27 MAYIS, CUMARTESİ, 2017

“İletişim Basittir, Bu Yüzden de Karmaşıktır”

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri tarafından düzenlenen ve yaratıcılık, sanat ve tasarımı bir araya getiren bir festival olan Project bu yıl üçüncü kez gerçekleşiyor. Her yıl bir tema çerçevesinde şekillenen etkinliğin, bu yılki edisyonu Project’03’ün teması ise: “İletişim basittir, bu yüzden de karmaşıktır”.

“İletişim Basittir, Bu Yüzden de Karmaşıktır”

Bireysel değerlere odaklanan ve öğrencilere eğitim sürelerinde eşsiz bir deneyim yaşama imkanı tanıyan Project bu yıl da yeni ve dinamik ruhuyla karşımıza çıktı. Projenin dokuz kişilik ekibiyle bir araya gelip geçtiğimiz iki yıl, hazırlık süreçleri, bu yılın teması, sergilenen eserler ve yan etkinlikler üzerine konuştuk.

Project bu yıl üçüncü kez gerçekleşiyor. Etkinliğin geçmiş yıllarında nasıl deneyimler yaşadınız, katılımcılar tarafından nasıl tepkilerle karşılaştınız?

Project, 2015 yılında farklı dönemlerde eğitim gören birkaç Sanat ve Kültür Yönetimi öğrencisinin ortak bir arayışından doğdu; pratiğe dayalı deneyim kazanmak, gerçek anlamda bir şeyler yapmak, üretmek. O zaman biz ikinci sınıf öğrencisiydik, henüz bölümü ve sektörü yeni tanımaya başlıyor, yapabileceklerimizi keşfetmeye çalışıyorduk. Bu arayışın sonucunda ortaya çıkan ürün Project 01 oldu.

Dışarıdan gelen tepkilerden çok, organize eden kişilerin yaşadıkları deneyimler göz önünde bulundurulduğunda, bu işin oldukça öğretici bir süreç vaat ettiği ve hiç bir teorik dersin veremeyeceği bir bilgiyi barındırdığı fark edildi. Böylece tüm festivalin sorumluluğu Project 02 ile birlikte Sanat ve Kültür Yönetimi öğrencilerine bırakıldı. Baştan sona akla gelebilecek her noktada öğrencilerin inisiyatif alması, karar vermesi ve aksiyonda bulunması gereken bir sistem oluşturuldu. Fakat bu öğretici sürecin ötesinde daha temel bir hedef var esasında; geleceğin yaratıcı sınıfını oluşturacak profesyonelleri izleyicilerle buluşturmak. Sektörde ismine fuar demeyip arka planda kar amacı güden ve gençler üzerinden programlanan birçok etkinliğin yanında Project, tamamen bireysel değerlere odaklanan bir oluşum. Bu anlamda çok fazla benzeri bulunmayan bir yaklaşımı var.

Bütün bunlara ek olarak, izleyici kitlesine farklı disiplinlerden, üstelik ücretsiz birçok deneyim sunan, kendi iç dinamiklerinin dışına çıkıp çevresine fayda sağlamayı hedefleyen bir ruhu var Project’in. Her edisyonda el değiştiren bir etkinlik olması sebebiyle sürdürülebilirliği konusuna hassasiyetle çalışıyoruz. Konuya pozitif tarafından yaklaşıp, her sene yeni beyinlerin, yepyeni gündemlerde neler üreteceğini görmeyi, aynı kişilerin organize ettiği ve monotonluğa kayma riski taşıyan etkinliklerden çok daha heyecan verici buluyoruz.

©Nazlı Erdemirel

Project 03 iletişim soruları ve sorunları etrafında yapılanıyor diyebiliriz. Proje için yola çıkarken amaçlarınız nelerdi?

Eğitimimizin ve üretimlerimizin temel dayanağı hali hazırda “iletişim” kavramı zaten. O nedenle aslında hiç düşünmeyeceğimiz bir konu başlığı gibiydi, fakat biraz düşünmeye, okumaya ve araştırmaya başlayınca konumuzun iletişimden ziyade, onun doğası ve izafiyeti olması gerektiğini anladık. Konu üzerine kafa yorarken, iletişimin hem çok kolay olduğunu, bizim için nefes almak kadar alışılagelmiş bir eylem/ihtiyaç olduğunu biliyorduk ancak biz bunları tartışırken bile aslında toplumsal ve bireysel iletişimin ne kadar da zor ve karmaşık olabileceğini ayrımsadık. Bu çelişkinin bizi götürdüğü yer hepimizde farklı hisler uyandırdı ve anlatmak istediğimizin de tam olarak bu olduğuna karar verdik. Bir yandan günümüzü düşünmemiz gerekirken, zaman zaman geçmişle karşılaştırmalar yaparken bulduk kendimizi. Temsil ettiğimiz her disiplin özelinde bu karmaşıklığın ne ifade edebileceğini anlamaya çalıştık, sergilenen tüm işler de bu anlama sürecinin bir dışa vurumunu, disiplinlere özel ifade edilişini kapsıyor.

Ekipte kimler yer alıyor? Nasıl bir iş bölümünüz var?

BİLGİ Sanat ve Kültür Yönetimi son sınıf öğrencilerinden oluşan dokuz kişilik bir ekibiz. Fakat üniversitenin kurumsal departmanları ve diğer bölüm öğrencileri ile çok yakın diyalog halindeyiz. Örneğin Görsel İletişim Tasarımı bölümünün bir uzantısı olan vcdlab. ekibi, festivalin görsel kimliğinin oluşturulmasından sorumluydu ve sonucunda tüm görsel materyal bu öğrencilerin elinden çıktı. Projede bizler kadar onların da emeği olduğu için aslında gerçek ekip sayılamayacak kadar çok insandan oluşuyor. İlk olarak altı departmana bölünmüştük; genel koordinasyon, sergi tasarımı, finans, eğitim, halkla ilişkiler ve iletişim. Fakat kağıt üzerinde her birimiz iki farklı konudan sorumlu iken gerçek hayatta bunun böyle kalmadığını, gerekli koşullarda ve durumlarda çok farklı konulara adapte olmamız ve karar almamız gerektiğini gördük. İş tanımlarımız dışında birçok farklı bölüme dair çözüm bulmamız gerektiği anlar oldu. Teknik ve sosyal yetilerimizi geliştirmemiz için bizleri zorladı, ki bunlar başka yollardan edinebileceğimiz deneyimler değildi. 

©Nazlı Erdemirel

Project 03 ana sergisi görsel iletişim tasarımı, sinema, performans sanatı, dijital medya, TV, radyo, reklamcılık ve halkla ilişkiler gibi birçok farklı disiplinden, tüm İletişim Fakültesi öğrencilerinin işlerini kapsıyor. Proje kapsamında ne tarz işlerle/üretimlerle karşılaşıyoruz?

İletişim alanında üretim yapan neredeyse her disipline dair bir şeyler göreceksiniz. Reklamcılık Bölümü’nün ödüllü kampanya ve afiş çalışmaları, Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü’nün Sound Picnic, 10 Dakika, JoyTürk Akustik gibi RGB Live’da yayınlanan programlarından bir seçki, Sinema Bölümü’nden öğrencilerin çektikleri kısa filmler, Halka İlişkiler Bölümü’nün dönem boyunca çalıştıkları projeler, Performans Bölümü öğrencilerinin “Metafor” ve “Bodies & Technologies” temaları altında gerçekleştirdikleri performanslar, vokal performanslar, Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümü öğrencilerinin sanat pratiklerine dair deneysel projeleri ve Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü öğrencilerinin hazırladıkları içerikler ve haberler görülebilecek. Aynı zamanda Küratör Derya Yücel’in koordinatörlüğünü üstlendiği Arthere, Robotik Hayaller ve Taşeron sanat inisiyatiflerinin pratiklerine odaklanan bir sergi de Project 03 kapsamında izleyicilerle buluşacak. Ana serginin yanı sıra iletişime dair bir şeyler barındırdığı ama sergiye entegre edemediğimiz iki alanı da izleyicilerle açılış sırasında buluşturmak istedik; müzik ve gastronomi. 12 Mayıs günü gerçekleşen etkinlikte Skata ve Geeva Flava çok keyifli anlar yaşattılar, BİLGİ Gastronomi Kulübü öğrencileri ise sundukları inanılmaz ikramlarla büyük ilgi çekti. Bu anlamda yine festivalin özüne uygun olarak yalnızca öğrencilerin/gençlerin yarattığı bir ortam ile başlamış olduk üç haftalık festivale.

Etkinlik kapsamında “İletişim basittir, bu yüzden de karmaşıktır” teması etrafında bir konuşma serisi düzenleniyor. “İletişim Üzerine Konuşmalar”ın ilk serisi sonlandı, ikinci seride hangi isimlerle karşılaşacak, ne üzerine konuşmalara dahil olacağız?

Kavramsal çerçeveyi destekleyici bir yan etkinlik kurgulama hedefi sonucunda ortaya çıkan “İletişim Üzerine Konuşmalar” serisi de festivalin kapsadığı disiplinlerden önemli simaları bir araya getirerek yeni bir diyalog ve düşünme platformu yaratmayı vaat ettiğimiz bir proje oldu. Serinin temel gayesi; davetli konuşmacıların sektöre, disiplinlerine ve festivalin teması olan iletişime dair bireysel yaklaşımlarını ve deneyimlerini paylaşabilecekleri bir alan oluşturarak, her kesimden izleyicinin katılımıyla organik bir etkileşim yaratmaktı. 12 Mayıs’ta ilk ayağı gerçekleşen konuşma serisinde yer alan isimlerden bazıları Şirin Payzın, Bülent Somay, Nevzat Sayın, Bager Akbay, Işıl Eğrikavuk, Can Faga idi. Herkese açık ve ücretsiz konuşmaların ikinci ayağı kültür ve sanat alanına yönelik olacak, bu defa Bige Örer, Çelenk Bafra ve Simge Burhanoğlu gibi isimleri ağırlıyor olacağız. Geçmiş kayıtlara ve gelecek programın detaylarına göz atmak isteyenler Project 03’ün web sitesini ziyaret edebilirler.

©Nazlı Erdemirel

Project 03 kapsamında bir dizi atölye gerçekleşti, bu atölyelerden biraz bahsedelim mi?

Project 03 atölyeleri başlarda da bahsettiğimiz “etrafına fayda sağlamak” gayesi ile oluşturduğumuz bir program. Lise öğrencilerine yönelik iki atölye; RGB Canlı Televizyon Yayıncılığı ve Fulya Peker tarafından verilen Metafor Atölyesi. Bu atölyeler ile hem farklı disiplinleri hem de bireysel gelişimlerini desteklemeyi amaçladık. Katılım oldukça yoğundu ve gerçekten özel geri dönüşler aldık. Bunların yanı sıra üniversitelilere özel ArtBizTech iş birliği ile bir “Design Thinking” atölyesi gerçekleştirdik. Bu çalışmaya da önceden belirlediğimiz kapasiteyi aşan bir katılım oldu. Tabii ki kimseyi geri çevirmedik, oldukça verimli ve faydalı anlar geçirdik. 

Programda bir de oyun yer alıyor. Sahne Sanatları Bölümü öğrencileri Arnold Wesker’in Mutfak adlı oyununu izleyici ile buluşturacaklar. Oyunda izleyici nelerle karşılaşacak?

Her sene en çok rağbet gören yan etkinliklerden biri tiyatro oyunu. Geçtiğimiz yıllarda Bir Yaz Gecesi Rüyası ve Lysistrata gibi eserleri sahneleyen öğrenciler, bu edisyonda Arnold Wesker’in Mutfak adlı oyunu ile karşınıza çıkacak. Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi Bölümü öğrencileri oyunun kimliğini yeniden yorumlarken, Moda Tasarımı Bölümü kostümleri tasarlayacak, Performans Sanatları Bölümü öğrencileri ise oyunu sahneye taşıyacak. Bu oyun, Project 03’ün sorguladığı iletişim kavramıyla direkt bir ilişki kuruyor. 1959 Londra’sında geçen oyun, kalabalık bir mutfaktaki kültürel ve kişisel çatışmaları ele alıyor. Mutfak gibi stresli bir çalışma ortamında kurulan iletişim, oyunun dinamiklerine de yansıyor. Oyunun prodüksiyonunda birebir yer alan arkadaşlarımız ilk metin okumalarından, oyunun sahneye konulmasına kadar tam anlamıyla bir yaratım süreci tecrübe etme şansı buldular. Project kapsamında yalnızca tiyatro oyununu değil, çalışma sürecini ve arka planını da gözler önüne sermek istedik. Bu fikre istinaden oyuna dair hazırlanan konsept çalışmalarının ilk taslaklarını, Project 03’ün ana sergisine de dahil ettik.

©Nazlı Erdemirel

Gelecek projeleriniz arasında neler yer alıyor?

Project, her sene alttan yetişen ekiplerce yepyeni çalışmalarla gerçekleştirilmeye devam edilecek. Fakültenin genç beyinlerin görünür olması konusunda kararlı bir duruşu var. Sektördeki desteğin azlığını her gün tekrar tekrar deneyimliyoruz. Bu nedenle üniversite çatısı altında bu desteği bulabilmek çok önemli. Genç sanatçıların eserleri farklı çıkarlar veya beklentiler ile sanatçıları dilemedikleri çalışmalar gerçekleştirmeye mecbur kılabiliyor. Biz tüm öğrenci arkadaşlarımızın özgürce düşünüp ürettiği günlerin devam etmesi adına elimizden geleni bu edisyonda yaptık, gelecek edisyonlarda bu yaklaşım güçlenerek devam edecektir.

0
6654
1
Fotoğraf: Nazlı Erdemirel
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage