Natalie Haynes’in Yunan mitlerini kadınları merkeze alarak yeniden anlattığı kitabı Pandora’nın Küpü, Hilal Dikmen’in çevirisiyle İthaki Yayınları’ndan çıktı.
İokaste’nin Çocukları eseriyle tanınan yazar Haynes, Pandora’nın Küpü’nde mitolojik anlatılarda gölgede bırakılmış, arzulanan fakat tehlikeli ve kötü niyetli karakterlere sığdırılmaya çalışılan kadın imgeleriyle Helene, Medusa, İokaste, Medeia gibi karakterlerin perspektifiyle kabuklaşmış kalıbın nasıl farklı formlara büründüğü ve bürünebileceği üzerine ayrıntılı, akıcı bir sorgulamaya girişiyor.
Tarihi kazananların yazdığı söylenir ama mitoloji için de durum pek farklı değil. Kabul görmüş anlatıya bakılırsa mitolojik kahramanlar hemen her daim erkek ve daima haklılar. Dünyamızdaki tüm kötülüklerin kökeninde de söz dinlemez bir kadın bulunuyor. Mesela Pandora. Pandora kocasının sözünü dinlemeyip küpün kapağını açarak kıtlıktan savaşa, zulümden vebaya ne kadar kötülük varsa insanlığın başına bela etmişti. Bize anlatılan bu. Haynes, bu hikâyeyi şimdi Pandora’nın gözünden anlatıyor.
“Her zaman o kadar nazik olmayan bu kadınların hayatlarına keyifli bir bakış.” – Margaret Atwood