlarını görünür kılarken; Galeri Vitrin’i sessiz ama davetkâr bir karşılaşma alanına dönüştürüyor.

    ​Sanatçı 2020’den bu yana deneysel müzik ve ses performansları gerçekleştiriyor ve 2025 yılında Cité des Arts – Paris’teki stüdyo programının katılımcıları arasında yer alıyor.

    *​Fotoğraflar Serhat Şatır tarafından çekilmiştir.

    0
    0
    563
  • 14-06-2025

    Stephanie Bishop’ın gerçek ve kurmaca arasında gezinen, aşk, evlilik, hırs, tutku ve ikiyüzlülüğe dair sürükleyici bir hikâye anlattığı romanı Bir Evliliğin Portresi, Yasemin Büte’nin çevirisiyle Düşbaz Kitap’tan çıktı.

    Roman, kocasının şüpheli ölümünün ardından hem medyanın hem de kendi vicdanının sorgulayıcı bakışlarıyla yüzleşen başarılı bir yazarın peşinde psikolojik bir keşfe çıkıyor. Evliliğin görünmeyen yönlerini, kadınlık deneyimini ve iktidarın karmaşık doğasını işlerken aynı zamanda yaratım süreci ve mahrem ilişkiler üzerine de düşündürücü katmanlar sunuyor.

    “Bir kadın, bir adam ve bir evliliğin portresi.

    Kayıpların yarattığı travmaların ağırlığı altında kalmış bir kadın, yaşadığı büyük aşkın ve evliliğinin sona yaklaştığını hissettiğinde nasıl davranır? Bir kadın sanatı için her şeyden vazgeçer, toplumun ona dayattığı rolleri reddederse toplumun ona bakışı nasıl olur? Aşk nereye kadar bir sığınak, nereden sonra soluk alamadığımız bir hücreye dönüşür?

    Tutkulu bir aşk, mutlu bir evlilik, birbirinin yetenekleriyle özdeşleşerek ulaşılan büyük sanatsal başarılardan sonra bir gemi seyahatinde çıkan fırtınada dağılan, yok olan yaşamlar.”

    0
    0
    500
  • 13-06-2025

    Bu yıl 18. yılı kutlayan Documentarist İstanbul Belgesel Günleri, 14 - 19 Haziran’da yoğun bir programla izleyicileriyle buluşacak.

    Beş ana mekânın yanı sıra İstanbul’un farklı bölgelerine yayılan festivalin efsanevi belgeselci Alanis Obomsawin’in retrospektifine yer verilen programında Eduardo Coutinho, Mila Turajlić ve İmre Azem’e özel bölüm ayrıldı. Gençlik isyanı, ekolojik tahribat ve Filistin ise programda öne çıkan konular arasında. Programdan bir seçki de aynı hafta Gaziantep’e konuk olacak.

    Festivalin bu yılki odağında Kanada'nın yerli Abenaki halkına mensup Alanis Obomsawin var. 55 yıla yayılan sinemacılık kariyeri boyunca 60’tan fazla filme imza atan Obomsawin’in 12 filmi Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşacak. Documentarist, 3x3 Seçkisi’nde Brezilyalı Eduardo Coutinho’nun üç önemli filmini seyirciye sunuyor: Master: Copacabana’da Bir Bina (Edifício Master, 2002), Sahne Oyunu (Jogo de Cena, 2007) ve 2014’teki ölümünden sonra tamamlanan Son Söyleşiler (Últimas Conversas, 2015). 3x3 Seçkisi’nin bir diğer konuğu Sırbistanlı belgeselci Mila Turajlić. Arşiv malzemeleriyle yürüttüğü yaratıcı çalışmaları, kişisel ve politik olanı ustalıkla iç içe geçiren, hafıza, tarih ve kimlik gibi temaları benzersiz bir sinematografik dille aktaran Turajlić programda Cinema Komunisto (2010), Her Şeyin Diğer Yüzü (The Other Side of Everything, 2017) ve Cine-Guerrillas: Labudović Filmlerinden Sahneler (Cine-Guerrilas: Scenes from the Labudovic Reels, 2022) adlı filmleriyle yer alacak. 3x3 Seçkisi’nin bir diğer konuğu, Türkiye’de son 15 yıldır her koşulda aktivist bir ruhla üretmeye devam eden İmre Azem, üç filmiyle programda yerini alacak: Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir (2011), Uçurumun Kıyısında Türkiye (2017) ve ilk gösterimi Documentarist kapsamında gerçekleşecek olan, deprem belgeselleri serisinin dördüncü halkası Hatay: 24 Aralık 2024 - 8 Ocak 2025 (2025).

    22 yerli belgeselin yer aldığı geniş kapsamlı Türkiye Panorama dışında, 18. Documentarist'in diğer bölümleri Canlandırma Belgeseller, Kadın ve LGBTİ+ Hikâyeleri, Konuk Ülke: Filistin, Tükettiğimiz Dünya ve Uluslararası Panorama başlıklarından oluşuyor. Kanada, Hollanda, Brezilya ve İsveç Başkonsoloslukları, Litvanya Elçiliği, Macar Kültür Merkezi desteği, Kırkayak Kültür, Pera Müzesi, Fransız Enstitüsü, Aynalı Geçit ve Postane İstanbul iş birliğiyle gerçekleşen festivalin gösterim ve etkinlikleri Fransız Kültür Merkezi, Aynalı Geçit, Pera Müzesi, Eksi On Altı ve Postane İstanbul'da, kent gösterimleri ise Tütün Deposu, Eksi Bir, Karga Bar, İPA Kampüs Florya ve Parma Beyoğlu’nda gerçekleşecek.

    Türkiye'den yapım filmlerin ve tüm yan etkinliklerin ücretsiz olduğu festivalde, diğer filmlere biletler mekan girişlerinde temin edilebilecek. Ayrıntılı programa buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    635
  • 13-06-2025

    Fotoğraf, sanat ve kültürel üretimi buluşturan 212 Photography Istanbul kapsamında düzenlenen 212 Uluslararası Fotoğraf Yarışması başvuruları 7 Eylül’e kadar devam ediyor.

    2018 yılından bu yana 212 Photography Istanbul kapsamında düzenlenen 212 Uluslararası Fotoğraf Yarışması, dünyanın dört bir yanından her yaştan, amatör ya da profesyonel fotoğrafçıların her tür kamerayla çekilmiş çalışmalarına açık bir platform sunuyor. Yarışma uluslararası ölçekte yeni sanatçıları keşfetmeyi ve onların görünürlük kazanmasını hedefliyor.

    Son başvuru tarihi 7 Eylül olan yarışmanın kazananları ise 27 Eylül’de duyurulacak. Birincilik ödülünü kazanan sanatçı, 5000 Euro’nun yanı sıra, 42 ülkede yayımlanan uluslararası kültür-sanat dergisi 212 Magazine’de yayımlanma hakkı kazanacak. Finale kalan 10 katılımcının eserleri ise festival süresince düzenlenen sergide izleyiciyle buluşacak. Yarışma, ilk yılından bu yana öne çıkan katılımcıların farklı alanlarda görünürlük kazanmalarına ve yerel ile uluslararası basında yer bulmalarına katkı sağlıyor.

    212 Uluslararası Fotoğraf Yarışması, bugüne kadar birçok farklı coğrafyadan yetenekli fotoğrafçıya ev sahipliği yaptı. 2018 yılından bu yana yarışmada birincilik ödülüne layık görülen isimler sırasıyla şöyle: 2018’de Tayland’dan Noppadol Maitreechit, 2019’da Türkiye’den Ekin Çekiç, 2020’de Ekvador’dan Fabiola Cedillo, 2021’de Hollanda’dan Bas Losekoot, 2022’de Türkiye’den Serhat Kır, 2023’te Polonya’dan Michal Siarek ve 2024’te İtalya’dan Cinzia Laliscia. Yarışma her yıl olduğu gibi bu yıl da uluslararası arenada dikkat çeken yeni isimleri sanat dünyasına kazandırmayı hedefliyor.

    Ön değerlendirmeyi takiben son 10’a kalan finalistler 23 Eylül’de açıklanacak ve yarışmanın kazananı 27 Eylül’de festivalin başlaması ile çevrim içi mecralar üzerinden duyurulacak.

    Bu yıl sekizincisi düzenlenen 212 Uluslararası Fotoğraf Yarışması’na 7 Eylül’e kadar buradan başvurabilirsiniz.

    Künye: Cinzia Laliscia Finalmente Posso Andare

    0
    0
    1138
  • 13-06-2025

    Duygu Asena’nın anısına, 2007 yılından bu yana verilen Duygu Asena Roman Ödülü’nün bu yılki sahibi Cennette Gibiyim adlı romanıyla Sibel K. Türker oldu.

    Doğan Kitap’ın Türkiye’yi kadın hakları özgürlük ve eşitlik konularında “ilk”lerle tanıştıran Duygu Asena adına armağan ettiği ödülün bu yılki Seçici Kurulu, Doğan Hızlan onursal başkanlığında Asuman Kafaoğlu Büke, Filiz Aygündüz, İhsan Yılmaz, Sibel Oral, Elif Tanrıyar ve geçtiğimiz yılın ödül alan ismi Neslihan Önderoğlu’ndan oluştu.

    12 Haziran 2025 Perşembe günü toplanan seçici kurul, oy birliğiyle Sibel K. Türker’in Cennette Gibiyim adlı romanını seçti. Jüri tarafından yapılan açıklamada “Kadınların yaşam boyu taşıdığı görünmez yaraları, bastırılmış arzuları ve sessiz çöküşlerini olağan gibi görünen bir evin, bir evliliğin ve bir kadının iç sesi üzerinden çarpıcı biçimde anlatması nedeniyle” ödülün Sibel K. Türker’e verildiğini açıkladı. Gerekçeli kararda “Cennette Gibiyim, kadınlığın sessiz yorgunluğunu, içe gömülen isyanını ve derin yalnızlığını, incelikli bir anlatımla edebiyata kazandırması sebebiyle ödüle değer görülmüştür” denildi.

    Sibel K. Türker’in açıklaması ise şöyle oldu: “Öncelikle kitabımın Duygu Asena Roman Ödülü’ne değer bulunması beni çok sevindirdi ve onurlandırdı. Bu ödülü on iki yıl aradan sonra ikinci kez almış bulunuyorum.

    Yirmi yıla varan bir geçmişi olan bu ödül, erken yaşta kaybettiğimiz kadın hakları savunucusu ve öncüsü Duygu Asena’nın adını, fikirlerini, kitaplarını yaşatması açısından çok önemli. Ayrıca on sekiz yıldan beri değerli kadın yazarlara ve onların eserlerine verilmiş olması ciddi anlamda bir “kadın edebiyatı” birikimi yaratmış durumda. Kadın edebiyatı diye nitelemeye çalıştığım kavram, iyicildir, vicdanidir, dirençli ve güçlüdür. “Öteki” ne bakışın temellendiği, anlamlandığı, el veren, dayanışmacı, kız kardeşçe bir edebiyattır.

    Ben Duygu Asena’yla yaşarken bir kez görüştüm, sınırlı vakitteki sohbetimizde ilk kitabını yeni çıkarmış genç bir kadın yazara karşı gösterdiği ilgi, samimiyet bende derin bir iz bıraktı. O fikirlerini hayata da geçirmiş, kadınlara olan yaklaşımını bu fikirler ışığında sürdüren biriydi.

    Ülkemizde yaşanan kadına karşı ayrımcılık, adaletsizlik, şiddet ve cinayetlere dikkat çekmenin tüm yazarların meselesi olduğunu düşünüyorum. Kötülükleri, gerici zihniyetleri, ataerkil kodlanmaları ve bunların sonuçlarını ortadan kaldırabilmek düşünen, yazan, yaratan herkesin görevidir.

    Bundan sonraki edebiyat serüvenimde de kadınları, ülkemin haksızlığa uğrayan, ötelenen, yaşam hakkından mahrum bırakılan kadınlarını yazmak benim için en büyük heyecan ve itici güç olacaktır.

    ​Bu ödülü beni büyüten, beni yaşatan ve edebiyatımın esas unsuru olan kadınlarımız adına alıyor ve seçici kurul üyelerine, ödülü düzenleyen ve kurumsallaşmasını sağlayan ilk yayınevim Doğan Kitap’a teşekkürlerimi sunuyorum.”

    0
    0
    729
  • 13-06-2025

    Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit yeni sezonda aynı filmde sinemaseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

    Aziz Kedi ile Feyyaz Yiğit’in uyarlama senaryosunu yazdığı filmin yönetmen koltuğunda Mert Baykal otururken filmin yapımcılığını Muzaffer Yıldırım (NuLook Production) üstleniyor. 14 Kasım’da vizyona girmesi planlanan film aynı zamanda IMAX olarak vizyona giren ilk Türk filmi olarak sinema tarihine geçecek. Gişe rekorları kıran bir Fransız yapımından uyarlanan filmin çekimleri cast çalışmalarının tamamlanmasının ardından temmuz ayında başlayacak. 

    ​Çok daha yüksek görüntü ve ses kalitesi sunan IMAX teknolojisi, özel donanımlı sinema salonlarıyla izleyiciye farklı bir sinema deneyimi yaşatıyor. Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit’in başrollerinde olduğu film, sadece IMAX salonlarında değil, tüm sinemalarda 14 Kasım’da vizyonda olacak.

    0
    0
    3604
DAHA FAZLA
Geldanlage