10 ARALIK, CUMA, 2021

İpek Duben’in En Kapsamlı Sergisi “Ten, Beden, Ben” SALT Beyoğlu’nda

İpek Duben’in kırk yılı aşan pratiğini yansıtmak üzere hazırlanan en kapsamlı sergisi “Ten, Beden, Ben”, SALT Beyoğlu’nda 3 Nisan 2022’ye kadar sanatseverlerle buluşuyor.

“Ten, Beden, Ben” başlıklı sergi, erkek şiddetinden toplumsal cinsiyete, yerinden edilme ve göçten tüketim alışkanlıklarına uzanan konuları irdeleyen İpek Duben’in üretimine yeni bir bakış sunuyor. İşlerinde sıkça kullandığı kendi beden imgelerinden ilhamla isimlendirilen sergi, SALT’tan Amira Akbıyıkoğlu, Farah Aksoy, Sezin Romi ile Vasıf Kortun tarafından programlandı. Sergi, Duben’in 1980’lerin başındaki resim ve desenlerinden 2020 tarihli Angels and Clowns’a [Melekler ve Soytarılar] birçok işini yeniden değerlendiriyor.

Duben’in yerel bir bağlamda göç, “öteki”ne bakış ve toplumsal cinsiyet konularını ele aldığı ilk işi olan Şerife (1980-1981) isimli serisi bir desen ve on bir resimden oluşuyor. Sanatçı, kız kardeşinin evine temizliğe gelen Şerife’nin başsız ve bedensiz portreleri için pazardan satın aldığı bir elbiseyi doldurup canlı modelin yerine koyarak Şerife’nin temsili bir modelini yaratıyor. Toplumsal varlığı ve emeği görünmez kılınan kadınları gündeme getirerek feminist bir tavrı yansıtan resimler, kültürel gelenek ve âdetlerle kırsal ve kent yaşamı arasındaki geçişlere de işaret ediyor. Bir gazete kupüründen yola çıkan Adale Adam (1988) üçlemesinde ise kaslarıyla böbürlenen, çıplak gövdesini teşhir etmekten kaçınmayan bir erkek figürü yer alıyor. Sergide peş peşe yer alan bu iki seri, toplumsal cinsiyet temelli beden temsilleri arasındaki eşitsizliğe dikkati çekiyor.

Duben, Doğu-Batı ayrımında bir kadın olarak konumunu irdelemeye İzler (1990-2021) ve Kayıt (1991-1992) resim serileriyle başladı. Kavramsal arayışlarına uygun bir şekilde enstalasyon ve kitap sanatına yöneldiği Manuscript 1994 [El yazması 1994] (1994) ile pratiğinin ana damarlarından birine dönüşen bu konu, önce Manuscript X [El yazması X] (2010-2012) sonra Suspended [Muallak] (2012-2018) ile günümüze dek varlığını sürdürdü. Sanatçının Türkiye ve ABD basınında çıkan kadına şiddet olaylarını derlediği LoveBook [Aşk Kitabı] (1998-2000) ve aynı temel üzerine inşa ettiği LoveGame [Aşk Oyunu] (1998-2001) enstalasyonları, giderek artan atmosfer yaratma isteğini gösteriyor. 2003 tarihli What is a Turk? [Türk Nedir?] işinde “öteki” olana ulus kimliği üzerinden yaklaşırken Farewell My Homeland [Elveda Yurdum] (2004) ile -din, dil, etnik köken fark etmeksizin- yerinden edilenlere odaklanmaya başladı. Sanatçının son yirmi yılda yaşanan sosyal, kültürel ve ekonomik dönüşümlere dair gözlemlerinden doğan Melekler ve Soytarılar serisi bir kesimin yıkıcı kayıplarını görmezden gelerek tüketim aşırılıklarını normalleştirmiş yeni dünyanın çelişkilerini anlatıyor.

​“Ten, Beden, Ben” sergisini SALT Beyoğlu’nda 3 Nisan 2022’ye kadar ziyaret edebilirsiniz.

Photo: Mustafa Hazneci, SALT

0
12792
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage