GÜNDEM
  • 25-04-2025

    Galeri Siyah Beyaz, Kirkor Sahakoğlu’nun “DUEL” başlıklı kişisel sergisini 25 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturuyor.

    Kirkor Sahakoğlu’nun “DUEL” sergisi, Ursula K. Le Guin’in Mülksüzler romanındaki “Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı.” sözünden yola çıkıyor. Felsefi açıdan adeta bir retrospektifi tanımlarcasına yine varoluşçu anlayışla ortaya çıkan sergi, özellikle kişinin kendine dönük bir meydan okuma surecini ele alıyor. Sahakoğlu, izleyiciyi bir şekilde yüzleşmeye, farkındalığa davet ediyor.

    “Bu yüzleşme sürecinde insan kiminle mücadeleye girer? Ayna ile mi yoksa aynadaki suretle mi? diye soruyor. Çok az insanın bu süreçte kendisiyle bir hesaplaşmaya girdiğini ve gerçeği yakaladığını iddia ediyor ve şöyle devam ediyor;
    Bu düello sonuçta bir rakibin değil, arzuların alt edilmesidir.
    Zaten en büyük zafer kendine karşı kazanılan değil midir?
    En büyük rakip insanın kendisi değil midir?”

    0
    0
    1070
  • 25-04-2025

    Feride Çiçekoğlu’nun 12 yaş ve üzeri gençlere ilham verici örnekler ve pratik ipuçlarıyla senaryo yazmanın inceliklerini anlattığı kitabı Bir Senaryo Yazalım, Mundi Çocuk’tan çıktı.

    Senaryo yazmaya ve film çekmeye hevesli gençler bu kitap ile karakter yaratmaktan olay örgüsü kurmaya, sahne yazımından çekim sürecine kadar bir senaryonun tüm aşamalarını keşfedecek. Çiçekoğlu, kendi deneyimlerinden yola çıkarak senaryo formatından tretmana, görüntü ve seslerin yazımına kadar her aşamayı detaylandırdığı bir rehber sunuyor.

    “Senaryo, görüntüler ve seslerle zihnimizde akan bir hikâyedir, uyanıkken gördüğümüz rüya gibidir. Öyle ki, o rüya âlemindeki kişiler bizim hayal ettiğimiz şeyleri yaparlar.”

    0
    0
    1008
  • 25-04-2025

    Metal müziğin önemli isimlerini dinleyicilerle buluşturan Dark Sun Festival, Epifoni ve URU ortaklığı ve +1 katkılarıyla 1 ve 2 Ağustos’ta KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleştirilecek.

    Dark Sun’da ilk gün Sepultura, Radical Noise, Helak sahne alırken, ikinci gün ise Epica, Myrkur ve Knight Errant müzikseverlerle buluşacak. 1 Ağustos’ta Türk metal sahnesinde death metal ve senfonik unsurlarla harmanlanmış karanlık atmosferli müzikleriyle dikkat çeken Helak açılışı yapacak. Yerel sahnenin punk-hardcore ikonları Radical Noise ise ilk günün diğer yerli grubu olarak sahnede olacak. Brezilya’nın efsanevi thrash metal grubu Sepultura, sahneyi devralarak festivalde ilk akşamın finalini yapacak. Agresif riff’leri ve sahnedeki enerjileriyle unutulmaz bir gece yaşatmaya hazırlanan grup, yıllara meydan okuyan setlist’iyle dinleyicilerle buluşacak. 2 Ağustos’ta; Türkiye senfonik metal sahnesinin öncülerinden Knight Errant’in etkileyici performansı ile başlayacak black metalin gotik ve folk unsurlarla birleştiği benzersiz müziğiyle Myrkur festivalin en özel performanslarından birine imza atacak. Senfonik metalin en büyük isimlerinden biri olan Epica, görkemli sahne prodüksiyonu ve etkileyici vokalleriyle festivale epik bir final yapacak. Simone Simons’un büyüleyici sesi ve grubun senfonik melodileri, metal severlere unutulmaz bir deneyim sunacak.

    ​Dark Sun Festival’in biletlerine Biletix ve Biletinial üzerinden ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1019
  • 25-04-2025

    Pilot, Melih Çebi’nin “Can’t Come, Still Emerging” başlıklı kişisel sergisini 26 Nisan-4 Haziran tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturacak.

    Melih Çebi’nin “Can’t Come, Still Emerging” sergisi sanatçının bireysel ve sanatsal dönüşüm sürecine ayna tutuyor. Modern izolasyon, varoluş ve kimliğin sürekli değişen doğası üzerine kurulan sergi, Çebi’nin içsel yolculuğunun görsel bir anlatımını sunuyor.

    İlk kişisel sergisi “Baby on Board” ile sanat dünyasında kendine bir alan arayan Melih Çebi, bu kez o alanın içinde var olmayı ve bu varoluşun doğurduğu meseleleri sorguluyor. “Can’t Come, Still Emerging” başlığını taşıyan bu sergi, sanatçının hem pratiğinde hem de kişisel yaşamında deneyimlediği bir geçiş hâlini yansıtıyor. Başlık, hem sanatçı olarak yerini arayan kişiyi, hem de çocukluk ve ergenliğini geride bırakılıp belirsiz bir yetişkinliğe doğru ilerleyen kişinin daha derin bir kişisel dönüşüm sürecine işaret ediyor. Bu durum, “still emerging” (hâlâ ortaya çıkmakta) ifadesinde somutlaşıyor. Geçmiş, şimdi ve gelecek arasında salınan imgelerle örülü bu sergi; zamanlar arası bir geçişin görsel anlatımına dönüşüyor.

    ​Çebi’nin yeni işleri, geçmişin, şimdinin ve muhtemel bir geleceğin bulanık sınırlarında dolaşan, zamansız ve rüya gibi sahneler sunuyor. Eserlerdeki figürler yalnızlık, içe dönüş ve kimlik arayışı gibi temalar etrafında şekilleniyor. Önceki serilerde sıkça gördüğümüz, neredeyse maske gibi tekrarlanan gülümseyen yüzler, bu sergide yerini daha sade, hatta ifadesiz yüzlere bırakıyor. Çebi, eserlerini bir film rulosunun negatifleri gibi kurguluyor; her biri, yalnız geçirilen bir gece saatini, çocuklukta terk edilmiş bir parkı, ya da dijital ekranların ışığında çözülmeye başlayan bir kimliği yansıtıyor.

    0
    0
    1488
  • 25-04-2025

    John Barth’ın ilk kez 1958’de yayımlanan ikinci kitabı Yolun Sonu, Seda Erol Le Morellec çevirisiyle Can Yayınları’ndan çıktı.

    John Bart, Yolun Sonu romanında dönemin ırkçılık, kürtaj gibi sorunlarına cesur bir bakış yöneltirken, hiciv ve trajediyi ustalıkla birleştirerek bir felsefi roman ortaya koyuyor. 

    “Genç Jake Horner, postmodern edebiyatın en karşı konulmaz antikahramanlarından biridir ve zihni karanlık düşüncelerle giderek felç edici bir örümcek ağına dönüşmüştür. Yardım için yarı aziz, yarı şeytan hem dâhi hem şifacı hem de sihirbazdan müteşekkil olağanüstü bir doktora başvurur. Bu doktor sayesinde başladığı yeni işindeyse rasyonel varoluşçu Joe Morgan ve karısı Rennie’yle arkadaş olur ve trajik sonuçlara yol açacak bir ilişkiye sürüklenir.”

    0
    0
    867
  • 24-04-2025

    Pera Film, “Samih Rifat: ‘Çok İş Var Yapacak’” sergisine paralel olarak “Fotoğrafçı” başlıklı yeni film programını 2-25 Mayıs tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşturacak.

    Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi Film ve Video Programları (Pera Film), “Samih Rifat: ‘Çok İş Var Yapacak’” sergisi kapsamında, görmenin, kaydetmenin ve yorumlamanın sınırlarını sorgulayan bir film seçkisini izleyicilerle buluşturacak. İzleyiciyi bakışın doğasına, gerçeklik algısına ve görüntünün hafızasına dair derin bir yolculuğa çıkaran “Fotoğrafçı” başlıklı program 2-25 Mayıs arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda gösterilecek 5 film ile çevrimiçi gösterilecek 1 film olmak üzere toplam 6 filmden oluşuyor.

    Film seçkisinde, Rifat’ın Akla Kara Arası adlı fotoğraf kitabında yer verdiği usta fotoğrafçılar Sebastião Salgado, Henri Cartier-Bresson, Josef Koudelka ve Bill Cunningham üzerine yapılmış belgeseller ve iki kurmaca film yer alıyor.

    Win Wenders ve Juliano Ribeiro Salgado tarafından çekilen dünyaca ünlü fotoğrafçı Sebastião Salgado’nun insanlık trajedilerinden doğaya uzanan yolculuğunu anlatan Toprağın Tuzu, Alfred Hitchcock’un ikonik yapıtı Arka Pencere, Michelangelo Antonioni’nin başyapıtı Cinayeti Gördüm, efsanevi fotoğrafçı Josef Koudelka’nın Akdeniz’in antik kalıntıları arasında yaptığı keşiflere eşlik eden yönetmenliğini Coşkun Aşar’ın üstlendiği Koudelka Aynı Nehirden Geçmek, Richard Press imzalı Bill Cunningham New York filmleri seçki kapsamında izleyiciyle buluşacak. Çevrim içi gösterim kapsamında ise Heinz Bütler’in yönettiği ve Henri Cartier-Bresson’un yaşamı ile fotoğrafa bakışına odaklanan Henri Cartier-Bresson: Bir Bakışın Biyografisi, 9 ve 10 Mayıs’ta Pera Müzesi’nin internet sitesinden izlenebilecek.

    ​“Fotoğrafçı” başlıklı film programı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1582
  • 24-04-2025

    16-20 Nisan tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonu’nda gerçekleşen CI Bloom, 25 galeri ile 4 sanat inisiyatifiyle bir araya gelerek, 263 sanatçının 520 eserini sanatseverlerle ve koleksiyonerlerle buluşturdu.

    Contemporary Istanbul’un genç, dinamik ve cesur yüzü olarak konumlanan CI Bloom, 2025 edisyonuyla hem sanatçılar hem de izleyiciler için güçlü bir üretim ve etkileşim alanı sundu. Her yıl genç ve yükselen sanatçıları, uluslararası basını ve sanat profesyonellerini ağırlayan CI Bloom, bu edisyonunda 11.780 ziyaretçiyi ağırladı. CI Bloom’da eserlerin %62’sinden fazlası satılarak yeni koleksiyonlara dahil oldu. Genç izleyici kitlesinin yoğun ilgisiyle, 780 üniversite öğrencisi fuarı ücretsiz olarak gezdi.

    CI Bloom, çağdaş sanat pazarının oyuncularını bir araya getirmek amacıyla, bu bölgedeki sanata özel olarak ilgi duyan uluslararası sanat profesyonellerinden ve uluslararası basından önemli temsilcileri Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) iş birliğinde İstanbul’a davet etti. Art Tribune (Italya), Le Quotidien de l’Art (Fransa), Canvas (Birleşik Arap Emirlikleri), Artslife (Italya), Qantara (Almanya) ve Clarin Newspaper (Arjantin) yayınlarının temsilcilerini fuarda ağırladı.

    Ayrıca çevrim içi satış segmentinde 12 yıldır hizmet veren Artwide çevrim içi satış platformunda, 4. CI Bloom’da yer alan sanatçıların fuarda sergilenmeyen işleri dijital ortamda sunuldu. Müzayede şeklinde yer alan çevrim içi platform çevrim dışı fuarla eş zamanlı gerçekleşti. Bu yıl ilk kez CI Bloom’da hayata geçen Artwide iş birliği, fiziksel fuar deneyimini dijital bir platformla genişleterek hibrit bir yapının ilk adımını oluşturdu. Bu modelin CI'ın 20. yılında da gelişerek sürdürülmesi hedefleniyor.

    ​Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli şunları söyledi: “Contemporary Istanbul’un 20. yılında, CI Bloom onun dinamik ve cesur yüzü olarak öne çıkıyor. Bu yıl dördüncü edisyonu gerçekleşen CI Bloom’un başarılı bir şekilde sona erdiğini gururla paylaşmak istiyorum. Ankara, Diyarbakır ve Eskişehir’den katılım gösteren genç galeriler ve sanat inisiyatiflerinin varlığı fuara ayrı bir değer kattı. İstanbul dışından katılan galerilere ve sanat inisiyatiflerine alan açarak; üretim, paylaşım ve görünürlük açısından onları cesaretlendirmek CI Bloom’un temel değerlerinden biri olmaya önümüzdeki yıllarda da devam edecek. CI Bloom dördüncü edisyonunda yalnızca genç sanatçıların değil, genç koleksiyonerlerin de buluşma noktası oldu. 2025 yılında 20. yılını kutlayacak olan Contemporary Istanbul’un bir tamamlayıcısı olarak, CI Bloom’un, genç sanatçılar ve sanat yolculuklarına yeni başlayan koleksiyoncular için mükemmel bir basamak olduğuna inanıyoruz. CI Bloom satış başarısı ve yeni izleyici profiliyle sektöre umut verici bir tablo sundu.”

    0
    0
    1330
  • 24-04-2025

    İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün hakemli, açık erişim ve uluslararası akademik dergisi YILLIK: Annual of Istanbul Studies’in, Aralık 2025 ve 2026’da yayımlanacak yedinci ve sekizinci sayıları için yazı başvuruları 5 Mayıs’a kadar devam ediyor.

    Hem basılı hem de dijital olarak yayımlanan ve SCOPUS, ERIH PLUS ve MLA International Bibliography tarafından dizinlenen YILLIK, İstanbul’un geçmişi ve bugününe dair güncel araştırmalara yer vermeyi amaçlıyor. Tarih, mimarlık ve sanat tarihi, arkeoloji, şehir planlama, sosyoloji, antropoloji, coğrafya, kent çalışmaları ve ilgili sosyal bilim alanlarında çalışan araştırmacıların İstanbul’a odaklanan Türkçe ve İngilizce akademik makalelerine, denemelerine, görsel içerikli yazılarına ve kitap ile sergi incelemelerine yer veren dergiye gönderilen ve Yayın Kurulu tarafından uygun görülen makaleler, Aralık 2025’te yayımlanacak yedinci sayıda yer alacak. Revizyonla kabul edilen yazılardan bazıları ise Aralık 2026’da çıkacak sekizinci sayıda yer bulacak.

    ​Uluslararası yayın ve danışma kurullarına sahip YILLIK: Annual of Istanbul Studies, her yıl bir doktora öğrencisi ya da doktorasını tamamlamasının üzerinden beş seneden fazla geçmemiş bir araştırmacının makalesine Erken Kariyer Makale Ödülü veriyor. YILLIK’a İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün internet sitesi ve DergiPark platformu üzerinden ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    955
  • 24-04-2025

    Dünya çapında flamenko gitarının önemli isimlerinden biri olan Vicente Amigo, 1 Ekim Çarşamba akşamı 21.30’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde konser verecek.

    Latin Grammy ödüllü flamenko starı Vicente Amigo, etkileyici tekniği ve duygusal derinliğiyle tanınıyor. Paco de Lucia’nın tahtının varisi; Sting’den Bob Dylan’a, John McLaughlin’den Alejandro Sanz’a kadar ünlü isimlere gitarıyla hayat veren sanatçı; TierraMemoria de los Sentidos ve Poeta gibi albümleriyle flamenkonun sınırlarını genişletmeye devam ediyor. 2000 yılında “Endülüs Madalyası” ile ödüllendirilen sanatçı aynı yılın Ekim ayında, kendisine Latin Grammy ödüllerinde En İyi Flamenko Albümü ödülünü kazandıran Ciudad de Las Ideas albümünü yayımladı. Bu albümle İspanya’nın en önemli ödüllerinden Premio Onda’yı da alan Vicente Amigo, Cordoba şehri tarafından “şehrin oğlu” unvanı ile ödüllendirildi.

    ​Stagepass organizasyonuyla 1 Ekim Çarşamba akşamı saat 21.30’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde gerçekleşecek Vicente Amigo konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1443
  • 24-04-2025

    Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi ve Bor Sanat iş birliğiyle gerçekleşen, Ebru Nalan Sülün küratörlüğündeki “Zihnin Sınırlarında Bir Rota: Fikret Muallâ” sergisi kapsamında hazırlanan sergi kitabının lansmanı 26 Nisan Cumartesi günü saat 13.00’te gerçekleştirilecek.

    Ebru Nalan Sülün ve Pelin Okvuran tarafından yayına hazırlanan sergi kitabında; Ebru Nalan Sülün’ün “Zihnin Sınırlarında Bir Rota: Fikret Muallâ”, Zeynep Yasa Yaman’ın “Nakkaş”, Ayşe Nahide Yılmaz’ın “Varoluşçuluk Perspektifinden Paris’te Sanatçı Olmak: Neden Buradayım?”, Necmi Sönmez’in “Bir Paris Münzevisi: Fikret Muallâ”, Nedim Gürsel’in “Fikret Muallâ’nın Fırçasından”, Seda Yavuz’un “Anti-kahraman, Özdeşleyim ve Özgünlük: Muallâ’nın İmgeleri”, Youki Desnos’un “Muallâ”, başlıklı yazıları yer alıyor. 26 Nisan Cumartesi günü saat 13.00’te, Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde kitap lansmanı ve yazarların katılımıyla bir söyleşi gerçekleştirilecek.

    Fikret Muallâ’nın eserlerini anlayabilmenin en önemli yolunun -tüm diğer sanatçılarda olduğu üzere- yaşam öyküsünü içselleştirmek olduğunu düşünürüm. Bu hissiyat, Fikret Muallâ söz konusu olduğunda daha da artar. Bu artışın en önemli nedenleri arasında, yıllar içerisinde hayatının belli başlı ve aslında çok az yönlerinin konuşulur, bilinir olduğunu düşünmem ve deneyimlemem yer almakta. Sergi başlığında da ifade edilen ‘rota’; ‘görüş veya tutuma göre gidilen, izlenen yol’ olarak tanımlanmakta. Fikret Muallâ’nın yaşam öyküsüne yönelim, tam da bu noktada önem kazanmakta. Sanatçının hem yaşadıkları hem yaşanılanların ruhsal yansımaları hem de 1939’da Paris’e gidene dek uğradığı ülkeler/kentler/deneyimler ve tüm bu sürecin onun yaşamında yarattığı değişimler, bu yolda çizilen rotanın bir parçası olma özelliğinde.”
    Ebru Nalan Sülün’ün sergi kitabında yer alan metninden alıntı.

    Konuşmacılar ve konu başlıkları: 
    Moderatör: Tansel Türkdoğan
    -Ebru Nalan Sülün / “Zihnin Sınırlarında Bir Rota: Fikret Muallâ”
    -Zeynep Yasa Yaman / “Nakkaş: Fikret Muallâ”
    -Seda Yavuz / “Anti-kahraman, Özdeşleyim ve Özgünlük: Muallâ’nın İmgeleri”
    -Necmi Sönmez / “Paris’in Lanetlileri: 1945 Sonrası Paris Sanat Ortamı ve Türkiyeli Sanatçıların Konumu
    ​-Nedim Gürsel / “Fikret Muallâ’nın Nafile Dünyası”

    0
    0
    1339
DAHA FAZLA
Geldanlage