01 EYLÜL, SALI, 2020

Koronavirüs Önlemli Eylül Sanat Rotasına Hazır Mıyız?

Pandemi nedeniyle uzun süredir kapalı olan sanat kurumları, sürecin yavaş yavaş iyileşmesiyle ve aldıkları bir dizi önlemle birlikte yeniden kapılarını açmaya ve sanatseverlerle buluşmaya başladı. Biz de bu kapsamda Eylül ayı itibariyle ziyaretçilerle buluşacak sergileri içeren bir liste hazırladık. 

Koronavirüs Önlemli Eylül Sanat Rotasına Hazır Mıyız?

Koronavirüsün tüm dünyaya yayıldığı ve evlerimize kapandığımız Mart ayından bugüne etkilerini derinden hissedenlerden biri de sanat dünyası oldu. Galerilerin ve müzelerin kapalı kaldığı bu süre boyunca birçok çevrim içi sergi gezme şansımız oldu. Çevrim içi sergilerin sanatseverleri buluşturduğu karantina günlerinden korkarak da olsa ufak ufak çıkmaya başladık. Sanat kurumlarının aldıkları önlemler sayesinde heyecanla beklediğimiz, yeni sanat sezonunun başladığı Eylül ayında çevrim içi sergilerden fiziksel sergilere yeniden geçiş yapabileceğiz. Sergilere gitmeyi bizim gibi sabırsızlıkla bekleyen okurlarımız için Eylül ayında açılacak sergilerin kısa bir listesini sizlere sunuyoruz.

Mehmet Sinan Kuran, “Posthumous”, Anna Laudel, 13 Eylül'e Kadar

Mehmet Sinan Kuran’ın geçtiğimiz Haziran ayında açılan yakın dönem çalışmalarını izleyiciler için bir araya getiren “Posthumous” sergisi, sanatçının farklı disiplinlerden çalışmalarını da sanatseverlere sunmaya devam ediyor. Kuran, sergi kapsamında gösterilen işlerinde farklı davranıp düşünmemiz gerektiği fikrinden hareket ediyor ve zaman içinde bu konularda daha derinlikli işler meydana getiriyor. Sanatçı, yeni çalışmalarında eskiye göre daha duyarlı olmamız ve durmadan yeni şeyler öğrenmemiz gerektiği düşüncesini ön plana çıkarıyor. “Posthumous”, üç evreden oluşuyor; Deve, Aslan, Çocuk. Masum çocukların alanı olan üçüncü evreden dünyaya seslenen Kuran, iyi ve kötü ayrımı olmadan, sadece olumlu ya da olumsuz olana odaklanmadan birlikte olabilmenin önemini vurguluyor.

​​Pandemi nedeniyle alınan sağlık tedbirleri kapsamında randevu ile gezilebilen sergi 13 Eylül 2020 tarihine kadar Anna Laudel’de görülebilir.

 “Bir Rüyanın İnşası: Arnavutluk Sanatında Toplumcu Gerçekçilik”, Pera Müzesi, 15 Kasım’a Kadar

“Bir Rüyanın İnşası: Arnavutluk Sanatında Toplumcu Gerçekçilik” başlıklı karma sergi, Arnavutluk tarihinin farklı dönemlerine dair oldukça ilginç eserleri izleyicilerle buluşturuyor. Ziyaretçileri Arnavutluk’ta sosyalizmin kuruluş ilkelerini yaymayı amaçlayan siyasi tavrın hâkim olduğu diktatörlük yıllarına doğru tarihi bir yolculuğa çıkaran sergi, sosyalist gerçekçiliği birçok farklı yönüyle gündeme getiriyor. Küratörlüğünü Artan Shabani’nin üstlendiği sergi, dönemin gündelik hayatını, işçi sınıfı, lider portreleri, rejim temsilleri ve gelecek kuşaklara duyulan umut gibi konular açıkça görülebiliyor.  Shabani, Arnavutluk sanatının 40 yılına damgasını vuran “toplumcu gerçekçilik” anlayışını, devletin, sanat ve edebiyat başta olmak üzere, kültürel hayatın hemen her alanına hâkim olduğu, sanatçıları ve yaratıcılığı yönlendirdiği bir dönem olarak tanımlıyor ve serginin, Arnavutluk’un önde gelen sanatçılarının eserlerinden geniş bir seçkiyle hazırlandığını söylüyor.

​Birçok Arnavut sanatçının çalışmalarını bir araya getiren “Bir Rüyanın İnşası: Arnavutluk Sanatında Toplumcu Gerçemkçilik” başlıklı sergi, 15 Kasım’a kadar Pera Müzesi’nde ziyaret edilebilir.

Cevdet Erek, “Bergama Stereotip”, Arter, 15 Kasım’a Kadar

Cevdet Erek’, Arter’deki galeri mekânı için özel olarak tasarladığı sesli bir mimari yerleştirmeden oluşan “Bergama Stereotip” başlıklı kişisel sergisi ile kendisine hareket noktası olarak benimsediği Büyük Bergama Sunağı’ndan hareket ediyor ve izleyiciler için bu eserin tarihsel serüvenini yeniden yorumluyor. Küratörlüğünü Selen Ansen’in yaptığı sergi, Erek’in Almanya’nın Bochum şehrindeki Turbinenhalle’de Ruhrtriennale kapsamında ilk kez 2019 yılında sergilediği, ardından Berlin’deki Hamburger Bahnhof Müzesi’nin tarihi binasında gösterilen yerleştirmenin yeni bir varyasyonu olarak ziyaretçilerle buluşuyor. M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilen Büyük Bergama Sunağı, Zeus Sunağı olarak da biliniyor ve Helenistik dönemin önemli bir yapıtı olarak ön plana çıkıyor. Erek, sunağın önceki versiyonları ve tarihsel sürecine de işaret ederek oluşturduğu yerleştirmesiyle mimari bir eserin izleyicide bıraktığı etkiyi ses sistemleri aracılığıyla başka bir unsura dönüştürmeyi ve yeniden üretmeyi arzuluyor. 

​Sesi, mimariyi ve tarihselliği merkezine alan "Bergama Stereotip", 15 Kasım’a kadar Arter’de ziyaret görülebilir.

“Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür”, Pera Müzesi, 11 Ağustos 2020 - 17 Ocak 2021

Pera Müzesi’nde görülebilecek bir diğer sergi de küratörlüğünü Azra Tüzünoğlu ve Gülce Özkara’nın üstlendiği “Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür”., Sergi, Türkiye, İran, Pakistan, Hindistan, Suudi Arabistan, Azerbaycan gibi farklı coğrafyalardan 14 sanatçının 40’ı aşkın eserini bir araya getiriyor. Farklı coğrafyalardan sanatçıların minyatürü heykelden videoya, tekstilden yerleştirmeye kadar birçok farklı formda ve günümüze ait yaşayan bir sanat olarak ele aldığı çalışmalar, eski bir biçimin günümüzde ne denli farklı yorumlanabileceğini açıkça gözler önüne seriyor. Odağında minyatürün günümüzde ne tür anlamlar ifade edebileceği ve nasıl yeniden işlevselleştirilebileceği düşüncesinin yer aldığı eserler, sömürgecilik, oryantalizm, ekonomik eşitsizlik, toplumsal cinsiyet, kimlik politikaları, ayrımcılık, toplumsal şiddet, zorunlu göç, temsiliyet gibi birçok konuyu sorunsallaştırarak önemli mesajlar da veriyor.

​“Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür” sergisinin sanatçıları arasında Hamra Abbas, Rashad Alakbarov, Halil Altındere, Dana Awartani, Fereydoun Ave, CANAN, Noor Ali Chagani, Cansu Çakar, Hayv Kahraman, Imran Qureshi, Nilima Sheikh, Shahpour Pouyan, Shahzia Sikander ve Saira Wasim gibi önemli isimler yer alıyor.

​“Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür”, 17 Ocak 2021 tarihine kadar Pera Müzesi’nde izlenebilir.

Alexis Gritchenko, “Alexis Gritchenko - İstanbul Yılları”, Meşher, 1 Eylül

Ukraynalı sanatçı Alexis Gritchenko’nun eserlerini bir araya getiren “Alexis Gritchenko - İstanbul Yılları” başlıklı sergi, sanatçının İstanbul’u ziyaretinin yüzüncü yılı münasebetiyle uzun bir aranın ardından yeniden sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçının çoğu suluboya olmak üzere guaş, karakalem ve yağlıboya çalışmalarını da içeren sergi ile ziyaretçiler, âdeta 20. yüzyılın başlarındaki İstanbul’a seyahat ediyor ve birçok ilginç manzara ile karşılaşıyor. Ayasofya’dan Büyükada’ya, Galata’dan Haliç’e kadar birçok farklı semti  gösteren tablolar, sanatçının İbrahim Çallı ve Namık İsmail gibi isimlerle kurduğu bağı da açık bir şekilde gözler önüne seriyor.

​“Alexis Gritchenko - İstanbul Yılları” başlıklı sergi 1 Eylül itibariyle Meşher’de görülebilir.

“Venice VR Expanded 2020” , Koç Üniversitesi KARMA Gerçeklik Laboratuvarı ve Soho House İstanbul, 2 Eylül – 12 Eylül 2020

Animasyon film yapımcılarından bağımsız yönetmenlere, sanatçı ve oyun tasarımcılarından hikâye anlatıcılarına kadar yaratıcılığın farklı alanlarından uzmanların sanal gerçeklik projelerini bir araya getiren, Venedik Uluslararası Film Festivali çerçevesindeki resmi yaratıcı VR yarışması olan “Venice VR Expanded 2020”, izleyicileri yeni bir gerçeklikle yüz yüze getirmeye hazırlanıyor. Birçok farklı konsept etrafında meydana getiren bu yenilikçi çalışmalar, teknolojinin günlük hayatımıza ne denli etkide bulunduğunu da gözler önüne seriyor. Doğru ortaklıkların doğru kullanıldığı takdirde son derece başarılı işler meydana getirebileceğine dair önemli bir veri olan bu proje, Portland, Amsterdam, Barselona, Berlin, Kopenhag, Cenevre, Hangzhou, Modena, Montreal, Moskova, Paris, Taipei ve Venedik’in ardından İstanbul için de önemli bir kaynağa dönüşüyor.

​Koç Üniversitesi KARMA Gerçeklik Laboratuvarı ve Soho House İstanbul’un iş birliğiyle sanatseverlerin beğenisine sunulacak seçki, 2 Eylül tarihinden itibaren görülebilir.

Nuri Kuzucan, “Açık Mekân 2”, Galerist, 4 Eylül – 17 Ekim 2020

Nuri Kuzucan, “Açık Mekân 2” sergisi kapsamında gösterilecek çalışmalarında sanatçı arkadaşları Suat Akdemir, Sinan Logie, Ali Kazma, Seçkin Pirim, Kemal Seyhan ve Canan Tolon ile birlikte çalışıyor ve onlar aracılığıyla izleyicileri zaman ve mekân olgusu üzerinden farklı bir dünya ile tanışmaya davet ediyor. Çalışmalarında ortaya koyduğu ilginç düşüncelerle dikkat çeken Kuzucan, farklı anlayış ve disiplinlerle çalışan altı sanatçı dostu ile giriştiği projesinde, bambaşka sulara doğru yol alıyor. Proje kapsamında gösterilen işlerinde sessizlik ve susuşun yankısının izini süren sanatçılar, ortaya çok sesli bir zihin ve eylem uzayı çıkarıyor.

​Nuri Kuzucan’ın sanatçı dostlarıyla birlikte ürettiği çalışmalarını içeren “Açık Mekân 2”yi 4 Eylül ile 17 Ekim 2020 tarihleri arasında Galerist’te görebilirsiniz.

Bora Başkan, “◌>○”, Öktem Aykut, 5 Eylül – 10 Kasım 2020

Bora Başkan, yeni kişisel sergisi , “◌>○”nde yer alacak işlerinde daha önceki sergilerinde olduğu gibi görsel iletişimin temelini var eden strüktürler ve fiziksel bir durum olarak kullandığı organizmaları iç içe geçiriyor ve tüm bu unsurları karşılıklı mutasyona uğratarak her biriyle hayali topoğrafyalar yaratıyor. Titiz ve keskin çizimleri ile ön plana çıkan sanatçı; yeni sergisi kapsamında tuval üzerindeki soyutlamaları ve heykel denemelerini sanatseverlerin beğenisine sunmaya hazırlanıyor. Bu çalışmalar aracılığıyla ziyaretçilere hem bir özne olarak daha belirgin roller üstlenen unsurları hem de açığa çıkardığı formların kendi hayatlarını bulmalarını sağlayan sanatçı, hayali evrenlerde yakaladığı anlık görüntüleri de eserlerine yansıtmaktan vazgeçmiyor. Başkan, son dönem işlerinde nesnelerin kendi alanlarını tanımlamalarına izin vererek evrenin kendi iç dinamizmine imkân sağlıyor. Bu sayede oluşan formlar zaman ve mekân kavramlarını yeniden üretirken onlardan bağımsız sonuçlar üretmeyi de sürdürüyor.

​Bora Başkan’ın , “◌>○” başlıklı sergisi 5 Eylül ile 10 Kasım 2020 tarihleri arasında Öktem Aykut’ta ziyaret edilebilir.

Nadide Akdeniz, “Büyük Yeşil Dünyanın Büyücüsü”, Kasa Galeri, 9 Eylül – 24 Ekim 2020

Nadide Akdeniz, yeni kişisel sergisi “Büyük Yeşil Dünyanın Büyücüsü” ile Kasa Galeri’de sanatseverlerle buluşuyor. Kendine özgü üslubuyla dikkat çeken Akdeniz, yeni sergisinde doğa ile insanı, organik bağlarla suni yapıları, gerçeklikle kurguyu çarpıştırarak meydana getirdiği son dönem işlerini ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.

1970’li yılların başından bugüne değin üretimini aralıksız bir şekilde sürdüren Nadide Akdeniz, birçok sanat eleştirmeni tarafından “Büyük Yeşil Dünyanın Yeşil Büyücüsü” olarak tanımlanıyor. Toplumsal, kültürel, ekolojik, politik ve tinsel dünyaları kesiştiren ve tüm bu unsurlardan masalsı yeşil sahneler kuran sanatçı, bu düşünceyle hayat verdiği çalışmalarında doğal yaşamdan alabildiğine yararlanıyor. Doğadaki her bir yaprağı, ağacı, sarmaşığı alabildiğine işlerine taşıyan Akdeniz, aynı zamanda farklı karşıtlıkları da eserlerinde temsil etmekten geri durmuyor. Özellikle suni yaşam bu açıdan ön plana çıkıyor. Sanatçı daha çok doğanın içinden biçimleri ve renkleri alıp kendi özgün yaratımıyla şekillenen yeni bir doğa yaratmakla ilgileniyor.

​“Büyük Yeşil Dünyanın Büyücüsü” 9 Eylül 2020 ile 24 Ekim 2020 tarihleri arasında Kasa Galeri’de ziyaret edilebilir.

Murat Germen, “Feyezan/Overflow”, Ferda Art Platform, 10 Eylül – 10 Ekim 2020

Küratörlüğünü Necmi Sönmez’in üstlendiği “Feyezan/Overflow”, Germen’in son dönem işlerini bir araya getirirken sanatçının gerçeklik algısını yorumladığı çalışmalarını aynı anda görme imkânı sağlıyor. Serginin girişinde izleyicileri karşılayan ve 1170 adet fotoğraftan oluşan “Beraberlik Manzaraları”, izleyicilere yüzlerce kişinin dil, din, ırk, cinsiyet, kimlik ve yönelim fark etmeksizin bir arada olabildiği bir ideal sunuyor. Daha sonra görülebilecek “Başka Tas Başka Hamam” serisi ise iş dünyasına dair yöneltilen eleştirileri açık yüreklilikle gözler önüne seriyor. Serginin son adımı olarak görülen ve sanatçının ilk heykel işlerini içeren “Düşünce Heykelleri” ise “küresel ölçekte egemen şebeke örgüsü ve bu örgünün bireyselleşme üzerinden direttiği sosyal mesafe” algısını temsil ediyor.

​Murat German’in eski ile yeni normal arasında birçok farklı düşünceyi harmanlayan kişisel sergisi “Feyezan/Overflow” 10 Eylül’den itibaren Ferda Art Platform’da ziyaret edilebilir.

Selen Tokgöz, “Geçitsiz Geçit/The Gateless Gate”, Ferda Art Platform, 10 Eylül – 10 Ekim 2020

Ferda Art Platform’un ağırladığı sanatçılardan biri de Selen Tokgöz olacak. Selen Tokgöz ilk kişisel sergisi “Geçitsiz Geçit”te izleyicilerinin karşısına seramik heykellerinden oluşan bir seçkiyle çıkacak. Tokgöz, Zen ustası Mumon’un ders notlarından ismini alan sergisinde, kendi varoluş ve farkındalık serüvenine eşlik eden bu eserleri bir araya getirip seramik malzemeyi dönüştürdüğü heykel yerleştirmeleri sunuyor. İnsan doğasının anlatımından yola çıkan eserler çeşitli duygu durumlarının anlatımları olarak karşımıza çıkıyor. Melankoli, Sezgi, Diyalog ve Denge olarak isimlendirdiği dört eserden oluşan sergide, insan boyuna yakın büyüklükteki eserler, Base İstanbul’da kendini tanıttığı özgün tarzının devamı niteliğinde.

​“Geçitsiz Geçit/The Gateless Gate”, 10 Eylül – 10 Ekim 2020 tarihleri arasında Ferda Art Platform’da görülebilir.

Sarkis, “UNUTITLED”, Dirimart, 10 Eylül – 25 Ekim 2020 

Sarkis, “UNTITLED” sergisi kapsamında izleyicilerle buluşacak işlerinde geleceğin parçalı yapısını çözmeye ve hayatımızın eksik yönlerini kapamaya çalışıyor. Bu düşünce ekseninde çalışma yürüten sanatçı, Japon “kintsugi” tekniğinden yola çıkarak ortaya kendisine ait yeni bir yapı çıkarıyor ve kurşun kullanarak ele aldığı eserlerdeki eksikleri gidermeye çalışıyor. Sözgelimi İstanbul sokaklarında rastladığı üç melek figürünün fotoğraflarını çeken sanatçı, daha sonra bu figürleri özel bir filtreden geçiriyor ve onları işaretlediği noktalardan parçalara ayırarak daha sonra yeniden birleştiriyor. Sanatçı, ele aldığı çalışmaları bu şekilde kullanarak hem geleceğe işaret etmeyi, hem de hayatımızın parçalı dokusuna göndermelerde bulunmayı hedefliyor. Belleğin bu yeni oluşumunun çok önemli olduğuna dikkat çeken Sarkis’in son dönem çalışmalarını “UNTITLED” sergisi kapsamında 10 Eylül ile 25 Ekim 2020 tarihleri arasında Dirimart’ta ziyaret edebilirsiniz.

“Gökcisimleri Üzerine”, Arter, 10 Eylül – 7 Mart 2021

Kevser Güler’in küratörlüğünde Arter Koleksiyonu’nda yer alan eserlerden meydana gelen “Gökcisimleri Üzerine” başlıklı grup sergisi, yaşamsal bir bir aradalık düzleminin bugün yeniden düşünülebilir ve inşa edilebilir olmasına dair soruları merkezine alıyor. “Tekillikler”in etki etme ve etkilenme kuvvetleriyle ilgilenen sergi, mevcut olanların buluşma ve dağılma biçimlerini, ilişki kurma tarzlarını, birbirlerine mesafe alma ve yaklaşma yollarını ele alıyor. Sergi, izleyiciyi sanat üretimlerinin katettiği ilişki biçimlerinin, bir yaşam siyasetinin örgütlenebilir olması açısından anlamlarını birlikte düşünmeye davet ediyor.

​“Gökcisimleri Üzerine” grup sergisi 10 Eylül’den itibaren Arter’de ziyaret edilebilir.

KP Brehmer, “Büyük Resim”, Arter, 10 Eylül – 24 Ocak 2021

Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği “KP Brehmer: Büyük Resim” başlıklı sergi, Kapitalist Realizm hareketi ile ilişkilendirilen Alman sanatçı KP Brehmer’in çalışmalarını bir araya getiriyor. Ziyaretçiler için değerli bir retrospektif olma özelliği gösteren sergi, sanatçının esin kaynaklarını ve çalışma yöntemlerini ortaya koyan baskılar, resimler, filmler ve arşiv materyallerinden meydana geliyor.

​200’ün üzerinde yapıtın ve arşiv malzemelerinin yer aldığı KP Brehmer: Büyük Resim başlıklı sergi, 10 Eylül’den itibaren Arter’de ziyaret edilebilir.

Alev Ebüzziya Siesbye, “Tekerrür”, Arter, 10 Eylül – 24 Ocak 2021

Küratörlüğünü Eda Berkmen’in üstlendiği “Tekerrür” başlıklı sergi, Alev Ebüzziya Siesbye’nin yeni üretimlerinden meydana geliyor. Bu kapsamda sanatçının renk, şekil ve boyut farklarını en aza indirgeyerek bu sergi için özel olarak ürettiği yüksek pişirimli çanaklar ziyaretçiler için büyük bir önem taşıyor. Yapıtında güzellik, uyum ve dengenin evrenselliğini gündelik ve kadim bir nesnede buluşturan Siesbye, bu sergide tekrar kavramından yola çıkarak yapıtını yeni bir bağlamda sunuyor.

​Alev Ebüzziya Siesbye’nin yakın dönem çalışmalarını içeren “Tekerrür” başlıklı kişisel sergisi 10 Eylül’den itibaren Arter’de görülebilir.

David Tudor ve CIE, Inc., “Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)”, Arter, 10 Eylül – 7 Şubat 2021

Melih Fereli’nin küratörlüğünde David Tudor tarafından tasarlanan ve Composers Inside Electronics, Inc. tarafından gerçekleştirilen Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) başlıklı etkileşime açık eser Sesli Dizi’nin dördüncü sergisi olarak Arter’de görülebilir. 1968 yılında koreograf Merce Cunningham tarafından besteci David Tudor’a bir dans yapıtı olarak sipariş edilen Yağmur Ormanı, daha sonra CIE’den (Composers Inside Electronics, Inc.) John Driscoll ve Phil Edelstein tarafından kendi kendini icra eden bir ses yerleştirmesine dönüştürüldü. Yerleştirmede şamandıra, plastik fıçı, bakır kova, saksı ve raket gibi çeşitli gündelik kullanım nesneleri havada asılı şekilde mekâna yayılırken farklı biçimlerde meydana getirilmiş çeşitli nesneler de eserin diğer parçaları olarak ön plana çıktı. Daha sonra yeni eklemelerle geliştiren eser, yakın zamanda Arter’de sanatseverler tarafından ziyaret edilebilir.

​David Tudor ve CIE, Inc.’in ortak çalışmalarını içeren “Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)”, 10 Eylül 2020 tarihinden itibaren Arter’de görülebilir.

“Dinleyen Gözler İçin”, Arter, 10 Eylül – 25 Nisan 2021

Küratörlüğünü Arter Kurucu Direktörü Melih Fereli’nin üstlendiği “Dinleyen Gözler” başlıklı sergi, Arter Koleksiyonu’nda yer alan çalışmaları içeren bir çalışma olarak sanatseverlerle bir araya getiriyor. Müzik ve sesle güçlü bir ilişki içerisinde olan eserleri bir araya getiren sergi, ziyaretçieri galeri alanına hâkim olan sessizliğin içinde yapıtlardan yükselen “sesleri” keşfetmeye ve hayal etmeye davet ediyor.

​Arter’in “Sesli Dizi” serisi kapsamında gerçekleşen üçüncü sergi olan “Dinleyen Gözler İçin”, 10 Eylül itibariyle Arter’de ziyaret edilebilir.

Ozan Atalan, “Çıkmaya Zorla”, Mixer, 12 Eylül – 31 Ekim 2020

Ozan Atalan, “Çıkmaya Zorla” isimli solo sergisiyle, insan-merkezci yaklaşımın bir özelliği olarak insanın yarattığı yıkımı meşrulaştırma ve rasyonelleştirme kapasitesinin sınırsızlığına karşı duruyor. İnsanın fantezi dünyasının sınırlarını belirleyen doğayı dönüştürme kapasitesini ve transformasyonun meşruiyetini inceleyip buna eleştirel yaklaşırken; insan ve insan olmayan varlıkları “dönüşüm” kavramı üzerinden birlikte-varoluş formunda sunuyor.

​Atalın’ın “Çıkmaya Zorla” isimli kişisel sergisi 12 Eylül ile 31 Ekim 2020 tarihleri arasında Mixer’de görülebilir.

Hüseyin Arıcı, “Merhamet”, x-ist, 12 Eylül – 11 Ekim 2020

Hüseyin Arıcı, yeni kişisel sergisi “Merhamet”i “yakarış” kavramını üzerine kurguluyor ve son dönem çalışmalarında kökü çok eskiye dayanan yeni bir benliğin peşine düşüyor. Kendi iyilik ve kötülük, sahtelik ve gerçeklik tasvirlerini yaratan insanoğlunun doğa, din ve ritüeller karşısında çaresiz kalışının altını çiziyor. Sanatçı, daha önceki serilerinde de ele aldığı “gerçeklik” ve “yanılsama” gibi kavramlara “Merhamet” ile yeniden dönüş yapıyor. İnsanoğlunun iyilik ve kötülük gibi kavramları kendine ve çevresine dair bir kandırmaca olarak niteleyen sanatçı, “Merhamet” kapsamında tüm sanatseverleri bu gerçeğin farkına varmaya ve onun üzerine daha fazla düşünmeye davet ediyor.

​Arıcı’nın hazır nesne kavramına yeni ve eleştirel bir boyut getirerek meydana getirdiği çalışmalarını içeren “Merhamet”i 12 Eylül ile 11 Ekim 2020 tarihleri arasında x-ist’te ziyaret edebilirsiniz.

Ahu Akgün, “Sebeb-i Ziyaret”, Mixer, 12 Eylül – 31 Ekim 2020

Ahu Akgün, “Sebeb-i Ziyaret” isimli kişisel sergisinde fiziksel ve zihinsel mesafeleri algılamaya çalışarak, ilişkileri, gördükleri ve özledikleri arasında yeni bağlar kuruyor ve bu mesafeleri resim ile kapatmanın yollarını arıyor. Sergi, sanatçının kendisinden, çevresi ile kurduğu ilişkilerden, atölyesinden ve yaşamından izler taşırken, izleyiciyi kendi hayatlarındaki mesafe kavramını yeniden düşünmeye davet ediyor.

​Akgün’ün “Sebeb-i Ziyaret” isimli kişisel sergisi 12 Eylül ile 31 Ekim 2020 tarihleri arasında Mixer’de görülebilir.

Altan Gürman, “Altan Gürman”, Arter, 13 Eylül 2020 – 24 Ocak 2021

buluşturacak “Altan Gürman” sergisi, 13 Eylül 2020’de Arter’in yeniden açılmasıyla ziyaretçilerle buluşacak.

1976’da erken yaşta hayatını kaybeden Altan Gürman’ın 1965’ten ölümüne dek üretmiş olduğu yapıtlarının büyük bir bölümü ve arşivi, eşi Bilge Gürman tarafından yıllarca özenle bir arada tutulup korunduktan sonra, 2013 yılında, misyonlarından biri de Türkiye’de çağdaş sanat üretiminin belleğini tutmak olan Arter’in koleksiyonuna eklendi. Sanatçının üretim pratiğine kapsamlı bir bakış sunan sergi, hem izleyicilerin Altan Gürman’ın çalışmalarına sanat tarihi açısından bakma konusunda yardımcı oluyor hem de onun kimi yapıtlarını tek tek ele alarak kendi içerisinde değerini saptama konusunda önemli mesajlar veriyor.

​Gürman’a dair birçok önemli çalışmayı içeren “Altan Gürman” sergisi 13 Eylül 2020 ile 24 Ocak 2021 tarihleri arasında Arter’de izlenebilir.

“İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde”, SALT Beyoğlu, 15 Eylül – 27 Aralık 2020

II. Meşrutiyet, I. Dünya Savaşı ve mütareke dönemine dair oldukça detaylı arşiv kayıtlarıyla görsel bir anlatı sunan “İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde”, bir ailenin tanık olduğu onca hadiseyi birçok açıdan bir imparatorluğun kaderiyle birleştiriyor ve ortaya oldukça uzun, karmaşık ve tarihi vesikalarla dolu zengin bir kayıt çıkarıyor. Köpe aile üyelerinin Braşov, İstanbul, Selanik, Edirne ve Konya gibi şehirlerde şekillenen hayatları, itinayla muhafaza edilmiş kişisel belgeler aracılığıyla siyasal, toplumsal ve diplomatik tarihin dönüm noktalarına ve bir toplumun nasıl değişebileceğine ışık tutuyor.

​Transilvanya’nın Braşov şehri yakınlarında bir köyde doğup büyüyen Andras Köpe ile Breton bir aileden gelen Léocadie Tallibart’ın Tanzimat Dönemi’nde İstanbul’da kesişen yollarını vesikalar eşliğinde izleyicilerin beğenisine sunan “İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde” başlıklı sergi, 15 Eylül’den sonra SALT Beyoğlu’nda ziyaret edilebilir.

“Remote X Performans Serisi”, Beykoz Kundura, 19 Eylül – 25 Kasım 2020

“Belgesel tiyatronun” tanınmış topluluklarından Berlinli Rimini Protokoll’un dünyanın farklı şehirlerinde büyük ilgiyle karşılanan “Remote X” serisi İstanbul’da sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Jörg Karrenbauer tarafından İstanbul için özel olarak hazırlanan “Remote Istanbul” başlıklı çalışma kapsamında izleyiciler küçük gruplar hâlinde şehri keşfe çıkıyor. Yolculuk sırasında bir kulaklık aracılığıyla yönlendirilecek katılımcılardan birlikte hareket etmeleri, şehrin dinamiklerini birlikte keşfetmeleri ve şehrin kalbine doğru hep beraber yol almaları bekleniyor.

​Beykoz Kundura tarafından gerçekleştirilecek performans serisine 19 Eylül tarihinden itibaren katılabilirsiniz.

Sergen Şehitoğlu,  “Çakıl Taşları”,Sanatorium,  11 Eylül - 25 Ekim

İletişimin sadece gündelik hayatta giriştiğimiz konuşmalardan ve sıradan bildirmelerden ibaret olmadığını ifade eden sanatçı Sergen Şehitoğlu, yeni kişisel sergisi “Çakış Taşları”nda farklı arayışların içerisine giriyor. Görünüşte birbirinden çok farklı ve ayrıksı duran matematiksel sembollerin dahi doğru kullanıldığında birer iletişim unsuru teşkil edebileceğini açıkça ortaya koyan sanatçı, oluşturduğu dil sistemi ve buluntu fotografik görüntüler yoluyla ürettiği eserlerde bu yeni iletişim yollarını üretmeyi deniyor ve onlara yeni biçimler veriyor. Hayattaki rastlantıların kendi içerisinde birçok anlam ifade edebileceğini belirten sanatçı, böylelikle izleyicilere alışık olmadıkları yeni bir dil vadediyor.

*Mevcut pandemi koşulları nedeniyle kimi müze ve galerilerin randevu ile çalıştığını hatırlatmak isteriz.

0
8302
1
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Advertisement
Geldanlage