Bozlu Art Project, 11 Haziran – 24 Temmuz tarihleri arasında Zeynep Sayın’ın Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde verdiği derslerden yola çıkarak yirmi bir sanatçı ile oluşturduğu “Evin Hatırladıkları: Bir İmge Dersi” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide -kendi de bir ev olarak inşa edilen yapıda- yolun ve evin, belleğin ve yitimin hatırasını taşıyan işler sergileniyor. Çalışmalar devlet akademilerine özgü kalem, kâğıt, tel, sabun öğrenci malzemelerinden oluşuyor.
Sergide eserleri yer alan sanatçılar arasında Bilge Artuç, Rıdvan Aşar, Nur Ataibiş, Esra Aydın, Nazan Azeri, Hina Barlas, Uğur Bişirici, Yılmaz Bulut, Emin Çelik, Umur Demirkıran, Esra Kızılkaya Eroğlu, Neslihan Öpöz Gökoğlan, Meryem Günana, Tuba Güney, Kadir Kayserilioğlu, Özlem Köse, İpek Şenel Özayten, Esra Öğülmüş Özkum, Zaliha Erdoğan Peçe, Fatih Temiz ve Buşra Tunç bulunuyor.
“Evin Hatırladıkları: Bir İmge Dersi” sergisi, Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda ziyaret edilebilir.
Uluslararası çoksatar yazar Julia Donaldson’ın yazdığı ve ödüllü illüstratör Helen Oxenbury’nin resimlediği bir okul öncesi dönem klasiği olan Dev Zıplak, Berrak Buhara İdiman’ın çevirisiyle, hep kitap etiketiyle yayımlandı.
Tavşan bir gün evine doğru zıplarken deliğinden gelen yüksek bir ses duydu. “Ben DEV ZIPLAĞIM! Herkese korku salarım!” Tavşan’ın arkadaşları Kedi, Ayı ve Fil yardıma koştular ama delikten gelen sesin kime ait olduğunu öğrenecek cesaretleri yoktu. Peki ama Dev Zıplak da kimdi?
Rahmi M. Koç Müzesi, 7 Mayıs – 29 Eylül tarihleri arasında “Seyr-i Sefain İdaresi’nden Türkiye Denizcilik İşletmeleri” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergi Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılı içinde başlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ve gelişme dönemine ait sivil denizcilik tarihini konu ediniyor. Sergide Denizcilik Bankası T.A.O’nun unutulmaz Genel Müdürü rahmetli Celâlettin Erol’un oğlu Reşit Mehmet Erol’un Rahmi M. Koç Müzesi’ne bağışladığı, müzenin koleksiyonuna ait parçalar bir arada sergileniyor.
Deniz Aktan Küçük ve Murat Narcı tarafından, Boğaziçi Üniversitesi’nde 28-29 Nisan 2016 tarihinde düzenlenen, kitaba da adını veren “Siyah Endişe: Bir Asır Sonu Anlatısı Olarak Halit Ziya Uşaklıgil Edebiyatı” başlıklı sempozyumda sunulan bildirilerin bir kısmının genişletilip derlenmesiyle oluşan kitap, İletişim Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Siyah Endişe - Bir Asır Sonu Anlatısı Olarak Halit Ziya Uşaklıgil Edebiyatı adlı bu eserde bulunan metinler, Uşaklıgil’in romandan hikâyeye, tiyatrodan şiire, otobiyografik metinlerinden edebiyat eleştirisine uzanan yazınsal dünyasını tüm verimleriyle inceliyor. Çok yönlü bir okumaya imkân veren bu çalışma, Halit Ziya Uşaklıgil üzerine halihazırda var olan kanaatleri sorgulamakla kalmıyor, yeni bir bakış açısını da beraberinde getiriyor.
Aralarında The Handmaid’s Tale ve The Young Pope gibi fenomen dizilerin de bulunduğu geniş bir seçkiyi izleyiciyle buluşturan BluTV, The Young Pope’un yapımcılarının imzasını taşıyan polisiye-dram dizisi IL Miracolo’yu ekranlara getiriyor. Her bölüm gizemlerle dolu bir yapbozun parçalarını sunan dizi, bir mafya patronunun saklandığı yere yapılan baskınla başlıyor. İtalyan sineması ve televizyonunun en sevilen isimlerini bir araya getiren IL Miracolo’nun bir bölümünde Monica Bellucci de rol alıyor. Dizinin kadrosunda ayrıca Zenne filmiyle tanınan aktör Kerem Can bulunuyor.
Polisler mafya patronu Molocco’nun baskını sırasında gözlerinden kan gelen bir Meryem Ana heykelciği buluyor. Başbakan, Gizli Hizmetler Başkanı, bir hematolog ve bir rahip bu gizemli olayı kontrol altına almaya çalışıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=YSsIy01wNXc
İstanbul Modern, 29 Mayıs - 17 Kasım tarihleri arasında Ara Güler Müzesi ve Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle gerçekleştirilen “İki Arşiv, Bir Seçki: Ara Güler’in İzinde İstanbul” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. İstanbul’un 20. yüzyılın ortasından bu yana yaşadığı değişimi gözler önüne seren sergi, değişimler sonucu ortaya çıkan kolektif belleğin oluşumunda Ara Güler’in fotoğraflarının rolünü gösteriyor.
Ara Güler’in İstanbul Modern’deki ilk kişisel sergisi, Ara Güler Müzesi ve Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi’nin koleksiyon ve arşivinden ortaya çıkıyor. Sergi İstanbul’un 1950’lerden itibaren yaşadığı değişimin izini sürüyor. Serginin küratörlüğünü İstanbul Modern Fotoğraf Bölümü Yöneticisi Demet Yıldız, danışmanlığını ise Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi Müdürü Umut Sülün üstleniyor.
Türkçe koku literatürünün kurucusu Vedat Ozan’ın kokunun temas ettiği yerleri inceleyen serisinin yeni kitabı olan Kokular Kitabı IV – Lezzetler, Everest Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Kokuya dair algının nasıl oluştuğuna odaklanan ilk kitap, bir ürün olarak “Parfümler” ve elbette “Kültürler” içinde kokunun temas ettiği yerleri inceleyen üç cildin ardından tarihin, dünyanın, kimyanın ve de insanın bildiği “Lezzetler” ile görkemli bir kapanış yapıyor.
Kolalı içeceklerin gerçek hikâyesinden yeni keşfedilen tatlara ve soyluların yasak aşklarına, köle ticaretinden aromalara kadar girip çıkan bu kitap, gurmeleri terletecek sorular sormanızı sağlayacak.
31. yıl ENKA Açıkhava Buluşmaları bu yaz 9 konser ve 4 tiyatro oyununu sahnesinde ağırlayacak. 2 Temmuz’da Don Kişot’um Ben tiyatro oyunuyla açılış yapacak yaz etkinliklerinde, Fazıl Say, Mor ve Ötesi, Teoman, Sertab Erener ve Karsu başta olmak sanatın ruhunu yaşatan isimler dinleyicilerle buluşacak.
Etkinlik programı kapsamında 2 Temmuz’da Baba Sahne’nin yeni ve iddialı yapımı Don Kişot’um Ben; 11 Temmuz’da Semaver Kumpanya’nın sahneye koyduğu Madde 22; 6 Ağustos’ta Haldun Dormen’in yazdığı sezonun yeni oyunu Küllerin Arasından; 8 Ağustos’ta Deniz Gökçer, Burçin Oraloğlu ve Zeliha Berksoy’un oynadığı aile komedisi Sanat Yemekte Yenir Mi? izleyiciyle buluşacak.
ENKA Kültür Sanat Açıkhava konserleri kapsamında 4 Temmuz’da rock müziğin en önemli topluluklarından mor ve ötesi; 9 Temmuz’da Serkan Keskin, Taner Ölmez ve müzisyen, yapımcı, aranjör Fırat İkisivri’nin hayata geçirdiği Barabar; 17 Temmuz’da dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say; 23 Temmuz’da sürpriz konuk sanatçıların eşliğiyle beraber Redd; 25 Temmuz’da Doğan Duru, Güneş Duru ve Berke Özgümüş’ün yer aldığı Barış için Müzik Orkestrası; 30 Temmuz’da Türkiye’nin en güçlü seslerinden Sertab Erener ile usta piyanist ve besteci Sabri Tuluğ Tırpan; 20 Ağustos’ta caz, blues ve Türk Müziği’ni harmanladığı performansıyla Karsu; 27 Ağustos’ta Barış için Müzik Orkestrası ve son olarak 4 Eylül’de Türk rock müziğinin başarılı şarkıcı - söz yazarlarından Teoman dinleyiciyle buluşacak.
31. yıl ENKA Kültür Sanat Açıkhava Buluşmaları etkinlik biletleri Biletix.com, Biletix satış gişeleri, Çağrı Merkezi ve ENKA Kültür Sanat Gişesi’nden temin edilebilir.
Queer/Feminist dile ve üretime alan açmayı amaçlayan “Sınır/Sız Alan” sergisi, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde gerçekleşiyor. Sergi mekânın, varoluşun, mevcut yaşantıların alanlarını sorgulayan ve onları genişletmeyi amaçlayan çalışmaları bir araya getiriyor. Farklı disiplinlerden on altı sanatçının eserlerinin yer aldığı sergi, queer bir sanat alanı açmanın imkânları üzerine de bir tartışma ortamı yaratabilmeyi hedefliyor. Sergideki yer alan sanatçılar arasında Ugemfo, Ali Murat Gali, AntreSexual, Demhat Bella, Anıl Saldıran, Merey Şenocak & Ayşem Ötük, Hasan Aksaygın, Onur Karaoğlu, Serap Akçura, Nihat Karataşlı, Elİf KK, Şafak Şule Kemancı, Furkan Öztekin, Melis Nots ve Enes Alba bulunuyor.
“Sınır/Sız Alan” sergisi, 29 Haziran tarihine kadar Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde ziyaret edilebilir.
Polat Özlüoğlu’nun daha çok kadın dilinin hâkim olduğu, anne-evlat, kadın-erkek, buyuran-boyun eğdirilenlerin ilişkilerini ele aldığı öykülerinden oluşan Peri Kızı Af Buyrun, Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Özlüoğlu’nun cinsiyetçilik, zorbalık, tahakküm, eşitsizlik, kader ve ölümlülük gibi temalar ışığında anlattığı bu çağımızın masalları ne göz boyuyor ne de rahatlatıyor. Aksine, kimi gözlerini koyu karanlığa dikiyor, kimi isyanı dillendiriyor, kiminde de tutkular çağıl çağıl akıyor.
“… Biraz sonra uyanacak mahalle ve herkes beni görecek. Gün aydınlanınca gözlerini benden alamayacaklar. Beni seyredecekler. Kırk satırlık merakları dinecek inşallah. Ben de onları izleyeceğim keyifle. Gözlerindeki şaşkınlığı, tiksinmeyi, iğreti merhameti, acımayla harmanlanmış nefreti, ayıplayan bakışları görecek ve hepsine aymazlıkla bakıp utanmadan yüzlerine gülecek, arsızca etimi, merak ettikleri her yerimi, bütün fazlalıklarımı, deliklerimi, deliliklerimi bir bir göstereceğim bütün mahalleye.”