Denis Johnson’ın 20. yüzyılın başlarında Amerika’da giderek artan köprü ve yol inşaatlarında bulduğu gündelik işlerde çalışan Robert Grainier’ın hikâyesini anlattığı romanı Tren Düşleri, Çiğdem Erkal’ın çevirisiyle Holden Kitap’tan çıktı.
Hakkında “minyatür bir destan”, “olağanüstü bir roman” gibi yorumlar yapılan Tren Düşleri, yayımlandığı yıl The New York Times, The Economist, NPR gibi dergilerde yılın en iyi kitapları arasında gösterildi, Pulitzer Ödülü Finalisti oldu.
Johnson’ın kaleme aldığı bu roman sıradan bir adam olan Grainier’ın hızla değişmeye başlayan dünyaya tanıklığı üzerine kurulu. Amerika’yı baştan başa saran demiryollarına, gelişen teknolojiye, şehirleşmeye başlayan kasabalara, değişen yaşam tarzına, ölümlere, en çok da ölümlere tanıklık bu.
“Denis Johnson’ın Tren Düşleri uzun zamandır baskısına ulaşılamayan bir eser gibi, bulması zor, artık hepimizin ona erişebilmesinin ne demek olduğunu bilenlerin değer verdiği, beğeni toplayan bir çalışma. Tren Düşleri’nin tuhaf bir sürükleyiciliği var. Bir zamanlar hâlâ doğal harikalarla ve tehlikelerle dolu bir yer olan Vahşi Batı’nın güzelliğini büyülü ve somut bir şekilde geri çağırıyor ve yalnız bir adamın hayatını, hem kendini tamamen evinde hissettiği hem de içinde kaybolduğu bu mekâna yerleştiriyor.” —Dan DeLuca, The Philadelphia Inquirer