12 ARALIK, CUMA, 2025

Değirmenlere Karşı “Alim” Bir Yorgun Savaşçı: “Don Quixote Müzikali”

Selçuk Yöntem, Zuhal Olcay ve Cengiz Bozkurt’u aynı sahnede buluşturan, Miguel de Cervantes’in ölümsüz eserinden sahneye uyarlanan Don Quixote (Don Kişot) müzikali üzerine bir yazı.

Değirmenlere Karşı “Alim” Bir Yorgun Savaşçı: “Don Quixote Müzikali”

Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu ile Piu Entertainment ortak yapımı olan Don Quixote, İspanyol engizisyonu döneminde yargılanan Cervantes’in hapishanedeki diğer mahkumlara meşhur eserini “oyun içinde oyun” olarak sergilemesini konu alıyor. Zuhal Olcay, Selçuk Yöntem ve Cengiz Bozkurt gibi büyük isimlerin varlığına güvenen oyun; görkemli dekorlarına karşın ağıza oturmayan Türkçe şarkı sözleri ve beklentiyi karşılayamayan performanslar sonucunda derinlikli bir tiyatro deneyimi sunmakta zorlanıyor. Elbette Zuhal Olcay’ın güçlü performansı, Cem Yılmazer’in ışık yönetimi, İnci Kangal’ın kostüm ile Hakan Dündar’ın dekor tasarımlarının hakkını vermek gerekir. Tüm bu teknik başarılara rağmen Don Quixote, Cervantes ve onun ölümsüz şövalyesinin “neşeli öfkesi”ni yansıtmaktan uzak, ruhunu yıldız isimlerin ışıltılarında arayan bir yapımdan öteye geçemiyor.

Man of La Mancha’dan Günümüze Yolculuk

Don Quioxte, esasında bir uyarlamanın uyarlaması olarak tezahür ediyor. 1959 yılında Dale Wasserman, CBS için Don Quixote romanını I, Don Quixote olarak televizyon tiyatrosu biçiminde uyarladı. 1965 yılında ise Wasserman, oyundan hareketle Man of La Mancha adıyla müzikale çevirip aynı yıl “En İyi Müzikal” dahil beş Tony ödülünü kazandı. Oyundaki The Impossible Dream şarkısı popüler müzikte defalarca coverlanan şarkılardan birisi hâline geldi. Böylece Don Quixote, günümüze kadar metinlerarası yoğun etkisini sürdüren bir metin hâline geldi.

Don Quixote, ülkemizde çeşitli kerelerde tiyatro sahnelerine uğrasa da Wasseman metniyle ilk kez Işıl Kasapoğlu rejisiyle bu sezon uğramıştır. Zuhal Olcay, Selçuk Yöntem ve Cengiz Bozkurt’un başını çektiği geniş oyuncu kadrosuyla prodüksiyon değeri yüksek bir temsile imza atıldı. Oyun, Miguel de Cervantes’in Engizisyon Mahkemesi’nce hapse atılmasıyla başlar. Hapse atıldığında diğer mahkumlara masumiyetini anlatmak adına yazdığı Don Quixote oyununu canlandırır. Don Quixote’nin hikâyesi kendisine Don Quixote diyen ve dünyadaki tüm yanlışları düzeltmek adına harekete geçen Alonso Quijana’nın hikâyesidir.

Bir Yorgun Savaşçı Olarak Don Quixote

Selçuk Yöntem, Türk tiyatrosu ve görsel-işitsel sanatlara mührünü basmış bir oyuncu olduğu su götürmez bir gerçek. Oyunda akli dengesini yitiren, okuduğu tonlarca kitaplarla kendisinin bir şövalye olduğuna inanıp değirmenlere savaş açacak kadar deli bir adamdansa bilge bir yorgun savaşçı portresi çiziyor. Duygu geçişlerinde mahir olsa da kaçık bir adamdansa soylu bir adam izlenimi veriyor. Burada elbette şu soruların cevabını bilmeden yükü sadece Yöntem’e yüklememek gerekir: Don Quixote ve Cervantes’in temsili Yöntem’in kararı mıydı, yönetmen olarak Işıl Kasapoğlu’nun bilinçli bir tercihi miydi, yoksa her ikisinin müzakeresi sonucu doğan bir tercih miydi?

​Silahtarı Sancho’ya hayat veren Cengiz Bozkurt ise diğer işlerine kıyasla oldukça sönük, parlatılmaya müsait bir Sancho olarak karşımıza çıkıyor. Oyunun şüphesiz tek parlayan performansı ise Zuhal Olcay’dan geliyor. Hem Dulcinea oyunculuğu hem şarkılardaki vokal performansları oyunu ayakta tutan nadir unsurlardan birine dönüşüyor.

Destansı Dekor Ama Uzaklardan Süzülen Bir Müzik

Hakan Dündar’ın dekorları etkileyici bir şekilde seyircinin hayal gücünü besliyor. Mekanik çarklar, zahmetsizce gerçek ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan dekorlar seyirciyi hikâyenin ikliminde tutmayı başarıyor. Müzik bağlamında ise müzisyenler İspanyol esanslı müzikleri ustalıkla icra ederek oyunun muhtaç olduğu coşkuyu sağlamak için çaba gösteriyor. Ancak şarkı sözlerinin çevirisi oyuncuların ağzına oturmakta güçlük çekiyor ve pek de hatırda kalmayan sözleriyle şarkıların orijinal hâllerine yaraşır olmaktan uzaklaşıyor.

​Tüm bunlar ışığında Cervantes ya da Don Quixote, değirmenlere savaş açan bir delidense alim bir yorgun savaşçı olarak karşımıza çıkıyor. Belki bu yorgun bilgelik ve gerçek-sanrı dengesinin kaybolduğu delilik arasında kurulan bir denge olsa daha lezzetli bir oyun izleyebilirdik. Yine de Don Quixote, 2020’lere dahi ulaşıyorsa hikâyesi evrenselliğini ve geçerliliğini hâlen koruyor demektir.

Don Quixote müzikalini 14 ve 26 Aralık, 14, 24, 25 Ocak’ta Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde, 16 Aralık’ta AKM’de ve 21 Aralık’ta Congresium Ankara’da izleyebilirsiniz.

0
552
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage