Chuck Palahniuk’in Galler kırsalında ayrıcalıklı bir yaşam süren iki kardeşin hikâyesiyle kanlı bir aile geleneğini absürt bir mizah ve karanlık bir hicivle harmanladığı kitabı Sonsuza Dek Değilse de Şimdilik, Burcu Asena Şahin Gençoğlu’nun çevirisiyle Düşbaz Kitaplar’dan çıktı.
Palahniuk bu kez kanlı bir soyluluk anlatısıyla, bağımlılığın, kayıpların ve içsel çöküşün soğuk taşlarına basarak ilerliyor. Zarif görünümlü bir cinnetin içinden, şimdilik hayatta kalmaya çalışan karakterlerin nabzını tutuyor.
“Ölümsüzlük? Ne zahmetli şey.
Doğa belgeselleri izleyip ataları gibi cinayet işleyerek büyüyen Otto ve Cecil, aristokrat bir ailenin iki genç üyesi. Öldürmeyi bir gelenek gibi sürdürüyor, törensel cinayetlerle yaşamı değil, ölümü kutsuyorlar. Aileden miras kalan şey yalnızca bu değil: bastırılmış duygular, suskun yaslar ve içi oyulmuş bir aidiyet hissi. Ne de olsa iyi terbiye görmüş çocuklar önce duygularını gömer.
Ama her sistem bir gün çatlar.
Kurbanlar tükenir, kurallar değişir, boşluk büyür.
Yaşamak bir alışkanlıksa çürümek neden olmasın?”