SANATORIUM, Farah Al Qasimi’nin “Çöl Sümbülü” başlıklı İstanbul’daki ilk kişisel sergisini 12 Eylül-26 Ekim tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak.
Farah Al Qasimi’nin pratiği ağırlıklı olarak fotoğraf, video ve müzik ekseninde şekilleniyor. Küratörlüğünü Ulya Soley’in üstlendiği sergiye adını veren Desert Hyacinth [Çöl Sümbülü] (2025) başlıklı fotoğraf, yerleştirmenin merkezinde yer alıyor. Çöl sümbülü, kumlu ve kurak bölgelerde yetişen, yıldız biçiminde beyaz çiçeklere sahip, oldukça dayanıklı bir bitki türü. Orta Doğu’nun ve Kuzey Afrika’nın çöllerinde görülen bu bitki, zorlu çevresel koşullarda bile varlığını sürdürebilen ve etkileyiciliğini kaybetmeyen bir tür — tıpkı zorlu sosyopolitik bağlamlar altında var olmaya devam eden mücadeleci topluluklar gibi.
Galerinin giriş katında yer alan yerleştirmede, duvarları boydan boya kaplayacak biçimde büyük boyutlu üretilen fotoğraflar, sanatçının 2021 yılından bu yana Birleşik Arap Emirlikleri’nde çektiği serilerden seçilen fotoğraflara arka plan oluşturuyor. Satır aralarından göz kırpan metaforlar, kapalı kapılar ardında yaşanan yakınlaşmalar, gözetim ve denetim altında korku iklimini içselleştirmemek için mücadele verenler, iç mekânlar, dış mekânlar, bedenin içi ve dışı, üst üste ve yan yana sergilenen fotoğraflar aracılığıyla bir bütün oluşturuyor. Fotoğraf makinesi bakışının çoğu zaman hissedilmediği bu kareler, bir nevi şehri tepeden izlerken mahrem detaylara odaklanılarak kayıt altına alınmış hissi taşıyor.
Giriş katındaki fotoğraflarda karşımıza çıkan salyangoz figürü, galerinin bir üst katında yer alan Surge [Taşma] (2022) başlıklı videonun da merkezinde yer alıyor. “Kemik”, “Mercan” ve “Salyangoz Şarkısı” adlı üç bölümden oluşan bu video, teknolojinin deniz yaşamı üzerindeki yıkıcı etkilerini küresel ticaret, üretim-tüketim, ölüm ve arzu temaları üzerinden yorumluyor. YouTube ve TikTok’tan alınan buluntu videolar ile sanatçının kayıtlarını bir araya getiren çalışmada Al Qasimi’nin yazdığı müzikler de önemli bir rol oynuyor.
Sergi, kontrolcü yapılara rağmen bazen örtük bazen de “Altı Farklı Çığlık” başlıklı seride olduğu gibi göz önünde yeşeren yakınlıkları, normatif senaryolara ayak uydurmayı reddederek kendi senaryosunu şekillendirenleri, kuir arzuyu ve kural tanımayan neoliberal araçların gölgesinde adilce yaşamaya çalışanları etkileyici bir görsel dünya kurgulayarak odağına alıyor.
Künye:
1. Farah Al Qasimi, Çöl Sümbülü, 2025, Arşivsel inkjet baskı, 76 x 53.5 cm, 5 + 2 AP
2. Farah Al Qasimi, Kadın ve Salyangoz, 2022, Arşivsel inkjet baskı, alüminyum çerçeve, 127 x 84 cm, 5 + 2 AP