25 HAZİRAN, SALI, 2024

Ürkütücü Derecede Güzel: “Veda Etmiyorum”

Koreli yazar Han Kang’ın üç kadının bakış açısından Güney Kore tarihinin en karanlık zamanlarını anlattığı romanı Veda Etmiyorum üzerine bir yazı. 

Ürkütücü Derecede Güzel: “Veda Etmiyorum”

Etkileyici anlatımı, duygusal tonu özgün sesiyle birleştirme ustalığıyla tanınan Güney Koreli ünlü yazar Han Kang, Veda Etmiyorum adlı romanıyla geçtiğimiz günlerde okurlarla buluştu. Korece aslından Göksel Türközü çevirisiyle ve tüm külliyatının Türkçedeki yayıncısı April Yayıncılık etiketiyle okurla buluşan Kang, bir kez daha Kore tarihinin karanlık bir dönemine ışık tutuyor, gecikmiş bir yasa tüm okurları davet ediyor.

​Kimlik, travma ve insan acısı gibi karmaşık temaları ele almasıyla bilinen Han Kang, bu kez Jeju katliamı olarak bilinen tarihi olayı odağına alıyor. Güney Kore’nin Jeju Adası’nda 1948’de yaşanan sivil katliamının trajedisini üç kadının bakış açısından anlatan yazar, aslında Gwangju Katliamı’nı konu ettiği Çocuk Geliyor ile akraba bir metni okura sunuyor. Jeju Adası’nda dönemin hükümeti tarafından yapılan katliamda, tahminen 14.000 ile 30.000 sivil hayatını kaybetmiş, faili meçhullerle ve derin devlet tartışmalarıyla Jeju olayları insanlık tarihinin utanç verici olayları arasında yerini almıştı. Veda Etmiyorum, bu acı dolu tarihi etkileyici bir şekilde işleyerek okurlara hem bu trajediyi hem de kendi tarihlerindeki karanlık olayları tekrar düşünme fırsatı veriyor.

Bazı Yaralar Kapanmamalı

Veda Etmiyorum; kayıp, hafıza ve yasın kalıcı etkisi üzerine bir roman olsa da, aynı zamanda bazı yaraların zaman ve mekânın ötesinde olduğunu hatırlatıyor. Geçmiş travmaların şimdiki kimliklerimizi nasıl şekillendirdiğini üç kadın kahraman üzerinden anlatan yazar, aslında Türkiye tarihinin karanlık dönemlerini de bu yönüyle akla getiriyor. Yaşanan travmalara veda etmek değil, tam da onlarla buluşup yüzleşmek üzerine bir romanla karşı karşıyayız.

Romanın merkezindeki temalardan bir diğeri de kolektif hafızanın kişisel yasla buluşması. Han Kang, bireyin kayıpla mücadelesini toplumsal ve tarihsel kargaşaların arka planında ustalıkla tasvir ederek kişisel ve kolektif keder deneyimleri arasındaki bağlantıları ortaya koyuyor. Bunu yaparken Han Kang her zamanki mesafeli üslubunu koruyor ve hafızanın kırılgan doğasını ve yasın doğrusal olmayan sürecini parçalı hikayelerle veriyor. Soğuk ve kar, ışık ve gölge, kopan et ve yok olan hayat roman boyunca farklı biçimleriyle karşımıza çıkıyor.

Veda Etmiyorum okunması cesaret isteyen bir roman, yasın hem kişisel hem evrensel karşılığıyla yüzleşmek, melankolik atmosfer ve dokunaklı hikâyesine ortak olmak için güçlü olduğu kadar zor bir roman. Yine de bu zorluk romana Prix Medicis ve Prix Femina’yı getirdi, sırada da Nobel edebiyat ödülü var gibi görünüyor. Bilindiği gibi Han Kang Vejetaryen adlı romanıyla daha önce Booker ödülüne de layık görülmüştü.

​Özetle VejetaryenÇocuk Geliyor ve Beyaz Kitap’ta olduğu gibi Han Kang, Veda Etmiyorum’da da bizleri geçmiş ve şimdinin bağına, kayıp ve hatırlama arasındaki hassas etkileşimi keşfetmeye davet ediyor ve ürkütücü derecede güzel bir romana imza atıyor.  

0
5914
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage