Kıvanç Sezer’in yeni filmi Küçük Şeyler’in dünya prömiyeri 1 Temmuz’da Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali’nde gerçekleşecek. Film aynı zamanda bu yıl 28 Haziran – 6 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen festivalin Ana Yarışma bölümünde yarışacak. Filmin diğer gösterimleri ise 2 ve 4 Temmuz’da gerçekleşecek.
Fragmanı paylaşılan filmin başrollerini Alican Yücesoy ve Başak Özcan’ın paylaşıyor. Filmin yapımcılığını ise Tolga Karaçelik, Kıvanç Sezer ve Kanat Doğramacı üstleniyor. Küçük Şeyler, İstanbul’un uzak bir semtinden ev alan sonrasında ise işsiz kalmasıyla sadece evleri değil aynı zamanda ilişkileri de tehlikeye giren bir çifti anlatıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=lJe0YOXJjZI
Georges Rodenbach’ın sembolist edebiyatın başyapıtı sayılan eseri Bruges-la-Morte, Alper Bakım’ın çevirisiyle, Everest Yayınları tarafından dilimizde ilk kez yayımlandı.
1892’de yayınlanan, Mallarmé ve Baudelaire gibi şairlerden izler taşıyan, sembolist bir “şiir roman” olan Bruges-la-Morte’nin bir özelliği de fotoğrafların kullanıldığı ilk roman olması. Bu önemli modern klasik, metni farklı yönleriyle inceleyen bir sunuş yazısı ve yayımlandığı dönemde edebiyat çevrelerinde uyandırdığı yankıları içeren kapsamlı bir dosya eşliğinde yayımlandı.
Aralarında Breton ve W. G. Sebald’ın da bulunduğu birçok önemli yazarın ve Hitchcock’un ünlü filmi Vertigo’nun esin kaynağı olan roman, kahramanın iç dünyasıyla dış dünya arasında paralellik kurmaktaki ustalığıyla da öncü niteliğinde. Rodenbach’ın gizemli ve ölüm kokulu Bruges’e duyduğu aşk, Dickens’ın Londra’ya, Kafka’nın Prag’a duyduğu aşkı hatırlatır.
6-8 Eylül tarihlerinde Setur Marina ev sahipliğinde gerçekleşecek Kaş Caz Festivali’nin müzik programı açıklandı. Yerli müzisyenlerin yanı sıra uluslararası isimlerin de yer aldığı programda çağdaş cazın en hızlı yükselen İngiliz gruplarından Mammal Hands, 40. sanat yılında Türkçe pop müziğin yaşayan efsanesi Yeni Türkü, kendine özgü yorumlarıyla cazın özel seslerinden Elif Çağlar, farklı türlerden beslenen doğaçlamaları ile saksafoncu Korhan Futacı ve yerli cazın çok yönlü müzisyeni Ediz Hafızoğlu’nun “Nazdrave” projesi dinleyiciyle buluşacak.
3dots ve Panama Creative Agency ortaklığında gerçekleşecek festivalin biletleri Biletix’ten temin edilebilir.
Kaş Caz Festivali 2019 Programı:
6 Eylül Cuma
Bebop Project (Ozan Musluoğlu, Önder Focan, Şenova Ülker)
Çağrı Sertel “Instant”
Mammal Hands
Volkan İncüvez Quartet
Deniz Kuzuoğlu “DJ Set”
7 Eylül Cumartesi
Ediz Hafızoğlu “Nazdrave”
Ferit Odman Quintet
Gülin
Yeni Türkü
Kaan Sezyum aka DJ Sarıyılan “DJ Set”
8 Eylül Pazar
Analog Kültür ft. Engin Recepoğulları & Deniz Mahir Kartal
B'R ŞEYLER EKS'K (Çağıl Kaya, Tamer Temel, Serhan Erkol, Alper Yılmaz, Volkan Öktem)
Elif Çağlar
Korhan Futacı
Ahmet Uluğ “DJ Set”
Hollandalı yazar ve akademisyen Mineke Schipper’ın dünya çapında yaygın olarak kullanılan atasözlerini toplumsal cinsiyet perspektifinden incelediği eseri Kemikten Bin Söze: Dünya Atasözlerinde Kadın, Delidolu Yayınları'nın “Dünyayı Okumak” temalı kurmaca dışı eserler koleksiyonunda yayımlandı.
Schipper’ın 2005 yılında “En iyi Kurmaca Dışı Kitap” dalında Eureka Ödülü’ne değer görülen kitabı, sözlü kültür, edebiyat ve cinsiyet çalışmaları alanlarına önemli katkılarda bulunuyor. 240 dilin sözlü ve yazılı kaynaklarındaki 15 binden fazla atasözünü inceleyen Schipper, alanında öncü bu çalışmasında, atasözlerindeki eril bakışı, erkek egemen kültürün izlerini ve erkek ayrıcalıklarını pekiştiren evrensel yapıyı cinsiyet körü olmayan bir yaklaşımla gözler önüne seriyor.
İnsanlık olarak farklı coğrafyalarda, farklı dilleri konuşsak da öyle konular vardır ki, onları ifade etme biçimlerimiz ortaklaştığımız kültürel zeminleri ortaya çıkarır. Toplumsal geleneklerin en kısa ifadesi olan atasözlerinde kadınların ve kadınlık hâllerinin temsili de bu konulardan biridir. Peki atasözlerinin kökeni olan bilgi ve deneyim birikiminin doğruluğuna her zaman güvenebilir miyiz? Nasıl oluyor da kadının aşağı konumu söz konusu olduğunda hiçbir fikrimizin olmadığı kültürlerle benzer dilsel ve kültürel ifadeleri paylaşabiliyoruz?
Görsel Florine Stettheimer'e aittir.
Leica Galeri İstanbul, 13 Haziran – 19 Ağustos tarihleri arasında Doğuş Grubu’na ait Sanata Bi Yer Platformu’nun düzenlediği “Sanata Bi Yer 19” karma sergisine ev sahipliği yapıyor. Platformun üçüncü defa düzenlediği bu karma sergi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen üniversite öğrencilerinin çalışmalarından oluşuyor. Sergide heykel, fotoğraf, baskı-edisyon, yerleştirme gibi farklı disiplinlerde üretilen işler sergileniyor. Sanata Bi Yer platformu seçici kurulu tarafından bir araya getirilen çalışmalar, farklı temalar etrafında şekilleniyor ve sanatseverlere ilham olmayı amaçlıyor.
‘’Çünkü Sanat Alan İster’’ sloganından yola çıkan sosyal sorumluluk platformu Sanata Bi Yer, güzel sanatlara ilgi duyan üniversite öğrencilerinin çalışmalarını Doğuş Grubu’na ait çeşitli mekânlar, festivaller ve sergilerde sergileme imkânı sunuyor.
New Yorklu sanatçı Nicholas Gannon’ın hem yazıp hem resimlediği, iki kitaplık sevilen serisi “Doldrums”ın ilk kitabı Dünyanın Sonuna Yolculuk, Delal Arya’nın çevirisiyle Can Çocuk tarafından yayımlandı.
11 yaş ve üzeri çocuklar için olan kitap, dünyada birçok dile çevrilip 14 ülkede yayımlandı. Archer Helmsley büyük bir maceraya atılmak için can atar. Fakat evinden bile çıkamazken maceraya nasıl atılabilir ki? Archer, ünlü birer kâşif olan büyükannesiyle büyükbabasının türlü gariplikler ve hazinelerle dolu evinde büyümüştür. Kendisi de onlar gibi büyük maceralara atılacağı günü sabırsızlıkla bekler. Fakat büyükannesiyle büyükbabasının bir buzdağında kaybolduklarının haberini alınca, Archer’ın annesi aşırı korumacı davranır ve oğlunun evden çıkmasına bile zar zor izin verir. Neyse ki Archer’ın Adélaide Belmont ve Oliver Glub gibi arkadaşları vardır. Hep birlikte, Archer’ın büyükannesiyle büyükbabasını kurtarmak için bir plan yaparlar. Görünüşte iyi bir plandır bu... Fakat hiçbir şey umdukları gibi gitmez.
“Archer büyükanne ve büyükbabasıyla tanışmak için sabırsızlanıyordu. Mektuplarına ve evlerine bakılacak olursa muhteşem insanlar olmalılardı. İyi ama ne zaman döneceklerdi? Yakın bir tarihte olmasını umut ediyordu Archer. Willow Sokağı’ndaki sakin hayatından sıkılmaya başlamıştı. Onlarla bir keşif gezisine çıkmak için neler vermezdi. Bir macera; olağandışı ve acayip bir macera... Mesela cebinde bir avuç çakıltaşıyla bir penguen tarafından dünyanın bir ucuna sürüklenmek ve ürkütücü bir yükseklikten onları aşağı atıp karanlığın içinde gözden kayboluşlarını izlemek gibi.”
Metehan Özcan’ın “Dekor” isimli kişisel sergisi, 13 Haziran – 20 Temmuz tarihleri arasında Versus Art Project’te gerçekleşiyor. Sergide Özcan’ın son dönemde ürettiği fotografik düzenlemeleri ve geçmiş çalışmaları bulunuyor.
Kevin Lynch’in 1960 tarihli Kent İmgesi kitabında ele aldığı, yapılı çevrenin imge yaratma olasılıkları üzerine temellenen sergi, gündelik yaşama dair toplumsal sınıflandırmaları sorguluyor. Sergide şehir yaşamının yakın geçmişte nasıl tasarlandığına dair ipuçları barındıran düzenlemeler bulunuyor. Bu düzenlemelerin içeriğini sanatçının kamusal ve özel arşivlerden topladığı malzemeler ile kendi üretimi olan fotoğraflar oluşturuyor. Özcan’ın 2014 yılında Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda sergilenen Tarifler No 24 adlı çalışması da sergide yer alıyor.
Nuran Tezcan’ın Evliyâ Çelebi’nin Seyahatnâmesi’nin izini süren makalelerinden oluşan kitabı Seyyahın Kitabı - Evliyâ Çelebi Üzerine Makaleler, Yapı Kredi Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Kitap, Seyahatnâme’yi, verdiği bilgilerin ötesinde, edebi özelliklerini, anlatım gücünü, çağının zihin yapısının izdüşümünü ve Evliyâ Çelebi’nin sıra dışı kişiliğini irdeliyor.
Evliyâ Çelebi Asya’dan Avrupa’ya, Avrupa’dan Afrika’ya, Anadolu’dan Balkanlar’a, Kafkasya’dan İran’a, büyük Avrupa şehirlerinden Nil boyu kabilelerine Osmanlı coğrafyasını elli yıl boyunca adım adım dolaştı. Kimi zaman han odalarında menakıb dinledi, kimi zaman da çarşıların kalabalığına karışıp değişik kültürlerin insanlarıyla tanıştı. Zengin konaklarına misafir oldu; dağ başlarında, terk edilmiş kalelerde bir ateşin etrafına toplanmış başıbozuklarla dertleşti.
Görsel Şermin Ciddi'ye aittir.
86 yıldır varlığını sürdüren Varlık dergisinin, edebiyatımıza yeni değerler kazandıran Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nin bu yılki sahipleri öykü dalında Batuhan Aşıktoprak, şiir dalında ise Eşref Yener oldu.
Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ne katılım her yıl olduğu gibi yine yoğundu. Zeynep Uzunbay, Sina Akyol, Abdülkadir Budak, Metin Cengiz ve Salih Bolat’tan oluşan şiir seçici kurul, ödülü oy çokluğuyla Eşref Yener’in Döndüğümde Yoktumadlı dosyasına verirken; Anıl Cihan’ın Daha Önce Ölmüş müydükadlı dosyasını dikkate değer buldu.
Nursel Duruel, Feyza Hepçilingirler, Hatice Meryem, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve Feridun Andaç’tan oluşan öykü seçici kurulu, ödülü oybirliğiyle Batuhan Aşıktoprak’ın KurdunPostuadlı dosyasına verirken; Behiç Ata’nın Baban Askerdi O zamanlar, Tuna Özkurt’un Çıngıraklı Kahkahaadlı dosyalarını dikkate değer buldu.
Şiir dalında ön elemeden geçirilerek seçici kurula sunulan dosyalar Kaan Eminoğlu, Sema Duman, Kadir Beyter, Merve Kılıçarslan, Zeynep Tiryaki, Batuhan Saç, Orhun Yalçın, Yasin Uysal, İlker Şenel, Habib Tuna Güdendede, Ahat Döğer, Arda Can Gül, Ebru Tabiloğlu, Tayfun Çidem, Felek Yılmaz, Osman Alp Denizler, Nisa Nur Tetik, İdil Özkurşun, Burak Karagöl, Furkan Bulut, Nagehan Zülal Beypazar, Ali Mazı, Bahar Altunkaynak, Yahya Demir, Mizgin Bulut, Eşref Yener, Samet Kuru, Derin Sevil Bodur, Murat Can Dolğun, Ömer Faruk Karaşahan, Fatma Kışlak, Ezel Çağlayan, Erdem Yılmaz, Tugay Karakuzu, Deniz Başar, Serkan Yılmaz, Eylül Naz Baklacı, Nejira (Necla) Karakoyun, Adilcan Güreşçi, Mehveş Demirer, Şiyar Onur, Seren Ay, Erk Özel, Burakcan Abay, Mert Tutucu, Ceren Kılıç, Şule Ünsal, Onur Tuğrul Karabıçak, Neda Olsoy, Emre Günce Doğan, Murat Aslantanoğlu, Armağan Akkaya’dan, Ahmet Bayrak, Anıl Cihan, Ümit Emre Çarkçı, Uğur Demirkol, Ömer Yücedal, Mete Karaoğlu, Onur Erdoğan, Furkan Çirkin, Ömür Karakaya, Çağın Özbilgi, Derya Barış Şen, Arman Tekin, Anıl Can Uğuz, Eren Şahin, Oya Özgün Özder, Burak Turğut, Ezgi Şimşek, Uğur Can Dural, Derin Sağlar, Kaya Yıldız, Ufuk Aksoy, Kübra Kopya, Feridun Can Özdilek, Rıdvan Yıldız, Tarık Uçar, Medine Mayıs Akın, Mesut Konukçu, Bilal Gürgen, Ezgi Özen, Canberk Tan, Ulaş Bager Aldemir, Hatice Çetin imzalarını taşıyordu.
Öykü dalında ön elemeyi geçenler Ezgi Özbek, Emre Kalaylar, Ozan Kırıcı, Büşra Eray, Şevket Şahin Özen, Mert Yılmaz Güler, Selcan Kırnal, Bekir Kerem Kurt, Atkutalp Avşar, Gizem Üstüner, İsmail Çolak, Batuhan Aşıktoprak, Can Akgün, Behiç Ata, Selman Sevtekin, Melis Arşin, Serhat Kıran, Gökçe Ceylan, Görkem Can, Tugay Karakuzu, Ömre Özen, Atakan Boran, Mustafa Kara, Onur Can Sümen, Veysel Gökberk Manga, Mavi Tuğba Ateş, Serkan Demirhan, Berkant Kıray, Beyza Okumuş, Nisa Eser, Tuna Özkurt, Raman Arı, Sitem Şanlı, Furkan Pişgin, Gencay Çubuk, Efe Eğilmez, Fatma Şafak Pınarbaşı, Veysel Kobya, Emre Şahinler, Burak Şentürk, Hesna Beliz Aksoy, Harun Kapan’ın dosyalarıydı.
Ödül geçtiğimiz yıl öykü dalında Semih Öztürk’e, şiir dalında Ali Enver Akova’ya armağan edilmişti.
Vans Vault, sanatı ve markanın genelin dışındakilere olan bağlılığını kutlamak amacıyla ikonik ressam Frida Kahlo’nun onuruna bir ayakkabı koleksiyonu tasarladı. Vans Vault x Frida Kahlo isimli koleksiyon, sanatçının ikonik eserleri ile Vans’in klasik siluetlerini bir araya getiriyor. Üç ikonik Vans modelinin yer aldığı koleksiyonda Kahlo’nun self portresinin bulunduğu OG Sk8-Hi LX modeli, karpuz deseniyle kaplı OG Authentic LX modeli ve Kahlo’nun 1940 yılında yaptığı meşhur Self-Portrait with Thorn Necklace and Hummingbird isimli tablosunun yer aldığı OG Slip-On LX modeli yer alıyor.
Kişilik, cinsiyet, sınıflar arası ayrımcılık ve ırk sorularının cevaplarını arayan, naif ve halk sanatı olarak adlandırılabilecek bir stil ile tanınan Kahlo, Amerika, Avrupa ve Meksika’da yaşamıştı. Vans Vault x Frida Kahlo koleksiyonuna Shopigo mağazasından ulaşılabilir.