06 OCAK, CUMA, 2017

“Her Seriyi Bir Deney Olarak Görüyorum”

Zeynep Kayan, “Kurgulan(an)” isimli ikinci kişisel sergisiyle 2016’nın son ayında sanatseverlerle buluştu. Üretimini tekrar, müdahale, türetme ve dönüştürme kavram ve teknikleri üzerinde şekillendiren sanatçı, üzerinde çalıştığı her bir seriyi bir deney olarak gördüğünü söylüyor. Kayan ile üretim formları, dönüştürme biçimleri ve son sergisi üzerine konuştuk.

“Her Seriyi Bir Deney Olarak Görüyorum”

Fotoğraflarınızın anlatısında varoluşsal bir bilinçaltı eylemi söz konusu. Bu eylemin çerçevesinde gelişen “seyrediyorum” aynı zamanda “seyrediliyorum” anahtar kelimesi üretiminizin hangi katmanını tamamlıyor?

Doğrusu “seyrediliyorum” aklıma daha çok bir otoportreyi getiriyor. İşlerimle ilgili  karşılaştığım yorumlardan biri olmasına rağmen, ben otoportreyi daha bilinçli, belki  sorunuzdakine benzer bir eylem olarak görüyorum. Zaman zaman kendimi kullanmam tamamen daha elverişli, gerçekten “el altında” kendimi bulabilmemle ilişkileniyor. Zaten sonrasında gelişen müdahaleler; tekrar tekrar aynı fotoğrafı çekiyor olmak, çekerken bozulanlar, yeniden oluşanlar ve tekrar bozulanlar; yani görüntünün plastik nitelikleri de ön plana çıkarken, benim için “seyredilmek” gibi bir his neredeyse hiç oluşmuyor. 

Üretimlerinizdeki form ve biçimlerden, kullandığınız tekniklerden bahsedebilir misiniz?

Sanırım en önemlisi “tekrar”ın kendisi. Fotoğraf ve videolarda süregelen bir tekrar fotoğraflama ve kaydetme hali söz konusu. Aslında bu benim için “aynı” görüntünün başına gelebilecek “farklı” durumları deneyimleme ve bu dönüşümde şaşıracak bir şeyler bulabilme çabası. “Eski”den “yeni”yi t/üretme diye de düşünebiliriz ve bu sonsuz bir durum. Ama uzun zaman bu deneyler çoğunlukla fotoğrafın yüzeyine uygulayabildiğim müdahalelerle sınırlı kaldı. Bilgisayar ekranından fotoğrafı tekrar çekmek, ekranın üzerindeki tozların pikselleşmesi; yırtılan fotoğraflar, uhuyla tekrar yapışanlar, delinenler, içi gözükenler gibi... Son seride, kurgulan(an), bu biraz değişiyor ve yerini fotoğrafın etrafını, içinde bulunduğu mekânı da kapsayan bir yeniden fotoğraflama haline bırakıyor. 

©Fatma Gültekin

Fotoğraflarınızdaki deneysel yapı dikkatimi çekiyor. Çalışmalarınızdaki görme biçimlerini nasıl tanımlarsınız?

Aslında her seriyi bir deney olarak görüyorum. Ve her deney beni bir sonrakine taşıyor. Yüzeyle ilgili deneyler ekrandan kağıda, bazen kağıttan tekrar ekrana, video kaydından tekrar bir fotoğrafa dönüştü. Bu belli bir analog estetik getirmiş olsa da bir amaç değil sadece sonuç gibiydi. Son seri bahsettiğim gibi daha farklı gelişti. “Eski”, çoktan fotoğraflanmış olanı yeni bir çerçeveye yerleştirirken, fotoğrafın etrafındakilerin -bir tuvalet kağıdı tutacağı, bir ışık kaynağı, bir tripod gibi- uyandırdığı spontane hisse karşılık onlarla kurduğu fazlaca kurgulanmış ilişki beni heyecanlandırdı. Bahsettiğim; fotoğrafın ne kadar rastgele görünürse görünürsün, tuvalet kağıdı tutacağına belirli bir şekilde sıkışmış olması, belki de hep oradaymış gibi bir hissi de barındırması... Bunu basılı fotoğraflarla denedikten çok sonra, projeksiyon makinasıyla da denemeye başladım. Derken 35mm filmler de benzer bir his verdi, onları taranmış ve dijitalleşmiş versiyonlarının üzerine yapıştırarak ekrandan tekrar çektim. Ve bu böyle kıvrılanlar ve yananlara kadar devam etti.

Kurgulan (bir) Serisinden_21 / serisi Constructed_21 itibaren 2016
kağıt Üzerine pigment Baskı / Pigment sanat kağıda yazdırmak Güzel Sanatlar
75 x 100 cm, 1/5 + 2 AP

Fotoğrafın formuna yönelik dönüştürme biçiminiz üretim sürecinizin hangi aşamasında ortaya çıkıyor?

Çoğunlukla kendi arşivimde geriye dönerek çalışıyorum. Bu geriye dönüş bugün içinde olduğum durumlarla birleşiyor; yeni bir görme şekline, seçime dönüşüyor ve ancak ondan sonra daha önceki deneylerin de getirdikleriyle somut bir hale bürünüyor. Yani bir sıralama yapacak olursak son aşama diyebilirim, belki de bir kavuşum.

Kurgulan (bir) Serisinden_15 / serisi Constructed_15 itibaren 2016
kağıt Üzerine pigment Baskı / Pigment sanat kağıda yazdırmak Güzel Sanatlar
90 x 60 cm, 1/5 + 2 AP

Her fotografik kaydınız dolayısıyla yeni bir iz oluşturmanızı sağlıyor, fotoğrafın kendine özgü oluşturduğu bellek kaydı dışında sizin yeniden yapılandırdığınız kayıt olanakları neler?

Bahsettiğim geriye dönme hali, yeniden yapılandırma ihtimalini doğuran şeyin kendisi aslında. 2005'te çektiğim bir fotoğrafı 2010'da çektiğim başka bir fotoğrafla yan yana getirdiğimde “yeni” bir fotoğraf ortaya çıkabiliyor. Yani bu bir yandan da mecranın sonsuz olanaklarını kullanarak bazen iç içe geçen bazen de üst üste ya da peş peşe gelen katmanlar oluşturmak olarak da görülebilir. 

Kurgulan (bir) Serisinden_25 / serisi Constructed_25 itibaren 2016
kağıt Üzerine pigment Baskı / Pigment sanat kağıda yazdırmak Güzel Sanatlar
50 x 33 cm, 1/5 + 2 AP

Çalışmalarınız aynı zamanda melankolik etkiler de barındırıyor. Müzik ve sesler üretim sürecinizi nasıl etkiliyor?

Ses başlarda sadece videolara eşlik ediyordu ve aslında görünenin kendi sesinden fazlası değildi. Sesin üretim sürecime ilk kez dahil olması Burcu Bilgiç ile Torun'da gerçekleştirdiğimiz tek gecelik sergideki videolar ve performans ile oldu. 1'den 100'e kadar sayan ve tekrar eden bir video vardı sergide. Performansta ise daha önceden Torun'da gitar ile kaydettiğim bir ses yine kendini tekrar ederken ben de o an gitarla bu sesi bozuyordum. Yani sanırım ses yine bir şekilde diğer üretim süreçlerinde olduğu gibi kendini tekrar ederek bazen bir mantra gibi dahil oluyor işlere. 

Kurgulan (bir) Serisinden_V4 / dizi Constructed_V4 itibaren 2016
video
01'48 '', 1/5 + 2 AP

Zilberman'da gerçekleşen son serginiz Kurgulan(an)'ın fikri nasıl ortaya çıktı, sergiye nasıl hazırlandınız?

Serginin fikri ve ismi serinin kendisinden geliyor. Aslında ilk başta sadece bahsettiğim “eski” bir fotoğrafı “yeni” bir çerçeve/bağlama yerleştirdiğimi düşündüklerime “kurgulan(an)” ismini vermiştim. Sonrasında gelişen yeni denemeleri ise hep bir şekilde teknik açıdan gruplayarak ilerledim: Projeksiyon makinası kullandıklarım, 35 mm filmi ekrana yapıştırdıklarım, yaktıklarım, suyun içine attıklarım, kıvırdıklarım ve her grubun kendine ait videoları gibi. Sergi yaklaşırken bu durumun beni biraz kıvrandırdığını dahi hatırlıyorum, kendi kendime birden fazla seri üzerinde mi çalışıyorum diyordum. Sonra bunun sadece kendime bir kolaylık olduğunu ve aslında hepsinde benzer bir hissin varolduğunu görebildiğimde sergi ortaya çıkmıştı.

©Fatma Gültekin

Yakın dönemdeki projeleriniz arasında neler var?

Yakın dönemde ilk deneyeceklerim serginin uzantısı olacak gibi görünüyor. Bir su bardağının içine doldurduğum fotoğrafların atölyeye döndüğümde değişmiş bulduğum renkleri beni çok etkiledi. Çeşitli sıvılar ve farklı baskı teknikleri ile neler olabilir bunları görmek ve ucuna gelip geri döndüğüm 3 boyutlu denemeler yapmak istiyorum.

0
7333
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage