Bu sene “Yedinci Kıta’’ başlığıyla gerçekleştirilecek 16. İstanbul Bienali “çevre ve insan sağlığı üzerinde oluşabilecek riskleri ve zaman baskısını göz önünde bulundurarak’’ Tersane İstanbul’un mekânlar arasında yer almamasına karar verdi. Söz konusu Haliç Tersaneleri’nde bienalin gerçekleştirileceği sahada, inşaat yapım sürecinin ve eski binalardaki asbestli malzemelerin temizlik çalışmalarının henüz tamamlanmadığı tespit edilmişti.
Pera Müzesi ve Büyükada’da yer alacak 16. İstanbul Bienali sergileri planlandığı gibi devam ederken, bienalin yeni mekânı ilerleyen günlerde duyurulacak.
Fransız yazar ve akademisyen Nicolas Bourriaud küratörlüğünde düzenlenen 16. İstanbul Bienali, 14 Eylül – 10 Kasım tarihleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
Dünya iki usta kaleme, yazar Toni Morrison ve senarist Umur Bugay’a veda etti.
Merhamet, Sevilen, En Mavi Göz, Ötekilerin Kökeni gibi pek çok değerli eseri dünya edebiyatına kazandıran, Nobel ve Pulitzer Ödüllü siyahi yazar Toni Morrison dün 88 yaşında New York’ta hayata veda etti.
Hababam Sınıfı, Çöpçüler Kralı, Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu dizisi Bizimkiler’in ve daha pek çok kült yapımın senaristi Umur Bugay, dün Kınalıada’da geçirdiği kalp krizi sonucu 78 yaşında yaşamını yitirdi. Bugay, yalnızca sinemaya değil edebiyata da değerli eserler bıraktı.
Clive Barker’ın korku edebiyatının en tekinsiz eserlerinden biri sayılan kitabı Cehennemlik Yürek, İthaki Yayınları tarafından 9 Ağustos’ta yayımlanacak.
Romanın, Hellraiser adıyla yine Barker tarafından yazılıp yönetilmiş film versiyonu ise kült korku filmlerinden biri olmuştu.
Frank dünyadaki her türlü hazzı tatmış, yeni hazlar peşinde bir günahkârdır. Lemarchand'ın kutusunun bulmacasını çözerek ona haz vermeleri için dünyaya çağırdığı “Cenobite” denen cehennem yaratıkları akla hayale gelmeyecek dehşetleri de beraberlerinde getirirler. Frank’in ayini gerçekleştirdiği eve taşınan kardeşi Rory ve eşi Julia bir süre sonra evde bazı tuhaflıklar sezmeye başlarlar. Frank kadar günahkâr olan Julia, Cenobite’ların gazabına uğrayan Frank’e yardım etmek için yeni kurbanlar ararken aile dostları Kirsty de Rory’yi kurtarmanın yollarını arar.
Şener Şen’i 14 yıl aradan sonra tiyatro sahnesine döndüren Zengin Mutfağı, Atlantis Yapım Organizasyonu ile Ege ve Akdeniz bölgelerini gezecek. Anadolu Efes’in katkılarıyla sahnelenen oyun 19 Ağustos’ta Bursa, 22 Ağustos ve 30 Ağustos’ta İzmir, 24 Ağustos’ta Ayvalık, 25 Ağustos’ta Kuşadası, 27 Ağustos’ta Denizli, 29 Ağustos’ta Antalya, 1 Eylül’de Marmaris ve 2 Eylül’de Bodrum’da sahnelenecek. Oyunun biletlerine Biletix’ten ulaşabilirsiniz.
DasDas prodüksiyonlu oyun, Cumhuriyet tarihinde görülmüş en büyük işçi hareketi olan 15-16 Haziran 1970 olaylarının zengin bir ailenin mutfağına yansımasını anlatıyor. Vasıf Öngören’in imzasını taşıyan oyunda Şener Şen’e Gizem Ergün, Onay Kaya, Uğur Arda Başkan ve Kutay Sandıkçı gibi yetenekli ve genç oyuncular eşlik ediyor.
İz Öztat’ın “Askıda” isimli kişisel sergisi Pi Artworks İstanbul’un yeni sezon açılışını yapıyor. Sergi, kamusal alandaki eylemliliğin engellendiği güncel bağlamı özne ve iktidar ilişkisi ekseninde ele alıyor. Sergiye adını veren Askıda videosu İz Öztat ve Ann Antidote iş birliğiyle üretilen bir askıya alınma sahnesine yer veriyor. Videoda itaat edenin bedeni, hükmeden tarafından kundak ve kefeni çağrıştıran beyaz bir parşömene sarılarak bağlanıyor ve askıya alınıyor. Rızaya dayalı bir sözleşme ile müzakere edilen sahnede gündelik hayatta deneyimlenen iktidar ilişkileri sorgulanıyor.
Sanatçının sergideki diğer işleri kayıp duygusunu arzu, acı ve haza dönüştürmeye çalıştırıyor. Sergiyi 6 Eylül – 2 Kasım tarihleri arasında Pi Artworks İstanbul’da ziyaret edebilirsiniz.
Kalli Dakos’un kaleme aldığı, Mark Beech’in resimlediği ilkokul dünyasını anlatan komik ve yaratıcı şiirlerden oluşan Gülme Makinesi – Muhteşem Tuhaf Şiirler, Aslı Tohumcu’nun çevirisiyle, Çınar Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Dakos’un şiirleri, Beech’in çizimleri; çocukların şiirle tanışmasında ve ona alışmasında yardımcı olacak bir eser ortaya koyuyor. Bu kitaptaki şiirler çocukların kıkırdamasını sağlıyor.
“Çocukların tırmanabileceği
bir ağaç olmalı
hayat kafiyesini kaybetmiş
bir şiire dönüştüğünde.”
“Yıldızlar Altında Sinema” etkinliğiyle başlayan Kadıköy’ün ilk uluslararası festivali KADFEST, 40 sahafın katılımıyla, 22-27 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek “Çizgi ve Sahaf Günleri”yle devam edecek.
Festivalin mekânları İstanbul Kadıköy Lisesi ve Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri’nin bahçesi olacak. Festivalde kitap koleksiyonerleri, çizgi roman, manga, karikatür yayıncıları ve sanatçıların katılacağı festivale, Avusturya’nın ünlü Kunst Karikatür Müzesi yöneticisi Gottfried Gusenbauer gazeteci ve çizgi roman uzmanı Didier Pasamonik, kartpostal koleksiyoncusu Sarkis Karamanuk ile Kahire ve Bulak baskıları kitap koleksiyoncusu Aly Abdelwahab Elsayed gibi birçok önemli sanatçı yer alacak.
Atölye çalışmaları ve söyleşilerin yanı sıra festivalde ikinci el kitapseverler ve koleksiyoncular için mezatlar düzenlenecek. Festival alanında Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi ve Gençlik Sanat Merkezi’nden öğrenci ve öğretmenlerin katkılarıyla müzik dinletileri gerçekleşecek. Kadıköy Belediyesi’ne bağlı kültür merkezleri Barış Manço Kültür Merkezi (BMKM), Barış Manço Müze Evi, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi, Karikatür Evi, Gençlik Sanat Merkezi’nin yanı sıra Bayan Yanı gibi Kadıköy’deki özel mekanlar da hafta boyunca festival kapsamındaki sergilere ev sahipliği yapacak.
Festivalin programını buradan takip edebilirsiniz.
Lodovica Cima’nın yazdığı, Ilaria Urbinati’nin resimlediği, kitap okumayı sevmeyen çocukları okumaya yönlendirecek Okuma Karşıtları Kulübü, Filiz Özdem’in çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları etiketiyle yayımlandı.
"Neee kitap okumak mı? Leo ve arkadaşları için kitap okumak dünyadaki en yavaş ve sıkıcı şey. İnsanlar o minik minik yazılı sayfalarda ne buluyorlar ki...
İlginç, sürükleyici hikâyeler mi, hımmm... Esrarengiz olaylar mı, pöff… Romantik maceralar mı, hıhh... Fanstastik dünyalar mı, mımmm…
Leo, Matti, Vic ve Ste için bunların hiçbiri kabul edilemez. Tam da bu sebeple Okuma Karşıtları Kulübü’nü kurarlar zaten. Peki kulübün başkanı yanlışlıkla bir kitap okursa ne olur dersiniz?"
Avusturya’nın Viyana kentinde yer alan Bank Austria Kunstforum Wien, Ahmet Güneştekin’in ‘’Mitoslar Evreni’’ adlı kişisel sergisini ağırlıyor. Küratörlüğünü Ulrich Ptak’ın üstlendiği sergi, 27 Ağustos’a kadar devam edecek. DAAX Corporation desteğiyle açılan sergide sanatçıyı Galerie Michael Schultz temsil ediyor.
Ulrich Ptak, Güneştekin’in eserlerini ‘’hümanist bir manifesto’’ olarak tanımlıyor. Sergi, sanatçının iç içe geçmiş geometrik kurgularla sonsuzluk duygusu veren işlerinden, kumaşın kullanım biçimlerinin hikâye anlatıcılığı ve mitoslarla olan bağından yola çıkarak çalıştığı kırkyamalarından ve hafıza mekânı olarak çalıştığı eserlerinden oluşuyor. ‘’Mitoslar Evreni’’ mitosları post-modern bir şekilde yorumlayarak farklı kültürel bakışlar arasında bağ kuruyor.
Yoktunuz, Güneştekin’in son dönemde ürettiği en önemli ve radikal çalışmaları arasında yer alıyor. Anıtsal boyuttaki bu kurulum, zorla yerinden edilen tüm insanları anımsatıyor. Eser, dehşetin çarpıcı bir tasviri olmaktan çok, renklerin dünyalarını terk edip medeniyeti griye bırakmaları üzerinden felsefi bir sorgulama başlatmayı amaçlıyor.
Sergileme mekânında kurulumun izleriyle onu çevreleyen işlerin renk topografyaları arasında kurgulanmak istenen gerilim, sanatçının mitosların geçmişle birlikte şimdiki zamanın da bir görünümü olduğu düşüncesini gösteriyor. Serginin çok renkli ve katmanlı ifade biçimi mitosları ortaya çıkaran fantastik olayları ve subjektif kavrayış biçimini yansıtıyor.
9. Pembe Hayat KuirFest, 24-26 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek. Dünyanın her yerinden LGBTİ+ yapımları, Türkiye’ye ve birçok ülkeye taşımayı hedefleyen festival bu sene de sürpriz konuk ve seçkilerle dolu olacak.
Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transeksüel (LGBTT) Dayanışma Derneği’nin düzenlediği festival, LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcılığa ve şiddete dikkat çekerken, Türkiye’de kuir teorinin ve sanatın konuşulmasına, tartışılmasına olanak yaratmayı amaçlıyor. Yönetmenler, oyuncular, teknik ekip, programcı ve film eleştirmenlerinin katılımlarıyla birlikte, farklı alanlardan aktivist ve sanatçıların, atölye, panel ve sohbetlerle kendilerini ifade etme fırsatı bulacağı festival; seyirciye, kuir sinema, sanat ve direniş üzerine filmleri ve gündemdeki konuları tartışmak üzere diyalog alanları yaratmayı amaçlıyor ve aynı zamanda Türkiye’den ve dünyadan kuir sanatçıları bir araya getiriyor.
Festival katılım için filminizle FilmFreeway üzerinden 31 Ekim’e kadar başvuru yapabilirsiniz.