Arter’in yeni sezonda sanatseverlerle buluşturduğu Maaria Wirkkala’nın “Karaya Çıkmak Yasaktır” ve Yasemin Özcan’ın “Islak Zemin” sergilerine eşlik eden kitaplar Türkçe ve İngilizce ayrı edisyonlarıyla yayımlandı.
Maaria Wirkkala’nın 2007 yılında 52. Venedik Bienali’nde sergilenen ve aynı yıl Arter Koleksiyonu’na dahil edilen “Karaya Çıkmak Yasaktır” başlıklı yerleştirmesi, Nilüfer Şaşmazer’in küratörlüğünde İstanbul’da ilk kez Arter’de izleyiciyle buluşuyor. Sanatçının bienal kapsamında Finlandiya Pavyonu için ürettiği ve Arter’deki galeri mekânı için yeni dokunuşlarla tekrar yorumladığı “Karaya Çıkmak Yasaktır”, sanatçının kişisel tarihini ve anılarını bugün de güncelliğini koruyan toplumsal ve politik meselelerle bir araya getiriyor.
Arter Koleksiyonu’nda yer alan tek bir esere odaklanan Arter Yakın Plan dizisinin beşinci kitabı, “Karaya Çıkmak Yasaktır” başlıklı yerleştirmeye derinlemesine bir bakış sunuyor. Yayın, serginin küratörü Nilüfer Şaşmazer’in giriş metninin yanı sıra sanatçıyla gerçekleştirdiği kapsamlı söyleşiyi de içeriyor. Tasarımını Esen Karol’un üstlendiği Maaria Wirkkala: Karaya Çıkmak Yasaktır başlıklı kitapta, Orhan Cem Çetin tarafından çekilen yerleştirme fotoğrafları ve eseri detaylı şekilde betimleyen kareler de yer alıyor.
Yasemin Özcan’ın kişisel sergisi “Islak Zemin” pratiğinde seramik, fotoğraf, metin, video, ses ve performans gibi farklı mecra ve malzemelere yer veren sanatçının daha erken tarihli yapıtlarıyla bu sergi için ürettiği yeni eserlerini Eda Berkmen küratörlüğünde bir araya getiriyor. Sergiye, Berkmen’in sanatçıyla gerçekleştirdiği kapsamlı söyleşinin yanı sıra Kaya Genç, Evrim Kaya ve Işın Önol’un kaleme aldıkları metinlere yer veren bir de kitap eşlik ediyor. Özcan’ın sergide yer verilen eserleriyle birlikte geçmiş sergilerini ve üretimlerini de ele alan yayında, yazarlar sanatçının farklı eserlerini yeni okumalarla irdeliyorlar. Kitapta Özcan’ın “V Yaka”, “Islak Zemin” ve “Derz Heykelleri” serileri için yazdığı metinler de bulunuyor. Tasarımını Ayşe Bozkurt’un üstlendiği Yasemin Özcan: Islak Zemin başlıklı kitapta, Hadiye Cangökçe ve flufoto (Barış Aras ve Elif Çakırlar) tarafından çekilen sergiden görünüm ve röprodüksiyon fotoğrafları da yer alıyor.
Arter’in sergilerine eşlik eden tüm yayınları, Arter Kitabevi’nden satın alabilir veya kitabevi@arter.org.tr e-posta adresi üzerinden sipariş edebilirsiniz. Salı-Pazar günleri 11:00-19:00, Perşembe günleri ise 11:00-20:00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebilen Arter Kütüphanesi’nde inceleyebilirsiniz.
Cansu Baydar’ın yazıp yönettiği Neredeyse Kesinlikle Yanlış, Bakü Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Kısa Film Ödülü’nün sahibi oldu.
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen ve bu yıl 15.si yapılan festivalin Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda gösterilen Neredeyse Kesinlikle Yanlış, İran’dan yönetmen Esmaeel Monsef, Azerbaycan’dan yönetmen Teymur Hajiyev ve Rusya’dan film eleştirmeni Evgeniy Maisel’den oluşan jürinin kararıyla yarışmanın en iyisi seçildi. Dünya prömiyerini 81. Venedik Film Festivali’nin Orizzonti (Ufuklar) bölümünde yapan film, Türkiye prömiyerini ise Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Kısa Film Yarışması’nda gerçekleştirdi.
Cansu Baydar’ın ilk kısa filmi Neredeyse Kesinlikle Yanlış, Suriye’deki savaştan kaçarak İstanbul’a göçen Hanna ile küçük kardeşi Nader’in hikâyesini anlatıyor. Dolapdere’de bir kuaför salonunda tırnak tasarımı yaparak geçimini sağlayan ve Almanya’ya yerleşme hayalleri kuran Hanna’nın genç bir kadın olarak kimliğini ve arzularını yaşamak ile küçük kardeşinin ihtiyaçları arasında denge kurma çabasını izleyeceğimiz film, zorla yerinden edilme ile daha iyi bir yaşam arayışının kesiştiği bir gökyüzü tasvir ediyor.
Hanna rolünde Suriye asıllı Lübnanlı oyuncu Rahaf Armanazi’nin, Nader rolünde ise İsa Karataş’ın yer aldığı filmde onlara Büşra Albayrak, Ferhat Akgün, Ubey Gül ve Dante eşlik ediyor. Görüntü yönetmenliğini Barış Özbiçer’in üstlendiği filmin sanat yönetmenliğini Görkem Canbolat, kurgusunu Doruk Kaya ile Çisem Baydar yaptı. Filmin posterinde Önder Sakıp Dündar’ın, fragmanında ise Fırat Terzioğlu’nun imzası bulunuyor. Yapımcılığını Sinan Yusufoğlu, Ceyda Yüceer, İzlem Genç, Ulaş Tuna Astepe ve Ali Farkhonde’nin üstlendiği filmin dünya satışı ve festival dağıtımını ise İtalya merkezli Lights On yürütüyor.
Türkiye’nin önemli oda müziği topluluklarından Borusan Quartet, “Müzikal Armağan” başlıklı konser ile 15 Ekim’de ENKA Oditoryumu’nda dinleyicilerle bir araya gelecek.
ENKA Oditoryumu’nda gerçekleşecek konser serisi, Esen Kıvrak (1. keman), Nilay Sancar (2. keman), Efdal Altun (viyola) ve Poyraz Baltacıgil (viyolonsel)’den oluşan Borusan Quartet’ın “Müzikal Armağan” konseri ile başlayacak. Konser, Avrupa'nın çok sesli müziğinde erken romantik dönemin iki usta bestecisi, Robert Schumann ve Felix Mendelssohn’u bir araya getirirken, ikilinin dostluğunu ve birbirlerine duydukları derin saygıyı yansıtacak. Programda yer alan, Robert Schumann’ın 1842’de tamamladığı op.41/1 Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, gecede seslendirilecek ikinci yapıtın bestecisi ve Schumann’ın da çok yakın dostu Felix Mendelssohn’a adanmış bir müzik. Mendelssohn’un op.44/2 Yaylı Çalgılar Dörtlüsü ise 1837 tarihli ve öncüsü Beethoven’a saygılarını gönderiyor.
15 Ekim Salı akşamı ENKA Oditoryumu’nda gerçekleşecek, erken romantik dönemin müzikal karakterini, yaşamlarından da okuyabileceğimiz bestecileri bir araya getiren “Müzikal Armağan” başlıklı konserin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.
John Berger’ın yaşamdan, ölümden, zamanın geçişinden, basit şeylerden ve basit görünen önemli şeylerden bahsettiği kitabı Yaranın Sayfaları, Cevat Çapan’ın çevirisiyle Metis Yayınları’ndan çıktı.
“Şiirler, Çizimler, Fotoğraflar 1956-96” alt başlığını taşıyan kitap ile Berger kitaplığı genişliyor. Berger; “On iki yaşımdan beri, yapabileceğim başka bir şey yoksa, şiir yazarım. Şiirler bir çaresizlik duygusundan doğar. Güçlerinin kaynağı da budur. ... Şiirler gerçekler karşısında çaresizdirler. Çaresizdirler, ama dayanıksız değillerdir, çünkü her şey onlara karşı direnir. Kararlara değil ama sonuçlara adlar bulurlar.” diyor Yaranın Sayfaları’nda.
“Almakta da ustayızdır biz. / Yıldönümlerini alırız ayrılırken / tırnağın biçimini
uyuyan çocuğun sessizliğini / kerevizinizin tadını / ve süt için kullandığınız sözcüğü.
Tek kişilik yataklarımızda / şiirden ne anlarız ki biz?”
Aksel Bonfil’in yazdığı ve Saim Güveloğlu’nun yönettiği, geçtiğimiz sezon prömiyerini yapan Chaplin oyunu, 14 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahne’de izleyicilerle buluşacak.
Yapımı MSP, yapımcılığı Mert Siliv imzası taşıyan oyunda; Özgür Daniel Foster, Aybüke Pusat, Şebnem Dönmez, Emre Taşkıran, Murat Danacı, Defne Koldaş, Semih Ali Aksoy ve Çınar Yener rol alıyor. Charlie Chaplin ailesinin sahnelenmesine izin verdiği ilk tiyatro oyunu olan Chaplin, kostümleri, dekorları ve hikâyesiyle izleyicilere unutulmayacak bir deneyim sunuyor. Oyunun tüm müzikleri ve ses efektleri ise sahne üzerinde canlı olarak gerçekleştiriliyor.
Charlie Chaplin’in tüm yasal haklarını elinde bulunduran Fransa merkezli The Chaplin Office tarafından ve 17 varisinin onayıyla tiyatro formatında dünyada ilk kez sahnelenen Chaplin’in hayatı, Türkiye’de tiyatroseverlerin karşısına çıkıyor. Oyun; Londra’nın yoksul mahallelerinden yola çıkıp genç yaşta sahnelere adım atan, Amerika’ya uzanarak Hollywood’un zirvesine yerleşen ve özel hayatındaki skandal iniş çıkışlarla, politik görüşleriyle, yarattığı efsanevi eserler ve ikonik Şarlo karakteriyle hem güldüren hem düşündüren Charlie Chaplin’in zengin yaşam öyküsünü izleyicilere sunuyor.
Künye:
Yapım: MSP
Yapımcı: Mert Siliv
Kreatif Yapımcı: Begüm Ertuğrul
Marka Direktörü: Senemay Kılıçoğlu
Yazan: Aksel Bonfil
Yöneten: Saim Güveloğlu
Oyuncular: Özgür Daniel Foster, Aybüke Pusat, Şebnem Dönmez, Emre Taşkıran, Murat Danacı, Defne Koldaş, Semih Ali Aksoy, Çınar Yener
Dekor/Kostüm Tasarım: Gamze Kuş
Koreograf: Tuğçe Ulugün Tuna
Chaplin Eğitmen: Dan Kamin, Tuğçe Ulugün Tuna
Işık Tasarım: Utku Kara
Yardımcı Yönetmen: Anılcan Beydilli
Proje Koordinatörü: Merve Akgül
Müzik Direktörü: Berkay Özideş
Foley/Orkestra: Devrim Ilgaz Karaahmet, Aleyna Talınlı, Zeynep Yüce, Eylül Özişler, Güneş Batmaz
Şarkı Sözü: Alya
Chaplin Şan Hocası: Günay Acar
Yapım Sorumluları: Gamze Almacı, Ahmet Murat Kurt
Oyun Asistanları: Çağla Erdoğan, Ecem Yılmaz
Yapım Asistanları: Cesim Berk Akbay, Damla Beyazbulut
Afiş Tasarım: Berkcan Okar
Afiş Fotoğraf: Fethi Karaduman
Makyaj: Gila Benezra
Saç: Şahin Gül
PR İletişim: PPR Medya ve İletişim
Sosyal Medya: Yağmur Yıldız
Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin yeni süreli sergisi “Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler”, doğadan, denizden, pazar yerlerinden, balıkçılardan ve sofralardan ilham alan eserleri sanatseverlerle buluşturuyor.
Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin ikinci süreli sergisi “Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler”, İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında izleyicilerin karşısına çıkıyor. Küratörlüğünü, müzenin de kurucu küratörü Prof. Dr. Gül İrepoğlu’nun üstlendiği sergi, ilhamını verimli topraktan ve denizden; meyvelerden, sebzelerden, balıklardan, yemeklerden ve sofralardan alan sanat eserlerden oluşuyor. Sergide; Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmed Paşa, Selahattin Teoman, Cevat Dereli, Hikmet Onat, Hasan Vecih Bereketoğlu ve Mehmed Muazzez gibi 90 sanatçıya ait 200’ü aşkın tablo ve heykel yer alıyor. Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndan 150’den fazla eserin seçildiği sergide, saygın koleksiyonerler ve kurumlardan ödünç alınan 50’ye yakın eser de bulunuyor. PATTU Mimarlık tarafından tasarlanan serginin Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılan kitabını da Prof. İrepoğlu yayıma hazırladı.
Müzenin 3. ve 2. katlarına yayılan sergi, tematik altı bölüme ayrılıyor. “Cömert Doğa” bölümünde tarla, bağ ve bahçelerdeki rengârenk ekinlerin eşsiz düzeninin ve toprağın cömertliğini şekillendiren insanın yansıtıldığı eserler, “Doğa Tadında Renklerle” bölümünde doğanın hayranlık uyandıran ürünleriyle; meyveler, çiçekler ve sebzelerle bezeli natürmortlar; “Ürünler Sunulurken” bölümünde yaşamın kaynağı suyun, cıvıl cıvıl pazar yerlerinin, dükkânların ve sokak satıcılarının ilham verdiği eserler; “Denizden Çıkan Nimet” bölümünde çeşit çeşit balıklar ve balıkçılar; “Yemek İçin Emek” bölümünde gözü ve gönlü doyuran yemek hazırlıkları ve mutfak temalı eserler, adını Orhan Veli’nin ünlü dizesinden alan “Cânân ki Degüstasyon’a Gelmez” bölümünde ise kahve ve çay ile kahvehaneler, gazinolar, lokantalar ve sofraları konu alan eserler yer alıyor.
2021 yılında öykülerinden oluşan Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme kitabını okurla paylaşan Barış Bıçakçı’nın kaleme aldığı yeni romanı Dünyaya Yeni Gelen Okurlar İçin, İletişim Yayınları’ndan çıktı.
Dünyaya Yeni Gelen Okurlar İçin, ömür kadar kısa bir roman. Bu roman bir yandan dünyaya yeni gelmiş gibi halis ve saf, diğer yandan mühendis aklıyla bir oyun oynuyor. Bir kenarda ise “deneyime dayanmayan bilgelik” olarak aşk akıyor.
“‘Niyetim, kitaplardan, filmlerden değil, doğrudan insanlardan öğrendiklerimi derleyip toplamak.
(…) Hoş, kitaplardan ve filmlerden öğrendiklerim olmasa insanlardan da pek bir şey öğrenemezdim!’
Şahsi bir ansiklopedi olabilir mi? Varoluşun anlamına dair, insanın türlü türlü haline dair ama aynı zamanda başıboşluklara, tatlı neşelere, uyuyup uyanmaya dair maddeleriyle... İnsanın kendi hayatının, avuntularının, esasen de bilmezliklerinin ansiklopedisi.
‘Bilmemeyi çoktan sahiplenmiş” birisinin, başkalarından neler neler öğrendiklerinin dökümünü yapan maddeleriyle… ‘Soluk almadan bilmeye’ ayak direyen, mütereddit bir ansiklopedi.’”
Kreşendo’nun bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Bu Festival Bizim, 1 Kasım’da Volkswagen Arena’da gerçekleşecek Marina Satti konseriyle başlayacak.
2024 Mayıs’ta gerçekleşen Eurovision’da Yunanistan’ı temsil eden şarkıcı Marina Satti, Kreşendo organizasyonuyla 1 Kasım'da Volkswagen Arena'da ilk Türkiye konserini verecek. Selût’un yenilikçi ve deneysel performansıyla başlayacak olan konser, Levi’s destekleriyle gerçekleşecek Nova Norda konserinin ardından Yunan, Arap ve Balkan müziğiyle pop müziğini kendine has bir tarzda birleştiren Marina Satti’yle devam edecek.
Bu yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İBB Kültür’ün katkılarıyla, “Mutluluğun Ritmi” temasıyla gerçekleşecek Bu Festival Bizim, müzisyen kadınları merkezine alarak çok sesli bir sahne yaratıyor. Katılımcılarına ilham verici konuşmalar, atölyeler ve konserlerle zengin bir program sunan festival, 1-8 Kasım tarihleri arasında müzikseverleler buluşacak. Festival hakkında ayrıntılı bilgiye ve biletlere buradan ulaşabilirsiniz.
1 Kasım’da Volkswagen Arena’da gerçekleşecek Marina Satti konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi, genç yaşta hayatını kaybeden Kadıköylü sokak sanatçısı Burak Metin Yurdakul’un (Rakun) çizimlerine 12 Ekim-10 Kasım tarihleri arasında ev sahipliği yapacak.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Kadıköy Çizgi Festivali’nde de Burak Metin Yurdakul için saygı duruşu niteliğinde, duvar resimlerinden oluşan bir sergi düzenlendi. Rakun’un arkadaşları ile birlikte hazırlanan sergi, eskizleri de eklenerek Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nde sezonun ilk sergisi olarak sanatseverler ile buluşacak.
Kadıköy Belediyesi tarafından Rakun için hazırlanan katalogda, sanatçının eserlerini koruma, arşivleme ve geleceğe aktarma konusunda büyük bir özveriyle çalışmalarına devam eden Rakun’un arkadaşları şunları yazdı: “11 Ekim 1997 İstanbul doğumlu Rakun (Burak Metin Yurdakul), 2016 yılından itibaren Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü’nde eğitim görmeye başladı. İstanbul’un hemen hemen her ilçesinde duvar resimlerine ve imzasına rastlamak mümkün olsa da üretimlerinin çoğu doğup büyüdüğü Kadıköy sokaklarında bulunuyor. Bunun yanı sıra İzmir, Çanakkale ve Tunceli gibi çeşitli şehirlerin sokaklarında da eserlerine rastlayabilirsiniz. Nisan ayında kaybettiğimiz sanatçı, sokak sanatına lise yıllarında başlamıştı. Bu kısa zaman zarfında sokak sanatına yeni bir çizgi dili katmayı, sokaklara bıraktığı imgeleri yüreğimize ve zihnimize işlemeyi başardı. Muzip bir çocuğun yaramazlıklarıyla dolu bu imgeler, nazik ve sert bir ahenkle sokaktaki insanları her daim yakaladı. Rakun’un bu nadide resimleri, yaşadığımız yerlerin ve dolaştığımız sokakların ayrılmaz bir parçası hâline geldi. Ardında bıraktığı yüzlerce eserin hatırasını tanımak, büyütmek ve geleceğe taşımak adına resimlerini oldukları duvarlarda korumalıyız. Hayatımıza bıraktığı izler için Rakun’a teşekkür ederiz.”
Türk rock müzik sahnesinin önemli gruplarından Duman, beş şarkıdan oluşan yeni EP’si Kamikaze’yi müzikseverlerle buluşturdu.
Duman, 13 Aralık’ta yayımlayacağı yeni albümü Kufi’den yeni şarkıları hayranlarıyla buluşturmaya devam ediyor. Daha önce albümden “Kufi”, “Nerde Benim Kafam” ve “İçimde Aşk Var” şarkılarını yayımlayan grup, bu sefer de “Bir Güzellik Yapsana”, “Haykırdım Ben”, “Kamikaze”, “Gazze’de” ve “Canımsın” şarkılarından oluşan yeni EP’si ile dinleyicilerinin karşısına çıkıyor. Bir taraftan konserlere de devam eden Duman, 17 ve 18 Ekim akşamları Harbiye Açıkhava’da iki gece üst üste sahnede olacak.
Duman’ın yeni EP’si Kamikaze’yi buradan dinleyebilirsiniz.