Fanny Briant, Emmanuelle Delacomptée, Christian Regouby’nin birlikte hazırladığı, gastronomiye önyargıyla yaklaşan bir gencin gözünden sofra ve yemek kültürüne dair bakış açılarını çeşitlendiren grafik roman Büyük Şefler, Damla Kellecioğlu’nun çevirisiyle Desen’den çıktı.
Yazarlardan Fanny Briant’ın aynı zamanda resimlediği bu eser, Fransa'nın beş bölgesinden sekiz büyük şefin gelenekselden moderne uzanan imza yemekleri eşliğinde tüm duyuları harekete geçirecek bir damak şöleni vadediyor okuruna. Fransız mutfağında devrim yaratan bu sekiz şefin anıları, tanıklıkları ve çok özel tarifleriyle şekillenen belgesel tadında bir anlatı sunuyor. Büyük Şefler, “Yemek sadece yemek için değildir; mutfak bir ruh hâlidir, dünyayla ve hayatla ilişki kurmaktır,” görüşünü savunan bir kitap.
“Tarhun otuyla biberiye arasındaki farkı ayırt edemeyen Guillaume, ömrünü mutfağa adamış bir yemek eleştirmeni olan büyükbabasının kariyerini küçümser. İleride önemli bir savaş muhabiri olmayı hayal eden genç adam için yemek eleştirmenliği, restoranlara bedava gidip ''Tournedos Rossini''nin ya da adı havalı bir başka yemeğin tuzu biberi yerinde mi diye düşünüp yazmaktan öte değildir. Bu duruma içerleyen büyükbabası, torununa çalıştığı dergide stajyerlik teklif eder ve onu ''Büyük Şeflerin Sanatı'' konulu bir dosya hazırlaması için Fransa'nın en önemli şeflerinin yanına gönderir.
Guillaume, zoraki çıktığı bu yolculukta öncelikle her şefin bir vizyonu, tarzı ve estetik yaklaşımı olduğunu öğrenir. Ardında büyük emek ve özveri yatan restoranlarda Japon bahçelerini andıran tabaklardan yemek yer, kuşların ötüşü gibi yemek pişiren şeflerin tablo yemeklerini seyre dalar, kimi zaman da sadece kokularla doyar. Şeflerin anlattıklarından değerli hayat dersleri çıkarır, çevreye duyarlılığını artırır. Ama her şeyden öte, enfes yemeklerin kat kat tadına bakıp, yolculuğu cennet katında tamamlar.”