NELER OLUYOR
  • 22-10-2021

    Art D’Égypte tarafından düzenlenen Giza Piramitleri ve çevresindeki Giza Platosu’nda gerçekleşecek ilk uluslararası sanat sergisi olan “Forever Is Now” 7 Kasım’a kadar sanatseverlerle buluşuyor.

    Mısır sanatını sergilerle tanıtmayı amaçlayan bir şirket olan Art D’Egypte tarafından hayata geçirilen “Forever Is Now” sergisi, 4500 yıllık Unesco Dünya Mirası alanında gerçekleştirilmesinden dolayı türünün ilk örneği olarak kabul ediliyor. Art D’Égypte’nin 4. yıl sergisi olan “Forever Is Now”, Mısır, Kahire’deki Büyük Giza Piramitleri’nde Mısır Eski Eserler ve Turizm Bakanlığı, Mısır Dışişleri Bakanlığı ve UNESCO’nun himayesi altında gerçekleştiriliyor. Sergi, günümüzde UNESCO dünya mirası alanı olarak varlığını sürdüren Antik Dünyanın Yedi Harikası’ndan geriye kalan en eski ve en son antik miras ile çağdaş sanatın bir araya gelmesini temsil ediyor.

    Sergiye katılan uluslararası sanatçılar arasında Rus sanatçı Alexander Ponomarev, Amerikalı sanatçı Gisela Colón, Brezilyalı sanatçı João Trevisan, Fransız sanatçı JR, İtalyan sanatçı Lorenzo Quinn, Mısırlı sanatçı Moataz Nasr, Mısır doğumlu Los Angeles merkezli sanatçı Sherin Guirguis, İngiliz sanatçılar Shuster + Moseley, İngiliz sanatçı Stephen Cox RA ve Suudi Arabistanlı sanatçı SAİK Prensi Sultan Bin Fahad yer alıyor.

    Sergiye paralel olarak Art D’Égypte, Mısır’a ilk kez dünyanın ilk ultra gerçekçi yapay zekâ robotu Ai-Da’yı getiriyor. Ai-Da, yapay zekâ yeteneklerine sahip bir makine olarak sanatçı kişiliği, çizimleri, resimleri, performans sanatı ve heykelleriyle birlikte sanat eseri olarak izleyicilerle buluşuyor. Kavramsal sanat olarak Ai-Da, insansı bir mercekten kendimize dair algımızı yeniden gözden geçirmemize teşvik ediyor.

    Art D’Égypte’nin kurucusu Nadine Abdel Ghaffar, “Piramitlerin, dünyanın her yerinden sanatçıları büyüleyen ve ilham veren olağanüstü türden uzun, şanlı bir tarihi var.” ve ekliyor: “Sanat, tarih ve mirasın birleştiği unutulmaz bir karşılaşmayı paylaşmaktan heyecan duyuyorum.”

    ​Dün (21 Ekim) Giza’da düzenlenen basın toplantısında sanatçı Lorenzo Quinn şunları söyledi: “Şu anda gerçek duygularımı ifade edecek hiçbir sözüm yok” ve ekledi: “Bu çalışmayı bu site için yaratmayı seçmemin nedeni, toplumun her zaman daha iyi ve birlikte çalıştığı zaman herhangi bir engeli aşabileceği gerçeğini onurlandırmaktır. Tarihi bir olaydır. Bu gerçek bir onurdur.”

    Künye:
    1. JR, Greetings From Giza
    2. Lorenzo Quinn, Together
    3. Stephen Cox Ra, Interior Space: Khafre
    4. Shuster + Moseley, (Plan of the Path of Light) In the House of Hidden Places
    5. Moataz Nasr, Barzakh
    6. Alexander Ponomarev, Ouroboros
    7. João Trevisan, Body That Rises
    8. Sultan bin Fahad, R III
    9. Gisela Colón, Eternity Now

    0
    0
    2976
  • 20-10-2021

    Besteci ve piyanist Ludovico Einaudi, 20 yıl aradan sonra ilk solo piyano albümü Underwater’dan “Luminous” isimli ilk teklisini yayımladı.

    Bu yıl Nomadland ve The Father filmlerinin müziklerine imza atan Einaudi, karantina döneminde hazırladığı Underwater albümüyle dinleyiciye şarkı yazarlığının en saf ve dolaysız formunu deneyimleme fırsatı sunuyor. Sanatçının dünyaca bilinen ve sevilen müzikal tarzını yansıtan albüm, 12 yeni besteden oluşuyor. Albüm kapağında Ludovico’nun kendi çektiği fotoğraflardan biri yer alıyor. Ayrıca albümden yayımlanan ilk tekli “Luminous” için bir müzik videosu da çekildi.

    Ludovico Einaudi, pandemi sırasında kaydedilen Underwater ile ilgili şunları söyledi: “Daha önce hiç olmadığı kadar kendiliğinden ve doğal gelişen bir süreç oldu. Kendimi terk etmek ve müziğin olduğu gibi akmasına imkân sağlamak bana bir özgürlük hissi verdi. Kendim ve piyanodan çıkan ses arasına bir filtre koymadım, çok saf hissettirdi. Underwater ismi bir metafor. Çok akışkan, dışarıdan müdahaleye kapalı bir boyutun anlatımı.”

    Ludovico Einaudi’nin “Luminous” isimli yeni teklisini buradan dinleyebilir, videosunu ise buradan izleyebilirsiniz.

    0
    0
    1805
  • 18-10-2021

    Pedro Almodóvar tarafından “dünyanın en ilham verici bestecilerinden biri” olarak tanımlanan Portekizli besteci ve multi-enstrümantalist Rodrigo Leão’nun A Estranha Beleza da Vida - The Strange Beauty of Life isimli yeni albümü yayımlandı.

    Ünlü topluluk Madredeus ve alt-rock grubu Sétima Legião’nun eski bir üyesi olan Rodrigo Leão, kariyerine solo olarak devam ederek Portekiz’in en sevilen sanatçılarından biri hâline geldi. Karantinayı ailesiyle birlikte Alentejo’daki kır evinde geçiren sanatçı, doğada geçirdiği aylar boyunca yeni fikirler geliştirdi. Bu fikirleri karantinadan sonra albüme dönüştürdü.

    Albümün çıkış şarkısı olan “Friend of a Friend”de Leão, Kanadalı şarkıcı-söz yazarı Michelle Gurevich ile düet yaptı. Albümdeki “Who Can Resist” isimli şarkıda Lambchop’tan Kurt Wagner Rodrigo sanatçıya eşlik ediyor. Albümdeki diğer konuklar ise; “Voz de Sal” şarkısında İspanyol diva Martirio, “O Ovo do Tempo”da Portekizli şarkıcı söz yazarı Surma ve “A Estranha Beleza da Vida” şarkısında da İspanyol multi-enstrümentalist yapımcı Suso Sáiz.

    ​Rodrigo Leão’nun A Estranha Beleza da Vida - The Strange Beauty of Life isimli yeni albümünü buradan dinleyebilirsiniz.

    0
    0
    1457
  • 15-10-2021

    Adele, uzun bir aradan sonra yeni şarkısı “Easy On Me” ve şarkıya eşlik eden klibiyle müzikseverlerle buluştu.

    19 Kasım Cuma günü çıkacak olan yeni albümü 30’dan yayımladığı ilk parça olan “Easy On Me”nin klibinde Adele, Cannes Grand Prix ödüllü yapımcı ve yönetmen Xavier Dolan ile birlikte çalıştı. 2015’de en çok dinlenen şarkılarından “Hello”nun klibinin geçtiği evde başlayan yeni klip, Adele’in kaldığı yerden devam ettiği mesajını veriyor.

    2015 yılında yayımladığı 25 isimli albümünden sonra ilk kez yeni bir albüm çıkarmaya hazırlanan sanatçı, daha önce de çalıştığı Greg Kurstin, Max Martin, Shellback ve Tobias Jesso Jr ile yeniden bir araya geldi. Inflo ve Ludwig Göransson ile de ilk defa yeni albümü için stüdyoya girdi. Bu hafta başında yeni albümünü duyuran Adele, albüme ilham veren yaşantısını anlattığı bir notu da sosyal medya üzerinden paylaştı. Adele’in “Easy On Me” isimli yeni şarkısını buradan dinleyebilir, klibini ise buradan izleyebilirsiniz.

    0
    0
    2567
  • 14-10-2021

    2021 yazına damga vuran “I WANNA BE YOUR SLAVE” ve “Beggin”, Eurovision’ı kazandıkları “ZITTI E BUONI” şarkılarıyla son zamanların en çok dinlenen sanatçısı olmayı başaran Maneskin, “MAMMAMIA” isimli yeni şarkısını yayımladı.

    Fabrizio Ferraguzzo’nun yapımcılığını üstlendiği “MAMMAMIA”, rock şarkısı olmasının yanı sıra dans ve club ritimlerini içererek grubun kendine öz tarzını da yansıtıyor. Maneskin, İstanbul’un da dahil olduğu 13 şehirde düzenlenen ön dinleme etkinliğinde “MAMMAMIA”yı canlı olarak seslendirdi.

    Danca’da ay ışığı anlamına gelen Maneskin, vokalde Damiano David, bas gitarda Victoria de Angelis, gitarda Thomas Raggi ve bateride Ethan Torchio’dan oluşuyor. Grup “Beggin” ile 63 ülkede, “I WANNA BE YOUR SLAVE” ile de 35 ülkede ilk 10’a girerek toplamda 24 Platinum ve 16 Gold sertifikasyona ulaştı. Geçtiğimiz günlerde LOUD KIDS isimli Avrupa turnesini açıklayan grubun 2 saat içinde tüm biletleri tükendi.

    ​Maneskin’in yeni şarkısı “MAMMAMIA”yı buradan dinleyebilirsiniz.

    0
    0
    3541
  • 12-10-2021

    Bonobo yeni albümü Fragments’in habercisi olan ilk teklisi “Rosewood”u, Ninja Tune etiketi ve GRGDN Müzik temsilciliği ile müzikseverlerle buluşturdu.

    “Rosewood”, Bonobo’nun asıl adıyla Simon Green’in, şimdiye dek yaptığı duygusal olarak en yoğun şarkısı oldu. Sanatçının 14 Ocak 2022’de yayımlanması planlanan Fragments adlı yeni albümünde Jamila Woods, Joji, Kadhja Bonet, Jordan Rakei gibi isimler de yer alıyor. Fragments albümü, duygusal olduğu kadar harekete geçirici ve dinamik 12 parçadan oluşuyor.

    Dans müzik sahnesinin önemli isimlerinden biri olan Simon Green, üç kez Grammy’e aday olarak ve 2017 yılında çıkardığı Migration albümünün turnesinde iki milyon bilet satarak büyük başarılara imza attı. Migration albümü ayrıca Billboard’ın dans müzik albüm listelerinde 1. sıraya yükselmişti.

    Bonobo’nun yeni şarkısı “Rosewood”u buradan dinleyebilirsiniz.

    0
    0
    1616
  • 07-10-2021

    2021 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi roman yazarı Abdulrazak Gurnah oldu.

    İsveç Akademisi, “Kültürler ve kıtalar arasındaki uçurumda, sömürgeciliğin etkilerine ve mültecinin kaderine ödün vermeden ve merhametli bir şekilde nüfuz etmesi” gerekçesiyle ödülün Abdulrazak Gurnah’a verildiği duyurdu.

    1948’de Zanzibar’da doğan Abdulrazak Gurnah, 1960'ların sonunda mülteci olarak İngiltere'ye geldi. Ülkesindeki siyasal rejim sebebiyle 1984’e kadar ülkesine geri dönemedi. Gurnah, yakın zamanda emekli olana kadar University of Kent’te İngilizce ve Postkolonyal Edebiyat bölümünde profesör olarak çalıştı. Gurnah’ın 10 romanı ve bir dizi kısa öyküsü yayımlandı. Yazar mülteci sorunu temasını hemen her eserinde işlemekte. Sürgünde henüz 21 yaşında yazmaya başlayan Gurnah’ın ana dili Swahili olmasına rağmen edebi aracı İngilizce oldu.

    Nobel Komitesi Başkanı Anders Olsson, Gurnah'ın gerçeğe bağlılığının ve gerçeği basitleştirmeden yansıtmasının dikkat çekici olduğunu, basmakalıp betimlemelerden kaçınarak bakışlarımızı pek çok kişini aşina olmadığı dünyanın başka yerlerine, kültürel olarak çeşitlilik gösteren bir Doğu Afrika'ya çevirdiğini söylüyor.

    ​Abdulrazak Gurnah’ın Kumdan YürekSessizliğe HayranlıkDeniz KenarındaSon Hediye ve Terkediş romanları Türkçede İletişim Yayınları’ndan yayımlanmakta.

    0
    0
    2162
  • 04-10-2021

    Oscar and the Wolf 22 Ekim’de dinleyicilerle buluşturmayı planladığı üçüncü stüdyo albümü The Shimmer’a ait “Livestream” isimli yeni teklisini PIAS etiketi ve Türkiye’de GRGDN Müzik temsilciliğinde yayımladı.

    Albümden yayımlanan üçüncü tekli olan “Livestream”, Belçikalı şarkıcı Max Colombie’nin kendi yönettiği video klibi ile birlikte müzikseverlerle buluştu. “Livestream” şarkısı sevdiğiniz insanlara duyduğunuz özlem ve yeniden onlara yakın olabilme isteğine odaklanıyor. Koreografisini ve yönetmenliğini Colombie’nin üstlendiği şarkının video klibi albümden yayımlanan bir önceki parça “Oliver”ın devamı olma özelliği taşıyor. Bir önceki klipten aynı karakterlerin yer aldığı video cezbedici, rüya gibi bir yaz ortamında geçiyor.

    Max Colombie’nin modern R&B, elektro-pop, bağımsız rock tarzındaki şarkılarının kaynağını hüzün, mutluluk, aşk ve alacakaranlık temaları oluşturuyor. Colombie, yeni albümünde Fransız ve İtalyanların yaşayış tarzlarından, kıyafetlerinden, fotoğraflarından ve filmlerinden etkilendiğini belirtiyor. Max Colombie yeni albümüyle ilgili şunları söylüyor: “Bana göre The Shimmer, birçok türde parçaları ve temalarıyla, gişe rekorları kıran bir filmin soundtrack’i gibi hissettiriyor.”

    Oscar and the Wolf’un “Livestream” isimli yeni teklisini buradan dinleyebilir, klibini ise buradan izleyebilirsiniz.

    0
    0
    1487
  • 28-09-2021

    Belçikalı grup Balthazar, son albümleri Sand’den sekiz şarkının yer aldığı ve Brüksel civarındaki eski bir kalede geçirdikleri birkaç günde kaydettikleri Sand Castle Tapes isimli yeni albümlerini PIAS etiketi ve GRGDN Müzik temsilciliğiyle yayımladı.

    20 Kasım’da "+1 Katkılarıyla: Gezgin Salon" kapsamında İstanbul’da konser vermeye hazırlanan Balthazar, Belçika’daki bir kalede birkaç gece kalıp Sand albümündeki parçaları canlı bir şekilde kaydederek yeni albümlerini oluşturdu. Geçtiğimiz haftalarda yayımlanan “I Want You”, “On A Roll” ve “Moment” parçalarını takip eden Sand Castle Tapes, Heleen Declercq tarafından yönetildi; yapımcılığını ise HolyShit Sessions üstlendi. Canlı performans kayıtlarından oluşan bu albüm, grubun müziklerinin ve hikâyelerinin antik kale duvarlarının arasında nasıl ortaya çıktığına dair bir bakış sunuyor.

    Kalede geçirdikleri günlere kadar birbirlerinden uzak kalan grup üyeleri, Sand Castle Tapes için uzun zaman sonra tekrardan bir araya gelerek yeni şarkılarını yorumladı. Grup birlikte geçirdikleri günler hakkında şunu söylüyor: “Bir albümü ancak birlikte çalmaya başladığınızda tamamıyla anlayabiliyorsunuz.” ve ekliyor: “Rahat ve huzurlu koşullar, şarkıları canlı bir şov için yapacağımızdan çok daha farklı bir şekilde yorumlamanın yolunu açıyor. Bu çok canlandırıcı, çok insani.”

    Belçikalı grup Balthazar’ın Sand Castle Tapes isimli yeni albümlerini buradan dinleyebilirsiniz.

    0
    0
    2312
  • 21-09-2021

    Hollandalı ressam Vincent van Gogh’un Kasım 1882’de yaptığı başı ellerinde yaşlı bir adamı tasvir eden eskizi ilk kez sergilendi.

    Yüzyılı aşkın bir süredir hayatta olmayan bir sanatçının kataloğuna yeni bir sanat eserinin eklenmesi sık rastlanan bir durum değil ancak yakın zamanda yeniden keşfedilen bir çizimin Vincent van Gogh’a ait olduğu ortaya çıktı. Sanatçının 1882 yılında Lahey’de yaşarken kâğıt üzerine kurşun kalemle yaptığı bu çizim, başı elleri arasında oturmuş, zayıf düşmüş yaşlı bir adamı tasvir ediyor. Bunun Van Gogh’un aynı yıl yaptığı Worn out çizimi için bir ön çalışma olduğu düşünülüyor. Bu haber, sanat eserinin ilk kez halka açık sergilendiği Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi tarafından düzenlenen bir basın toplantısında duyuruldu.

    Van Gogh Müzesi direktörü Emilie Gordenker yaptığı açıklamada “Yeni bir çalışmanın Van Gogh’a atfedilmesi oldukça nadirdir.” dedi ve ekledi: “Bu erken çizimi ve hikâyesini ziyaretçilerimizle paylaşabildiğimiz için gurur duyuyoruz.”

    Study for Worn Out ismi verilen çalışma, 20. yüzyılın ilk on yılından beri özel bir Hollanda koleksiyonunda yer alıyor. Eskizin 1900’lerdeki alıcısının soyundan gelen, kimliği açıklanmayan şu anki sahibi, bu çizimin meşru bir Van Gogh olup olmadığını belirlemek için Van Gogh Müzesi’ne başvurdu.

    Müzede kıdemli bir araştırmacı olan Teio Meedendorp eserle ilgili şunları söyledi: “Stilistik açıdan Van Gogh’un Lahey’deki zamanından bildiğimiz birçok figür çalışmasına mükemmel bir şekilde uyuyor ve bu çizimin de Worn out ile bağlantılı olduğu çok açık.”

    Meedendorp’un açıkladığı gibi malzemelerin hepsi sanatçının bu süre zarfında kullandığı şeylerle uyumlu olduğu görülüyor. Kalın bir marangoz kalemi, suluboya kâğıdı ve su ile süt karışımından yapılmış bir sabitleme maddesi gibi unsurlar benzerliği destekliyor. Ayrıca Teio Meedendorp şu şekilde açıklıyor: “Çizimin arkasındaki köşelerde Van Gogh’un geleneksel olarak nişasta tomarları kullanarak çizim tahtasına kâğıt yapraklarını yapıştırma biçimine bağlayabileceğimiz hasar izleri var.”

    Araştırmacıya göre Worn out ve eskizinin dayandığı modelin adı Adrianus Jacobus Zuyderland oldu. Yerel bir işçi olan bu adam, Van Gogh’un favori konusuydu ve sanatçı onu kırk defadan fazla çizimlerinde kullandı. Zuyderland At eternity’s gate ve Sorrowful old man (1882) gibi ünlü çizimlerin temelini oluşturdu.

    Van Gogh’un Lahey’deki günlerinde yaptığı birçok çizimin tarihlerini belirlemek zor olsa da Worn out ve eskiz için durum böyle değil.  Van Gogh 24 Kasım 1882 tarihli kardeşi Theo’ya yazdığı bir mektupta sanat eserlerine atıfta bulunuyor. Sanatçı mektubunda şöyle belirtmiş “Bugün ve dün, dirsekleri dizlerinde ve başı ellerinin arasında iki yaşlı adam figürü çizdim. Yamalı bombazine elbisesi içinde, kel kafalı yaşlı bir işçi ne güzel bir görüntü oluşturuyor.”

    Van Gogh Müzesi’nde 2 Ocak 2022’ye kadar sergilenecek olan Study for Worn OutWorn out çiziminin yanı sıra kurumun kalıcı koleksiyonundan diğer eserlerle birlikte izleyiciyle buluşuyor. Teio Meedendorp “Diğer çalışmalar bağlamında Study for Worn Out’u göstermek, Van Gogh'un çalışma süreci hakkında bize özel bir fikir veriyor.” Diyor ve ekliyor: “Dahası çalışma tamamen kendi başına ayakta duran çok güzel, güçlü bir çizim.”

    Kaynak: Artnet

    Künye:
    1.Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi’nin ziyaretçileri Vincent van Gogh’un 1882 tarihli Study for Worn out adlı eskizine bakıyor. Fotoğraf: Jelle Draper, Van Gogh Museum
    2. Vincent van Gogh, Study for Worn out (1882) Van Gogh Museum
    3. Vincent van Gogh, Worn out

    0
    0
    2010
DAHA FAZLA
Geldanlage