
Harriet Martineau’nun kendi toplumumuza ve başka toplumlara bakmanın ilkelerini ve yöntemini sunduğu çalışması Nasıl Gözlemlemeli?- Töreleri ve Âdetleri İnceleme Sanatı, S. Erdem Türközü’nün çevirisiyle Fol Kitap’tan çıktı.
Sosyolojinin ilk ve öncü kadın düşünürlerinden biri sayılan Harriet Martineau’nun bu kitabı, modern sosyolojinin adının bile henüz konmadığı bir dönemde yazıldı ve bugün alanın klasikleri arasında sayılıyor.
Yabancı bir kültürü, bir turistin estetik merakıyla değil, bir bilim insanının önyargıları askıya alan, alışkanlıkları sorgulayan, görünenin yanı sıra görünmeyeni de kayda geçiren yöntemli ciddiyeti ve bir gezginin yeniliklere ve farklı olana aç merakıyla nasıl çözümleyebileceğimizi öğretiyor. 19. yüzyılın ikinci yarısının hızla değişen ve iletişim ve ulaşım olanaklarıyla gittikçe küçülen dünyasında yazılmış bu klasik eser, okura 21. yüzyılın dünyasında başka toplumların törelerini, âdetlerini, görgü kurallarını ve davranışlarını nasıl okuyabileceğini gösteriyor.
Ödüllü yazar Simon Longman’in Island Town eserinden sahnelenen Tiyatro Kontra’nın yeni oyunu Ada Kasabası, 6 Aralık’ta Bahçe Galata’da, 22 Aralık’ta ise Eksi On Altı Mekan’da tiyatroseverlerle buluşacak.
Üç gencin yersiz yurtsuz bir kasabada büyüme hikâyesine odaklanan Ada Kasabası, fırsat ve umudun giderek tükendiği bir yerde kendilerini gerçekleştirme çabalarını anlatıyor. Efe Uzuner’in yönetmenliğini üstlendiği oyun, görülmeyen ailelerde büyüyen bu çocukların tek başlarına nelerle çarpıştığını ortaya koyuyor. Oyuncu kadrosunda ise Berfin Taş, İbrahim Çavdar, Yağmur Ceren Bulman yer alıyor. Oyunun biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.
“Kate, Sam ve Pete küçük bir kasabada sıkışmışlardır. Sam küçük kardeşiyle yeni bir hayat kurmaya çabalarken Pete’in tek amacı baba olmaktır. Kate ise sadece ufkun arkasında ne olduğunu merak eder.”
Künye:
Yazar: Simon Longman
Yönetmen: Efe Uzuner
Oyuncular: Berfin Taş, İbrahim Çavdar, Yağmur Ceren Bulman
Yardımcı Yönetmen: Zeynep Pakdamar
Reij Asistanı: Şimal Duman, Sümeyye Kavranoğlu
Dekor Tasarımı: Efe Uzuner
Işık Tasarımı: Yasin Gültepe
Işık Operatörü: Ozan Altunbulak
Ses Tasarımı: Doruk Yılmaz
Afiş Fotoğrafı & Teaser: Uğur Kayalar
Yapım: Tiyatro Kontra
Esra Gülmen ve Cengiz Tekin’in “Sonuçta Bu Kimin Hikâyesi?” başlıklı sergisi 8 Şubat 2026 tarihine kadar MeshRu’da sanatseverlerle buluşuyor.
Diyarbakır’dan çıkan, biri kökleriyle birlikte göç eden, diğeri ise kalmayı seçen iki yol arkadaşının hazırladığı sergi, “Bizim hikâyemiz nerede başlıyor, nerede kopuyor? Hangisi daha ağırdır: Kök salmak mı, kökten kopmak mı? Yerleşiklik güven mi verir, yoksa sınırlar mı çizer? Göçmek özgürlük müdür, yoksa sürüklenmek mi?” gibi, kesin yanıtı olmayan soruları ortaya atıyor. Ayrılma ile tutunma arasındaki gerilim, onların ortak hafızasında ve bu işin içinde yeniden görünür olurken, Gülmen ve Tekin, izleyicilerini de bakmanın ötesine geçmeye çağırarak, cevap arayışına dahil ediyor.
Charles Berbérian’ın okurlarını masalsı bir ormanda geziniyormuş gibi hissettiren, 2024 Bologna Ragazzi Ödülü sahibi kitabı Ağaçlar Nasıl Doğar?, Zeynep Arayıcı Korzay’ın çevirisiyle Domingo Yayınevi’nden çıktı.
Küçük bir çocuk ve annesi güneş ışınlarının rengârenk yapraklar ve ağaç gövdeleriyle saklambaç oynadığı yemyeşil bir ormanda yürüyüş yapıyorlar. Çocuk meraklı, annesine ağaçlar ve orman hakkında sorular soruyor: “Ağaçlar evlenir mi? Okula giderler mi? Yalnızlar mı?” Anne, çocuğun sorularını yanıtlarken hayat ve doğa hakkında basit ama duygu dolu bir sohbet başlıyor.
Metal müziğin efsane grubu Megadeth, final turnesi kapsamında 23 Haziran 2026’da İstanbul KüçükÇiftlik Park’ta sahne alacak.
Dave Mustaine önderliğinde 1983’ten bu yana metal müziğin gidişatını belirleyen grup; 50 milyonluk albüm satışı, Grammy ödülü, kült statüsüne ulaşmış besteleri ve nesiller arası etkisiyle tarihin en önemli grupları arasında yer alıyor. Grubun İstanbul konserinin biletleri 5 Aralık saat 12.00’de Bubilet üzerinden genel satışa çıkacak.
Peace Sells… But Who’s Buying?, Rust in Peace, Countdown to Extinction gibi ünlü albümleriyle tanınan Megadeth; MTV döneminden dijital yayın çağına kadar geçen her dönemde hem sound’uyla hem de kültürel izleriyle varlığını büyüterek sürdürdü. “Symphony of Destruction”, “Wake Up Dead”, “Holy Wars… ThePunishment Due” gibi klasikler hâlâ dünya sahnelerinde yüzbinleri harekete geçiriyor. Dave Mustaine, Teemu Mäntysaari, James LoMenzo ve Dirk Verbeuren’dan oluşan güncel kadro, grubun son albümü Megadeth ile köklerine sıkı sıkıya bağlı; hızlı, sert ve agresif thrash kimliğini yeniden en parlak hâliyle ortaya koyuyor. Mustaine’in “Tamamen yok etmeye geliyoruz” sözleri, grubun sahnedeki enerji ve temposunun da bir özeti niteliğinde. Yeni albümden “Tipping Point”, “I Don’t Care” ve “Let ThereBe Shred” gibi parçaların yanı sıra kült dönemlerin klasiklerinin de setlist’te yer alacağı İstanbul konseri, grubun son yıllardaki en ateşli ve formda hâllerinden birine tanıklık etme fırsatı sunacak.
Volkswagen Arena, yılın son ayında da müzik, sahne sanatları ve özel gösterilerden oluşan dolu programıyla izleyicilerini ağırlamaya devam edecek.
Aralık ayı, hem uluslararası sahnenin dikkat çeken isimlerini hem de yerli müziğin sevilen sanatçılarını aynı çatı altında buluşturacak dopdolu bir program sunuyor. Volkswagen Arena, 6 Aralık’ta Flexanima’nın sunduğu Hozho + Worakls gecesi elektronik müzik tutkunlarını konuk edecek. Spor ve mücadele ritmini sahneye taşıyan CFC 2, 11 Aralık’ta izleyicilerle buluşurken, 12 Aralık’ta +1 Sunar: Pozitif Vibrations kapsamında Saint Levant Türkiye’de ilk kez müzikseverlerle buluşacak. Fantastik evrenlerin büyüsünü sevenler için 14 Aralık’ta Piu imzasıyla gerçekleşecek Marvel Studios' Infinity Saga Live In Concert, dev ekran ve canlı orkestra eşliğinde unutulmaz bir deneyim sunacak. Elektronik müziğin güçlü isimlerinden ZHU, 19 Aralık’ta yine +1 Sunar: pozitif Vibrations kapsamında Volkswagen Arena’da olacak. Ayın devamında; 20 Aralık’ta Label Project x 808 Studios iş birliğiyle sunulan OGUZ performansı sahneyi dans pistine çevirecek.
Volkswagen Arena yılın son haftasında çok özel isimlerin projelerine ev sahipliği yapacak. 23, 24 ve 25 Aralık tarihlerinde BKM organizasyonuyla gerçekleşecek Ebru Gündeş “Beraber Söylüyoruz” konserleri üç gün boyunca seyirciyle buluşacak. 27 Aralık’ta SAY ACM Production organizasyonuyla dinleyicileriyle buluşacak Fazıl Say, “Mother Earth” ve Mozart ve Mevlâna” eserlerinin Türkiye prömiyerlerini Volkswagen Arena’daki konseri sırasında gerçekleştirecek. 28 ve 29 Aralık’ta ise Y Production tarafından düzenlenen Yalın’ın “Büyülü Bir Gece” serisinin 2025 kapanış konserleri gerçekleşecek.
Patti Smith Quartet, Stagepass organizasyonuyla 17 Mayıs 2026’da Bonus Parkorman’da sahne alacak.
Rock müziğin efsanevi şairi, müzisyeni ve aktivisti Patti Smith, uzun yıllar sonra yeniden İstanbul’da sahne almaya hazırlanıyor. Smith, yıllardır birlikte çalıştığı usta müzisyenlerden oluşan Patti Smith Quartet ile İstanbul’da müzikseverlerle buluşacak. Konserin biletleri 10 Aralık Çarşamba günü satışa çıkacak.
Dünya çapında hem edebiyatta hem müzikte bıraktığı derin izlerle çağımızın en etkili sanatçılarından biri kabul edilen Patti Smith, yılları aşan eserleri, duruşu ve sahnedeki benzersiz enerjisiyle İstanbul’da unutulmaz bir gece yaşatacak. Konserde sanatçının geniş diskografisinden klasikleşmiş parçaların yanı sıra son yıllarda yeniden keşfedilen şiirsel performanslarından seçkiler de yer alacak.
1975 tarihli ilk albümü Horses ile rock müziğin yönünü değiştiren kariyerinde 50 yılı geride bırakan Smith, “Because the Night”, “People Have the Power” gibi kuşağını aşan şarkılarla hem müzikal hem politik bir ikon hâline geldi. Dört kez Grammy adayı olan sanatçı, 2010’da National Book Award’a layık görülen Just Kids adlı kitabıyla edebiyatta da benzeri az görülen bir başarı yakaladı. Morrissey, Madonna, Nirvana, Michael Stipe, gibi isimlere ilham kaynağı olan sanatın özgür ruhlu bilgesi, yeni kuşak müzisyenleri de etkilemeye devam ediyor. Taylor Swift’ten Phoebe Bridgers’a, Dua Lipa’dan Florence Welch’e kadar pek çok müzisyen, onu hem esin perisi hem de özgürlüğün simgesi olarak görüyor.
Patti Smith Quartet; gitarist, müzik yazarı ve 1971’den beri yaratıcı yol arkadaşı Lenny Kaye, 1975’ten bu yana grupta yer alan davulcu Jay Dee Daugherty, 1996’dan itibaren bas ve klavyede Tony Shanahan ve son on yıldır kadroya dâhil olan gitarist Jackson Smith’ten oluşuyor.
Attilâ İlhan, doğumunun 100. yılında “An Gelir: Attilâ İlhan Anma Günü” başlıklı özel bir programla 6–7 Aralık 2025 tarihlerinde Metrohan’da ve Beyoğlu’nda anılacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı (İBB Kültür) ile Attilâ İlhan Vakfı iş birliğinde düzenlenecek program konuşma ve söyleşilerle başlayacak, Attilâ İlhan şiirlerinden bestelenmiş şarkıların seslendirileceği Vedat Sakman konseriyle devam edecek ve Beyoğlu gezisiyle sona erecek.
“An Gelir: Attilâ İlhan Anma Günü”ne ücretsiz katılım için kultursanat.istanbul adresinden ve İBB Kültür’ün sosyal medya hesaplarından bilgi alabilirsiniz.
PROGRAM
6 Aralık 2025 Cumartesi – Metrohan
12.00 Açılış Konuşmaları: Lal İlhan, Oktay Özel
12.15 Söyleşi: “Mavi’den Bakınca”
Konuşmacılar: Prof. Yakup Çelik, Zeynep Aliye, Metin Celal, Sadık Aslankara
14.15 Söyleşi: “Meraklısına Notlar”
Konuşmacılar: Nilay Özer – Sisler Bulvarı, Oğulcan Kütük – Mahur, Sadi Karademir – Yağmur Kaçağı, Deniz Durukan – Pia, Zeynep N. Tiryaki – Maria Missakian
16.15 Söyleşi: “Kaptan’ı Hatırlarken Anılar, Tanıklıklar”
Konuşmacılar: Biket İlhan, İnci Aral, Turhan Güney
18.15 Konser: Vedat Sakman
7 Aralık 2025 Pazar
11.00 Gezi: “Attilâ İlhan’ın İzinde ve Şiirinde İstanbul” - Nilay Özer Eşliğinde
Güzergâh: Markiz Pastanesi – Lebon Pastanesi – Asmalımescit – Kallavi Sokağı – Baylan Pastanesi – Maçka – Divan Pastanesi
The Ritz-Carlton Residences, Istanbul B Blok ev sahipliğinde düzenlenen BASE’in 9. edisyonununda 5 günde toplamda 15.000 ziyaretçiye ulaşıldı.
Trendyol Sanat ana sponsorluğunda, Bilgili Holding ana mekân sponsorluğunda ve Bilgili Sanat iş birliğiyle düzenlenen BASE 2025; 36 şehir, 43 üniversiteden yeni mezun 151 genç sanatçıyı sanatseverlerle buluşturdu. Resim, fotoğraf, seramik, cam, heykel, video, yeni medya, grafik tasarım ve geleneksel Türk sanatları gibi farklı disiplinlerde üretilmiş yaklaşık 200 eser, beş gün boyunca ücretsiz olarak ziyaret edildi.
Yeni mezun sanatçıların görünürlüğünü artırmak ve onları sanat profesyonelleriyle aynı zeminde bir araya getirmek amacıyla dokuz yıldır düzenlenen BASE, bu yıl da aynı misyonla sanatseverlerle buluştu. Etkinliğin seçici kurulu bu yıl yine Türkiye sanat dünyasının önemli isimlerinden oluşturuldu. BASE’in küratörü Derya Yücel, bu yılın çerçevesini “Sınırlar / Olasılıklar” başlığıyla çizdi. Yücel, sanatın tarih boyunca sınırları sorgulamanın ve dönüştürmenin en güçlü yollarından biri olduğunu ifade ederek genç sanatçıların üretimlerinin bu sınırlar arasında yeni olanaklar yarattığını vurguladı. BASE’in dokuzuncu edisyonu, sanatın sınırları müzakere eden, yeniden çizen ve yeni ihtimaller oluşturan doğasını görünür kıldı.
BASE’in bu yılki edisyonu, yeni mezunların sergisinin yanı sıra beş önemli paralel sergiyle zenginleştirildi. 2017’den bu yana BASE’e katılan 65 sanatçının güncel üretimlerinden oluşan “BASELECTED 2025” seçkisi, sanatçıların BASE sonrası sanatsal yolculuklarına dair önemli bir panorama sundu. BASE ve Trendyol Sanat iş birliğiyle düzenlenen “Konuk Ülke Romanya: Çağdaş Sanat Üretimine Bakış” sergisi, Romanya’dan son 10 yılda mezun olan 13 genç sanatçının yaklaşık 80 eseri sergilendi. Seçki, iki ülkenin çağdaş sanat pratiklerindeki paralellikleri görünür kıldı. KTSM iş birliği ile düzenlenen “İyi Bak Dünyana” seçkisi, toplumsal ve çevresel meselelere duyarlılık gösteren 15 seramik sanatçısının üretimleri üzerinden sürdürülebilir bir gelecek üzerine düşünme alanı yarattı. Jumbo’nun tasarımlarının sanatçılar tarafından yeniden yorumlandığı seçki “Sofranın Hafızası”, sofra kültürü ve sürdürülebilir sanat pratiklerine odaklandı. Bir Adım Var Vakfı’nın genç kadın sanatçı seçkisi, vakıf tarafından desteklenen 12 genç kadın sanatçının eserleri ayrı bir alanda izleyicilerle buluşturuldu. Etkinliğin kamu destekçisi İBB Kültür AŞ de Taksim Sanat ve İstanbul Kitapçısı ile etkinlik boyunca alanda yer aldı.
26–30 Kasım tarihleri boyunca ücretsiz olarak ziyaret edilen BASE 2025, farklı disiplinlerde genç üretimleri bir araya getirerek Türkiye’de çağdaş sanatın genç kuşağına güçlü bir görünürlük sağladı. Eş zamanlı sergiler, söyleşiler ve etkinliklerle BASE, bu yıl da genç sanat üretiminin en dinamik platformlarından biri oldu.
RS Sanat Alanı, M. Kıvanç Gökmen’in küratörlüğünü üstlendiği “İyileştiğim Yer” sergisini 14 Aralık’a kadar Nişantaşı Koru’da sanatseverlerle buluşturuyor.
Ahmet Duru, Asaf Erdemli, Bedran Tekin, Ceylan Dökmen, Emrah Yücel, Gönül Nuhoğlu, Haşime Altaylı, İrfan Erdal ve İsmet Doğan’ın çalışmalarını bir araya getiren “İyileştiğim Yer” sergisi, modern bireyin var olma, iyi olma ve iyileşme hâline odaklanan çok katmanlı bir üretim alanı öneriyor. Sergi, kişinin etrafında olup bitenlere karşı vicdanını ve aklını nasıl çalıştırdığına dikkat çekiyor; bireyin kolektif hareketlerden giderek uzaklaşıp, kendi “gemisini yürütme” derdindeki bir uyum makinesine dönüşebildiğini öne sürüyor.
Sanatın sunduğu sınırsız yaratım imkânına güvenerek izleyiciyi mekândaki eserler üzerinden sanatçılarla sezgisel bir düzlemde buluşmaya davet ediyor. “İyileştiğim Yer”, özgürlüğü; sürekli konuşmak ve bildiğini tekrar etmekten ziyade, emin olduğunu sandığı şeyleri bile baştan düşünme cesaretiyle yeniden tanımlamayı öneriyor.
Sergi, izleyiciye aynı anda bir dizi temel soru yöneltiyor: “Bizi var eden doğayı, gündelik konforumuz uğruna ne kadar terk edebiliriz? Vicdanı ve ruhaniyeti, çıkar ilişkilerimize göre nereye kadar eğip bükebiliriz? Sosyoekonomik şartların zorladığı dönemlerde, popüler kültürün yüzeysel “iyi hisset” söylemlerine kapılmadan, aklın ve mantığın açtığı diyalektik süreçlere hâlâ inanıyor muyuz? Günü mü kurtarıyoruz, yoksa gerçekten çözüm mü üretiyoruz? Düşünürken gerçekten özgür müyüz, yoksa yalnızca özgür olduğumuzu mu sanıyoruz?” Küratör M. Kıvanç Gökmen, bu sorular ve önermeler eşliğinde, sergi aracılığıyla statik ve kesin bir sonuca varmaya çalışan koşullu süreçlerin dışına çıkmayı deniyor.
Künye:
1. Bedran Tekin, 80 x 110 - Aradakiler, 2025 tuval üzerine akrilik boya
2. Gönül Nuhoğlu
3. İrfan Erdal, Yalancı Bahar III 50 x 50 cm
4. Asaf Erdemli, Sergi Hali, 2025 183 x 142 cm inşaat demiri, metal saç
5. Ceylan Dökmen, Günes_ Agaci_2023 120x100x60 metal