Kings of Convenience’ın uzun süredir beklenen albümü Peace or Love Universal Music etiketiyle müzikseverlerle buluştu.
Grubun dördüncü stüdyo albümü olan Peace or Love, beş yıl boyunca beş farklı şehirde kaydedildi. Duygusal ve saf aşktan bahseden 11 şarkıdan oluşan albümün içerisinde keyifli bir aşk şarkısı olan “Catholic Country” de yer alıyor. Kings of Convenience’ın son teklisi olan “Catholic Country”, grup üyelerinin yakın arkadaşı olan Kanadalı şarkıcı ve söz yazarı Feist’in vokallerini ön plana çıkaran bir şarkı.
Kings of Convenience’ın yeni albümünü buradan dinleyebilirsiniz.
Fotoğraf: Salvo Alibrio
Prodüktör Sebastiaan Dutilh ve vokalist Belle Doron ikilisinden oluşan Amsterdamlı elektronik müzik ikilisi CUT_’ın yeni teklileri “Breathe” [PIAS] etiketi ile tüm dijital platformlarda yayımlandı.
Dutilh ve Doron, diskografilerine ekledikleri “Breathe” ile başka dünyaya ait hissi veren ritim ve vokalleriyle dinleyicilerini farklı bir boyuta taşıyorlar. “Artık devir değişti; dünya artık ayaklarımızın altında, parmaklarımızın hemen ucunda. Bütün dünya yanı başımızdayken uyuyoruz, yemek yiyoruz, yürüyoruz ve yaşıyoruz. Sıradan olmanın kaygısı ve korkusu, bugünlerde hepimizin kendini içinde bulduğu ortak bir durum. Önemli olmaya o kadar odaklanmışız ki etrafımıza bakmayı unutuyoruz. Hissetmek, hareket etmek, dinlemek, nefes almak…” için geç olmadığını hatırlatıyor.
2013 yılında kurulan CUT_, pop ve elektronik müziğin kombinasyonundan oluşan tarzlarıyla hem dünyada hem de ülkemizde büyük bir hayran kitlesine sahip. 2014 yılında ünlü Fransız şarkıcı Stromae’nin “Papaoutai” şarkısına yaptıkları cover’larıyla adlarını duyuran ikili, o günden beri daha pek çok başarılı çalışmaya imza attı ve sayısız konserler verdi. Flume, Aluna George, Jamie xx gibi isimlerden ilham alan CUT_, Netflix’in Elite dizisinde yer alan “Out Of Touch” şarkıları ile ünlerine ün kattı.
https://www.youtube.com/watch?v=lZzBdB3_UxE
Kanada Ontario'daki bir çöp sahasının girişinden 5 Kanada dolarına (yaklaşık 4 Amerikan doları) satın alınan müzisyen David Bowie imzalı nadir bulunan bir tablo açık artırmaya çıkıyor.
Uzmanlara göre tablonun arkasında bulunan Ziggy Stardust imzası eserin orijinalliğini kanıtlıyor. The Cowley Abbott müzayede evi, tablonun kimliği belirsiz bir kadın tarafından, Machar bölgesinin belediye çöp sahasının dışındaki bir bağış merkezinden satın alındığını belirtiyor.
"DHead XLVI" başlıklı, 1997 tarihli 9.75 x 8 inç ölçülerindeki tablonun arkasında “Kanvas üzerine akrilik ve bilgisayar kolajı” yazan bir etiket yer alıyor. Eserin ismi de, Bowie’nin “Dead Heads” adını verdiği ve her birini Roma rakamıyla isimlendirdiği 1995-1997 yılları arasında yaptığı 47 kanvas tablodan oluşan portre serisinin bir parçası olduğunu kanıtlıyor. Eserin orijinalliğini Bowie koleksiyoneri ve şarkıcının ölümünün ardından 2016 yılından beri bilirkişiliğini yapan Andy Peters da onaylıyor.
Müzayede evi başkanı Rob Cowley, tablonun tarifini “kırmızı ve mavi tonlardaki tabloda yarı soyut profilden, ayırt edici özelliği olmayan, 1960'ların ve 70'lerin modasına uygun saçl bir yüzün portresi olduğu” şeklinde yaptı.
Tahmini 9.000- 12.000 Amerikan doları arasında beklenen satış için şu an toplam teklif 50.100 Amerikan doları. Tablonun fiyatını her geçen gün katlayarak ilerlediği müzayede 24 Haziran’da sona erecek. Gelişmeleri buradan takip edebilirsiniz.
Kaynak: BBC
Lorde’un heyecanla beklenen “Solar Power” isimli yeni teklisi müzikseverlerle buluştu. Lorde yeni şarkısında 60’lar 70’ler ve 2000’lerdeki folk müzik camiasının söz yazarlarından ilham alıyor.
2017 yılında yayımladığı ikinci albümü Melodrama’dan sonra sessizliğe bürünen sanatçı “Solar Power” isimli yaz şarkısıyla geri döndü.
Yeni Zelandalı şarkıcı Lorde’nin “Solar Power” isimli şarkısını buradan dinleyebilir veya şarkıyla yayımlanan klibini buradan izleyebilirsiniz.
Piero della Francesca’nın çocuğunu taşıyan klimtian bir kadın ya da Botticelli’nin venüsünü Salvador Dalí’nin sürrealist kaplanlarıyla çevrili bulduğunuzu hayal edin. İtalyan mimar Claudia Storelli, “İmkânsız Diyaloglar” (The Impossible Dialogues) başlıklı serisinde ünlü tablolardaki karakterleri bir araya getiriyor. Storelli, projesinde dijital araçlar kullanarak farklı tablolardan ve sanatsal hareketlerden karakterleri bir araya getirerek beklenmedik eşleştirmeler oluşturuyor.
Claudia Storelli, designboom’a asıl amacının “İnsanların kalbini harekete geçirmek, her türlü sınırın ötesine geçmek, normalde beklemeyeceğimiz bağlantılar yaratmak” olduğunu söylüyor. Bu manipüle edilmiş görüntüler, asırlık tablolara yeni bakış açıları sunuyor ve eserleri yeni tanıyan izleyicileri onları takdir etmeye sevk ediyor. Bu seri, ünlü sanat eserlerini yeniden uyarlamanın yanı sıra, insan ilişkileri ve diğer güncel konularda da vurgu yapmayı amaçlıyor. Sanatçı “Woman I” adlı eserinde; Botticelli’nin 15. yüzyıl venüsünü, Salvador Dalí’nin 1944 tarihli kaplanlarıyla birlikte resmederek, kadınların geceleri tek başına eve yürürken karşılaştıkları tehlikeleri de anlatmak amacıyla bir arada çerçeveliyor.
Claudia Storelli’nin “İmkânsız Diyaloglar” projesini ayrıca buradan inceleyebilirsiniz.
Kaynak: designboom
Künye:
1. woman I - Sandro Botticelli The Birth of Venus ve Salvador Dalí (Botticelli’nin venüsü ve Dalì’nin kaplanları, kadınların geceleri yalnız yürürken sıklıkla karşılaştıkları tehlikeleri temsil etmek için bir araya getirildi.)
2. ehy momma.. - Gustav Klimt Three Ages of Woman (1905) ve Sandro Botticelli Madonna del Libro (1480)
3. spotted! - Dante Gabriel Rossetti The Lady of Pity (1879) ve Johannes Vermeer Girl with a Pearl Earring (1665)
4. drusilla and the moderns - John William Godward Drusilla (1906) ve Rene Magritte Attempting the Impossible (1928)
5. listen to me - Gauguin I Raro Te Oviri (1891) ve Jean Auguste Dominique Ingres Oedipus and the Sphinx (1808)
6. dear cecilia, hope you will like my flowers. with love, vincent. - Leonardo Da Vinci Lady with an Ermine (1489) ve Vincent Van Gogh Three Sunflowers in a Vase (1888)
7. malinconia - René Magritte The Double Secret (1929) ve Pietro Cavallini Giudizio Universale (1293)
8. desire of a woman - Giotto Noli me tangere (1303) ve Gustav Klimt Hope II (1907)
9. the storm is coming - Vincent Van Gogh Landscape from Saint-Rémy (1889) ve Tiziano Vecellio Bacco e Arianna (1520)
https://vimeo.com/561700315
Jean-Michel Basquiat’ın daha önce hiç görülmemiş ve nadiren sergilenen 200’den fazla eseri, New York’ta yer alan Starrett-Lehigh Binası’ndaki bir serginin parçası olarak gelecek yılın ilkbaharında sergilenecek.
Sergi, sanatçının ailesinin izniyle tamamen sanatçının çalışmalarından oluşan geniş kapsamlı bir koleksiyonu izleyiciyle buluşturacak. 1988’de ölümünün ardından sanatçının eserleri bir dizi sergi ve sanal gösterilerde yer almasına rağmen, bu sergi ailesi tarafından düzenlenen ilk sergi olacak. “King Pleasure” adını taşıyacak sergide tablolar, çizimler, multimedya sunumları, efemera ve diğer eserlerle sürükleyici bir deneyim sunulacak.
Sanatçının kız kardeşleri ve Jean-Michel Basquiat Estate’in yöneticileri Lisane Basquiat ve Jeanine Heriveaux Artnet’e şöyle söylüyor: “Jean-Michel hakkında şimdiye kadar paylaşılanların çoğu, Jean-Michel ile belirli bir zamanda tanışan veya tanıyanların bakış açısındandı… Jean-Michel’in kim olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek ve daha fazlasını duymak isteyen insanlarla sürekli iletişim hâlindeyiz.” ve ekliyorlar “Jean-Michel’in hikâyesine bağlanarak ilham arayan pek çok sanatçının kendisi de tomurcuklanıyor… Kültürel ve ailevi köklerinin daha geniş bağlamını ve bunların sanatının anlatısında nasıl oynadığını yalnızca biz sağlayabiliriz.”
Jean-Michel Basquiat’ın ailesi tarafından düzenlenecek “King Pleasure” başlıklı sergi, 2022 baharında Starrett-Lehigh Binası’nda açılacak.
Kaynak: Dazed
Yönetmen Gaspar Noé’nin sevenin çok sevdiği sevmeyenin ise nefret ettiği filmi Climax’in ardından geçen baharda çektiği Vortex isimli yeni filminden ilk görsel yayımlandı. Dario Argento, Françoise Lebrun ve Alex Lutz’un başrollerinde yer aldığı film, dünya prömiyerini 74. Cannes Film Festivali’nde yapacak.
Gaspar Noé, Vortex’i bu yılın mart ayının ortasından nisan ayının ortasına kadar toplam 20 günde, 3,3 milyon euro bütçeyle çekti. Belgesele yakın bir film olan Vortex, yaşlı bir çiftin son günlerine odaklanıyor.
“Arjantinli ressam Luis Felipe Noé’nin oğlu Gaspar Noé, hızlı ve geç çektiği için filmini son dakikada bitirdi. Françoise Lebrun ve Dario Argento’nun rol aldığı, yaşlılıktan muzdarip, sevgi dolu yaşlı bir çiftin son günleri hakkında yarı belgesel bir film.”
Kaynak: The Film Stage
Milano, 8 Haziran 2021 - Pirelli Takviminin 2022 edisyonunu müzisyen ve fotoğrafçı Bryan Adams tarafından çekileceğini duyurdu. Kanadalı sanatçı Adams da bu haberi sosyal medya hesaplarından paylaşarak onayladı.
Adams yaptığı paylaşımda şöyle söyledi: “2022 Pirelli Takviminin fotoğrafçısı olarak seçilmekten gurur duyuyorum. ‘The Cal™’ için fotoğraf ve müziği buluşturma fikri beni çok heyecanlandırıyor. Proje elbette bazı sıra dışı insanları da içerecek. Çekimlere birkaç hafta içinde başlayacağız. Çok mutluyum.”
Sanatçının yaptığı açıklamayla da geçen sene pandemi nedeniyle askıya alınan Pirelli Takviminin geri dönüşü de kesinleşmiş oldu. 2021’den önce “The Cal™” 1967’de ve 1975 ile 1983 yılları arasında da yayımlanmamıştı.
Oscar ödüllü Nomadland ve The Father filmlerinin ardındaki başarılı besteci Ludovico Einaudi’nin Cinema isimli yeni albümü yayımlandı. 30 yılı aşkın müzik kariyerine sahip besteci ve piyanist Einaudi’nin yeni albümünde önceki işlerinden harika bestelerinin yanı sıra 2 yeni parçası da yer alıyor.
Oscar, BAFTA ve Golden Globe ödüllü film müzikleriyle adını duyuran Einaudi, eserleriyle elde ettiği başarının kutlaması niteliğindeki yeni albümünü dinleyicilerin beğenisine sundu. Bu yılın Oscar ödüllü Nomadland ve The Father filmlerine yaptığı katkılardan bahseden sanatçı şunları söyledi: “Oldukça önemli ve derin temalardan bahseden bu iki bağımsız filmin böylesine muhteşem ödüllerle anılması harika. Bu iki hikâyeye müziğimle katkıda bulunmuş olmaktan gurur duyuyorum.”
Ludovico Einaudi’nin Cinema isimli yeni albümü buradan dinleyebilir veya satın alabilirsiniz.
Pedro Almodóvar’ın Penélope Cruz’un başrolünde yer aldığı Madres Paralelas isimli filminden ilk görüntüler ve bir kamera arkası videosunu yayımlandı.
İspanyol yönetmen Pedro Almodóvar, yarı-otobiyografik filmi Pain & Glory ile büyük beğeni topladıktan sonra pandemi döneminde de çalışmalarına devam etti ve Tilda Swinton’lı The Human Voice isimli kısa filmini izleyiciyle buluşturdu.
Sony Pictures Classics tarafından Amerika yayını için seçilen filmin şirketle yönetmen arasındaki ilişki devam ederken, çekimleri tamamlanan Madres Paralelas’ın El Deseo’nun izniyle ilk görüntüleri ve kamera arkası videosu yayımlandı.
Pedro Almodóvar yeni filmi Madres Paralelas hakkında şunu söylüyor “Madres Paralelas ile kadın evrenine, anneliğe, aileye dönüyorum.” ve ekliyor “Ataların ve torunların öneminden bahsediyorum. Belleğin kaçınılmaz varlığı. Filmografimde çok anne var, bu hikâyenin parçası olanlar çok daha farklı.”
Madres Paralelas filminin kamera arkası videosunu buradan izleyebilirsiniz.
Kaynak: The Film Stage
https://www.youtube.com/watch?v=fBi4ysMDBu4