11 MAYIS, ÇARŞAMBA, 2016

Bir Hesaplaşma Romanı

Kısa hikayelerle, novellayla ya da bir romanla ilk kitap denemesini yapabilir bir yazar. Ama toplamda 1100 sayfalık bir üçlemeyle karşınıza çıkan bir yazar varsa şaşırabiliyorsunuz. Gülşah Elikbank’tan bahsediyorum ve onun ilk romanından, Siyah Nefes, Mavi Dağ ve Kızıl Ölüm adlarını alan üçlemesinden. Bugünlerde yeni baskılarıyla Profil Kitap’tan okurla yeniden buluştular çünkü.

Bir Hesaplaşma Romanı

Seriyi, arkadaş falan demeden “ha şimdi kurgu tekleyecek, ha şimdi şaşırıp bir hata yapacak” diyerek okudum doğrusu. Çünkü konuşurken uzun cümlelerde hata payı ne kadar çoksa, yazarken de kurgu aynı tehlike ile karşı karşıyadır. Yoktu hiç hata… Uzun yola çıkmış usta bir şoför gibi satırları yol alıyordu. Kitaplarda gözden kaçırmadığım diğer nokta da fantastik anlatımın bir anda psikolojik çözümlemelere dönüşmesiydi. Gerçi bunu Elikbank’ın birçok kitabında görüyoruz. Nedenini röportajımızı okuyunca daha iyi anlayacaksınız.

Gülşah’ın öğrencilerimle buluşması bu üçlemeyle oldu. Onlarla vedalaşırken, öğrencilerimin akıllarında kalan en önemli şey, okumanın ve yazmanın insanı sıkıntılarından kurtarabildiğiydi. Bu üçlemeyle, tam da büyümenin o sancılı yolculuğunda gençlere fantazyanın kapılarını aralayarak, derin bir nefes aldırıyor Gülşah Elikbank. Onlara, yalnız değilsiniz, diyor belki de. 

Günebakan Üçlemesi kitapları Siyah Nefes, Mavi Dağ ve Kızıl Ölüm, hep belirttiğin gibi senin ilk göz ağrıların. Okurun da senin adını ilk duyduğu romanlar. Edebiyata bir üçleme ile girmek biraz deli cesareti değil mi?

Haklısın aslında ama ben üçlemeyi yazarken, edebiyat piyasası hakkında hiçbir fikrim yoktu. Derdim vardı, onu yazıp kurtulmak istemiştim. Ağır depresyon tedavisi gördüğüm, daha doğrusu tedaviye cevap vermediğim bir dönemdi. Bir gün İrvin Yalom’un Nietzche Ağladığında romanını okudum ve o roman beni tam anlamıyla ters yüz etti. O gün bir romanın, bir yazarın, insan hayatını ne kadar derinden etkileyebileceğini hatta değiştirebileceğini anladım ve büyülendim. Ben de kendi kendimi yazarak ve okuyarak tedavi etmeye karar verdim. Bir yandan da psikoloji yüksek lisansı yapmaya başladım. O sırada da Günebakan Üçlemesi’nin ana karakteri Nil’in sesini içimde duymaya başlamıştım zaten. 

Üçlemeyi yazmaya gazetede okuduğun, anonim bir cümle ile başlamışsın. Bu bana çok ilginç geliyor. Neydi o cümlede seni bu kadar etkileyen?

Evet. O cümle; seni kovalayandan kaçabilirsin ama içinde koşuşturandan kaçamazsın, cümlesiydi. Okuduğum an zihnimde şimşekler çaktı. Artık kendimden kaçamazdım, yüzleşmek zorundaydım ve bunu sadece ben yapabilirdim, bir başkası bana yardım edemezdi. O yüzden kendimle yazarak hesaplaştım. Günebakan Üçlemesi o nedenle bir gençlik hesaplaşmasıdır aynı zamanda. Gençlerin yoğun ilgisini buna bağlıyorum.

Her Aşk Başkadır

Sen yazdığın her romanda aşka epey pay biçiyorsun, aşkı en güzel yazanlardan birisin, bunu tüm okurların belirtiyor. Bunun sırrı nedir?

Sanırım iyi bir aşık olmamla ilgili. Tutkulu, şiirli, bir yandan da gerçekçi ama. Biraz da ele avuca gelmez bir yanı vardır benim sevdamın. Kadın karakterlerim de öyle galiba. Aşk kadınları ama aşka teslim olmuyorlar yine de. Kendi kişilikleri de baskın. Bir kere aşık olmuş olmak aşkı iyi yazmak için yeterli donanımı da veriyor insana. Ama ben şiirle beslenenlerdenim. Okuduğum bir şiiri saatlerce düşünüp, sonra oturup onun için sayfalarca yazabilirim. Aşkı da kendi içimde çok coşkulu yaşarım. Aşk iki kişilik değil bana sorarsan, her insan kendi içinde başka aşk yaşar, asla aynı değildir duygusu. 

Günebakan Üçlemesi’nde Nil ve Kayra’nın aşkı gençler arasında çok beğeniliyor. Ama bir yandan da Fimes var, Nil’e deli divane olan, onu koruyan, kollayan. Hangisi gerçek aşk? 

Bana sorarsan ikisi de aşk. Aşkın tek bir tanımı, boyutu yok ki. Her aşk bambaşka. Herkes sevdasını başka türlü yaşar, yaşatır. Orada da bunu anlatmak istedim. Hangisi gerçek diye düşünmek değil de, ben hangisinin yanında daha mutluyum, diye sorgulamak belki daha doğru. Gençlerin Nil ve Kayra’nın aşkını böyle sahiplenmesinin bir nedeni de, kendi aşklarındaki eksiklikler. Şimdilerde aşklar bir gecede başlayıp ertesi gün whatsapp mesajıyla bitiyor ne de olsa. 

Sen hem çocuklara, hem gençlere hem de yetişkinlere yazan farklı bir yazarsın. Zor değil mi bu farklı yaş aralıklarına hitap etmek? 

Bu anlamda piyasanın alışkın olduğu bir yazar olmadığım kesin ama ben her romanın bir ruhu olduğuna inanırım. Mesela çocuk romanım Medusa’nın Pusulası’nı 2013’te yazdığımda herkes hemen devamını bekledi, çünkü çok sevildi ve hemen tükendi baskısı. Ama ben yazamadım, o çocuksu bakış açısını yeniden yakalamam 3 yılımı aldı. Gerçekten içimde hissetmediğim hiçbir duyguyu yazmam, romanı özümseyemezsem ara veririm. 6 yılda ard arda romanlarımın yayınlanma nedeni, birçoğunu zaten daha önce taslak olarak yazmış olmamdı. Ayrıca kendi yaşamımda da hızlı yaşayan ve düşünen biriyim, bunun yazma biçimime yansıması kaçınılmaz. Normal biri olduğumu hiçbir zaman iddia etmedim. 

Okul etkinliklerine çok sık katılıyorsun. Gençlerin seni rol model aldığını duyuyoruz söyleşilerden. Bu seni korkutmuyor mu? Rol model olma fikri yani.

Hem de nasıl. Çünkü ben okul hayatımda hiç örnek bir öğrenci değildim. Okulun en devamsız, en asi genç kızı bendim. Ama işe bak ki, ders notları en iyi olan da bendim. O nedenle bana pek bulaşmazdı öğretmenler. Aldığım notlara inanmayıp sözlüye kaldırdıklarında aldığım not hep 100 olurdu. Bir şeyleri bilmek için tek bir yöntem yoktur. Eğitim sistemini bu nedenle hep eleştirmişimdir. Rol model olmaya gelince, bence bunun nedeni yaşım ve o yaşa sığdırdığım hayat tecrübem. Yani hala gençlerle aynı dili konuşabiliyorum, onları anlıyorum, onların geçtiği yerlerden geçmişim ve bunun acısını onlardan gizlemeye çalışmıyorum. Hiç unutmam bir okurum söyleşi sonrası bana bir mektup yazmıştı. Şöyle demişti; babanızı anlatırken gözünüzden kaçamak süzülen o bir damla yaşı silme gereği duymadığınız için sizi çok sevdim. Öyle, silemem, çünkü canım yanıyor, acı çekiyorum ve bunu saklamak da bana gereksiz geliyor. Derdim neyse onu yazıyor, ondan söz ediyorum. 

0
4785
1
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage