Galeri 77, kendi mekânı dışında gerçekleşen tüm sergilerini içeren “Galeri 77 Shows” projesinin üçüncü ayağında, galeri portföyünden özenle seçtiği beş sanatçının eserlerinden oluşan “Gülmekten Kendine Dön” başlıklı sergiyi 5 Nisan’a kadar The Stay Boulevard Nişantaşı’nda sanatseverlerle buluşturacak.
“Çağdaş yaşamın ötekileştirilmiş, kutuplaşmış ve izole atmosferinde herkes elindeki kılıca davranmaya hazırmışçasına bir seviyedeki gerginlikle kendini var etmeye, ispatlamaya ve hayatı hunharca paylaşmaya (fethetmeye) çalışıyor. Nezaketin umursanmadığı, incelikli düşünmenin neredeyse tamamen unutulduğu bu empati yoksunu karamsar dünyada ne yazık ki bizler artık hiçbir şeyin aynı kalmadığı, gündelik yaşamın ani değişimleri altında sürekli ezilerek yeniden şekillenen tekinsiz toplumlara dönüştük. Her geçen gün daha da çetin bir hâl alarak hayatı adeta çekilmez hale getiren bu sosyal iklim, bir yanıyla kişinin varoluş süreci ve bireysellik arayışlarını gün geçtikçe zorlaştırırken diğer bir yanıyla da hayatta güvenli bir liman sunan aidiyet hissiyatına karşı büyük bir özlem duymamıza sebep oluyor. Fırtına gibi büyük bir hışımla yoluna devam eden hayatın baş döndürücü hızı git gide bizleri benliğimizden uzaklaştırırken, kendimizi keşfetmek ve tanımlamak için çeşitli yollar arama macerasına çıkmaya zorluyor.
Kendini var etme arayışındaki bireyin çetrefilli keşif yolculuğunun çeşitli olasılıkları arasında gezinirken bir anda kendimizi komedinin çatısı altında buluyoruz. Toplumsal sorunlara eleştirel yaklaşım ve başkaldırının en etkin ifade biçimlerinden biri olan mizahın, üstünde çok tartışılmış binlerce yıllık geçmişi vardır. Aristoteles, Platon, Darwin, Descartes, Kant, Hobbes, Freud ve Twain gibi büyük düşünürler mizahı açıklamaya çalışmışlardır. İnsanlık tarihini derinden etkileyen buhranlı zamanların sonrasında toplumların yeninden bir araya gelerek ilerleyebilmesinde mizahın iyileştirici gücünün her zaman büyük bir rol üstlendiğini söyleyebiliriz. Komedi, gülmek, mizah ve hiciv öyle şeyler ki, toplum olarak yıllardır inatla koruduğumuz ve ilerlemenin önünde engel bütün duvarları yokmuşçasına aşabiliyor. Ortak bir miras niteliğindeki gülme eylemi ırk, dil, din ve coğrafya fark etmeksizin hepimizin paylaştığı kolektif bir özellik. Bir nevi diğer her şeyin üzerinde bir insan deneyimi sayılabilir. Bireysel yolculuğun zorlaştığı yerlerde, hayatın ve düşüncelerin üzerimizde oluşturduğu yükün hafifletilmesine yardımcı olacak bir araç görevi görüyor komedi. Bastırılmış duyguların serbest bırakılmasına veya zor konularla daha hafif bir şekilde başa çıkılmasına olanak tanıyor.
Kimliksizlik, kimlik arayışı, toplumsal eleştiri, hiciv ve aidiyet gibi konuları merkezine oturtarak bu kavramların araştırmasını misafir olduğu mekândan da aldığı ilhamla cüretkâr bir şekilde ortaya koyan ‘Gülmekten Kendine Dön’ isimli sergi, mizahın ve gülmenin önemine atıfta bulunarak hem hayatın her evresine yayılan uzun ve meşakkatli kendimizi keşfetme serüvenimizi çok daha eğlenceli bir hale getirmenin mümkün olabileceğini bizlere gösteriyor, hem de bu yolla özellikle hassas veya tabu olarak görülen konuların büyük bir cesaretle ele alınabildiği, onları daha ulaşılabilir ve daha az korkutucu bir seviyeye çekerek bunlar üzerine konuşma (düşünme) imkânı yakalayabildiğimiz eleştirel bir zemin yaratıyor.”
Künye:
1. Gago, Meeting on Mars, 2023 Acrylic on canvas 86x121cm
2. Arthur Tonakanyan, Untitled 2021 Oil on canvas 110x150cm
3. Evgenia Saré, Vol 2019 Oil on canvas 100x100cm
4. Narek Arzumanyan, Giant Drug 2019 Oil stick & oil on canvas 135x124cm
5. Sedat Girgin, Metamorphosis N4 2023 Acrylic on canvas 130x110cm