Ece Haskan ve Nathalie Rey’in eserlerini buluşturan “Oyun’a Davet” başlıklı sergi 28 Haziran’a kadar offgrid art project’te sanatseverlerle buluşuyor.
Küratörlüğünü Nilay Yerebasmaz’ın üstlendiği sergi, oyunu yalnızca bir çocukluk etkinliği değil, bastırılmış olanın ortaya çıktığı ve toplumsal normların dışına çıkılan bir alan olarak ele alıyor. Sergi izleyiciyi kimlik, hafıza ve arzu kavramları etrafında düşündürücü bir yolculuğa çağırıyor.
“Oyuna Davet”, sahneleme, performans ve bilinçaltına dokunan çalışmalarıyla izleyiciyi hem eğlenceli hem de rahatsız edici bir deneyime davet ediyor. Sanatçılar, oyunu kimi zaman bir sığınak kimi zaman bir yüzleşme aracı olarak sunarken; çocukluğun masumiyetinden bastırılmış travmalara uzanan çok katmanlı anlatılar kuruyor.
Ece Haskan sosyolog Erving Goffman’ın “Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu” adlı eserinde ortaya koyduğu performatif kimlik kuramından ilham alıyor, eserlerinde bireyin günlük hayatta üstlendiği roller, ona atfedilen sıfatlar ve benliğini sunma biçimleri üzerine odaklanıyor. Sanatçı, kişisel deneyimlerini, kolektif hafızada yer alan imgelerle harmanlayarak bireysel olanı toplumsal olanla buluşturuyor. Ece Haskan’ın resim ve otoportre çalışmalarında oyun, bireyin iç dünyasında bir sahneye dönüşüyor. “Dollhouse” adlı eser, yetişkin bir kadının gündelik yaşamını çocukluk referanslarıyla harmanlayarak mahrem bir evren kurarken, izleyiciyi gözlemci ve katılımcı pozisyonları arasında bir geçişe davet ediyor. “Kutu Kutu Pense – Arkadaşım Ece” adlı otoportre ise çocuklukta dışlanmışlık ve aidiyet temalarını, izleyiciyle doğrudan bir göz teması üzerinden empatik bir bağ kurarak ele alıyor. “Piñata” adlı otoportre yerleştirmesinde ise sanatçı, bedeni ve yaratıcı süreci arasındaki bağ üzerinden dönüşümün ve acının izini sürüyor.
Nathalie Rey’in işleri bireysel hafıza, kent yaşamı ve tüketim kültürü arasında dolaşırken, oyun temasını bir keşif alanına dönüştürüyor. COVID-19 pandemisinin kentte yarattığı yalnızlık hissine odaklanan “Le Solitaire” isimli yerleştirmede aynı isimli masa oyununda olduğu gibi, oyuncular birer birer taşları kaldırarak yalnızca tek bir taş kalana dek devam ediyor. Serginin girişinde yer alan “Otoportre” çalışması ise Rey’in bastırılmış çocukluk anılarıyla yüzleştiği simgesel bir anlatı olarak öne çıkıyor ve izleyiciyi doğrudan duygusal bir eşikten geçmeye davet ediyor. Tüketim kültürü ve bilinçdışının kesişiminde yer alan “Rabbits” yerleştirmesi ise pelüş tavşanlar, oyuncak silahlar ve hedef tahtaları aracılığıyla arzunun çelişkili doğasını hem eğlenceli hem de tehditkâr bir dille tartışmaya açıyor.
Künye:
1. Ece Haskan, Arkadaşım Ece, 50x150, tuyb
2. Nathalie Rey