01 HAZİRAN, CUMA, 2018

Geçmişin Monoblok Görüntüsü

Türkiye’nin katmanlı tarihinde, 80 ve 90’larda çocuk olmuş bir sanatçı Cem Dinlenmiş. Penguen’de çizer olarak tanıştığımız, Penguen’in aramızdan ayrılışı üzerine Uykusuz’da çizerliğe devam ettiği Her Şey Olur köşesinde, politik hassasiyetini sık sık mizahi bir dille ifade etmesiyle kendine has bir üslup edinen Cem Dinlenmiş, geçtiğimiz günlerde dördüncü kişisel sergisi “Blok Sakinlerinin Dikkatine” ile x-ist’te sanatseverlerle buluştu.

Geçmişin Monoblok Görüntüsü

Sanırım 80’ler Türkiye’sinde yaşayıp da, çocuk dahi olsa, politik hassasiyete erişmemiş insan sayısı çok az. Neoliberal bir toplumun temelleri için uğraşılırken, sadece toplumsal bir etkileşimde kalınmamış bu daha geniş bir yelpazede ele alınmıştır. Keza bu durumun bizlere en büyük kalıntıları arasında sayılabilecek mimari yapıların çoğu hâlâ işlevselliğini koruyor. Monoblok yapılar ise bu durum adına dönemin önde gelen örnekleri. Cem Dinlenmiş, bu yapıları kendi bellek süzgecinden geçirerek, “Blok Sakinlerinin Dikkatine” adlı sergisinde farklı bir estetik dokuyla ele alıyor. Mimari unsurların sanat olgusundan uzak dominant karakterlerini figürlerle aynı potada eritiyor. Bu hususta, ortaya çıkan “yumuşak” görüntünün en büyük nedeni, sanatçının kullandığı pastel renk tonları. Renklerin bir arada kullanımı, izleyicide o döneme ait bir kartpostala bakıyormuş izlenimi yaratıyor. Böylece yer verilen mekânlar kurgusallıktan uzaklaşarak, kendi gerçekliklerini daha iyi yansıtır bir hâl alıyor.

Sergi alanında bizleri karşılayan çalışmalardan biri Atlamayacak şov yapıyo adlı eser. Cem Dinlenmiş’in mizahi yaklaşımı aslında burada kendini perde arkasından gösteriyor. Perpa Binası’nın yer aldığı bu çalışmada yapının konumlandırılışı, bizlere dönem içerisindeki popülerlliği hakkında gerekli tüyoları veriyor. Bunun yanı sıra kullanılan figürlerin dağılımı ve boyutlarına rağmen kıyafetlere verilen detaylar oldukça naçizane. Çatıda atlamaya çalışan birinin betimlendiği bu çalışmada; figürlerin / bireylerin farklı  ruh hâlleri, kimisi bu duruma oldukça ilgiliyken kimisinin oldukça ilgisiz duruşu, aynı zamanda toplumsal bir anekdot niteliğinde.

Boşluk, Tuval üzerine akrilik ve marker, 60x60cm, 2018

20 nolu asansör adlı çalışma ise Perpa’dan bir detay görüntüsü. Yapı içerisinde yer alan katların sıklığı göze çarparken, asansörün numaralandırmaya sahip oluşu ise günümüz için pek alışılmış bir durum değil. Bu durum, kendi döneminde yapı herhangi bir yön ibaresine sahip olmadığı için asansörlere numaralar verilmesinden kaynaklanıyor.

​Bir dönem haberlerde adını sıklıkla duyduğumuz, turizm sektöründe büyük ses getiren Peri Tower’ın yıkılması, Dinlenmiş’in belleğinden çekip çıkardığı olaylar arasında. Nevşehir bölgesinde bulunan ve kendi dönemi için büyük bir prestije sahip olan bu yapı, 1996 yılında gerçekleşen V. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri'nde Yapı Dalı Ödülü'ne layık görülmüştü. Geçtiğimiz yıllarda otelin iflas etmesi sonucu yıkımına karar verilmişti. Cem Dinlenmiş ise Peri Tower toz duman adlı çalışmasında bu buruk anı resmediyor. Peri Tower’ın kült bloklar hâlindeki heybetini kaybedişini minik bir dozer ile birleştiriyor. Toz bulutunun yapının etrafını sarması ve soğuk tonların tercihi bu betimlemeyi daha da beslemiş.

​Etkileyici çalışmaların bir arada bulunduğu Esarete Giriş serisi, cezaevi komplekslerinin girişlerinden oluşuyor. Bu seri, farklı perspektiflerle resmedilmiş. Boyutlarının değişkenliği ise resmedilişleri kadar dikkat çeken bir nokta. Girişlerin tek tipliğine rağmen hepsine farklı bir yapısal doku verilmesi, sınır hissini aktarıyor. Cezaevi girişleri adları gereği yapısal bir dominantlığa sahip olmalarına karşın, anlık bir görüntü mevcut ve yine mekân ile bütünlük sağlayacak tonlar tercih edilmiş. Bu çalışmalar arasında çok küçük boyutlarda bir ahşap parçasının üzerine çalışılan eser ise yakalanan akslar ile belki de tüm bu betimlemeyi en iyi aktaranı.

Esarete Giriş, Tuval üzerine akrilik ve marker, 10x10cm, 2018

“Blok Sakinlerinin Dikkatine” sergisine dahil olan mekânlardan bir diğeri ise Galleria. Türkiye’nin ilk AVM kompleksi. Popülerliği ile toplumun rağbet gösterdiği ilk tüketim alanı. Dinlenmiş, bu yeni sosyalleşme alanının geometrik topografyasına kuşbakışı bakmayı tercih etmiş. Tıpkı, buz pateni yapmak yerine izlemekten bir o kadar keyif alanlar gibi. Kuşbakışı olarak ele alınan Galleria’nın buz pateni pistinde yer alan figürler yine oldukça küçük boyutlu olmalarına rağmen, pist içerisinde bulunan tüm senkron görülebiliyor. Buz pateni yaparken saçları savrulan bir genç kızın at kuyruğu da buna dahil.

​Galleria AVM’sinin şüphesiz ki en akılda kalan unsurlarından biri Fame City. Dinlenmiş, buraya daha spesifik bir gözle bakmayı tercih etmiş. Tünelde ismini verdiği bu çalışmasında, Fame City oyun alanlarındaki çocukları görüyoruz. Çemberlerin tek aks üzerinde derinleşmesi, içeride bulunan bir çocuğun gözünde olduğumuzu bize hissettiriyor. Hangimiz o çemberlerin içinde kaybolmadık ki?

Tünelde, Tuval üzerine akrilik ve marker | Acrylic and marker on canvas, 70x70 cm, 2018

Türkiye’nin yakın tarihine farklı unsurlarla bakmamıza olanak sağlayan Cem Dinlenmiş, çalışmalarında Milli Reasürans Çarşısı, Tekstilkent gibi farklı mekânlara da yer vermiş. Toplumsal hafızanın olmazsa olmazları olan mimari unsurları naif bir şekilde hatırlatan bu keyifli sergiyi ziyaret etmek isterseniz 16 Haziran’a kadar x-ist’te görebilirsiniz.

0
5870
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage