Virginia Woolf’un öykülerinden derlenen Mrs. Dalloway’in Partisi ile Aynadaki Hanımefendi adlı kitapları Berrak Göçer’in çevirisiyle Can Yayınları’ndan çıktı.
Mrs. Dalloway’in Partisi, Woolf’un ünlü romanı Mrs. Dalloway’in altyapısını oluşturan yedi öyküden oluşuyor. Bu öyküler farklı mecralarda yayımlandıktan sonra 1973’te bir araya getirildi. Parti öncesinde alışveriş yaparken, parti sırasında konukları birbiriyle tanıştırırken rastlanan Clarissa Dalloway’in yanı sıra partinin konuklarına da kulak verilen bu öyküler birbirinden bağımsız okunabildiği gibi, bir arada bütünlüklü bir eser oluşturuyor.
“Kendi türünü seven bu iki kişi birbirlerinden nefret ederek, onlara bu acı dolu, bu yanılsamaları yıkan geceyi yaşatan bütün bir ev dolusu insandan nefret ederek ayağa kalktı ve tek kelime etmeden sonsuza dek ayrıldı.”
Aynadaki Hanımefendi’de yer alan beş öyküde bir aynadan yansıyanları izliyor, gün ışığını, doğayı ve yaşamı kutsuyor, bir yandan erkeklerin işe yarayıp yaramadığını sorgulayan bir kadın cemiyetinin sohbetlerine ortak oluyor okur. Virginia Woolf, gençliği ve genç bedenleri olumlayan bir toplumda kadın olarak yaşlanmaya karşı duyulan kolektif korkuyu araştırırken Edward dönemi materyalizmine zarif ama aynı zamanda alaycı bir üslupla cesur bir eleştiri getiriyor.
“İnsanlar açık çek defterlerini ya da işledikleri korkunç bir suçu itiraf ettikleri mektupları ortalıkta bırakmadıkları gibi odalarına da ayna asmamalılar.”