GÜNDEM
  • 19-07-2019

    Edebiyatımızın önemli kadın seslerinden Erendiz Atasü’nün iki yeni eseri Şairin Ölümü ve Türk Edebiyatında Bir Gezinti, Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.

    Atasü, Şairin Ölümü’nde yer alan öykülerinde aşkı, cinselliği, bağlılığı, evlilikleri, yaşlanmayı ve genç olmayı sorguluyor.

    Türk Romanında Bir Gezinti’de ise Atasü’nün son dönemde edebiyat üzerine yazdığı, edebiyatımızın önde gelen yazarlarına farklı açılardan baktığı denemeleri yer alıyor. “Barış ve Edebiyat”, “Şehir ve Yazar” gibi temalara eğilen denemelerin yanı sıra Suat Derviş’ten Leylâ Erbil’e, Sevgi Soysal’dan Pınar Kür’e, Mine Söğüt’ten Şebnem İşigüzel’e, yakın geçmişten ve günümüzden kadın yazarların eserlerine de ışık tutuyor. Yaşar Kemal’i konu alan denemesinde onun destansı romanını, Orhan Kemal’de ise yazarın sosyalist ve hümanist yanını ele alıyor. Bundan başka günümüz edebiyatına, öykü sanatına ve Batı edebiyatından örneklere değindiği yazılarına da yer veriyor.

    Görsel: Cécilia Poupon

    0
    0
    1798
  • 19-07-2019

    Maria Andersson ve Nancy Atakan'ın 20. yüzyıl başında İsveç jimnastiğinin modernleşme sürecindeki Türkiye’nin beden eğitimi sistemine nasıl temel oluşturduğunu inceledikleri "Uygun Adım Marş!" sergisi 27 Haziran’da SALT Beyoğlu’nda açıldı. Yedi yıldır ortak bir araştırma yürüten sanatçılar, Türkiye’nin model aldığı kültürfizik anlayışı ve uyarladığı folklorik ögelere bakıyor; ülkede beden eğitimi ve olimpizmin öncüsü Selim Sırrı Tarcan ile izinden giden kızlarının hikâyesi etrafında çok yönlü görsel anlatımlar geliştiriyor.


    SALT’tan Farah Aksoy’un programladığı "Uygun Adım Marş!"ta, Andersson ve Atakan’ın 2018’de Göteborg’da gerçekleştirdiği sergiden seçili işlerin beraberinde, yeni ürettikleri video ve kumaş işleri yer alıyor. Sergi 30 Ağustos tarihine dek ziyaret edilebilecek.

    0
    0
    3856
  • 18-07-2019

    Open Space Misafir Küratör Programının ilk katılımcısı Rita Aktay olacak.

    Open Space’in yıllık programının bir parçası olarak Şubat 2019’da başlatılan Misafir Küratör Programı, her yıl öne çıkan genç bir küratöre Huma Kabakcı Koleksiyonu, İstanbul Bienali, SAHA dahil olmak üzere, yeni küratöryel proje geliştirmek için, İstanbul merkezli sanat organizasyonlarıyla birlikte çalışarak şehirde 8 hafta geçirme fırsatı sunuyor.

    Aktay; Bige Örer (Direktör, İstanbul Bienali, İKSV), Alessio Antoniolli (Direktör, Gasworks & Triangle Network), Julie Lomax (CEO, a-n Artist Information Company & Yönetici, The Showroom), Kathy Noble (Küratör ve Küratöryel İşler Müdürü, Performa) ve Huma Kabakcı (Kurucu Direktör, Open Space)’dan oluşan uluslararası bir jüri tarafından seçildi.

    Aktay projesinde çağdaş sanatın; küreselleşme, göç ve kentleşmenin İstanbul sakinlerinin yaşamları üzerinde oynadığı rolü kitlelere nasıl aktardığını ve politik görüşlerini nasıl etkilediğini araştırıyor. Program boyunca, kentin toplu navigasyonunda haritalama, belgesel ve görsel uygulamaları araştıran paneller düzenlenecek ve kurumsal arşivlerde yapılan araştırmalardan yola çıkılarak proje için eleştirel bağlam sağlayan söylemsel bir makale yazılacak.

    ​Aktay, 3 Ağustos – 30 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da sanat kurumları ile birlikte çalışarak projesini gerçekleştirecek ve 2019 yılının Eylül ayında İstanbul’da, Kasım ayında ise Londra’da sergileyecek. 

    0
    0
    1707
  • 18-07-2019

    Yönetmen koltuğunda Quentin Tarantino’nun oturduğu, başrollerini Leonardo DiCaprio, Brad Pitt ve Margot Robbie’nin paylaştığı Once Upon A Time in Hollywood (Bir zamanlar Hollywood’da) 23 Ağustos’ta Türkiye’de vizyona giriyor.

    ​Film, 1969 yılında, Hollywood’un altın çağı olarak anılan yıllarda unutulmuş bir televizyon yıldızının ve dublörünün film endüstrisinde şöhreti ve başarıyı yakalama mücadelesini anlatıyor.

    0
    0
    1427
  • 18-07-2019

    Hakan Güngör’ün Yeşilçam aile filmlerinin bilinmeyen yönlerini, sırlarını ve ayrıntılarını odağına aldığı kitabı Biz Güzel Bir Aileyiz, h2o Kitap etiketiyle yayımlandı.

    Güngör’ün bu kitabı Türk sinemasının kültleşmiş aile filmlerinde dedektif titizliğiyle çalıştığının bir göstergesi. Yeşilçam’da çoğu kez aile, filmin kahramanı olur. Bu aile yoksul ama mutludur. Bu filmler her ne kadar eğlence sinemasına hizmet etse de alt yapısında örnek bir aile yapısı öğütler topluma. Sev Kardeşim, Yalancı Yârim, Oh Olsun, Mavi Boncuk, Bizim Aile, Aile Şerefi, Gülen Gözler ve Neşeli Günler’de olduğu gibi. Biz Güzel Bir Aileyiz, filmleri okurunun önüne her yönüyle döküyor ve bir kez daha bu sefer pek çok şeyin farkında olarak izlemesini sağlıyor.

    0
    0
    1596
  • 18-07-2019

    Türkiye’nin ilk “dress-code”lu festivali olan İstanbul Moda ve Müzik Festivali bu yıl “The New Black” temasıyla 24 Ağustos’ta KüçükÇiftlik Park’ta hem moda hem de müzik meraklılarına kapılarını açacak. Geçen sene “vintage” temasıyla Multiworks tarafından düzenlenen festivalin bu sene sahne tasarımını Brand Who üstleniyor. Festivalde Mabel Matiz, Gaye Su Akyol, Adamlar, Hey!Douglas, Ekin Beril ve İstanbul’un tanınmış Dj’leriyle müziğin keyfini çıkarırken “The New Black” mottosuyla modanın yeni trendlerini ve markaların yeni koleksiyonlarını keşfe çıkabilirsiniz.

    0
    0
    3490
  • 18-07-2019

    Sadık Erol ve Volkay Ay’ın derlediği; felsefe tarihinin önemli karşılaşmalarından birine odaklanan, Heidegger’in Nietzsche’yi kendi düşüncesine nasıl yerleştirdiği ortaya koyan Heidegger'in Nietzsche'si, Ayrıntı Yayınları etiketiyle yayımlandı.

    Sadık Erol Er, Volkan Ay, Feyruze Cılız, Erdem Baykal, Sebahattin Çevikbaş, Metin Topuz, Kurtul Gülenç ve Aşkın İnanç Duru’nun çevirdiği bu kitapta Heidegger, hem Batı metafiziğinin son halkasına cevap vererek onun ulaştığı sınırı gösterir hem de Avrupa nihilizminin yıkıcı etkilerini ortaya koyan Nietzsche’nin kaygısını yüklenerek ona belirli bir mesafeden de olsa eşlik eder.

    ​Nietzsche, Heidegger’i altüst eden bir filozof ve aynı zamanda nasıl düşünebileceğimizi, düşünmenin ne demek olduğunu öğreten bir öğretmen veya batı düşünce geleneğine sıkışmışlığı ile uzak durulması gereken bir metafizikçi olarak yer edinse de, son kertede aşılması gereken bir dağdır. Bu yüzden Heidegger, Nietzsche’nin dağının zirvesine çıkmak için değil, kendi sarp kayalıklarına yol almak için kökensel olarak Nietzscheci bir yol izlemiştir. Heidegger’in Nietzsche okuması, dar anlamda bir “yorumlama”dan ziyade, bir hesaplaşmadır, iki zirveyi birbirinden ayıran bir körfezin karşı yakasındaki “münzevi ruhlu” dostla yapılan bir diyalog veya tartışmadır. Heidegger, kendi yolunu tıkayan Batı metafiziğinin uçurumunun yanından geçip gitmek için birçok açıdan bu Nietzscheci yolu kullanmışsa da, sonunda adımlarını başka bir noktaya çevirdiğini iddia eder. Ancak gerçekten de düşünce için yeni bir yol çizebilmiş midir?

    Görsel: Kitap kapağında yer alan Gizem Yonca Akgün'ün illüstrasyonundan alınmıştır. ​​

    0
    0
    2424
  • 17-07-2019

    CerModern Açık Hava Film Günleri, National Theatre iş birliğiyle İngiliz tiyatrosunun seçkin eserlerini Ankaralı izleyicilerle buluşturuyor.

    ​Her Perşembe açık havada gösterimi yapılacak program 18 Temmuz'da başlayacak. Gösterimde yer alacak eserler arasında Oscar ödüllü Jude Law’ın başrolünde oynadığı Obsession (Tutku)HamletAmadeusSalomeWho’s Afraid of Virginia WoolfPeter PanFrankesteinKing Lear gibi pek ünlü eser var. National Theatre’ın Oliver Sahnesi’nden dünyaca ünlü yönetmenler tarafından sinemaya uyarlanan kayıtları izlemek için biletleri CernModern’den temin edebilirsiniz.  

    0
    0
    2363
  • 17-07-2019

    Sucular Sanat Galerisi; 11 genç ressamın, figürü ve insancıl yaklaşımları merkeze alan eserlerinden oluşan “Zamansız Figürler” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor.

    Sergide yer alacak sanatçılar: Emel Özyol, Ercan Sert, Ezgi Ekim Can, Fatma Sima Kılıç, Fatih Kayış, Ferhat Yüksekbağ, Kerim Tıp, Memed Türkmen, Ömer İnan, Songül Canerik ve Yalçın Bulut.

    ​Sergi, 16 Temmuz – 16 Ağustos tarihleri arasında Kadıköy’deki Sucular Sanat Galerisi’nde görülebilir. 

    0
    0
    2756
  • 17-07-2019

    Yerli polisiye edebiyatın önde gelen isimlerinden Ahmet Ümit’in kitapları artık Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanacak.

    ​Yeni yayınevi haberiyle beraber yeni romanı Aşkımız Eski Bir Roman’ın da Eylül ayının üçüncü haftası okurlarla buluşacağı haberi verildi. Bir Başkomser Nevzat Kitabı olan Aşkımız Eski Bir Roman’da ünlü kahraman heyecan verici serüvenleriyle İstanbul sokaklarına geri dönüyor. Yeni romanla başlayacak bu yolculuk, Ümit’in yetişkinler için hazırladığı masal kitabı ve ardından yayımlanacak yeni romanıyla da devam edecek.

    0
    0
    2801
DAHA FAZLA
Geldanlage