10 MART, PAZAR, 2013

Maryam Eisler

Sanat yayınları, önceliğimiz… Herkesi sanatla birleştirip haberdar etmek için, üniversitelere, kütüphanelere, sanat okullarına önemli yayınların ulaşmasını amaçlıyoruz'' diyen Maryam Eisler, Türkiye'den güncel sanatçılar üzerine bir kitap yayınladı. Yayınlarına, Ortadoğulu koleksiyonerleri konu aldığı Art & Patronage ve sanatçı stüdyoları üzerine hazırladığı Sanctuary: Britain's Artists and Their Studios ile devam etti. Eisler ile geçtiğimiz sene kurduğu vakıf, koleksiyonerliği ve yayınlar üzerine konuştuk.

Maryam Eisler

Maryam, sanat tutkusu nasıl başladı?

Sanatla içiçe büyüdüm.1978’de İran’daki ihtilal ile birlikte Paris’e yerleştik. Annem beni hep beraberinde müzelere sürüklerdi. O zamanlar nefret ederdim ama sanırım sanat aşkı tohumları o zamanlar atıldı!


Büyük bir Çin çağdaş sanatı koleksiyonun var. Bundan söz eder misin?

Komik bir hikaye… Bir arkadaşım bizi “ The Red Mansion” Vakfı’na götürmüştü. O zamanlar hiçbir önemi olmayan küçücük bir yerdi. Küçük bir de deposu vardı. Bugün bildiklerimi o zaman biliyor olsaydım bütün depoyu satın alırdım.


Sonrasında ama bu piyasaya büyük yatırımların oldu. Neydi seni çeken şey oraya?

Çin sanatında kullanılan kuvvetli renklerden, mesajlardan etkilenmemek mümkün değildi ama esas beni çeken şey, onların da biz İranlılar gibi, bir devrim geçirmiş olmasıydı…

Çin piyasası o günlerden bugünlere bambaşka bir yere geldi! Fiyatlar uçtu gitti. Hiç satmaya başladın mı?

Bugüne kadar bütün koleksiyonumdan sadece 3 parça sattım. O da zevkim değiştiği ve yeni işlere yer açmak içindi. Zaten çoğu işleri depoda tutuyorum. Ve sık sık Londra ve NY ’daki evimde sergilediğim işleri değiştiriyorum.

Vakıf kurma fikri nasıl gelişti? Sanatı desteklemek adına büyük bir adım!

Bu iki senelik bir olay. Sanatı sadece satın alarak değil başka alanlarda da desteklemek istedim. Al al nereye kadar… Müze çalışmalarım da bu doğrultuda başladı. Ait olduğum bölgenin sanatına batı dünyasından ilgiyi fark edince bundan yararlanmak istedim. Tate ve British Museum’da (BM ) komiteler kurduk. 


Ayrıca BM’de bizim bölgemiz için bir küratör pozisyonu kurup, finanse ediyorsunuz…

Evet, bu müzelere bunun dışında birçok eser alımlarını da finanse ediyoruz, tercihen İran’dan...


Bütün bu desteklemeler, vakıf kuruluşundan da önceydi...Vakıfla nasıl bir farklılık yaratmayı amaçlıyorsunuz?

Dünyadaki kötüleşen ekonomik durumun sonucu olarak, sanata maddi destek azaldı.Biz de ‘desteğimizi bölgesel değil, genele yaymak gerek’ diye düşündük.

Ana amacınız nedir? Ne tür imkanlar sağladınız şu zamana kadar?

Sanat yayınları, önceliğimiz… Herkesi sanatla birleştirip haberdar etmek için, üniversitelere, kütüphanelere, sanat okullarına önemli yayınların ulaşmasını amaçlıyoruz… Ortadoğu’da kataloglandırma diye birşey yok. Bu konuyu ele almak istiyoruz. Genc sanatçılara özellikle doğu/batı dialoğunun gelişmesi açısından Londra’da misafir sanatçılara çalışma imkanları sağlıyoruz...

Delfina Vakfı bu konuda çok aktif, beraber işler yapıyor musunuz?

Tabii ki ortak çalışmalarımız oluyor. Delfina muhteşem bir kadın. Müthiş işler yapıyor; biz de vakıf olarak hep onları destekçsi olacağız.


Biraz da kitap çalışmalarından bahsetsek…

İlk ciddi çalışmam, komik olacak ama Türk Çağdaş Sanatı üzerine; Hossein Amirsadeghi editörlüğünde “Unleashed” oldu... Kitap çalışmaları esnasında okuldan arkadaşım İpek Cem vasıtasıyla, bir çok Türk arkadaş edindim. Istanbul’a defalarca gidip geldim. Eşime de söylemişimdir; sanırım Londra dışında tek yaşamak isteyeceğim yer, İstanbul’dur!

Hastane yıllarından bahsediyor olmalısın?

Evet, hastenede yattığı yerde izlediği, içeri süzülen dikey ve yatay güneş işınlarını resimlerinde kullanması. Müthiş dokunmuştu bana. 

Kitap çalışmalarına daha sonra “Art&Patronage” ve son olarak da ”Sanctuary, Britain’s Artists and Their Studios” ile devam ettin… Yeni bir projen olduğunu da duydum, heyecanla bekleyeceğiz artık… Bu son Sanctuary, diğer iki kitaba göre daha zor, daha doygun bir piyasa üzerine. Nasıl eleştiriler aldın? İngilizler oldukça acımasız olabilir!

İnanmayacaksın ama büyük ilgi gördü. Times,Observer, Guardian gibi önemli yayınlarda positif kritikler aldık.Kitabın en önemli özelliği, fotoğraflardan söyleşilere, herşey herkesin anlayabileceği şekilde ve dilde.

0
3564
0
Yazar:
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage