08 KASIM, PAZARTESİ, 2021

"Görüntüyle Karşılaşma ve Karşılaşılanın İçerde Karşılık Bulması"

Yalım Ardıç ile rastlantısallığa açık bıraktığı keşif yolculuğunu kayıt altına aldığı görsel bir günlük niteliği taşıyan, fotogram işlerinden oluşan kitabı ||Reinvent// üzerine konuştuk.

||Reinvent//, sizin ilk fotoğraf kitabınız. Çalışmanıza baktığımda en etkileyici tarafı sayfaların dağılması, taşması, bağımsızlığı oldu. Peki, ||Reinvent//’in yolculuğu nasıl başladı ve içten dışa doğru veyahut da dıştan içe doğru bizleri sürükleyen çalışmanızın tasarımı nasıl oluştu?

2016’da fotogramın beni heyecanlandırması ile başladı. Gündeliğimde, çevremde rastladığım nesneleri yanıma alıp, karanlık odaya taşımak, kendimle kaldığım odada onları ışığın altında, ışığa duyarlı yüzeyin üstünde yeniden keşfetmeyi, yaşadığım bir olayın, durumun hissini alıp içimde onu anlamaya çalışmama benzettim. Nesneler ve onların izlerinden kendime doğru baktım. Kendimden de onlara ve bütüne doğru baktım yeniden.

​Bu üretime de şahit olan arkadaşım Suimasen Editions’tan İbrahim Karakütük ile yan yana geldik kitaplaşma sürecinde. Tasarımı bu yolculuğu yansıtması adına kapalıyken derli toplu duran, açıldığında saçılan ve imajların bütünden bağımsız olarak başka biçimlerde de bakılabilen yani yeniden keşfe açık, kapatmak için de bir çaba harcanacak biçimde yaptık.

||Reinvent//, yaşamınızdaki hangi işleklerin dönüşmüş hâlidir?

Bu süreçlerin benim için kelimelerle bir karşılığı yok. Daha sözsüz bir yerden çalışıyorlar ve bu da aslında ||Reinvent//’i oluşturuyor. Bakan için de öyle olmasını diliyorum. Görüntüyle karşılaşma ve karşılaşılanın içerde bir yerde karşılık bulması.

Peki, ||Reinvent//’ten önce ne tür çalışmalar yaptınız? Bizi ||Reinvent// ile tanıştıracağınız güne kadar olan sürecinizde neler oldu neler bitti?

Fotoğrafa 2010 yılında başladım. 2012’de de Ka ile kesişti yolumuz ve fotoğraf benim için bir anlatma ve anlama aracına dönüştü. 2012’de Spleen, Açık Atölye’nin çıktısı olarak ürettiğim ilk işti. Bir iç sıkıntısının ilerleyişi ve sonucunu göstermeye çalışmıştım. Sonra Ali Taptık ve Okay Karadayılar ile 12 görüntü atölyesinde Ka’da ODA maket kitabını, Karton Kitap ile Abis ve yine maket kitap olan Erozyon’u yaptım. Bu maket kitaplar da kendimi anlamaya ve anlatmaya çalışma pratikleriydi.

Fotoğraflarınıza baktığımda duyduğum bir ses var. Yenilikçi ve güçlü bir ses. Bu sesin bize söylemek istediği ne olabilir?

Ben kendimi anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum. İçime doğru, içimden de dışarı doğru bakıyorum. Kendimi bütünün bir parçası olarak görüp, kendi üzerimden, kendim kadarıyla bütünü anlamaya çalışıyorum.

Yani duyduğumuz sesle ||Reinvent//’e politik bir duruş olarak mı yoksa sizin yaşantınızdaki ayak seslerinizin görsel dokümanları olarak mı bakmalıyız?

Kişisel, bireysel olanı toplumsal olandan çok ayrılabileceğini düşünmüyorum. Yani her ikisi olarak da bakılabilir.

0
3463
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Advertisement
Geldanlage